16 yılda sizin yaptıklarınızı anlatın, onları dinleyelim.
Hiç değilse ufkumuz açılır hocam...
Ufkunuz açılmaz. Lakin ben yaptıklarımı gene de yazayım.
5 sene ot bitmez yerlerde gül yetiştirdim. Dağ köyünde. Ve sistemin ilk yumruğunu bir dilekçem sayesinde yedim. Yönetmelikte yer alan: ‘sözleşmeli öğretmen görevlendirilemez’ ibaresine rağmen merkeze görevlendirilen bayan öğretmenleri hangi gerekçeyle görevlendirdiniz diye sordum. Bakanlıktan olur aldık dediler beni azarlayarak. Beni azarlamayın, oluru gösterin dedim. Gösteremediler. Bayanlar yerlerine döndü ama büyükler(!) de üstümü çizdi.
Sonra müdür yardımcısı oldum. Okula bir kütüphane bir de yemekhane kazandırdım. Eksi 15 derecede esnaf esnaf gezip para dilendim bunları gerçekleştirmek için. Sonra bi baktım usulsüz başarı belgesi dağıtılıyor. Gene dilekçe yazdım.
Ufku en az sizin kadar geniş olan ilçe milli eğitim müdürü ‘kanunu mu değiştirelim’ diye bağırarak dilekçemi kabul etmedi.
Etti ikinci çizik.
Kendi isteğimle yer değiştirdim. Gene köy ama sınıf yok. Lojmanı sınıf yapalım dediler. Hay hay ama dedim elektriği yok. Olsun dediler.
2 sene ufku geniş insanların olurlarıyla elektriği olmayan sınıfta ders yaptım.
Bunların hepsi bahse mevzu 16 yıl içinde gerçekleşti.
100 günde umarım sınıfa elektriği bağlatırlar.