Motivasyon Sanatı Walt Disney Worl’de şöyle bir dolaşırsanız, başka birçok yerde tuhaf görünebilecek bir durumla karşılaşırsınız. Bu dev bir masal kahramanının ortada dolaşması değildir (onunla da karşılaşabilirsiniz, o ayrı). Sözünü ettiğim durum herhangi bir anda karakter kostümleri giymiş birinin yürürken birden durması, eğilip yerden bir çöp alması ve çöp kutusuna atmasıdır. Bunu üst düzey yöneticiler de yapar, şefler de yapar, saat ücretli çalışanlar da yapar; herkes yapar. Bu davranışın parasal bir karşılığı yoktur. Kimse çöpleri alıp attığı İçin puan toplamaz, prim almaz. Bunu yapmayanları izleyen ve cezalandıran bir sistem de yoktur. Yine de insanlar bunu yapma motivasyonuna sahiptir. Çöplerin yerden alınıp atılması sizin en önemli konunuz olmayabilir ama departmanınızda, bölümünüzde ya da şirketinizde, çalışanların yapmalarını isteyeceğiniz başka şeyler herhalde vardır, değil mi? Çalışanlarınızı, özellikle de değişim dönemlerinde motive etmenin yollarını arıyor musunuz? Bu soruyu yanıtlamak için mucize ya da sihir gerekmez, beş motivasyon kuralını uygulamanız yeterlidir, Motivasyonun Beş Adımı İnsanları motive etme konusunda başarılı olanlar mucizelerden medet ummazlar. Aşağıda sayılan beş adımı atarak çalışanları aldıkları paranın çok ötesinde ve paranın tek teşvik unsuru olduğu durumlardan çok daha etkili biçimde motive edebileceklerini bilirler.
Birinci adım: Neyin ve niçin yapılması gerektiğini açıkça anlatın. İnsanlara iş yaptırmakta sorun yaşanmasının nedeni genellikle motivasyon eksikliği değil, bilgilendirilmemiş olmalarıdır. Liderler hedefleri sürekli olarak eş düzeyleri ve üstlen ile konuşur ve neyin yapılması gerektiğini çok iyi bilirler. Bu nedenle de çalışanların da hedefler konusunda aynı ölçüde bilgi sahibi olduğunu sanırlar. Oysa durum genellikle böyle değildir. Onun için. tüm çalışanlarınıza tam olarak ne yapılması ve niçin yapılması gerektiğini açıklıkla anlatın. Olayların nedenini, niçinini bilmek insanların günlük kararlarını bilgiye dayanarak verebilmelerini sağlar. Örneğin hedefi üç yeni ürünü pazara sürmek olan bir ekibin alacağı sonuç, bu çabanın nedeninin şirketin pazar payını rakiplerine kaptırmakta olduğunu bilip bilmemesine göre değişebilir. Hedefler mutlaka spesifik ve süreli olmalıdır. "Müşteri hizmetini iyileştirmek'' gibi bir hedef belirsizlik içerir ve çalışanlar bu hedefi ne ölçüde gerçekleştirdiklerini bilemezler. Oysa, "1 Eylül tarihine kadar müşterilerin bekleme sürelerini 10 saniye kısaltmak" şeklinde bir hedef; insanların kolayca gözlerinde canlandırabilecekleri ve gerçekleştirmek için çaba gösterecekleri bir hedeftir.
İkinci adım: İnsanların çözüm üretme sürecine katın. İnsanlar kendi tercihleri İle karar verdikleri bir konuda başarılı olmaya daha heveslidir. Onun için, çalışanlarınızı gurubun gerçekleştirmesi gereken hedeflerin belirlenmesi sürecine katın. Eğer buna olanak yoksa yapabileceğiniz en iyi şey, çalışanları hedeflerin nasıl gerçekleştirileceğinin belirlenmesi sürecine katmak olacaktır. Katılım, hedeflerin benimsenmesini ve en iyi çözümün bulunmasını sağlayacaktır. Başarılı koçlar bu tekniği hep kullanır. Kendi takımlarının ve rakip takımların zayıf yönlerini görmek için maç kayıtlarını tekrar tekrar seyrettikleri doğru olmakla birlikte; kazanmak için en iyi yolun bulunması sürecine oyuncularını da katarlar. Bunu, kendileri oyunun içinde olmadıkları için yaparlar. Oyunun tam ortasında yer alan oyuncuların ya da çalışanların bakış açılan koçun ya da yöneticinin bakış açısından son derece farklı olabilir. Çözüm aranma sürecinde oyuncu ya da çalışanların bakış açıları da dikkate alınmadığında iki şey olacaktır. Birincisi, oyunun ortasında olanlar kimsenin kendilerini dinlemediği duygusuna kapılacak ve motivasyonları düşecektir. İkincisi, kararlar alınırken ilgili tüm veriler hesaba katılmamış olacaktır. Bunların her ikisi de hedeflere doğru yürümeyi güçleştirecektir.
Üçüncü adım: Oyunun kurallarını açıklayın. Deneyimli oyuncular karşısında yeni bir oyun oynamaya çalıştığınız hiç oldu mu? Oyunu öğrenmenin ilk aşamalarında her birkaç dakikada bir sizin doğru olduğunu sandığınız bir hamle yaparsınız, ancak diğerleri yaptığınızın kurallara aykırı olduğunu söyler. Bu da sizi sinirlendirebilir. Bu senaryo genelde iş yaşamında da geçerlidir. Çalışanlara bir iş verilir, ama tüm parametreler ya da kurallar anlatılmaz. Projeye başlanır, haftalar geçer; insanlar yaptıkları çalışmayı birilerine gösterirler ve kendilerine başta anlatılmayan bir konu nedeniyle o güne kadar yanlış yolda ilerlediklerini Öğrenirler. Bu son derece moral bozucudur. İnsanlar hemen her soruna çözüm bulabilirler ama oyunun kurallarını bilmeleri gerekir.
Dördüncü adım: İnsanların kişisel hedefleri ile işletmenin hedefleri arasında bağlantı kurun. Her bir çalışanınızın niçin işe geldiğini bilin ve o nedenlerin gerçekleşmesi için onlara yardımcı olun. Yalnızca nedeni anlamakla kalmayın, o nedenin kişinin daha büyük yaşam amaçları ile ilgisini araştırın. Çalışanlarınıza o daha büyük yaşam amaçlarını dile getirmeleri için yardım edin. Bir insan, "Para kazanmak için çalışıyorum" demekten vazgeçip, 'Kızımın, anayasamda istediklerini gerçekleştirme şansım sağlayacak bir okula gidebilmesi için çalışıyorum " dediğinde önemli bir zihinsel ve motivasyonel değişiklik gerçekleşir. Bir insanın işe insanlarla etkileşimde bulunmak ya da amacı her ne ise onun için geldiğini bilmeniz size onun dilinde konuşma, ilgi alanına uygun sorumluluklar verme ve yaptığı işin kendi hedefleri ile nasıl örtüştüğünü kendisine hatırlatma olanağını verir. İnsanların işleri aracılığı ile kendi yaşam amaçlarını gerçekleştirmelerine yardıma olan yöneticilerin, çalışanlarını nasıl motive edecekleri konusunda kaygılanmalarına hiç gerek yoktur, Yaşam amaçlarını gerçekleştiriyor olmaları onları motive etmeye yetecektir. Sizin yapmana gereken tek şey, o amaçlar ile işletmenin gereksinimleri arasındaki bağlantıları bulmak ve bir araya getirmektir.
Beşinci adım: Olumsuz İnsanları ekipten uzaklaştırın. Hiçbir şey ilerlemeyi salt hoşnutsuz olmak için hoşnutsuz olan bir İnsan kadar sekteye uğratamaz. Böyle bir tavır diğer insanların da moralini bozar ve İşlerin yapılması İçin gerekli enerji ve zamandan çalar. Sürekli olarak, "Bunu asla başaramayız'' diyen bir insan herkesi engeller. Böyle insanları ekipten uzaklaştırın ve yerlerine gurubun çabalarına destek ve yardımcı olacak kişileri getirin. İnsanları motive etme konusunda herkes çok iyi olabilir. Yapılması gereken tek şey yukarıda sayılan beş adımın atılmasıdır.
Kaynak:Executive Excellence/Eylül/2006