Kur'an Okumayı Öğreniyorum

Nasip olursa yarın tatilimiz başlıyor. Yaz tatilini ve tatile rastlayan Ramazan ayını da fırsat bilerek diyanetin sitesinden Kur'an öğrenmeye ne dersiniz?

Biz öğretmenlere kıyamet günü Rabbim "Başkalarına okuma yazmayı öğretmeniz için size fırsat verdim ama siz imkanınız olduğu halde kitabımı okumayı öğrenmediniz." dediğinde ne cevap veririz. Allah' a şükür aklımız yeterli. Zamanımız da bol olacak tatilde. Biz öğretmenler olarak bahanemiz olamaz diye düşünüyorum.

Bu başlık için eminim bana kızacaklar olacak ama Kur'an okumayı isteyip de henüz başlama cesareti bulamayanlar ve bu portaldan haberi olmayanlar için bu bilgiyi paylaşmalıyım.

Aşağıdaki adresten adım adım Kur'an okumayı öğrenebilir, okuyan hocaları dinleyip yanlış okuduğumuz kısa sureleri de düzeltebiliriz.
 Açılan sayfada üstte Kur'an öğrenimi yazan yerden başlayabilirsiniz. Öğrenmek istediğiniz harf ve kelimelerin üzerine tıkladığınızda Davut KAYA' nın seslendirmesiyle daha doğru öğrenebilirsiniz.
Siteyi incelediğinizde işinize yarayacak birçok şey bulacağınıza eminim.
Rabbim yardımcımız olsun.

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Öğretmenim çok güzel bir düşünceyi dile getirmişsiniz. Allah sizden razı olsun.

Allah kabul etsin hocam.. Dinimizi öğrenmemiz lazımki din istismarcısı sahtekarlar bu halkı sömürmesinler..

Öğretmenim çok güzel bir düşünceyi dile getirmişsiniz. Allah sizden razı olsun.

Size katılıyorum öğretmenim.Bu gün seçmeli derslerde öğrencilerim tercih ederken biraz tedirgin oldular bilmedikleri için...

Öğretmenim çok güzel bir düşünceyi dile getirmişsiniz. Allah sizden razı olsun.

Bilgi güçtür. Bilirsek, kimseye kanmadan doğruları yaşarız. Rabbim hepimize "taklidi" değil "tahkiki" iman nasip etsin. Amin!

KUR'ÂN-I KERİMİ öğrenmek her Müslüman için önemli bir vazifenin yanında, aynı zamanda çok faziletli ve sevabı yüksek bir ibadettir. Bu hususta Peygamber Efendimizin (a.s.m.) teşvik dolu pek çok beyanları vardır.

Peygamberimiz (a.s.m.) bazen Sahabe-i Kiramdan Hz. Ebû Zer'in şahsında bütün ümmetine hitapta bulunurdu. Bir seferinde Kur'ân öğrenmenin fazileti ve sevabı hak-kında şöyle buyurmuştu:

'Ey Ebû Zer! Gidip Allah'ın kitabından bir âyet öğrenmen, senin için yüz rekât namaz kılmaktan daha hayırlıdır. Ve kendisiyle amel edilsin veya edilmesin ilimden bir mesele öğrenmen bin rekât namaz kılmandan daha hayırlıdır.'

Bir defasında da Peygamberimiz (a.s.m.) Hz. Ali'ye şu tavsiyede bulunmuştu:

'Yâ Ali! Kur'ân'ı öğren ve insanlara öğret. Her harfi için on sevap vardır, öldüğün zaman şehit olarak ölürsün.

'Yâ Ali! Kur'ân'ı öğren ve insanlara öğret. Öldüğün zaman insanlar nasıl Kâbe'yi tavaf ediyorlarsa, melekler de senin kabrinin etrafında dönerler.'

Enes bin Malik'in rivâyet ettiği bir hadise göre de Resulullah Sallallâhü Aleyhi Vesellem şöyle buyurmuştur:

'Dikkat edin! Kim Kur'ân-ı Kerîmi öğrenir, öğretir ve içindekilerle amel ederse ben onu Cennete sevk ederim ve Cennet için delili olurum.'

Kur'ân'la meşgul olmanın insana kazandırdığı ve ihsan ettiği en büyük nimet, ebedî hayatına nur olmasıdır. Me-leklerin onu kabrinde yalnız bırakmamasıdır, devamlı ziyaret ederek onun için Allah'tan af talebinde bulunmalarıdır.

* * *

Diğer ibadetler ve ameller gibi Kur'ân da mü'minlere şefaat eder, insanın kurtuluşu için Allah'tan dilekte bulunurlar.

Hasan el-Basrî'nin rivâyet ettiği bir hadis-i şerifte Resul-i Ekrem Efendimiz (a.s.m.) bu hususta şöyle buyururlar:

'Kur'ân'ı öğreniniz. Muhakkak kıyamet gününde o eh-line en güzel bir şefaatçidir.'

Başka bir rivâyette de öğrenilen bir âyet-i kerîmenin insanı kıyamette nasıl karşılayacağı haber verilirken şöyle buyurulur:

'Kim Allah'ın kitabından bir âyet öğrenirse, kıyamet gününde o âyet, o kimseye yüzüne gülerek karşılar.'

Kıyamet gününde Cenâb-ı Hak canlılardan başka diğer varlıklara da şuûr verecektir. Onlar da konuşacak, cevap verecektir. Başta namaz ve oruç olmak üzere güzel amel-ler insanı karşılayacaklar, ona yardımcı olacaklar. İşte bu güzel amellerden birisi de öğrenilen ve okunan âyetlerin sevabıdır.

Çocuklara Kur'ân öğretin

Bir insan Kur'ân okumasını öğrendikten sonra çoluk çocuğuna da öğretmeye çalışır. Onların da Kur'ân'dan mahrum kalmamalarını temin eder. Aynı zamanda bu, Efendimizin anne-babaya yüklediği bir vazifedir.

Çünkü Kur'ân öğretmek, aynı zamanda insanın ebedî hayatının kurtulmasına da vesiledir.

Ebû Hüreyre'nin rivâyetine göre Resulullah Sallallâhü Aleyhi Vesellem şöyle buyurmuştur:

'Kim bir çocuğa Kur'ân-ı Kerîmi öğretirse, Allah onun boynuna öyle bir gerdan takar ki, kıyamet gününde önceki ve sonraki insanlar ona hayran olurlar.'

Bir çocuğun baba üzerinde bir takım hakları vardır. Bunlardan birisi de ona Allah'ın kitabını okumayı öğretmesidir. Bunun için müsaitse kendisi öğretir, değilse Kur'ân kursu ve benzeri bir yolla öğrenmesini temin eder. Küçük yaşta Allah'ın kitabını öğrenmeye çalışan çocuk Kur'ân terbiyesi ile yetişmeye, onun feyziyle teneffüs etmeye alışır.

Çocuk Kur'ân'ı öğrenmekle kendi mânevî hayatında mesafeler aldığı gibi, anne-babasının ebedî saâdeti için de faydalar temin eder.

Ebû Davud'un rivâyet ettiği bir hadis-i şerifte Peygam-ber Efendimiz (a.s.m.) bu hususta şöyle buyururlar:

'Kim Kur'ân'ı okur, hükümleriyle amel ederse, onun anne-babasına kıyamet gününde bir taç giydirilir. Bu tacın nuru güneşin bütün dünyadaki evlerde bulunan ışığından daha parlak olacaktır. Kur'ân ile amel etmeyi ne zannediyorsunuz?'

'Kim Kur'ân okur, öğrenir ve onunla amel ederse, kıyamet gününde anne ve babasına nurdan bir taç giydirilir. Onun ışığı güneşin ışığı gibidir. Onun anne-babasına iki elbise giydirilir ki, dünya malı onunla boy ölçüşemez.

Onlar, ‘Hangi amelimizin karşılığında bunlar bize giydirildi?'derler.

‘Çocuğunuzun Kur'ân'ın hükümlerini tut-ması sebebiyle' denilir.'

Bunun için hem kendimizin, hem de çocuklarımızın rahatı ve saâdeti için Kur'ân'la hemhâl olalım. Onu öğ-renme ve öğretme gayreti içinde bulunalım. Bu sayede hem farz-ı kifaye olan dinî bir vazifemizi yerine getirmiş sayılırız, hem de gönlümüzü, vaktimizi ve evimizi nurlandırmış oluruz.

bu bölümü açanlardan allah razı olsun


KUR'ÂN-I KERİMİ öğrenmek her Müslüman için önemli bir vazifenin yanında, aynı zamanda çok faziletli ve sevabı yüksek bir ibadettir. Bu hususta Peygamber Efendimizin (a.s.m.) teşvik dolu pek çok beyanları vardır.

kuran öğreniyorum bilgisayar programı yükledim.''dosyalarım ''bölümünden
 onaylanınca isteyenler alabilir.
hayırlı tatiller

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Vesile olan ve destekleyen tüm kardeşlerimizden Allah razı olsun.Kitabımızı doğru öğrenip okuyalım ki hurafelere kanmayalım.

Bilgisayarına indirmek isteyenler için Diyanet Elif-Ba programı:

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Aşağıdaki başlıkta da sitemizde yıl boyunca düzenli olarak hatimler okuyoruz. Cüz alarak sevabına ortak olmak isteyenleri bekleriz.

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Aslında bende eksiklerimi tamamlamak, yanlışlarımı düzeltmek istiyorum. Tecvitli okumayı bilmiyorum.

Çok hayırlı bir başlık olmuş.Allah razı olsun.

Aslında bende eksiklerimi tamamlamak, yanlışlarımı düzeltmek istiyorum. Tecvitli okumayı bilmiyorum.

Rabbim en kısa zamanda tecvitli okuyabilmeyi de nasip etsin hocam. Biraz uğraşla olmayacak iş değil. Allah yardımcınız olsun.




Kur’ân’ın tecvid kuralları ile nazil olduğunu yine Kur’ân’dan öğreniyoruz: “Biz onu senin kalbine iyice yerleştirmek için böyle yaptık. O’nu tertil üzere indirdik.” 1 Bir diğer âyette Cenâb-ı Hak Kur’ân’ı tecvid üzere okumayı şöyle emreder: “Kur’ân’ı açık açık, tâne tâne, tertil ile oku.” 2

Âyetlerde geçen tertilin ne olduğu sorulduğunda Hazret-i Ali (radıyALLAHu anh) şöyle cevap vermiştir: “Tertil, harflerin tecvidini, sıfatlarını, okuyuş biçimlerini, mahreç özelliklerini ve vakıfları bilmek demektir.”

Kur’ân’ı hatâsız okuyacak kadar tecvid bilmek her Müslüman için farzdır.
Ancak ALLAH(celle celalüh) hiç kimseye güç yetiremediği bir teklif yüklememiştir. Kişi, gerek dilindeki bir konuşma ârızasından dolayı, gerekse kendisine öğretecek bir kimse veya imkân bulamadığından dolayı tecvidi öğrenmemişse ALLAH(celle celalüh) katında mâzurdur, mes’ûl değildir.

Fakat, elinde öğrenme ve uygulama imkânı olduğu halde sırf ihmalkârlıktan dolayı öğrenmeyen, veya öğrenip unutan, ya da öğrendiği halde Kur’ân’ı tecvid üzere okumayan mes’ûldür.

Dipnot:
1- Furkan Sûresi, 25/32;
2- Müzemmil Sûresi, 73/4;

Allah razı olsun. İnşaallah bu yaz öğrenirim hocam, dua edin Rabbim kolaylık versin.

Bilgisayarına indirmek isteyenler için Diyanet Elif-Ba programı:

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Teşekkürler