İzninizle birşey söylemek istiyorum. Hak etmeden gelenlerin varlığını kabul ediyor ama saygı duymalı ve onları oraya getirenleri eleştirmeli demişsiniz. Belki de ama bir de şunu görmek lazım. O makama getirilen insanlar (elbette hepsi değil) hak etmeyenler bunu bilenler bildiği halde başkasının hakkını çalanlara da saygı mı duymalı.
Komisyondayım müdürlük başvurusu alınıyor. Bir tane müdür yok. Başvuran müdür adaylarının yüzde 70 i süresini hesaplayamıyor. Norm komisyonunda müdür bana gelmiş hocam şöyle yapalım diyor. 4 saate norm verelim diyor. Görevlendirme geçici görevlendirme müdür yard yönetici dersi düşüyor. Yıllardır yapıyor ama bir ilerleme yok. Adamın idarecilik süresi benim toplam hizmet süremden fazla. Ben de bu sene görevden alınacağım. Hak budur. Değil mi? Bu işi yapma gayretimiz tek sebebi birilerine meydanı bırakmamak. Burada beni sözleri ile umutlandıran ve benim gibi düşünen birçok arkadaş gibi. Sizinle görüşümü paylaştım. Düşünceleriniz sizi bağlar aynı benimkiler gibi. İyi akşamlar.
Sonuna kadar haklısınız. O kadar çok arkadaşım var ki çevremde bana göre hakettiği halde mülakattan 30 alan, daha wordu açmayı bilmeyip 90 alan ve sizin bahsettiğiniz türden...
Saygı hak edene gösterilir haklısınız lakin yanlış tercihlerde yapsalarda nihayetinde meslektaşımızdır.Meslektaşımı
z olduğu için saygı gösteririm. Siz göstermeyebilirsiniz buna da saygı duyarım.
Hocam 10 yılı devirdiyseniz bilirsiniz, ilk önce tek sınav yapıldı, yeterli bulunmadı mahkemelerden dödnü.Sonra sadece sınavın yeterli olmadığını, bedavadan kaymakamlık tarafından, ilçe memler tarafından dağıtılan takdir belgeleriyle ek2'lerle daha objektif olunacağını, idarecilikte geçen sürenin daha fazla puana tekabül etmesi gerektiğini belirtenler oldu. Buda mahkemelerden döndü.Sadece Mülakat ise işin facia boyutuydu ve bunu savunanlarda oldu. Bu talepleri yapanlarda, bu taleplerden mağdur olanlarda bizim meslektaşlarımızdı. Her durumda birileri mağdur birileri de haklı edebiyatı yaptı ve hala yapıyor. Kuyruk acıları olanlar ise işi her seferinde hakaret boyutuna getirdi.
Ben diyorum ki bugün idareciyken bakmışsınız yarın öğretmenliğe dönmüşsünüz (döndürülmüşsünüz) sonra bir bakmışsınız yine idareci... Biz hep aynı gemideyiz hocam. Art niyetli, liyakatsiz idarecilerimiz, meslektaşlarımız yok mu ? tabii ki var ama biz yine de birbirimizi kırmayalım hakaret etmeyelim.
Sizi tenzih ederek yine de ben saydıracağım haksız yere idareci olan meslektaşıma hakaret edince, incitince birşeyleri değişterceğim rahatlayacağım diyorsanız dilin kemiği yok buyrunuz.
Ben ilahi adaletin her daim tecelli edeceğine inananlardanım.
Bu konudaki son mesajımdır.
Tüm meslektaşlarmın içine sinen daha adil bir atama yapılması dileklerimle.