MEB AİLELERİ PARÇALIYOR....
MEB' nın çıkardığı "Öğretmenlerin Özür Durumuna Bağlı Yer Değiştirme Kılavuzu" doğrultusunda, 2009 Şubat ayında yaptığı özür grubu tayinleri, bir çok öğretmen ailesini parçaladı.
MEB aileleri parçalıyor
MEB' nın çıkardığı "Öğretmenlerin Özür Durumuna Bağlı Yer Değiştirme Kılavuzu" doğrultusunda, 2009 Şubat ayında yaptığı özür grubu tayinleri, bir çok öğretmen ailesini parçaladı.
Gül ÖZBAY
Kılavuz hükümlerine göre, eş durumu özrü ile tayin isteyen öğretmenlerin, istedikleri illerdeki okulların kontenjanları ve kişisel puanları yetmeyince, tayinleri yapılmadı.Yer değiştirme yönetmeliğinin acilen değiştirilerek, parçalanan ailelerin birleştirilmesini isteyen onbinlerce öğretmen " Sayın Çubukçu, eskiden Aileden Sorumlu Devlet Bakanı'ydı. İl emrine atanma tercihinin kaldırılmasıyla onbinlerce meslektaşımız, zorunlu bekar hayatı yaşıyor. Mayıs tayinlerinde de, yine bu sorunla karşılaşacağız. Evrensel ve Anayasal hakkımız olan aile bütünlüğümüzü korusun" mesajını verdi.
2009 Yılına kadar sürdürülen uygulamada,eş durumu özrü gerekçesiyle tayin isteyen öğretmenler, seçtikleri İl Milli Eğitim Müdürlüğü emrine veriliyor ve süreç içinde ihtiyacı olan okullarda görevlendiriliyorlardı. Böylelikle, eş durumundan kaynaklanan sıkıntılar gideriliyordu.
Ancak, "Öğretmenlerin Özür Durumuna Bağlı Yer Değiştirme Kılavuzu" doğrultusunda, Şubat 2009 dönemindeki özür tayinlerinde, aileler büyük mağduriyet yaşadı.Eş durumu sebebiyle istedikleri ilden, sadece 25 okul tercih eden on binlerce öğretmenler, bu okulların kontenjan doluluğu ve kişisel puanlarının yetmemesiyle tayin edilemedi.
Bu sorunun, , isteğe ve zorunlu hizmete bağlı tayinlerde de yaşanacağına dikkati çeken öğretmenler, yönetmeliğin acilen değiştirilmesini istiyor.
Konuya ilişkin tepkilerini dile getiren eğitim sendikaları, kılavuzun ilgili maddelerini yargıya taşıyarak, yürütmenin durdurulmasını ve iptalini istediklerini bildirdi.
Psikolog ve pedagoglar ise, parçalanan ailelerdeki çocukların sürekli terkedilme korkusu yaşadıklarını, başarısız ve özgüvensiz bireyler olabileceklerine dikkati çekti.
AİLE BÜTÜNLÜĞÜ,ANAYASAL HAKKIMIZDIR
Yeni bakan Nimet Çubukçu'nun eskiden Aileden Sorumlu Devlet Bakanı olduğunu hatırlatan öğretmenler, evrensel ve anayasal hakları olan aile bütünlüklerinin korunması yönünde, yeni bir atama politikası bekliyor.
Eş durumu veya çeşitli özür durumlarıyla tayin isteyen meslekdaşlarının, gidecekleri ilde branş açığı bulunmasa veya puanları yetmese bile, il emrine atanarak ve İl Milli Eğitim Müdürlüğü koordinatörlüğünde aile bütünlüğünün sağlanacağını savunan öğretmenler, bu durumdan en çok çocukların etkilendiğini vurguluyor.
DEVLET BABA ELİYLE TERK DUYGUSU
Uzmanlar, parçalanan öğretmen ailelerindeki çocukların, yetişkinlerden çok daha fazla etkilendiklerine ve suçluluk psikolojisine girip, tümüyle terkedilme korkusu yaşadıklarına dikkati çekiyor.
Psikolog Dr. Gül Çörüş " Çocuk görev zorunluluğu nedeniyle bile olsa, bu dağılan yuvanın sebebini yeterince algılayamaz. Suçu kendisinde arar. Onu sonsuza kadar kollayacağına inandığı anne babasının yanısıra, devlet babası da artık onu terketmektedir. Peki acaba ne kabahat işlemiştir? Çocuk suçu kendisinde arar. Devlet babası, belki o yaramazlık yaptığı, yeterince ders çalışmadığı, ailesini üzdüğü için annesiyle babasını, farklı şehirlere yollamıştır.. Artık yeterince sevilmeyecek, korunmayacak ve belki de terkedilecektir. İşte, ne kadar ifade edilmeye çalışılsa bile, çocuk aile bütünlüğünün parçalanmasını böyle anlayacaktır. Siz istediğiniz kadar tayin diye anlatın. Çocuk, mevcut durumu kişisel cezalandırılmasına bahane olarak algılayacaktır. Yuvası dağılan, aklı karışan bu çocukların ilerde özgüvensiz, hedef kaybına uğramış ve neticede sağlıksız bireyler olarak karşımıza çıkması kuvvetle muhtemeldir." mesajını veriyor.
SENDİKALAR ÇÖZÜM ÖNERİYOR
Parçalanan ailelerin toparlanması yönünde harekete geçen sendikalar,duruma acil önerileri de getiriyor.Eğitim - İş Sendikası Genel Başkanı Yüksel Adıbelli önerilerini şöyle sıralıyor:
1) Özür grubu, kişilerin asla mağdur edilmeyecekleri bir özre sahip olmaları demektir. Dolayısıyla şartlara hassasiyetle yaklaşılmalıdır.
2) 4/B öğretmenlik uygulamasına son verilerek kadrolu öğretmen uygulamasına geçilmelidir.
3) Her atama döneminden önce,kurumların norm kadroları güncellenmelidir.
4) Mart ayına kadar il içindeki norm kadro fazlası öğretmenlere,yer değiştirme imkanı sağlanmalı ve fazlalıklar çözümlenmelidir.
5) İsteğe bağlı il içi yer değiştirmelerde, birinci grup sıraların çalıştırılması, yönetmelik gereğince Mayıs ayında tamamlanmalıdır. Böylelikle, il kapsamındaki açıklar ortaya çıkarılmalıdır.
6) Bakanlığın 2009 da kaldırdığı "il emrine atama" uygulaması geri getirilmelidir.İl emrine atanan meslekdaşların çalışabileceği kurum bulunamamışsa, 3 ayı ücretli izin verilmelidir.Bu 3 ay sonunda kadro oluştukça, öğretmenlere duyurulmalı ve istekleriyle hizmet puanları doğrultusunda atama yapılmalıdır.
7) Yıl içinde askerlik,doğum,hastalık gibi nedenlerle boşalacak kadrolara, bu meslektaşların yine istek ve hizmet puanına göre tayinleri sağlanmalıdır.
ESKİ BAKAN KULAK TIKADI
Türk Eğitim- Sen ise, geçmişte defalarca dile getirdikleri bu mağduriyete eski bakan Hüseyin Çelik'in adeta kulak tıkadığını ileri sürdü. Yeni Bakan Nimet Çubukçu'ya da konuyu ilettiklerini ve ivedilikle çözüm beklediklerini belirten sendika, kılavuzun ilgili maddelerini yargıya taşıdıklarını, yürütmenin durdurulması ve iptali talebinde bulunduklarını açıkladı.
Bağımsız Eğitimciler sendikası Başkanı Gürkan Avcı da yaptığı açıklamada "Onbinlerce evli öğretmen, bekar hayatı yaşamak zorunda kaldı. Özür grubu atamalarında uygulanan yanlış ve yanlı politikalar yüzünden, birbirinden farklı yerlerde görev yapan aileler boşanma noktasına gelmiştir. Bakan Çubukçu'nun, acilen bu ailelere sahip çıkmasını istiyorum" dedi
memuruz.net