Bakan Koca açıkladı! Sokağa çıkma yasağı olacak mı?
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, koronavirüs tedbirleri kapsamında düzenlenen Bilim Kurulu toplantısının ardından açıklamalarda bulundu.
Koronavirüs Bilim Kurulu toplantısı bugün saat 17:00’de başladı. Toplantıda vaka sayılarındaki artışa karşı alınan tedbirler ele alındı. Toplantının ardından Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, virüsle mücadelede son durumu açıklıyor.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın açıklaması şu şekilde;
Bize kulak vermek üzere ekran başına geçen hanımefendi ve beyefendilere teşekkür ediyorum. Sağlık ordularımızın kahramanlarımızdan gelecek haberleri kendi oğlundan haber bekleyen gibi bekleyen anne ve babalara teşekkür ediyorum. Sahada virüsün izini süren ekiplerimizin sizlere selamlarını sunuyorum.
Ülkemizde virüse 10 Mart'ta rastlanmıştı. 17 Mart'ta ilk kaybımızı vermiştik. O gün itibarıyla test sayısı 98'di. Salgında çok şey yaşadık. 7 bin 185 hayat son buldu. Bugün ağır hasta sayımız 1300'ün üzerinde toplam vaka sayımız yüz binlerle ifade buluyor.
Biz ve dünya virüsün saldırısı karşısında baştakinden daha zor dönemdeyiz. Daha zor ve umutların gerçekleşmeye yakın olduğu bir dönemdir. DSÖ verilerine göre dünya genelinde 29 milyon 500 bini geçti. Hayatını kaybeden kişi sayısı milyona yaklaştı.
Vefat sayımız Türkiye'nin kıyaslanabileceği Almanya gibi ülkeler dikkate alındığında başarımız ortadadır. Türkiye'nin 9 aydan bu yana salgınla mücadelesinde dünya toplumların duygularıyla benzerlikler gösteriyor. İnsanlar yaşananlara karşı bıkkınlık, hayatın yavaşlayışına karşı öfke duyuyor. Gençler engellenmişlik duygularıyla başbaşa. Yaşlılarda umutsuzluk hatta suçluluk duygusu. Asıl ilginç olansa salgının bize getirdiği izole edilmişlik hissi ve olumsuzlukları sadece bizlerin yaşadığı yanılgısıdır.
Gerçekte düşünüldüğü şekilde yalnız değiliz. Sizi düşünen ailenizin olduğu gibi sizi düşünen güçlü bir devletiniz var. Karamsarlık için neden yok. Hayatsa normal akışına dönmeye hazırlanıyor. Koronavirüs salgını sonu yaklaşan bir salgındır. Bunun heyecan verici açıklamasını birazdan yapacağım. Salgının yol açtığı karamsarlık tıpkı bir günün geçiciliği gibi geçicidir. Çare belirdiğinde tahammül ve dirayet artar. Yolumuza dirayetle devam ederse, maske ve mesafe kurallarına titizlikle uyarsak, hafızalardan silinmeyecek o görüntülere bizler tanık olmayız.
Devletlerin gücünün sağlıkla sınandığı bu dönemde biz güçlüyüz, güçlü kalmaya devam etmeliyiz. Bazı ülkelerde yaşadığımız olayların olmasına elbirliği ile izin vermeyeceğiz. Pozitif tanı koymuş her hastamız sağlık hizmetini muntazam şekilde almıştır.
Virüsün iz sürücüleri olan filyasyon ekiplerimizin sayısı 11 bin 238'e çıkmıştır. Filyasyon ekipleri yaptıkları tarama ile maruz kaldığımız riski azaltmaya çalışmaktadır. Salgına karşı savaşta bu öncü birliklerin dünyada örneği olmadığını yabancı televizyonların yaptığı programlardan biliyorsunuz.
Virüsün izi sürülmediği için de o ülkelerde salgın gerçek boyutuyla görülmemektir. Aşı bulunana kadar hastalık bir anlamda kendi seyrine bırakılmıştır. Her gün ortalama 100 bin test yapılıyor ve ister taşıyıcı ister hasta olsun sonucu pozitif olan herkesin tedavisi başlatılıyor. Artan ağır hasta ve yeni hasta sayısı kimsenin tedavisini almasına mani olmamıştır.
Sağlık çalışanlarımızın yükü 4-5 kat artmış durumda. Kendinizi sağlık çalışanının yerine koyun. Onların cephede sizin için göğüs göğüse çarpıştığını bilin. Onlara vereceğiniz destek tedbirlere uymaktır. Hastalığa yakalanmayarak onlara güç verin. Bu savaşta hayati cephe hastanelerimizdir. Bu cephede kayıplarımız oldu.
Eşi benzeri olmayan fedakarlıkların sonu artık ölüm olmasın. Size sağlık personelimizden hep iyi haberler verebilmemiz için bize tedbirleri uyarak yardım edin. Virüs her gün çok sayıda insana bulaşmaya devam ediyor. Hareket kabiliyeti olmadığına göre bunun Türkçesi şudur; çok sayıda insanımız tedbir almayarak her gün kendini virüse maruz bırakmaktadır.
"HES uygulamasının indirilmediği cep telefonu kalmamalı."
Tüm taşıyıcıları bilmek mümkün olmadığı için herkese taşıyıcı gözüyle bakmak tedbirin temel mantığıdır. Böyle yaparsanız sorunu yönetmemize yardımcı olursunuz. Sizin yardımınız olmadan bu sorunun üstesinden gelinemeyecektir. Artan tehdide karşı bakanlığımız sizlere başta İçişleri Bakanlığımız olmak üzere ilgili tüm kurumlarla işbirliği içinde kolaylaştırıcı hizmetler sunuyor. Bunlardan biri halen yeterince kullanılmayan HES mobil uygulamasıdır.
HES mobil uygulamasının indirilmediği cep telefonu kalmamalıdır. Size bölgesel risk haritalarını sunuyor. Risk değerlendirilmesi yapıylor. Uygulama sizin risk yönetim rehberinizdir. Kullanımı ise basit bir telefon işlemi gibi kolaydır. HES bizim için de büyük bir işleme sahip, karantina koşullarına uyulup, uyulmadığını bu kontrolle öğreniyoruz.
Sorumsuzluk göstererek toplumda risk oluşturan kişilere karşı bir diğer önlem akıllı benzer bileklik uygulamaları olacaktır. Bir salgınla mücadele herhangi bir hastalığa karşı verilen mücadele gibi değildir. Salgın hastalığını toplum olarak yaşıyoruz. Bu çapta sorunlar devletlerin stratejisini mecburi kılar. Devletimizin, Sağlık Bakanlığımızın hastalığın tespit ve tedavisinde örneği dünyada görülmeyen bir gayret içerisinde olduğunu biliyoruz.
"Maskesiz adım atmayalım"
Toplumun her ferdinin bile hastalığın yayılmasına razı olduğunu düşünemeyiz. Bu savaşta herkesin bizlerle aynı kararlılıkta olduğuna inanıyoruz. Gece gündüz çalışan sağlık ordumuzun omuzlarındaki yüzünü azaltmak için tedbir seferberliği için kararlı olalım. Maskesiz adım atmayalım, sosyal mesafe kuralına uyalım. Mecbur değil isek dışarıda kapalı ve kalabalık riskli ortamlara girmeyelim.
"Grip vakaları salgın açısından çok sakıncalıdır"
Başarılı günlerimiz ve başarısızlıklarımız var. Kısıt günleri bize kalkan oldu. Normalleşme sürecinde bir bocalama yaşadık ve bunu aştık. Görünen o ki, bayramlar, düğünler, taziyeler salgın sınavında başarısızlığa yol açan zamanlar oldu. Sonbahara girerken tüm dünyayı tehdit edecek bir riske yaklaşıyoruz. Grip vakaları salgın açısından çok sakıncalıdır. Grip hastalığın yayılmasını, hapşırma ve öksürmelerle yaygınlaştırır. Bir insanın gribe ne kadar kolay yakalanabileceğini hepimiz biliyoruz. Bugünden itibaren tetikte ısrar istiyorum.
Şimdi bugüne kadar duymayı en çok arzu ettiğiniz şeyi ihtiyatı elden bırakmadan söylemenin vakti geldi. Bilimsel gelişmeler bu salgının da sonunun yakın olduğuna işaret etmektedir. Aşı konusunda dünya kamuoyuna yansıyan bilgiler umut veren belki de çare bildiren bilgilerdir. Bilim dünyası yılın sonuna kadar sonuç alınacağı konusunda hemfikirdir diyebiliriz.
AŞI AÇIKLAMASI
Şu anda hazırlık çalışmaları faz 3 aşamasında olan 9 aşı var. Biz de Türkiye olarak kendi aşı çalışmamızı sürdürürken, en erken uygulama için tedarik teşebbüslerimizi başlattık. Bugün Çin Snovak aşısı Türkiye'de ilk uygulamasına Hacettepe Üniversitesi'nde üç gönüllü insanla başladı.
Muhtemelen alacağımız son viraj olan son aylarda yakalanmamaya çalışalım. Hastalığa yakalanmayalım ki hiç eza yaşamadan gerektiğinde aşı çözüm ve ödül olsun. Aşı bir tedavi değil bulaşmaya karşı koruma yoludur. Aşı çalışmasının sonucunu beklemek hepimiz için moral ve güç kaynağıdır. Sağlık ordumuz adına sizden istediğim o güne kadar tedbirlere sarılmanız ve direnmenizdir. Gerçek normalimize döneceğiz.
İLLERDEKİ SON DURUM
En çok vaka olan iller, son hafta günlük ortalama vaka sayısına göre, En yüksek artış Kayseri yüzde 39,37, yüzde 38,84 Ankara, yüzde 36,99 Mersin.
Son üç günün son haftayla karşılaştırmasıyla artış yaşanan ilimizin olmaması da son derece umut vericidir.
Hasta sayısında azalış olan illerimiz:
Artvin yüzde 27,1, Bartın yüzde 26,37
Ankara yatak doluluk oranı yüzde 52,9. Yoğun bakım yüzde 64,8, ventilatör yüzde 28,1. Günlük ortalama zatürre vaka oranı yüzde 6,02. Zatürre oranı bizim için son derece önemli, erken tedaviyle zatürrenin azaldığını, tedavi etmekte başarılı olduğumuzu gösteren bir tablo. Son hafta günlük ortalama vaka sayısı son ay vaka sayısına göre artış oranı yüzde 38, 84.
Son hafta günlük ortalama vaka sayısı son ay vaka sayısına göre artış oranı yüzde 38, 84
Son hafta Ankara'nın kontrol altına alındığını söylemek istiyorum. Bu tedbirleri aynı şekilde devam ettirirsek gelecek haftadan sonra bu stabilleşen Ankara'nın durumunun aşağıya doğru düşeceğini rahatlıkla söyleyebilirim.
İstanbul'da yatak doluluk oranı yüzde 55,3, yoğun bakım yüzde 60,2, son ay günlük ortalama zatüre oranı yüzde 6,53, son üç gün ise zatürre oranı yüzde 67.
İzmir'de son ayda yarı yarıya zatüre oranının düştüğünü, orada da filyasyon ve tadevinin erken başladığını, hastane yükünün azaldığını söylemek istiyorum.
Yoğun bakım yataklarımızın doluluk oranlarında az da olsa kısmi bir düşme, buna karşı ventilatör doluluk oranlarımızda son haftalara göre hafif bir yükselme eğilimini görüyoruz.
Yoğun bakım yatak doluluk oranlarımızı görüyoruz. Karşılaştırdığımızda en dolu illerimiz yatak doluluk oranı, Bartın yüzde 77,32, Batman yüzde 76,4, Sakarya yüzde 76,33, Ordu yüzde 75,98, Samsun yüzde 75,74, Giresin Yüzde 75,34, Hatay yüzde 74,92
Ventilatör doluluğuyla ilgili genel anlamda bir sorun olmadığı rahatlıkla söylenebilir.
"SOKAĞA ÇIKMA YASAĞI SÖZ KONUSU DEĞİL"
Dünyada sokağa çıkma yasağı ile ilgili benzer kısıtlamalardan uzak kalındığını ve bu uygulamaların tercih edilmediğini biliyoruz. Sokağa çıkma yasağı şu ana söz konusu değil.(haber3.com)