Mevlana'dan Güzellikler

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.738
  • 226.954
  • 28.738
  • 226.954
# 28 May 2014 17:32:08
Sevgide güneş gibi ol
Dostluk ve kardeşlikte akarsu gibi ol
Hataları örtmede gece gibi ol
Öfkede ölü gibi ol
Tevazuda toprak gibi ol
Her ne olursan ol
Ya olduğun gibi görün
Ya göründüğün gibi ol..

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.738
  • 226.954
  • 28.738
  • 226.954
# 28 May 2014 19:24:31
Dedim Ağız Tadı Bal İle Olmaz,
Bana Sultan Gerektir,
Dedi: Hal İledir, Kal İle Olmaz!
Seven Sevdiğine Kurban Gerektir!
Hz. Mevlana

Çevrimdışı ALAMET-i FARİKA

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.093
  • 11.858
  • 1.093
  • 11.858
# 28 May 2014 21:05:05


BİRLİĞE ULAŞ

Beri gel, daha beri, daha beri.
Bu yol vuruculuk nereye dek böyle?
Bu hır gür, bu savaş nereye dek?
Sen bensin işte, ben senim işte.

Ne diye bu direnme böyle, ne diye?
Ne diye aydınlıktan kaçar aydınlık, ne diye?
Topumuz bir tek olgun kişiyiz, bir tek,
ne diye böyle şaşı olmuşuz, ne diye?

Zengin yoksulu hor görür, ne diye?
Sağ soluna yan bakar, ne diye?
İkisi de senin elin, ikiside,
peki, kutlu ne, kutsuz ne?

Topumuz bir tek inciyiz, bir tek.
başımız da tek, aklımız da tek.
Ne diye iki görür olup kalmışız
iki büklüm gökkubbenin altında, ne diye?

Sen habire gevele dur bakalım,
habire 'usul boylu birlik çam ağacı' de,
sonu nereye varır bunun, nereye?

Şu beş duyudan, altı yönden
varını yoğunu birliğe çek, birliğe.
Kendine gel, benlikten çık, uzak dur,
insanlara karıl, insanlara,
insanlarla bir ol.
İnsanlarla bir oldun mu bir madensin, bir ulu deniz.
Kendinde kaldın mı bir damlasın, bir dane.

Erkek arslan dilediğini yapar, dilediğini.
Köpek köpekliğini ede durur, köpekliğini.
Tertemiz can canlığını işler, canlığını.
Beden de bedenliğini yapar, bedenliğini.

Ama sen canı da bir bil, bedeni de,
yalnız sayıda çoktur onlar, alabildiğine,
hani bademler gibi, bademler gibi.
Ama hepsindeki yağ bir.

Dünyada nice diller var, nice diller,
ama hepsin de anlam bir.
Sen kapları, testileri hele bir kır,
sular nasıl bir yol tutar, gider.
Hele birliğe ulaş, hır gürü, savaşı bırak,
can nasıl koşar, bunu canlara iletir.

Çevrimdışı munzeviçığlık

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.642
  • 22.384
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 4.642
  • 22.384
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 29 May 2014 00:40:14
Kokuların en güzeli GÖNÜL kokusudur...
Çünkü o koku RABB'in kokusudur...

O koku kırık gönüllerde.. Mağlup ruhlarda bulunur...

Hz. Mevlana

Çevrimdışı bynum3662

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 563
  • 2.125
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 563
  • 2.125
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 29 May 2014 03:27:11
Bunu duy da bil ki Allah, kimi kendisine davet ettiyse o kimse bütün dünya islerinden vazgeçmiştir.

Mevlana

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.738
  • 226.954
  • 28.738
  • 226.954
# 29 May 2014 06:37:01
Kimde Bir Güzellik Varsa Bilsin ki Ödünçtür...
Hz. Mevlana

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.738
  • 226.954
  • 28.738
  • 226.954
# 29 May 2014 06:39:12
" Beni Kimsenin Bilmesi Önemli Değil,
RABB'im Bilsin Yeter...
Kim Ne Derse Desin Bana,
RABB'im Kulum Desin Yeter...!! "
Hz. Mevlana

Çevrimdışı GÜLCE90

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.488
  • 16.361
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 2.488
  • 16.361
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 29 May 2014 07:37:09

Yolun ucunun nereye varacağını düşünmek beyhude bir çabadan ibarettir. Sen sadece atacağın ilk adımı düşünmekle yükümlüsün. Gerisi zaten kendiliğinden gelir...

 
Şems-i Tebrizi

Çevrimdışı kurthan

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 10.688
  • 73.078
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 10.688
  • 73.078
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 29 May 2014 16:26:52
Aklın başına gelince pişman olacağın bir işi sakın yapma.
              Hz. Mevlana

Çevrimdışı beyazgelincik

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 401
  • 2.117
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 401
  • 2.117
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 29 May 2014 16:31:23
Üzülme!..
Dert etme can!..
Görebiliyorsan, dokunabiliyorsan, nefes alabiliyorsan, yürüyebiliyorsan ne mutlu sana!..
Elinde olmayanları söyleme bana...
Elinde olanlardan bahset can!…
Üzülme!..
Geceler hep kimsesiz mi geçecek?..
Gidenler dönmeyecek mi?..
Yitirdiğin her ne ise; bir bakarsın yağmurlu bir gecede..
Veya bir bahar sabahında karşına çıkmış...
Bil ki güzellikler de var bu hayatta...
Gel Git’lerin olmadığı bir hayat düşünebilir misin?
Hüzün olgunlaştırır ,
Kaybetmek sabrı öğretir...

Hz. Mevlana

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.738
  • 226.954
  • 28.738
  • 226.954
# 29 May 2014 17:36:45
Ey AŞK..! İşte tam bu AN'da
Bir nefes VUSLATTAYIM; Bir nefes AYRILIKTAYIM..!
Bir adım İÇERDEYİM; Bir adım DIŞARDAYIM..!
Bilmem ki her seferde neden bu kadar KEDERDEYİM..?
Sana bir o kadar YAKIN; Bir o kadar da UZAKTAYIM..!

Hz. Mevlana

Çevrimdışı kurthan

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 10.688
  • 73.078
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 10.688
  • 73.078
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 29 May 2014 21:54:33
Aynı dili konuşanlar değil, aynı duyguları paylaşanlar anlaşabilir.
                      Hz.Mevlana

Çevrimdışı eslemnurum

  • Uzman Üye
  • *****
  • 10.560
  • 26.279
  • 10.560
  • 26.279
# 29 May 2014 23:03:03
Hayatta her şey olabilirsin;
Fakat mühim olan hayatın içinde 'insan' olabilmektir... (Şems-i Tebrizi)

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.738
  • 226.954
  • 28.738
  • 226.954
# 29 May 2014 23:31:38
Herkes önce kendi kusurunu görseydi halini ıslah etmekten gaflet eder miydi?
Mevlânâ, Mesnevi II

Çevrimdışı s.kahya

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 8.773
  • 33.609
  • Müdür Yardımcısı
  • 8.773
  • 33.609
  • Müdür Yardımcısı
# 30 May 2014 09:52:18
Bir gün Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî Hazretleri’nin dergâhının kapısına, üstü başı kusmuk içinde bir sarhoş gelip dayandı. Tekkenin hizmetkârları, sarhoşluğundan dolayı bu adamı hışımla karşılayıp;

“–Ne istiyorsun?” diye sordular.

Dili dolaşık vaziyette cevapladı:

“–Mevlânâ Hazretleri’ni göreceğim!”

Hizmetkârlar adamı içeriye sokmadıkları gibi;

“–Utanmıyor musun bu hâlinle bir de dergâh kapısına gelmişsin?!.” ve benzeri hakaretlerle başlarından savdılar.

Sarhoş, içeri alınmadığı kapının önünde yere yığıldı ve ağlamaya başladı.

Bir müddet sonra Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî Hazretleri’nin tekkeden çıkıp bir ziyarete gitmesi îcâb etti. Kapı önünde ağlayan o sarhoşu görünce, eğilip mübârek elleriyle onun başını okşadıktan sonra sordu:

“–Evlâdım, neyin var? Niye ağlıyorsun? Bu dergâh, insanları muzdarip etmek ve onlara ümitsizlik aşılamak için değil, bilâkis ferahlatmak ve ümit vermek için kurulmuştur. Derdini söyle ki dermân olayım…”

Sarhoş, nemli gözleriyle Hazret-i Mevlânâ’ya baktı ve;

“–Efendi Hazretleri! Ben sana kurban olayım! Huzûruna gelip sohbetini dinlemek istedim. Lâkin kapıdaki adamlar beni içeriye almadılar. Aksine, bir sürü hakaret ederek beni kovdular.” dedi.

Mevlânâ Hazretleri, etrafına toplanan müridleri üzerinde bir müddet heybetli nazarlarını gezdirdi. «Kim kovdu bu bîçâreyi?» suâline gerek kalmadan, bir mürid îzâha başladı:

“–Efendi Hazretleri! Sarhoş işte! Ne yaptığını bilmiyor! Şu hâliyle huzûr-i saâdetlerinize çıkmak istedi ve bunda da ısrar etti. Ben de kendisine; «Git evine. Böyle Efendimiz’in huzûruna çıkamazsın. Ayıldığın zaman gelirsin.» diyerek uzaklaştırmaya çalıştım fakat dinletemedim. Kapının dibine yığıldı kaldı. Bu çirkin hâl ile huzûrunuza çıkmasına nasıl müsaade edebilirdim?”

Mevlânâ Hazretleri sitem ve serzeniş dolu bir nazarla cevap verdi:

“–Evlâtlarım! Bu garibin bedeni sarhoş. Sizinse rûhunuz!..

Onun, şu sarhoş hâliyle tekkemizin yolunu nasıl olup da bulabildiğini takdir etmeyi de mi düşünemediniz? Tamirciye eşyanın bozuğu gittiği gibi doktora da hastalar gider. Siz bu dergâhın mânevî bir şifâhâne olduğunu unutmayınız. Alın bu garibi, tekkenin hamamında bir güzel yıkayın. Kirli esvaplarını atın, ona yeni giyecekler verin. Siz onun zâhirini temizleyin; bâtınını, yani rûhî temizliğini de Allâh’ın lutfuyla bizden bekleyin…”

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK