Ey insanoğlu! Senin nefsin de bir ejderhâdır. Onu nasıl olur da ölü zannedersin? Ölmüş görünse bile o ölmemiştir. Günah işlemek için eline fırsat geçmediğinden ötürü, gamdan uyuşmuş bir hâlde, donmuş gibi beklemektedir. Nefis güçlense, fırsat bulsa, Firavunun eline geçenler onun da eline geçse neler yapmaz?!.
Nefis ejderhâsı; yokluğa, yoksulluğa, fakirliğe düşerse, elinde bir kurtcağıza dönüşür. Fakat mevkî ve mal yüzünden nefis sivrisineği büyür, çaylak kesilir!
Nefis ejderhâsını; mahrumiyet soğuğu, ayrılık karları içinde tut. Aklını başına al da, sakın onu Irak güneşinin altına getirme.
Dikkat et! Nefs ejderhâsı; mücâhede ve riyâzât ile donmuş bir hâlde iken selâmettesin, fakat kurtuldu mu, kendine geldi mi ona lokma olursun. Ona acıma; o, acımaya ve iyiliğe lâyık değildir. Üstüne şehvet, arzu güneşinin harareti vurdu mu, o geberesice; hemen yarasa gibi kanatlarını çırpmaya, uçmaya başlar. Onunla yiğitçe cihâd et ve savaş ki, buna karşılık Allah sana kendisiyle buluşmayı ihsân etsin.
Sen o nefse zahmet ve eziyet vermeden, riyâzat ve mücadele etmeden; onu uslu, rahat ve vefâkâr bir hâlde tutmayı mı umuyorsun? Bu asla mümkün değildir!