1.Köy Enstitülerini yeniden kurardım..
2.Kalıplaşmış,bir çoğu hayatta işine yaramayacak gereksiz bilgiler yığınıyla dolu olan programı kökten değiştirirdim.
3.Çocuklara çocukluklarını yaşamaya fırsat veren insan eğitiminin öğretimden ağır bastığı bir ilkokul programı geliştirirdim... (daha çok şey var aslında)
Aynen katılıyorum hocam.
Tabi köy enstitülerini günümüz şartlarına göre revize etmek şartı ile. Verilen eğitimin güncel ihtiyaçları karşılayacak şekilde düzenlenmesi lazım.
Örneğin o dönem ülke nüfusunun çoğu köyde yaşayıp geleneksel, ilkel çiftçilikle uğraşırdı. Enstitü öğretmen adaylarına modern tarımdan, sanata, acil tıbbi müdahaleden, spora her konuda eğitim veriyordu. Ama günümüzde köy nüfusu azalmış, çiftçi makineli tarıma geçmiş, tv de tarımsal programlar var ve öğretmen bu konuda bir şey veremez.
Ancak köylünün hatta şehirlinin bile hala öğretmenin kılavuzluğuna ihtiyacı var. Öğretmen gittiği köyü bilişim/teknoloji konusunda bilgilendirebilir, kültür-sanat etkinlikleri kursları düzenleyebilir (her öğretmenin her sanat dalında yeteneği olması beklenemez elbette ama en azından birine vardır, yoksa bile öğrencilerle/halkla etkinliği yapacak, kursu verecek kişileri bir araya getirebilir) vs vs vs