"
İngiltere'de yargıçların maaşı yoktur. Onun yerine ihtiyaçları oldukça kullandıkları kredisi sınırsız çek defterleri vardır. İngiliz devleti hakimlerine o kadar güveniyor yani.
Bir gün hakimin biri bir bankaya gidip 1.000.000 poundluk bir çek bozdurmak istediğini söylemiş. Tabi ortalık birbirine girmiş. Banka yöneticileri en üst makamdan onay almadan bu kadar parayı veremeyeceklerini söyleyip hemen İç İşleri Bakanlığı, Adalet Bakanlığı, Başbakanlığa felan telefon etmişler. Ancak aradıkları yerden gelen cevap aynıymış: ÖDEYİN!
Gel gelelim bankada o kadar nakit yokmuş. Hakimden ertesi gün gelmesi rica edilmiş. Ertesi gün para bir bavul içinde hazırmış. Aradan birkaç gün geçmiş. Hakim çıkagelmiş. Parayı bankaya geri vermek istiyormuş. Banka yönetimi şaşırıp kalmış. Hemen Adalet Bakanlığını aramışlar. Derhal bakanlık müfettişleri devreye girmiş ve hakime hareketinin sebebini sormuşlar. Hakim: "Kraliçenin hükümeti bize gerçekten bu kadar güveniyor mu? Onu sınadım" cevabını vermiş.
Raporlar bakanlığa iletilmiş. ve aynı gün hakim azledilmiş. Adalet Bakanlığı hakime gönderdiği yazıda gerekçeyi şöyle açıklamış: "Kraliçenin hükümetinin saygın bir hakimi, devletine güvenmiyor ve onu sınıyorsa, devlet ona asla güvenmez.
"
Güven çok ince bir çizgidir. Onu kalınlaştırarak kırılmasını engelleyen tek şey iki taraflı olmasıdır.Güven, anlayış, hoşgörü ve iyi niyetimizin daim olması dileğiyle sonsuz güven duyduğum değerli yönetim arkadaşlarım, meclis üyesi arkadaşlarım ve tanımadan çok sevdiğim değerli egitimhaneli arkadaşlarımıza naçizane hediyem olsun kuvvetli ve iki taraflı bağlarımız için...