Kur'an Okumayı Öğreniyorum

Çevrimdışı ılgın01

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.100
  • 6.273
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 2.100
  • 6.273
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 02 Tem 2013 20:32:37
Allah Azze ve Celle buyuruyorlar ki:
"Siz hayır yolunda her ne harcarsanız Allah onun yerini doldurur."(Sebe 34/39)

Çevrimdışı eslemnurum

  • Uzman Üye
  • *****
  • 10.560
  • 26.279
  • 10.560
  • 26.279
# 02 Tem 2013 20:44:09
Allah Azze ve Celle buyuruyorlar ki:
"Her halde hepinizin ilâhı, bir tek ilâhtır. Ondan başka bir ilâh yoktur. O Rahmân ve Rahîm'dir."

 (BAKARA/163)
-

Çevrimdışı mavi ada ılgını

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.970
  • 8.709
  • 1.970
  • 8.709
# 02 Tem 2013 21:55:49
Ben de Kur an öğreniyorum inşallah yakında daha da iyi okuyacağım konuyla ilgili emeği geçenlerden Allah razı olsun

Çevrimdışı hafız ahmet

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.068
  • 20.096
  • Okul Müdürü
  • 4.068
  • 20.096
  • Okul Müdürü
# 02 Tem 2013 22:08:24
* "Kim Kur'an-ı Kerim'den bir ayet okursa,kendisine bir sevap yazılır,her sevap ise on katıyla karşılık bulacaktır.   (Dikkat edin) ben, Elif Lam Mim bir harftir demiyorum; aksine elif bir harf, Lam bir harf Mim de bir harftir."
           ( Tirmizi, Fezâilü'l-Kur'an 16)

* " Sizin en hayırlınız, Kur'an'ı öğrenen ve öğretenlerinizdir."
                      (Buhâri, Fedâilü'l-Kur'an)

* " Rabbinin kitabından sana vahyedileni oku. Onun kelimelerini değiştirebilecek yoktur.O'ndan başka bir sığınak da bulamazsın"
                   ( Kehf suresi,27. ayet )

* " Kur'an'ı gereği gibi güzel okuyan kimse, vahiy getiren şerefli ve itaatkâr meleklerle beraberdir. Kur'an'ı kekeleyerek zorlukla okuyan kimseye de iki kat sevap vardır."
         ( Müslim, Salâtü'l-Müsafirîn, 244)

* " kur'an okuyunuz, çünkü Kur'an kıyamet günü kendisine dost olanlara şefaatçi olarak gelecektir. "
               ( Müslim,Salatü'l-Müsafirin, 252)

* "Kalbinde Kur'an'dan hiç bir şey bulunmayan kimse harap bir ev gibidir."
                   ( Tirmizi, Fadâilü'l-Kur'an )

* " Evlerinizi namaz kılmak ve Kur'an okumak suretiyle nurlandırınız."
                         ( Beyhaki, Şuabu'l- İman, II, 358 )

* " Bir defasında peygamber efendimiz (s.a.v.) " İnsanlardan Allah'ın ehli olanlar vardır" buyurdular. Sahabe-i kiram " Onlar kimlerdir ya Resulallah?" diye sordular. Peygamberimiz " Onlar Kur'an ehli kimselerdr. Onlar Allah'ın ehli ve has (kullarıdır)" buyurdular.
                         ( İbn Mâce, Sünnet, 16)

* " Kim Kur'an'ı okur ve ona göre davranırsa, onun anne ve babasına bir taç giydirilir, o tâcın ışığı dünya evlerindeki güneşin ışığından daha güzeldir. Artık Kur'an'a göre davrananın kendi durumunu siz düşünün!"
                       ( Ebû Dâvud, Vitr, 14)

* " Ümmetimin en saygınları, Kur'an'ı öğrenip ezberleyenlerdir."
                     ( Taberâni, el- Mu'cemu'l-Kebir, XII, 125)

* " Kur'an'ı öğrenin, okuyun ve okutun."
              ( Tirmizi, Sevâbu'l-Kur'an, 2)


HATİM VE CÜZ OKUMAK İSTEYEN KARDEŞLERİMİZ İLGİLİ SAYFAYA BEKLERİZ..ALLAH HERKESTEN RAZI OLSUN...

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Çevrimdışı ahmetce

  • B Grubu
  • 5.759
  • 33.904
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 5.759
  • 33.904
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 03 Tem 2013 10:43:23
                            Kur'an-ı Kerim' in Gücü

Kaç yaşındasın nine?
-71…
-Demek İstiklal Savaşı’nda 20-21 yaşlarındaydın…
-Öyle zahir…
-O günden beri çıkmadın mı köyünden?
... -Çıkmadım.
-50 yıldır çıkmadın ha?
-50 yıldır…
-O gün, bu gün, dünya çok değişti…
-Öyleymiş…
-Bir daha da evlenmedin, öyle mi?
-Öyle…

-Seni, ardı arkası gelmeyen sorularla sıkıyorum değil mi?
-Estağfurullah…
-Ne yapayım, sen anlatmıyorsun ki, dinleyeyim… Niçin anlatmayı sevmiyorsun?...
-Sevmem!
-Ne seversin?
-Okumayı…
-Ne okursun?..
-Kur’an okurum.
-Okuman yazman var mı?
-Yok! Yalnız Kur’an okurum.
-Kim öğretti sana Kur’an okumayı?
-Babam…
-Peki, Kur’an okuyan, eski harflerle başka şeyleri okuyamaz mı?
-Ben okuyamam. Allah’ın Kelâmı bana kolay gelir. Öbürleri çetin kargacık-burgacıklar…

-Baban da kocan gibi zeybek miydi?
-Babam köy imamıydı. Hem zeybek diye ayrı bir cins yoktu ki… Burada her mert delikanlı bir zeybekti zamanında…
-Ya şimdi…
-Şimdi herkes bebek…

-Ne oldu, nerede öldü baban?
-Seferberlikte (I.Dünya Savaşı) Hicaz taraflarına gitti, bir daha dönmedi.
-Ne kaldı babandan sana?..
-Şu köşede gördüğün yeşil ipek kaplı Kur’an kaldı. Bir de söz…
-Nasıl söz?..
-“Kur’an’dan ayrılma!...”

-Sen o zaman 14-15 yaşlarında bir kızdın…
-Öyleydim…
-Sonra evlendin…
-Beni 19 yaşımda, dayımın oğluna verdiler. Evlendim.

-Tam da Yunanlıların İzmir’e çıktığı yıl…
-Çok geçmeden Yunanlı bu tarafa geldi, bir taburuyla bizim köye yerleşti.
-Anlat, anlat!
-Ne anlatayım?.. Sen sor, ben söyleyeyim!.. Zaten her şeyi öğrenmişsin dışardan…
-Evet ama senin ağzından dinlemek istiyorum. Halk bir şeyi renkten renge sokar, gerçek diye bir şey kalmaz ortada…
-Doğru!.. Kimbilir benim için de neler uydurmuşlardır!

-Sen, tek başına, bir tabur Yunan askerini köyden kaçırmışsın!..
-Yok canım, o benim kuvvetim değil, Kur’an’ın gücü…
-Kur’an’ın gücü mü?
-Ne sandın ya; koynumda Kur’an olmasaydı, hiç o işi becerebilir miydim ben?
-Kur’an’ın, tüfek gibi, top gibi bir gücü olabilir mi?
-Yüzbin top, O’nun tek harfine denk olamaz!..

-Kuzum nine, söyle nasıl oldu?
-Üç aylık kocamı cami avlusunda kurşuna dizdiler.
-Sebep?
-Kızlara saldıran bir Yunanlıyı bıçaklayıp öldürdü diye…
-Sonra?..
-Kalktım, Yunan kumandanına gittim. Sırtıma örtümü çektim, koynuma Kur’anımı aldım gittim.
-Eeee?

-Yunan kumandanı, meydan yerindeki eski jandarma karakolunda bir masa başında, çizmeli ayaklarını masanın üzerine uzatmış, oturuyordu. Yanında da İzmir’in yerlisi bir Rum… Tercüman…
-Nasıl cesaret edebildin aralarına girmeye?

-Cesaret Kur’an’ın emri… Kumandan “ne istiyorsun?” diye sordu. “Kocamın kanını dava ediyorum!” dedim.
-“Kime karşı?” dedi.
-“Sana karşı!” dedim.
Kahkahayla güldü. Ayaklarını masadan çekerek doğruldu. Alaycı bir yılışıklıkla “ne yapmamızı emir buyuruyorsunuz?” dedi. Ellerimle, koynumdaki Kur’an’ı sımsıkı kucaklayarak…

-Ne cevap verdin?
-“Hemen taburunuzu alıp, buradan çıkmanızı istiyorum!” dedim.
-Hayret!..
-Evet, kumandan hayretinden ne diyeceğini bilemedi.

-“Nedir, o koynundaki sımsıkı kavradığın şey?” diye bağırdı. Ben de bağırdım:
-“Dünyanın en güçlü silahı! Hepinizi tuz-buz etmeye yeter!..”

-Müthiş!..
-Tam o anda tercüman avaz avaz “bomba!” diye bastı çığlığı…
-Akıl alabilecek gibi değil…
-Daha neler var bu dünyada aklın alabileceği gibi olmayan…
-Devam et!

-Kumandan dehşetle irkildi, yan yana yürümeye başladı; gözleri bende ve koynumdaki gizli silahta, arkasıyla çıktı, meydan yerindeki askerlerine doğru yürüdü. Tercüman da iki büklüm, ardında…
-Nasıl oldu da üzerine atlayıp, bomba sandıkları şeyi koynundan almadılar?..
-Sıkı mı, ya onu yere bırakıp da karakolu havaya uçuracak olursam?..

-Sonrası?..
-Sonrası, kumandan askerlerine Rumca bir takım emirler verir ve onları toplarken, birdenbire müezzinin gür sesi işitildi. Öğle ezanı… Kocamın tabutu da musalla taşında… O anda bir yaylım ateş… Olanları haber alan çeteler, bir tepeciğin üstünden kuru-sıkı ateş ediyor. Yunalı askerler kaynaştı. Ne yapacaklarını bilemediler.

Ben, tam o an, kollarım sımsıkı koynumdaki silahı kavramış, kapıdan çıktım, medyam yerinde göründüm. Kumandan haykırdı. Rumca bir kumanda… Yunanlılar köy dışına doğru kaçmaya başladılar. Gidiş o gidiş…
-Demek Kur’an silahtan üstün geldi İstiklal Savaşı’nda…
-O savaşı Kur’an’ın gücü kazandı!...

(Necip Fazıl - Mart 1971)

Çevrimdışı eslemnurum

  • Uzman Üye
  • *****
  • 10.560
  • 26.279
  • 10.560
  • 26.279
# 03 Tem 2013 21:27:10
Allah Azze ve Celle buyuruyorlar ki:
"Bir de kendilerine ilim verilmiş olanlar, Kur'ân'ın şüphesiz Rabbinden gelen bir gerçek olduğunu bilsinler ve ona iman etsinler de kalpleri ona saygı duysun. Çünkü Allah, iman edenleri doğru yola eriştirir."

 (HAC/54)

Çevrimdışı nc129

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 312
  • 503
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 312
  • 503
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 03 Tem 2013 21:39:03
Arapça konuşmayı biliyorum ama okuma yazmayı bilmiyorum keşke okuyup yazabilseydim

Çevrimdışı ahmetce

  • B Grubu
  • 5.759
  • 33.904
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 5.759
  • 33.904
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 03 Tem 2013 22:10:19
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Arapça konuşmayı biliyorum ama okuma yazmayı bilmiyorum keşke okuyup yazabilseydim

Bu yaz öğrenmeye ne dersiniz hocam? Aşağıdaki başlık işinizi görecektir.

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Çevrimdışı eslemnurum

  • Uzman Üye
  • *****
  • 10.560
  • 26.279
  • 10.560
  • 26.279
# 03 Tem 2013 22:24:21
Allah Azze ve Celle buyuruyorlar ki:
"Kendisinde şüphe olmayan bu kitabın indirilişi, âlemlerin Rabbi olan Allah tarafındandır.
Yoksa onu (Muhammed) uydurdu mu diyorlar? Hayır, o senden önce kendilerine bir uyarıcı gelmemiş olan bir kavmi korkutman için, Rabbin tarafından gelen bir haktır. Gerek ki, hidayeti kabul ederler."

 (SECDE/2-3)

Çevrimdışı nc129

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 312
  • 503
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 312
  • 503
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 03 Tem 2013 22:31:21
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Bu yaz öğrenmeye ne dersiniz hocam? Aşağıdaki başlık işinizi görecektir.

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
teşekkür ederim hocam bakacam başarabilirim inşallah biri okuduğunda anlıyorum kelimeleri telaffuzda da problem yok

Çevrimdışı eslemnurum

  • Uzman Üye
  • *****
  • 10.560
  • 26.279
  • 10.560
  • 26.279
# 03 Tem 2013 23:17:34
Allah Azze ve Celle buyuruyorlar ki:
"O bir şair sözü değildir, siz çok az inanıyorsunuz.
Bir kâhin sözü de değildir, ne de az düşünüyorsunuz!
O, âlemlerin Rabbi tarafından indirilmedir."

 (HAKKA/41-43)

Çevrimdışı eslemnurum

  • Uzman Üye
  • *****
  • 10.560
  • 26.279
  • 10.560
  • 26.279
# 04 Tem 2013 00:12:33
Allah Azze ve Celle buyuruyorlar ki:
"Kendini büyük görerek bana kulluk etmeyenler, boynu bükük, zavalli bir durumda cehenneme gireceklerdir."

(Mü\'min Sûre-i Celilesi: 60)

Çevrimdışı eslemnurum

  • Uzman Üye
  • *****
  • 10.560
  • 26.279
  • 10.560
  • 26.279
# 04 Tem 2013 10:46:42
Allah Azze ve Celle buyuruyorlar ki:
"Onlar, iman etmiş ve gönülleri Allah’ın zikriyle sükûnete ermiş olanlardır. Şunu iyi bilin ki; kalpler ancak Allah’ı  zikretmekle, anmakla huzura kavuşur!."

 (RAD Suresi, 28.Ayet)

Çevrimdışı ahmetce

  • B Grubu
  • 5.759
  • 33.904
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 5.759
  • 33.904
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 04 Tem 2013 11:43:10
Bir genç hafızlığını tamamlarken her gün sabaha kadar Kur’an’ı hatmeder. Bundan dolayı da sabah derslerine yorgun ve bitkin olarak çıkar. Durumu öğrenen hocası Kur’an’ı bu şekilde okumasını arzu etmediği için bir gün onu karşısına alır ve: “Evladım! Biliyorsun Kur’an, indiği gibi okunmalıdır.

Bu gece sen Kur’an’ı, karşında ben varmışım gibi oku.” tavsiyesinde bulunur.
Genç gider ve Kur’an’ı hocasına okuyormuş gibi okur. Sabah huzura geldiğinde: “Efendim, bu gece Kur’an’ı ancak yarısına kadar okuyabildim.” der. Bunun üzerine hocası: “Pekâla bu gece de Efendimiz’e okuyor gibi oku!” emrini verir. Talebe şaşkınlık ve heyecan içinde Nebîler Serveri’nin huzurunda olduğu düşüncesiyle o gece daha dikkatli okur. Ertesi gün de üstadına Kur’an’ın ancak dörtte birini okuyabildiğini söyler. Üstadı talebesindeki manevi yükselişi görünce: “Bugün de o emin melek Cebrail’in Efendimiz’e (sallallahu aleyhi vesellem) tebliğ ettiği anda dinliyor gibi oku!” der. Talebesi ertesi gün “Vallahi üstadım, bugün ancak bir sure okuyabildim.” der.
Üstadı son adımı atar: “Evladım! Şimdi de onu binlerce hicabın verasında bulunan Yüce Rabbimiz’in huzurunda okuyor gibi oku! Düşün ki O seni dinliyor ve Kur’an’ı senle mukabele ediyor!” Talebe ertesi gün gözyaşları içinde üstadına gelir ve şöyle der: “Üstadım! Fatiha’dan başladım ilk ayetleri okudum; ama ‘İyyâke na’budu’ demeye bir türlü dilim varmadı. Çünkü ‘Sadece sana kulluk yaparım!’ diyemedim.

Çevrimdışı atom111

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.653
  • 6.996
  • 1.653
  • 6.996
# 04 Tem 2013 12:18:55
 teşekkürler ahmetce Hocam

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK