Aşı Karşıtı: 100 lerce doktor aşı karşıtıdır.
Ben: Lütfen işin ehli olacak aşı karşıtı enfeksiyon uzmanı 3 prof ismi söyler misiniz?( Zira konu bulaşıcı hastalıklar ve bu işin uzmanları enfeksiyon hastalıkları uzmanlarıdır)
Aşı Karşıtı: ( isim verilmez) Doktorları beğenmiyor bu aşı savunucuları.
Aşı Karşıtı: Aşının içinde ne olduğu bilinmiyor, denek olamam
Ben: Hayır biliniyor, kaynak belirterek içeriğini sunarım.
Aşı karşıtı: Hocam mrna işte bilinmiyor, denek değilim.
Ben: mrna yöntemin adıdır, aşıda mrna yok, mesajı immun sisteminize iletecek virusun spike proteni vardır,mrna aşılarına güvenmeyip denek olmak istemiyorsanız o zaman inaktif aşı olun ,100 yıllık bir teknik, virüsü öldürüp bağışıklığa tanıtırlar.
Aşı Karşıtı: ----
NOT: Aşı yoluyla 1 tek spike proteini yollanarak vücudun tanıması sağlanır, eğer virüsü alırsanız yüzlerce spike proteinin saldırısına uğrar vücut.
Aşı Karşıtı: Aşının mucidi aşı olmayın demiştir.
Ben: Hocam kendisi aşı olmuş ve aşının mucidi olmadığını da kendisi söylemiş ( kaynak sunuldu)
Aşı Karşıtı: Benim sorularım neden cevapsız kalıyor?
Aşı Karşıtı: Birçok doktor aşı olmamıştır ( kaynak yok)
-Aşıdan sonra tek bir doktorun ölüm haberi dahi gelmemiştir, şayet oran verilse en az %90’ının aşı olduğu bulunur.
Aşının zamanla koruyuculuğunu yitireceğini ilk günden itibaren söyleyen zaten tıbbın kendisi, bunu belirten doktorun paylaşımı yapılır, Ciner’in ifadesi de aynı çarpıtmaya uğruyor, 5-6 ay geçmiş KORUYUCULUĞUNU YİTİRMİŞ hastalar ifadesiyle belirtiyor. Ayrıca cok net bir şekilde hastanede yatanların %99 unun aşısız olduğunu söylüyor. Yani her 6 ayı geçirmiş hasta için değil, bu süreç sonunda koruyuculuğunu yitirme riski üzerinde duruyor. Şuan ülkemizde 6 ayı geçirmiş hasta yok, zira ilk başta aşı olan sağlık çalışanı ve 65 yaş grubu sinovac olanlara 3. Aşı olma hakkı tanındı. Dolayısıyla bahsedilen % 99 luk oran safi aşısızlardır.
Fauci’nin “aşılılar da artık aşısız” diye bir ifadesi olduğu belirtilir( kaynak yok), fakat yine küçük bir araştırmayla aslında ifade çarpıtılmış, tam ifadesi şöyle :
“Fauci, Delta varyantının yayılmasının durdurulmaması halinde virüsün aşıların etkisiz kalacağı daha tehlikeli bir varyantının gelişebileceği uyarısında bulundu”.
Yani ortada bir ihtimalden bahsediliyor ( Bu da yılların tıbbi bir gerçeği, her mutasyon aşılar adına bir risk, bu sebeple aşı olun diye yalvarıyor tıp camiası)
Ama aynı Fauci’nin şu ifadesi ; “delta varyantı dalgasını 'aşı olmayanların salgını' diye niteleyen ve daha çok çekeceğiz, ama kapanma olmayacak” ifadesi es geçilir.
Yani eğer Fauci aşı karşıtlarının işine yarayan bir açıklama yaparsa kaynak niteliği taşımakta( çarpıtarak da olsa), fakat aşı karşıtlarına malzeme vermeyecekse, kendisi zaten büyük aşı şirketlerinin piyonu denilerek köşeye atılmakta.
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.] Ve evet doktorlar baskı altında;” Aşı karşıtı kullanıcı, Prof. Dr. İsmail Cinel'i hedef göstererek 'katli vaciptir' mesajı paylaştı.”
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.] Who’ya göre pcr testinin yanlış pozitif sonuçlar çıkardığı söylenir ( bu yolla hastalığın sahte olduğu propagandası yapılmaya çalışılır) ve link paylaşılır;
Fakat ifade yine çarpıtılmış, yanlış pozitif sonuç ürettiğinden bahsetmiyor, PCR testleri asla yanlış pozitiflik üretmez….Makalede, pozitif olan hastada zayıf –eksik sonuçlar verebildiği, eğer klinik süreç testle paralel değilse testin tekrarlanması gerektiğini söyler, ct (yani bt) ile sürecin tamamlanması gerektiğinden bahseder. E bu da yeni bir şey değil, burnunuzdaki/boğazınızdaki viral yüke veya numuneyi alan sağlık personelinin uzmanlığına bağlı olarak pcr negatif çıkabilir, fakat yanlış pozitiflik mümkün değildir.Tüm doktorlar belirtir ki, kişinin covid sürecini netleştiren şey klinik tablodur, belirtileriniz sonucunda yapılan birtakım testlerdir.
Domuz gribinin sahte yalan olduğu iddiasıyla ilgili yine gayet makul bir cevap:
“Şimdi planlar en kötüye göre yapılıp da gerçekleşen senaryo en kötüsü olmayınca herhangi bir sağlık kuruluşu bu Dünya Sağlık Örgütü olabilir herhangi bir ülkenin sağlık bakanlığı da olabilir elbette ki eleştiri alacaktır. Çünkü bir miktar kaynağı mobilize etmiştir. Aşı, maske gibi… Örneğin Fransa en fazla maske stoklayan ülkelerden biri. Amerika deseniz öyle. Tüm bunlar halk sağlığı için yapılan önlemler. Fakat umulandan daha hafif bir salgın olduğu için eleştiri alınıyor.
Ama durum böyle olmayabilirdi daha kötü bir salgın olabilirdi. O zaman da neden önlem almadınız diye eleştiri alınırdı. Bu çok hassas bir denge hakikaten. Sağlık politikalarını belirleyen grupların ulusal ya da uluslar arası ölçekte tam dengeyi tutturmaları zor. Çünkü virüsü tam kontrol edemiyorsunuz. Şimdi bazı kesimler keşke daha şiddetli bir virüs olsaydı mı diyeceğiz diyor. İyi ki olmamış ki belki biraz fazla abarttınız eleştirisi yeterince yapmadınız eleştirisinden daha iyidir.
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.] Devlet alenen hepimize çip takacak diyip link paylaşılır, fakat ifade aynen buraya aktarılmaz,ifade şöyle;
“Sağlık bilimlerinin gelişimiyle biyoteknolojik ürün ve bireyselleştirilmiş ilaçlar gelişmekte, vücut değerlerini ölçen deri altı çipler, akıllı saatler ve bileklikler gibi giyilebilir sağlık teknolojilerinin çeşitlenmesi ve kitlesel kullanımlarının yaygınlaşması beklenmektedir.”
Burada bahsi geçen tüm sağlık teknolojisi ürünleri yıllardır dünyada kullanılmaya başlandı zaten. Vücut değerini ölçen deri altı çipler özellikle şeker hastaları için muazzam hayat kurtarıcı nitelik taşıyor. Buradan dahi malzeme çıkarabilmek gerçekten ürkütücü.
Cok büyük bir dezenformasyon içerisinde hakikat ancak bilimle mümkün olabilir.