Kitapseverler Buraya

Yaşar Kemal'in İnce Memed'inin 3. cildini okuyorum şu anda.

Uzun sürüyor ama güzel gidiyor...

Aslında okuması kolay, akıcı geldi bu serinin bana. İlk üçü okudum; ilk fırsatta serinin son kitabını okuyacağım inşallah.

Yaşar Kemal'in kalemini sevdim; okurken de güzel ama sanki kitapları demlendikçe daha da güzelleşiyor.

burda elimden geldiğince yorumlamaya çalışıyom da. çok uzun yazamıyom. ama bakmak isterseniz okuduklarımın detaylı hali instagram sayfamda ayrıntısıyla mevcut 

Elbette bakarım öğretmenim; değerli yorumlarınız için teşekkürler.

Sayenizde yine, yeni bir kitap daha ekleyeceğiz sanırım okuma listemize Esra Öğretmenim.''Peri Gazozu'' yorumunuzu bekliyorum merakla...

 işte bu sayfanın ve sizin güzelliğiniz.. bayılıyorum buna... kitaplarımız çoğalsın, okuyanlarla birlikte..

Eskilere ,çok daha aydınlık olan eskilere yöneldim.kişisel gelişimde bir arkeolog edası yok .ama kendime sadece kendim için bu gune taşınacak bir zaman yolcusu aklımla, kavramaya çalışıyorum.upanişatlar ve zen aveste.
Ve kavradıkça  o'nun saçlarıyla kanatlanıyorum.

Şairliğim on iki yaşımda başladı.
Bahanesi tuhaftır:
Annem hastanedeydi. Ziyaretine gitmiştim . . . Beyaz yatak örtüsünde, siyah kaplı, küçük ve eski bir defter. . . Bitişikte yatan veremli genç kızın şiirleri varmış defterde. . . Haberi veren annem, bir an gözlerimin içini tarayıp:
- Senin, dedi; şair olmanı ne kadar isterdim!
Annemin dileği bana, içimde besleyip de oniki yaşıma kadar farkında olmadığım bir şey gibi göründü. Varlık hikmetimin ta kendisi . . . Gözlerim, hastahane odasının penceresinde, savrulan kar ve uluyan rüzgara karşı, içimden kararımı verdim:
- Şair olacağım!
[ Necip Fazıl Kısakürek ]

Televizyon, şuurdaki son pırıltıları da yok eden bir cehennem makinesidir.Televizyon; aylak, hiçbir zaman okumak ve düşünmek alışkanlığı kazanmamış sokaktaki adam için icad edilmiş bir nevi afyondur. Tam bir kaçıştır televizyon. Yokluğa, boşluğa, şuursuzluğa açılan bir kapı.Bu korkunç tiryakilik, kurbanını Batılılaştırmaz, batırır.Televizyon kültürü diye bir mefhum tanımıyorum. Kültürün dün de, bugün de, yarın da tek taşıyıcısı vardır: Kitap…
Cemil Meriç

Kitaplar daima bize bilgi veren şeyler olmuşlardır ama ne  yazık ki biz Türkler kitabı pek önemsemiyoruz umarım bundan sonra herkes kitap sever olur

Kitap en sadık sevgilidir..asla ihanet etmez
Fakat her sevgili gibi ilgi ve alaka bekler..

Nuri Pakdil'

Camus'un vebasını okurken dehşete kapıldım.

8. Sınıfların Turkce ortak sınav sorularını inceleyen herkes aynı şeyi söylüyor."kitap okuma alışkanlığı......"
Nasıl edinilir bu alışkanlık.!!?

Her zaman kitap okuyarak kitabı gönülden okuyarak

8. Sınıfların Turkce ortak sınav sorularını inceleyen herkes aynı şeyi söylüyor."kitap okuma alışkanlığı......"
Nasıl edinilir bu alışkanlık.!!?

ihtiyaç duyulması lazım öncelikle.. su gibi, hava gibi..
önceliğin kitaba verileceği bir ortam bunu sağlayabilir.. mesela yazın yaylaya gidilir, internet çekmez, pc yoktur mecburen kitap okunur..
ya da kız/erkek arkadaşına kendini beğendirmek için başlar okumaya..
öğretmenlerinin etkisi olabilir..
okuma yarışmalarına katılabilir..
kütüphane ve fuarlar dolaşılabilir..
çocukların - yetişkinler için de geçerli bu- elinde/önünde kitabın yerini tutacak başka bir şey varsa kitaba ihtiyaç duymazlar..
ve çok üzücüdür ki, bazıları hiçbir zaman okumaz..

'Okurken kelimeler yüreğe bir bardak çay da yalnızlığa iyi gelir.'

   o günler gelmesin allahım... 🙏🏼🙏🏼

Herman Hesse
Gertrud

Okurken karakterlerle ozdeslesiyorsunuz. Herman Hesse'nin  olaylara bakış açısıni, farklılığını seviyorum.
Siddhartha, Bozkirkurdu kitapları daha da etkileyicidir. Tavsiye ederim.