Kur'an Okumayı Öğreniyorum

Çevrimdışı eslemnurum

  • Uzman Üye
  • *****
  • 10.560
  • 26.279
  • 10.560
  • 26.279
# 19 Tem 2013 15:46:24
Fatiha Suresi
بسم الله الرحمن الرحيم (1)
الْحَمْدُ للّهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ (2) الرَّحْمـنِ الرَّحِيمِ (3) مَـلِكِ يَوْمِ الدِّينِ (4) إِيَّاكَ نَعْبُدُ وإِيَّاكَ نَسْتَعِينُ (5) اهدِنَــــا الصِّرَاطَ المُستَقِيمَ (6) صِرَاطَ الَّذِينَ أَنعَمتَ عَلَيهِمْ غَيرِ المَغضُوبِ عَلَيهِمْ وَلاَ الضَّالِّينَ (7)
بسم الله الرحمن الرحيم (11.
Bismillahirrahmânirrahîm
2,3,4. Hamd4, Âlemlerin Rabbi5, Rahmân6, Rahîm7, hesap ve ceza gününün ahiret gününün) maliki Allah’a mahsustur.
5. (Allahım!) Yalnız sana ibadet ederiz ve yalnız senden yardım dileriz.
6,7. Bizi doğru yola, kendilerine nimet verdiklerinin yoluna ilet; gazaba uğrayanların kine ve sapıkların kine değil.

Çevrimdışı favori

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 158
  • 462
  • Öğrenci Velisi
  • 158
  • 462
  • Öğrenci Velisi
# 19 Tem 2013 17:28:58
inşirah suresi 5. ayet,
'' gerçekten, zorlukla beraber bir kolaylık daha vardır ''.

Çevrimdışı eslemnurum

  • Uzman Üye
  • *****
  • 10.560
  • 26.279
  • 10.560
  • 26.279
# 19 Tem 2013 17:47:38
1 - (Elif, Lâm, Mîm.)
2 - İşte o kitap, bunda şüphe yok, müttakiler (kötülükten korunacaklar) için hidayettir.
3 - Onlar ki gaybe iman edip namazı dürüst kılarlar ve kendilerine verdiğimiz rızıktan (Allah yolunda) harcarlar.
4 - Ve onlar ki hem sana indirilene iman ederler, hem senden önce indirilene. Ahirete de bunlar kesinlikle iman ederler.
5 - Bunlar, işte Rabblerinden bir hidayet üzerindedirler ve bunlar işte felaha erenlerdir.

Çevrimdışı eslemnurum

  • Uzman Üye
  • *****
  • 10.560
  • 26.279
  • 10.560
  • 26.279
# 19 Tem 2013 23:56:56
"Şu muhakkak ki inkâr edenleri uyarsan da, uyarmasan da onlar için birdir. Onlar inanmazlar.
Allah onların kalplerini ve kulaklarını mühürlemiştir. Gözlerinin üzerinde bir de perde vardır. Ve büyük azab onlaradır.
İnsanlardan öyleleri de vardır ki, inanmadıkları halde, "Allah'a ve ahiret gününe inandık." derler.
 Allah'ı ve müminleri aldatmaya çalışırlar. Halbuki sırf kendilerini aldatırlar da farkına varmazlar.
Kalplerinde hastalık vardır. Allah da onların hastalığını arttırmıştır. Yalan söylemelerine karşılık onlara elem verici bir azab vardır.
Hem onlara: "Yeryüzünde fesat çıkarmayın." denildiğinde: "Biz ancak ıslah edicileriz." derler.
İyi bilin ki, onlar ortalığı bozanların ta kendileridir, fakat anlamazlar."

(Bakara Suresi 6-12. ayetler)

Çevrimdışı ılgın01

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.100
  • 6.273
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 2.100
  • 6.273
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 20 Tem 2013 00:29:26
"Geçim endişesi ile çocuklarınızın canına kıymayın. Biz, onların da sizin de rızkınızı veririz. Onları öldürmek gerçekten büyük bir suçtur. "(İsra Suresi 31’inci ayet)

Çevrimdışı ılgın01

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.100
  • 6.273
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 2.100
  • 6.273
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 20 Tem 2013 13:46:15
" (Bu alış verişi yapanlar), Tevbe edenler, ibadet edenler, hamd edenler, oruç tutanlar, rükû edenler, secde edenler, iyiliği emredip kötülükten alıkoyanlar ve Allah'ın sınırlarını koruyanlardır. O müminleri müjdele! "
(Tevbe Suresi 112’inci ayet)

Çevrimdışı eslemnurum

  • Uzman Üye
  • *****
  • 10.560
  • 26.279
  • 10.560
  • 26.279
# 20 Tem 2013 15:40:44
"Onlara: "İnsanların (müslümanların) inandığı gibi inanın." denilince, "Biz de o beyinsizlerin inandığı gibi mi inanacağız?" derler. İyi bilin ki, asıl beyinsiz kendileridir fakat bilmezler.
Onlar iman edenlere rastladıkları zaman: "İnandık" derler. Fakat şeytanlarıyle yalnız kaldıkları zaman: "Biz, sizinle beraberiz, biz sadece (onlarla) alay ediyoruz." derler.
(Asıl) Allah onlarla alay eder ve taşkınlıkları içinde serserice dolaşmalarına mühlet verir.
İşte onlar o kimselerdir ki, hidayet karşılığında sapıklığı satın aldılar da, ticaretleri kâr etmedi, doğru yolu da bulamadılar.
Onların durumu, bir ateş yakanın durumu gibidir. (Ateş) çevresini aydınlatır aydınlatmaz Allah onların (gözlerinin) nurlarını giderdi ve onları karanlıklar içinde bıraktı, artık görmezler.
(Onlar) sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler. Artık (hakka) dönmezler.
Yahut (onların durumu), gökten boşanan, içinde karanlıklar, gök gürlemesi ve şimşek(ler) bulunan bir yağmur(a tutulmuşun hali) gibidir. Yıldırımlardan ölmek korkusuyla parmaklarını kulaklarına tıkarlar. Oysa Allah, inkârcıları tamamen kuşatmıştır.
O şimşek nerdeyse gözlerini (n nûrunu) kapıverecek. Önlerini aydınlattımı ışığında yürürler, karanlık üzerlerine çöktümü de dikilip kalırlar. Allah dilemiş olsaydı işitmelerini, görmelerini de alıverirdi. Şüphesiz Allah her şeye kâdirdir."
(Bakara/13-20. ayetler)

Çevrimdışı ogrtmn35

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 17.429
  • 177.416
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 17.429
  • 177.416
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 21 Tem 2013 02:22:39
"Hasbunallâhu ve ni'mel vekîl"

"Başımıza gelecek her türlü belâ ve musibete karşı Allah bize yeter. O, ne güzel dost ve ne güzel bir vekildir."

Çevrimdışı dost63

  • Bilge Üye
  • *****
  • 1.804
  • 6.042
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 1.804
  • 6.042
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 21 Tem 2013 07:50:21
    Dünya güzelmiş,yeşili mavisiyle
    Açıldın sayfa sayfa hepsi soldu renklerin.
    Ayet ayet sen dolarken gönlüme,
    İçimi sarıverdi bilmediğim renklerin.


    Acı yıkarmış,dert soldururmuş,
    Dediler bazan duymadım,bazan da yandı canım,
    Yüreğim yangınlarla boğuşurken alev alev
    Senden daha serin el bulamadım.

    Aşk dediler,duydum ki çoğu fani,
    Dost dediler, gördüm ki, bir ana kadar
    Can dediler,soludum en çok bir ömür,
    Sen aşk,sen dost,sen ebedii nefes oldun..

    Hayatın her anında içimde bir duygu
    Bambaşka bir dünyaya vuslat arzusu,
    Öyle bir hayata akıyorken senden nur,
    Ayet ayet yola çıkmak kaderimiz olsun Yâr!

   Bazan yalnız kaldım,sen doldurdun gönlümü,
   Acı doldum,sana geldim, şifam oldun ey Yâr!
   Sayfa sayfa mest ettin teslim aldın gönlümü,
   Onu bana bırakma,seninle olsun ey Yâr!

  
          Canım dostlarım,gönlünüzü Kuran'a açın,O'nun aşkını dileyin. Düşünün bir kez,iki sevgili başbaşa iken gözler dünyayı görür mü,acı keder,korku,öfke girebilir mi kalbe...

          Kur'an aşığı olalım dostlar.Yâr olarak O bize yeter.
          Allah'a emanet olunuz.

Çevrimdışı eslemnurum

  • Uzman Üye
  • *****
  • 10.560
  • 26.279
  • 10.560
  • 26.279
# 21 Tem 2013 13:32:24
"Ey insanlar! Sizi ve sizden öncekileri yaratan Rabb'inize kulluk edin ki (Allah'ın) azabından korunasınız.
O (Rabb) ki yeri sizin için bir döşek, göğü de bir bina yaptı. Gökten su indirdi, onunla size rızık olarak çeşitli ürünler çıkardı. Öyleyse siz de, bile bile, Allah'a eşler koşmayın.
Eğer kulumuz (Muhammed)a indirdiğimiz (Kur'ân)den şüphe içinde iseniz, haydi onun gibi bir sûre getirin, Allah'tan başka güvendiklerinizin hepsini çağırın; eğer doğru iseniz.
Yok yapamadıysanız, ki hiçbir zaman yapamayacaksınız, o halde yakıtı insanlar ve taşlar olan, inkârcılar için hazırlanmış ateşten sakının.
İnanıp yararlı işler yapanlara, altlarından ırmaklar akan cennetlerin kendilerine ait olduğunu müjdele! Onlardaki herhangi bir meyveden rızıklandırıldıklarında: "Bu daha önce de rızıklandığımız şeydir" derler ve o rızık birbirinin benzeri olmak üzere, kendilerine sunulacak. Orada çok temiz zevceler de onların. Hem onlar orada ebedî kalacaklar."

(Bakara/ 21-25. ayetler)

Çevrimdışı ılgın01

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.100
  • 6.273
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 2.100
  • 6.273
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 21 Tem 2013 19:47:11
" Orada meyveler ve salkımlı hurma ağaçları vardır. Yapraklı daneler ve hoş kokulu bitkiler vardır. O halde Rabbinizin nimetlerinden hangisini yalanlayabilirsiniz? "
(Rahman Suresi 11, 12, 13’üncü ayetler)

Çevrimdışı ılgın01

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.100
  • 6.273
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 2.100
  • 6.273
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 21 Tem 2013 19:54:50
Bu yaıyı daha önce linkle koymutum ama bir sıkıntı var mış okunamıyormuş. ben de yazının kendisini gönderiyorum size.

Bir Müslüman olarak Kur’an’la aramız nasıl?

3 Mart 1924 tarihinde çıkarılan bir kanuna göre, Arap harfleriyle yazılan kitaplar yasaklanmıştı.
 
Kimin evinde Kur’an veya eskimez yazı kitap varsa bunlar resmi makamlara teslim edildi veya toplatıldı. Memurlar halka örnek olmak için kitaplarını kucak kucak jandarmalara, polislere teslim ederlerdi. Halkın kimisi kitaplarını vermiş, kimisi kütüphanesinin önüne duvar ördürmüştü. Bu duvarlar 1950’den sonra yıkılmış ve piyasaya Kur’an harfli kitaplar çıkmıştı. Bizim köyde yaşlı bir teyze vardı. Köydeki çocuklara Kur’an öğretmeye sadece o cesaret edebilmişti. Bana göre büyük bir kahramandı. Çünkü duyuyorduk; başka köylerde değirmende ve mağaralarda gizli gizli Kur’an öğretenler yakalanıp tevkif ediliyordu. Sonra da bu kişilerle ilgili “Yobazlar hapis cezasına çarptırıldı.” diye haber yapılırdı. Kur’an’ı radyodan dinlemek bile yasaktı. 1938’in baharında ablamla beraber elif cüzlerini koynumuza sokar, sokağa çıkardık. Sağa sola bakardık, jandarma, polis ve zabıta yoksa hızla koşar, 100 metre ötede o yaşlı teyzenin evinin önünde dururduk. Yine etrafa bakardık, kimse yoksa içeri dalardık. Kadının ilk sorusu, “Kimse gördü mü evladım?” “Görmedi…” Ve başlardık okumaya, Elif üstün e. Elif ötre ü, elif esre i… Bu zor usulle Kur’an öğrenmek mümkün olmuyordu. Eve gelince çalışır, işim bitince de elif cüzümü bulgur çuvalının içine gömerdim. Her an bir baskın ve arama olabilirdi. Kur’an’a geçmemiz nasip olmadı... Tabii o zaman anlamıyorduk; Kur’an okumak niye yasaktı? Sadece devrimlerden bahsediliyordu…

Ali Ulvi Kurucu hocam hatıralarında bahseder: “Yahu, bütün bunlar kimin adına, kimi memnun etmek için yapılıyor? Bu millet niçin Yunan’la harp etti? Yunan gelirse, dinimi, ezanımı, yazımı, kıyafetimi değiştirir diye harp etmedi mi? Yunan denize mi döküldü, yoksa Yunan mı bizi denize döktü? Bu işkencelerin, bu zulümlerin düşman tarafından değil de, kendi milletimizin fertleri tarafından yapılıyor olması ne acayip şey…”

İşte böyle… Dalgalı bir denizde seyahat eden gemi gibi bugünlere geldik. Şimdi Kur’an okumak, öğrenmek, öğretmek serbest. Amma problemler bitmedi. Evet, bugün bizi tevkif edecek jandarmalar yok amma Kur’an’la aramıza giren “bahaneler” var. Amma elimizdeki her türlü imkândan imtihana çekileceğiz. Düşünmek lazım; Allah elimizdeki imkânları değerlendirme hususunda bizden ne kadar razı?

Mesela bir Müslüman olarak Kur’an’la aramız nasıl? Bu kadar fırsat, malzeme ve zaman varken Kur’an’a ne kadar vakit ayırıyoruz? Allah’ın beğendiği ev, içinde Kur’an okunan evdir. Ebu Hureyre buyurmuş ki: “Hangi evde Kur’an-ı Kerim okunursa, orada bolluk bereket çoğalır, şeytanlar uzaklaşır, melekler oraya hücum eder. Hangi evde Kur’an okunmazsa, o evde darlık, sıkıntı, huzursuzluk baş gösterir. Rahmet melekleri oradan uzaklaşır, şeytanlar o evi istila eder.”

Huzuru ve gönül rahatlığını evlerimizin konforunda arıyorsak; çekeceğimiz daha çok çileler var demektir. Çünkü modernizm bir hastalıktır. Maddi-manevi cezaları da beraberinde getirir.   

Mesela bir arkadaş dedi ki: “Ben Kur’an okumasını bilmiyorum. Bu yaştan sonra öğrenmek de zor.” “Kendi önüne engeli yine kendin koyuyorsun.” dedim. “Kur’an öğrenmek çok kolay. Kitaplardan öğrenebilirsin. Gençler, emekliler, çalışanlar, öğrenciler kendilerine uygun gün ve saatlerde camiye gidip Kur’an öğrenebiliyor. Yani bu kadar imkâna rağmen Kur’an öğrenemedim, öğrenemiyorum dersen, mesulsün kardeşim…”

Bu zamanda Kur’an okumamanın ve öğrenmemenin mazereti olamaz…

Çevrimdışı fraktal33

  • Uzman Üye
  • *****
  • 3.349
  • 6.439
  • Matematik Öğretmeni
  • 3.349
  • 6.439
  • Matematik Öğretmeni
# 21 Tem 2013 20:09:56
Bu ay okumanın en bereketli olduğu ay

Çevrimdışı ılgın01

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.100
  • 6.273
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 2.100
  • 6.273
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 21 Tem 2013 20:10:38
 Muhakkak ki Allah bir sivri sineği, hatta daha üstününü misal getirmekten çekinmez. İman edenler bilirler ki, o şüphesiz haktır, Rabb'lerındandır. Ama küfre saplananlar: "Allah böyle bir misal ile ne demek istedi?" derler. Allah onunla birçoklarını şaşırtır, yine onunla birçoklarını yola getirir. Onunla ancak o fasıkları şaşırtır.

Onlar ki, söz verip andlaştıktan sonra Allah'a verdikleri sözü bozarlar. Allah'ın birleştirmesini emrettiği şeyi (iman ve akrabalık bağlarını) keserler ve yeryüzünde bozgunculuk yaparlar. İşte zarara uğrayanlar onlardır.

Allah'ı nasıl inkâr edersiniz ki, ölü idiniz sizleri diriltti. Sonra sizleri yine öldürecek, sonra yine diriltecek, sonra da döndürülüp ona götürüleceksiniz.
 O ki, yeryüzünde ne varsa hepsini sizin için yarattı . Sonra göğe yöneldi, onları yedi gök olarak düzenledi. O, her şeyi bilir.

(Bakara/ 26-29. ayetler)

Çevrimdışı ılgın01

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.100
  • 6.273
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 2.100
  • 6.273
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 22 Tem 2013 12:27:23
"Bir zamanlar Rabb'in meleklere: "Ben yeryüzünde bir halife yaratacağım" demişti. (Melekler): "A!.. Orada bozgunculuk yapacak ve kan dökecek birisini mi yaratacaksın? Oysa biz seni överek tesbih ediyor ve seni takdis ediyoruz" dediler. (Rabb'in): "Ben sizin bilmediklerinizi bilirim." dedi. "(Bakara/ 30)

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK