BU DA ANADOLU EĞİTİM SENDİKASININ HABERİ....
Atama ve Yer değiştirmelerde Top Bakanlık Kucağına Atıldı
Yönetmelik taslağının kamuoyu ve sendikalarla paylaşılmasıyla başlayan süreçte yüzbinlerce öğretmen sorunlarının çözüleceğine dair haklı bir bekleyiş içerisine girmiştir. AES, taslakla ilgili resmi önerisini bakanlığa ilk ulaştıran sendika olarak görüş bildirmeyen, önerilerini temenni boyutunda ve yuvarlak ifadelerle geçiştiren yapıları göreve çağırmış ve hatalı bir yönetmeliğin sorumluluğuna dikkat çekmiştir.
Bakanlık bürokratlarıyla yaptığımız her görüşmenin detayını öğretmenlerle paylaşma sorumluluğumuz; web ortamında başka, kapalı kapılar ardında başka konuşan bazı yapıları rahatsız ettiğinden 5 Şubat tarihli toplantıya katılmamamız için kulis yapılmış, temsilcimiz il milli eğitim müdürlerinin bile katıldığı toplantıya sessizlik yemini etmediği için çağrılmamıştır. AES, bakanlıkla yürütülen her diyaolgu kamuoyuyla aynen paylaşmaktadır, gizlilik yemini edilen toplantılarda bugüne kadar olmadığımız gibi bundan sonra da olmayacağız.
Öğretmenlerimizin elinde bugün itibari ile 8 saat süren toplantının bir sayfayla özetlendiği ve “birbiriyle çelişen” üç açıklama dışında hiçbir şey yoktur. (Eğitim-Sen toplantı öncesi görüş beyan etmediği gibi toplantı sonrası sessizliğini korumaktadır). Atanma ve yer değiştirme konusunda temsil edilmeyi beklerken kaderleri bakanlık eline teslim edilen öğretmenlerimiz için yine bilinmezlikle dolu karanlık bir süreç söz konusudur.
Türk Eğitim Sen, Eğitim Bir-Sen ve Eğitim-İş yöneticilerinin 8 saat lik toplantı sonrası paylaşımları karşılaştırmalı olarak incelendiğinde aynı toplantıda olduklarına inanmak zorlaşmaktadır:
Yönetmeliliğin Yürürlük Tarihi Hakkında:
TES: Bu yıl uygulanmayabilir, uygulanmalı
EBS: Uygulanmayabilir (mutabık kalındı denmiştir)
E.İş : Yönetmelik yakın bir zamana yetişmezse il içi ve iller arası yerdeğiştirmeler 04.03.2006 tarihli yönetmeliğe göre yapılacaktır.
Yer Değiştirmeye Esas zorunlu çalışma yükümlülüğü hakkında:
TES: 2 Yıl olarak kalsın
EBS: Yönetmelikten sonra 3 yıl olabilir (mutabık kalındı denmiştir)
E.İş: 2 yıl olarak kalsın
40 Yaş sınırlaması Hakkında:
TES: yorum yok
EBS:yorum yok
E.İş: Kalksın (mutabık kalındı denmiştir)
Atama ve Yer Değiştirme Periyodu Hakkında:
TES: Yılda iki kez yapılması
EBS: Özür Durumu Şubat ve Ağustos olarak yılda iki kez
E.İş: Eş durumu özrü yılda iki kez
Hizmet Puanlarının yeniden belirlenmesi hakkında:
TES: Zorunlu çalışmaya tazminat ödensin
EBS: Bazı (?) hizmet alanlarında puanlar yükselsin (mutabakat sağlanmış)
E.İş: Hizmet alanlarına verilecek puanların mevcut yönetmelik çerçevesine uygun olarak arttırılsın
Zorunlu Hizmetten Muafiyet Hakkında:
TES: Yönetmeliğin yürürlülük tarihi
EBS: Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarih esas alınarak
E.İş : Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihin esas alınarak
En samimi ortak görüş: “Bütün kurul ve komisyonlarda TÜM sendika temsilcilerinin yer alması ve norm kadroların açık ilan edileceği kurumların tespitinde söz sahibi olmaları” şeklinde ortaya konmuş ve tarafımızdan tebessümle karşılanmıştır.
Eğitim-İş’in ayrıca mutabık kalındı dediği, diğer sendikalarca doğrulanmayan başlıklar ise tamamen karanlıktır. MEB bürokratları ilgili toplantı ile ilgili tek kelime açıklama yapmamış, bu taslağın ne zaman, ne şekilde resmileşeceği, kimleri kapsayacağı karanlık kalmıştır. 8 saatlik toplantıdan tek bir somut söz almadan çıkılmasını anlayamıyoruz. Sendika temsilcilerinin bu mutabakatın gereği hakkında temmennide bulunuyor olması, grevli toplu sözleşmeli sendika hakkının önemini bir daha hatırlatmıştır.
Yarım sayfalık raporlardan anlaşıldığı üzere il dışı ve il içi tayinlerin birlikte yapılması, sözleşmelilere ve kadrolulara il ve ilçe emri hakkı, 1.9 mağduriyeti, sağlık özrünün yılın her hangi bir döneminde yapılabilmesi, kurum içi atama, açıktan atama, kurumlar arası geçiş koşulları ve kontenjanları ve hatta becayiş hakkı gündeme getirilmeye ya da paylaşılmaya değer bulunmamıştır. Asıl felaket yönetmeliğin yayınlanma ve geçerlilik tarihinin belirsiz bırakılmasıdır. Türkiye Cumhuriyeti Anayasa Taslağı bile birkaç haftada hazırlanırken bu yönetmeliğin Ağustos dönemine yetişmeme ihtimalini kabullenmek kabul edilemez. Bu noktada, uzlaşılan bazı maddelerin üye memnuniyetsizliğine yol açacağını düşünen sendikaların, bakanlığı günahı ve sevabıyla yalnız ve ÖZGÜR bıraktığını düşünüyoruz.
Yayınlandıktan sonra dava edilecek yönetmeliğin öncelikle üyelerin aleyhine olacağını, sendikaların basın açıklaması ve dava yoluyla kahramanlık yapmak yerine şimdi ve hemen net tavır koymaları gerektiğini belirtmiştik. Üyeye başka, bakanlığa başka, mahkemede başka tavırlar sergilemek örgütlülüğü bitirmektedir. Sendikaların önceliği üyeleridir. Önemli olan içeriği meçhul uzun toplantılar yapmak değil, işverenden somut hak kazanımlarını koparmak, arkasında durmaktır.
Bakanlığın “sendikalarla görüştük çıkardık”, sendikaların “biz istedik, vermediler” söylemleri arasında çıkacak olan bu yönetmeliğin akıbeti hakkındaki endişelerimizi kamuoyuyla paylaşıyor, taslağa ilişkin 30 maddelik raporumuzun arkasında duruyoruz.
Anadolu Eğitim Sendikası