Köprüyü geçene kadar ayıya dayı demeli miyiz?(
Önemli not: Ayı kelimesi kişileri değil durum ve olayları ifade etmek için kullanılmıştır.)
1. Üç yıl kadar önce e-posta haberleşmesi yaptığımız bir bayanla tanışmaya karar verdik. Tanışmada bayanın ailesinden bir kaç kişi de bulunacaktı.
Fakat bayan ailesinin internet üzerinden tanıştığımızı bilmesini istemiyordu. Bu durumu bilirlerse ailesinin tanışmaya sıcak bakmayacağına inanıyordu.
O zamanlar ailesinin internet üzerinden haberleştiğimizi bilip bilmemesi benim için önemli değildi. Ailesine nasıl bir açıklama yapacağı ile de ilgilenmemiştim. 2 - 3 defa ailelerin de bulunduğu ortamda görüşmelerimiz oldu. Bu görüşmelerde iletişime nasıl başladığımız konusu gündeme gelmediği için bir problem yaşanmadı.
Bir süre sonra bayanın isteği üzerine görüşmeleri sonlandırdık. Görüşmeyi sonlandırmamıza rağmen bir vesile ile ağabeyi ile görüşmemi uygun gördü.
Ağabeyiyle yaptığım görüşmede farkında olmadan iletişimimizin internet üzerinden başladığını anlattım.
Yaptığım hatayı düzeltme imkanım olmadığı için en kısa süre içinde durumu bayan arkadaşa bildirdim. Bu hatam bana çok pahalıya mal oldu.
Üç yıldır bayan arkadaştan helallik almaya çalışıyorum. Bugüne kadar başaramadım. İnşallah bir gün helallik almam mümkün olur.
Keşke bayan arkadaş tanışma öncesinde ailesine internet üzerinden haberleştiğimiz hususunu belirtseydi de, uygun görülmüyorsa tanışma olayı gerçekleşmeseydi.
Tanışma olayı bir köprüydü ve bayan arkadaş köprüyü geçinceye kadar dayı demeyi tercih etmişti.
2. İnsanlar yaşlandıkça nasihat etme hastalığına yakalanırlar
Öğretmenlik yapan kişilerde nasihat etme hastalığı erken dönemlerde başlar.
Nasihat ederken, söyleyeceklerimi kızım sana söylüyorum, gelinim sen işit yöntemi ile söylemeyi tercih ediyorum.
Genellikle konu ile ilgili bir anı anlatıyorum. (Eğer konu ile ilgili anı yoksa böyle bir olay yaşanmış gibi bir örnek olay anlatmayı tercih ediyorum.)
Bu yöntemimi özellikle bayanlar çok takdir ediyor.
Gençler nasihat dinlemekten pek hoşlanmasalarda, bu yöntem sayesinde nasihat isteyen gençler olabiliyor.
Bilgisayar dershanesinde öğretmenlik yaptığım dönemlerde bayan öğrenciler evlenmeyi düşündükleri kişilerle beni tanıştırarak, kişi ile ilgili nasihatlerimi öğrenmek isterlerdi.
Genellikle evdeki hesap çarşıya uymaz, ya beyefendiler benimle tanışmak istemezlerdi ya da tanışmadan sonra bayan öğrenciye benimle iletişimi devam ettirme yasağı gelirdi.
Beyefendilerin bu yasağı koyma hakkını nereden aldıklarını hiç bir zaman anlayamadım. Ama bayanların bu yasağa uyduklarını gözlemledim.Sanıyorum yasağın düğüne kadar süreceğini sanıyorlar. Halbuki erkek yasak koyuyor ve
yasaklara uyuluyorsa yasakları artırma eğilimindedir.Düğün köprüyse, köprüyü geçinceye kadar dayı demek ne kadar doğrudur?
3. Çok sık karşılaştığım durumlardan biri : evlenen çiftlerden biri veya her ikisi (karşı cinsten, bazende her iki cinsten)
bekar arkadaşlarla görüşme yasağı getiriyor.
Bu durum çoluk çocuğa karışıncaya kadar devam ediyor. Çoluk çocuğa karışan köprüyü geçmiş oluyor. Yasak köprüyü geçinceye kadar sürüyor.
Bir durum yanlış ise her zaman yanlış olması gerekmez mi? Neden köprüyü geçinceye kadar?
Köprüyü geçinceye kadar ayıya dayı denilen durumlar için başka örnekler verebilir misiniz?Sizce köprüyü geçinceye kadar ayıya dayı demek doğru mudur?