Koronavirüs Aşısı! Olalım Mı Olmayalım Mı?

Dr. Mehmet Ceyhan 'ın, bizde ilk vakalar çıktığında '' Sağlıklı insanların maske takmasına hiç gerek yok'' şeklinde açıklamaları vb u dönüşlü birçok açıklamalarını tekrar dinlemek  ,karpuz seçmekten veya satıcıya seçtirmekten daha önemlidir,daha faydalıdır arkadaşlar!En az,en az 3 yıl 3.faz deneme süresi tamamlanmamış ve aşı sayılmayan sadece ''aşı adayı'' olan bu aşıların acil şekilde topluma dayatılmasını sorgulamak daha önemlidir...

Hangi birikimle uzmanlıkla eğitimle tecrübeyle sorgulayacaksınız

Annem, babam, kayınvalidem ve kayınpederim 2 doz Sinovac olmuştu
Cuma günü 3. dozu hepsine Biontech yaptırttık. Herhangi bir sıkıntı yaşamadılar

Sinovac’ın Biontech kadar koruduğunu düşünmüyorum
Dayım 2 doz Sionovac’a rağmen koronavirüse yakalandı

yakalanmaya yakalaniyorlarda.nasil atlattı hocam?bizimde bir tanıdığın babası yakalandı 80 yaşında yarı felçli hastaydı ama evde atlattı.sinovacla aşılanmaşti

Varsayımda kalıyor işte hocam hepsi bilimsel bir çalışma olmayınca olmuyor...
Bende bir örnek vereyim...

Üç kez korona geçiren bir dayımız var
1. De Hastanede 10 gün yattı
2. De tam aşılı sinovac evde atlattı .
3. De iş te çalışmaya devam etti....çok hafif atlattı..

Biz mi istatik oluştursak  ne ??
Belki bir faydamız olur.. ☺️ sağlık alanına...

aynen hocam. aslında çevremizden örnekler var.

aynen hocam. aslında çevremizden örnekler var.

Üniversitede bazı araştırmalara katılıyorum istatistik topluyorum veya gözlemliyoruz...
Profesörün dediği şu veri elinizde var ama statünüz öğretim görevlisi veya statünüz Doktara değilse  bilimsel veri olarak geçmiyor..

Ama elimizde testler ,rakamlar ,sonuçlar ,laboratuvar verileri olsa dahi bilimsel veri olayına giremiyor işte...
Gelinen nokta o...

1. İlk Çin'de videolar korkunçtu. Çoğunun gerçek olmadığı ortaya çıktı.

2. Maske tak , takma tartışması

3. En son geldiğimiz nokta; mutasyon uğruyor + kiminde kötü geçiriyor + birden fazla geçiren var + biontech aşısı iyi olduğu + bu hastalığın bir kaç yıl sonra ne getireceği belli değil

AŞILAMADA SON DURUM

Sağlık Bakanlığı'nca uygulanan koronavirüs aşılamasında 4 Temmuz itibarıyla toplam uygulanan aşı sayısı 52 milyon 543 bin 391, 1. doz uygulanan kişi sayısı 35 milyon 854 bin 667, 2. doz uygulana kişi sayısı 15 milyon 642 bin 681 oldu.

Hangi birikimle uzmanlıkla eğitimle tecrübeyle sorgulayacaksınız

Belki doktor olmayabiliriz lâkin araştırma yapacak ve dünyadaki gelişmeleri takip edecek zekaya sahibiz. İlim kimsenin babasının malı değildir. DSÖ’ nün başındaki kişi de doktor değil ama aşı önemli diyor, herkes onu dinliyor. Bu konuda hiçbir uzmanlığı, birikimi ve eğitimi yok.

Belki doktor olmayabiliriz lâkin araştırma yapacak ve dünyadaki gelişmeleri takip edecek zekaya sahibiz. İlim kimsenin babasının malı değildir. DSÖ’ nün başındaki kişi de doktor değil ama aşı önemli diyor, herkes onu dinliyor. Bu konuda hiçbir uzmanlığı, birikimi ve eğitimi yok.

İlimi sosyal medyadan araştırma yapıp doktordan daha iyi öğrenirsin Aşı hakkında konuşabilirsin Belki biraz zorlaşan ameliyat dahi yapabilirsin İktisat alanında hüküm verebilirsin mesela.Bu arada DSÖ başkanı enfeksiyon hastalıkları alanında eğitim gördü 

Merak edenler için DSÖ başkanı hakkında biraz bilgi paylaşmak isterim:

DSÖ Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus kimdir?

2017 yılında DSÖ’nün Genel Direktörlüğüne getirilen Tedros Adhanom Ghebreyesus 1965 yılında, o dönem Etiyopya sayılan, bugün ise Eritre’nin başkenti olan Asmara’da dünyaya geldi.

Örgütün Afrika kökenli ve tıp doktoru olmayan ilk başkanı olan Tedros Adhanom, bu göreve gelmeden önce Etiyopya hükümetinde 2005’ten 2012’ye kadar Sağlık Bakanı, 2012-2016 yılları arasında ise Dışişleri Bakanı olarak görev yaptı.

Salgın hastalıklarla çocukluğunda tanışan Ghebreyesus, erkek kardeşini 3-4 yaşlarında büyük olasılıkla kızamık olduğu belirtilen hastalıktan kaybetti.

1986 yılında Asmara Üniversitesi’nden Biyoloji alanında lisans derecesi alan Tedros Adhanom Ghebreyesus, 1992’de Londra Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları İmmünolojisi alanında yüksek lisansını tamamladı.

2000 yılındaise İngiltere’deki Nottingham Üniversitesi’nden Etiyopya’nın Tigray bölgesinde sıtmanın bulaşmasında barajların etkilerini araştırdığı teziyle doktora derecesini aldı.

Ghebreyesus, 2001’de Tigray Bölgesel Sağlık Bürosu başkanı olarak atanırken, büro başkanlığı döneminde bölgedeki AIDS ve menenjit vakalarının önemli oranda azalmasını sağlamakla ödüllendirildi.

2003 yılında Etiyopya Sağlık Bakanı Yardımcısı olan Tedros Adhanom Ghebreyesus, 2005’te ise Sağlık Bakanı olarak atandı.

Ghebreyesus, Sağlık Bakanlığının karşı karşıya olduğu yoksulluk, yetersiz altyapı gibi zorluklara rağmen attığı adımlar ve yaptığı çalışmalarla ülkedeki sağlık göstergelerinde kayda değer ilerlemeler sağlayan bir isim olarak öne çıktı.

Dr. Tedros, Sağlık Bakanı olduğu dönemde eski ABD Başkanı Bill Clinton ile Bill ve Melinda Gates Vakfı başta olmak üzere pek çok önemli isim ve kurumla yakın ilişkiler kurdu.

Küresel sağlık girişimlerinde oldukça aktif rol oynayan Dr. Tedros, ülkesi ile pek çok uluslararası sağlık kuruluşu arasında anlaşmalar imzaladı.

Etiyopyalı politikacı ve akademisyen, kurmuş olduğu iyi ilişkilerin de yardımıyla 2009’da iki yıllığına AIDS, Tüberküloz ve Sıtma ile Mücadele Küresel Fonu Yönetim Kurulu Başkanlığına seçildi.

Tedros Adhanom Ghebreyesus, Dışişleri Bakanlığı görevinde ise Afrika Birliği’nin 2013-2016 Batı Afrika Ebola virüsü salgınına karşı mücadelesinde aktif bir rol oynadı. Dr. Tedros, Ebola krizinin temel sağlık hizmetlerini güçlendirmek ve kritik bir güvenlik sorunu olarak sağlığın önemini vurgulamak için önemli bir fırsat sunduğunu savundu.

Burada da dile getirilen birçok yanlışı Mehmet Ceyhan hocamız çok güzel cevaplamış;
"1) Faz 4 çalışması aşı (veya ilaç) ruhsat alıp uygulanmaya başladıktan sonra yapılan çalışmadır. Yani şu anda kullanılan aşılarda yapılan çalışmalar faz 4 çalışmalardır. Faz 4 bitmeden niye aşılar kullanılıyor diye bir soru olmaz yani.

2) Perikardit değil, miyokardit. Bilimde kardiolog dedi diye bir delil olmaz. 300 milyon dozda 1100 miyokardit görüldü, bu aşı olmayanlarla anlamlı fark oluşturmadı. Hepsi gençlerde ve hafif vakalardı. Oysa COVID 19 geçirenlerde yüz kat daha sık ve ağır vakalar görülüyor.

3) Çin / Alman aşısı farkına gelince, üretim Almanya’da değil, ABD’de yapılıyor. Çin’in üretim denetiminde problem var. Bakın, Çin aşısı olanları tekrar aşılamak zorunda kaldık.

4) 5 yıl sonra aşı ne yapacak? Pandemi ve aşının gerçekleri bunlar. 5 yıl bekleyelim mi? Salgın ne olacak? Bu yaklaşımla, hiçbir aşı veya ilaç geliştirilemez. Kullandığınız ağrı kesici, antibiyotik, kanser ilaçlarında 5 yılı bırakın, 5 hafta beklenildi mi sanıyorsunuz?

5) Uzun süreli yan etkileri öngörme yöntemleri var, bu aşılarda da kullanıldı ve güvenli bulundu. Son olarak; ne olur, Dünya’da en uzun eğitimi gerektiren bu konularda Google‘dan bakıp, 2 cahilin yazısını okuyarak fikir sahibi olmaya çalışmayın.

Burada da dile getirilen birçok yanlışı Mehmet Ceyhan hocamız çok güzel cevaplamış;
"1) Faz 4 çalışması aşı (veya ilaç) ruhsat alıp uygulanmaya başladıktan sonra yapılan çalışmadır. Yani şu anda kullanılan aşılarda yapılan çalışmalar faz 4 çalışmalardır. Faz 4 bitmeden niye aşılar kullanılıyor diye bir soru olmaz yani.

2) Perikardit değil, miyokardit. Bilimde kardiolog dedi diye bir delil olmaz. 300 milyon dozda 1100 miyokardit görüldü, bu aşı olmayanlarla anlamlı fark oluşturmadı. Hepsi gençlerde ve hafif vakalardı. Oysa COVID 19 geçirenlerde yüz kat daha sık ve ağır vakalar görülüyor.

3) Çin / Alman aşısı farkına gelince, üretim Almanya’da değil, ABD’de yapılıyor. Çin’in üretim denetiminde problem var. Bakın, Çin aşısı olanları tekrar aşılamak zorunda kaldık.

4) 5 yıl sonra aşı ne yapacak? Pandemi ve aşının gerçekleri bunlar. 5 yıl bekleyelim mi? Salgın ne olacak? Bu yaklaşımla, hiçbir aşı veya ilaç geliştirilemez. Kullandığınız ağrı kesici, antibiyotik, kanser ilaçlarında 5 yılı bırakın, 5 hafta beklenildi mi sanıyorsunuz?

5) Uzun süreli yan etkileri öngörme yöntemleri var, bu aşılarda da kullanıldı ve güvenli bulundu. Son olarak; ne olur, Dünya’da en uzun eğitimi gerektiren bu konularda Google‘dan bakıp, 2 cahilin yazısını okuyarak fikir sahibi olmaya çalışmayın.

İyi de hocam Biontech alındığında Fransa nın 90 bin doz iptali sonrası Türkiye ye pazar olmasını eleştiren de bu hocamızdı.Salgının başında maske kullanmayın hastalar kullansın diyen de bu hocaydı.İnaktif iyidir bildiğimiz tekniktir diyen de bu hocamızdı.Şimdi neye kime nasıl inanacağız bilemiyorum.

İyi de hocam Biontech alındığında Fransa nın 90 bin doz iptali sonrası Türkiye ye pazar olmasını eleştiren de bu hocamızdı.Salgının başında maske kullanmayın hastalar kullansın diyen de bu hocaydı.İnaktif iyidir bildiğimiz tekniktir diyen de bu hocamızdı.Şimdi neye kime nasıl inanacağız bilemiyorum.

Üstteki yazılanlar Mehmet hocanın uydurduğu şeyler –kişisel kanaatleri değil ki hocam, temel tıbbın bilgilerini paylaşmış hoca. Yani bunlar temel gerçeklikler. Tüm tıp camiasının yıllarca emekleri sonucuna ortaya cıkmış sonuçlarıdır. Pandemi evrimleşen-yaşayan bir süreçtir, dolayısıyla temel tıbbın ilkeleri dışındaki doğruları yol aldıkça öğrendik. Maske konusu böyle bir şeydir örneğin, ki hala dış mekânda maske takmanın işe yarayıp yaramadığı tartışmalı bir konudur. Şu ilkede hemfikir olundu, maske takmak her koşulda takmamaktan daha iyidir, toplumsal farkındalığı da arttırır ilkesiyle dış mekanda da maske takılsın denildi.

 Hemen her gün tv ye toplumu aydınlatma çabasına girmiş hocamız da deneyimlerini tecrübelerini tüm topluma aktardı, hataları elbette olmuştur, fakat bu bunca yıllık bir birikimi-emeği itelememize olanak sağlamamalı.

Çin’e güvenip güvenmeme, Fransa’nın aşılarının bizim almamız, bunlar politik konulardır, tıbbın değil. Dolayısıyla bu konulara gelindiğinde Mehmet hoca kendi kişisel kanaatini beyan eder. İnaktif aşıları güvenilir bulduğunu, ama Çin’in de verileri paylaşmadığını ilk günden son güne hep söyledi kendisi de.
Pandemı denilen olay an itibariyle hala yaşanıyor, evrimleşerek. Dolasıyla bilim insanları gelen her veriyi titizlikle inceleyerek dünkü verilerle arasında varsa bir çelişki, bunu da çekinmeden söylüyorlar, tam da güven duymamızın sebebi bu zaten. Her şey açık, her şey kamunun önünde cereyan ediyor. Mehmet Hoca usanmadan her gün tv’lerde, istediğiniz her soruya cevap veriyor. Bugüne dek atladığı soru görmedim ben. Yanıldığı konulardan da bahseder, bu akademik dürüstlük topluma güvensizliği değil, aslında güveni vermeli.

Milyonlarca veri/bilgi birikti şuan bu pandemi ile….Ve bulunmaz bir nimettir aslında bu süreç. Bilim artık eskisinden daha güçlü bir şekilde yol alacaktır. 

İyi de hocam Biontech alındığında Fransa nın 90 bin doz iptali sonrası Türkiye ye pazar olmasını eleştiren de bu hocamızdı.Salgının başında maske kullanmayın hastalar kullansın diyen de bu hocaydı.İnaktif iyidir bildiğimiz tekniktir diyen de bu hocamızdı.Şimdi neye kime nasıl inanacağız bilemiyorum.

Bilimsel veri veya araştırma sonucu vermeden paylaşım yapan hiçbir hocaya inanmayın

Başka çaremiz yok.Turkovac için halen tarih verilemiyor çünkü.

Hocam Turkovac için illaki aşının çıkmasını beklemeye gerek yok aslında. E nabız'dan faz 3 çalışması için gönüllü olunup aşı yaptırılabiliyor