Müfettiş - Teftiş Anılarımız

Dört kişilik bir teftiş ekibi geldi okulumuza. Kendilerine bir oda tahsis edildi. Teftiş saati gelen öğretmen ders zili çalınca ceketinin düğmesi ilikli odanın kapısını bekler, ekip kapıdan çıkınca "Buyrun hocam, falanca sınıfın öğretmeni benim" türü bir girizgah yapar sınıfa kadar gidilirdi. Bu kısma kadar olan bölüm bile yeterince ipucu veriyor sanırım ama benim hikayem bundan sonra başlıyor.
Öğretmen odasındayız, ders zili çaldı hemen kalkıp öğretmen odasıyla bitişik olan teftiş ekibinin odasının önündeki yerimi diğer üç öğretmen arkadaşımla aldım. Üç beş dakika bekledik kapı açıldı ama üç müfettiş çıktı kapıdan. Benimki yok. Dedim herhalde daha sonra çıkacak, 3-5 dakika daha bekledim gene yok. Sonunda kapıyı açıp baktım oda boş. Sınıfa indim adam sınıfla ders yapıyor. Sonrası tek kelimeyle savaş halinde geçti. En son "Hocam siz bu konuya hakim değilsiniz." dedim. Sonuç ne mi oldu, teftiş notları geldi puanım 76. Okulun açık ara en düşük puanıydı.

Yıl 2009.Hakkâri Şemdinli nin sınır köylerinin birinde görev yapıyorum.Kimsenin gitmek istemediği bir köydü.Köyde çalışan ilk kadrolu öğretmenleriz 2 öğretmen arkadaşla beraber.Takim elbisenin ve sinek kaydı traşın olduğu zamanlar.Tabii biz de ne takım elbise var ne de sakal traşı kimse okula gelmiyor diye.Aylardan Haziran okulu kapatmak üzereyiz.2 tane müfettiş çıktı geldi. Müfettişin geleceğini yarım saat önce öğrendik. Bazı arkadaşlar sakal traşı olmaya bazıları da takım elbise ,gömlek,kravat bulmaya ...Neyse müfettiş geldi .Bizim kadrolu olduğumuzu öğrenince şaşırdı.Sizin ne işiniz var burada dedi.Tam İran sınırında bir köydü.3 yıl daha orada çalıştım bir daha da müfettiş uğramadı.

2006, 1 ay yaptığım vekil öğretmenliğimin 2.gününde müfettiş geldi bana baktı, çocuklara baktı, en son andımız levhasının oraya geldi, hocam şunu şuraya koyarsan iyi olur dedi, elleri arkada bağlı sessizce gitti.

Urfada bir müfettişimiz kendisine tamam denilmemesine çok sinirlenirmiş. Bir arkadaştan duymuştum.
Bir okula rehberliğe geldiğinde arkadaşımızdan bir şey yapmasını istemiş. Meslektaşımız da yapamayacağını, okulun şartlarının uygun olmadığını anlatmış. Biraz tartışmadan sonra müfettiş:
Hocam bana bunu yapacağını söyle demiş.
Arkadaş da ortam gerilmesin diye tamam demiş.
Bunun üzerine müfettiş:
Tamam şimdi oldu, yapmazsan  da yapma
O müfettişin rehberliği kısmet olmuştu bana da

Atandığım yıldı. Müfettiş " hocam egersiz yapıyor musunuz " diye sordu. İlk defa duymuştum. Ders dışı yapılan etkinlik ve faaliyetlermiş. Ben de " evet hocam,bazen köylülerle futbol oynuyoruz " demiştim . Müfettişin bakışları hala gözümün önünde 😊

Dört çeşit müfettiş varmış arkadaşlar. Bunlardan birine mutlaka denk gelmişsinizdir.
1. Toz müfettişi
2. Söz müfettişi
3. Poz müfettişi
4. Öz müfettişi
Toz müfettişi sadece kusur arar. Hata arar ve can sıkmaya gelmiştir. Asla eğitimle ilgili bir şey söylemez.
Söz müfettişi ise sadece konuşur. Anılarını anlatır fıkra anlatır konuşur da konuşur.
Poz müfettişi ise işin sadece cakasındadır. Bana müfettiş desinler önümde ceketlerini iliklesinler ister gerisi onun için boştur. Artist artist dolaşır okulda takım elbise kıravat.
Öz müfettişi ise eğitime kendisini adamış müfettiş tipidir. Rehberliği hoşgörüsü gayet iyidir. Samimidir. Ne yazık ki sayıları azdır.
Ben bunların hepsini gördüm. Sizler de görmüşsünüzdür...

İlk göreve başladığım seneydi. Üç öğretmene dört müfettiş gelmişti okula. Sürekli bir defter, bir evrak soruyor müfettişlerin ikisi. Neyin nerede olduğunu da bilmiyorum. Hem birinci sınıf bende hem müdür yetkiliyim. Diğer taraftan bahçedeki müfettiş çağırdı beni. Kırık kapıdan odunluktaki soba borularını görmüş. O boruları daha düzgün şekilde koysanız deyip köyün meydanına doğru gitti.

Bir köy okulunda Nisan ayında 23 Nisan hazırlığı yapıyoruz. Sınıf marşları çoşkulu bir şekilde söylüyor... Müfettişler gelmiş bahçede kendim yaptığım ahşap masaya oturup bizi dinliyor haberim yok. Teneffüste onları görünce şaşırdım. (direk sınıfa damlaları gerekiyordu 🤔). İçeri davet ettim kabul etmediler. Sadece teftiş defterini istediler. İncelediler. Bu okul uzun süre teftiş görmemiş dediler. Aralarında yaşça büyük olan müfettiş, bana okulun çevresini bahçesini çok beğendik. Çocukların sesleri çok güzel gelince bozmak istemedik. Yönetim ile ilgili eksiklerin çıkacaktır. Biz sana rehberlik raporu göndereceğiz. Sonra da bu belgeleri kontrol edeceğiz dediler. İlk tanışmamız böyleydi çok hoşuma gitti. 2 hafta sonra rapor geldi. İki satır olumlu görüş ten sonra ANCAK ile başlayan tavsiyeler 2 sayfa tutmuştu. Moralim bozuldu 😞 Eksikleri tamamladım. Müfettiş bekliyorum. Seçim kurulu sandık başkanlığı eğitimi için ilçeye gittiğim gün geldiler. Kapıdaki nottan beni aradılar. Savunmanı almamız gerekiyor dediler. 😌 İlçeye davet ettim. Kabul etmediler. Haftaya geleceğiz. Görevli belgeni de hazırla dediler. Tamam dedim. Yaklaşık on gün sonra gelip savunmamı aldılar. Belgeleri teslim ettim. Okulu da teftiş ettiler. Teftiş raporu 93. ilk maceram böyle geçti 😊

Dört çeşit müfettiş varmış arkadaşlar. Bunlardan birine mutlaka denk gelmişsinizdir.
1. Toz müfettişi
2. Söz müfettişi
3. Poz müfettişi
4. Öz müfettişi
Toz müfettişi sadece kusur arar. Hata arar ve can sıkmaya gelmiştir. Asla eğitimle ilgili bir şey söylemez.
Söz müfettişi ise sadece konuşur. Anılarını anlatır fıkra anlatır konuşur da konuşur.
Poz müfettişi ise işin sadece cakasındadır. Bana müfettiş desinler önümde ceketlerini iliklesinler ister gerisi onun için boştur. Artist artist dolaşır okulda takım elbise kıravat.
Öz müfettişi ise eğitime kendisini adamış müfettiş tipidir. Rehberliği hoşgörüsü gayet iyidir. Samimidir. Ne yazık ki sayıları azdır.
Ben bunların hepsini gördüm. Sizler de görmüşsünüzdür...

Öğretmenim müfettiş çeşitlerini ilk defa sizden duydum. Söylediğiniz çeşitlerin hepsini gördüm. Ama tanımlamaları okurken daha çok ilk 3 sıradaki çeşidi gördüm galiba. Öz müfettişten çok fazla hatırlayamadım.
Bir anımı bende anlatayım. 5. Sınıflar okutuyorum. Tam gündü okulumuz. Sabah okula gittim öğleye kadar zar zor dersleri yaptım. Rahatsızlandım öğlen müdürden izin aldım eve gittim. Müfettiş sınıfımı teftiş etmek istemiş. Öğleden sonra iş eğitimi dersim vardı. Müdürüm telefonu etti hoca hanım okula gelmeniz gerekiyor diye. Hasta hasta okula gittim. Derse girdi biraz sonra müfettiş geldi. Bütün çocuklarım da malzeme tamdı. Bu arada kontrol etmek istediği evrakları da önüne koydum. Dersimi yaptım. Evrakları kontrol etti ve teşekkür etti. Çocukların yaptıklarınıda çok beğendi.Teftiş notu geldi.87 vermişti. Hasta olarak okula gelip bu arada teşekkür edip bu şekilde not almak beni üzmüştü o zaman. Öğretmenliğimin ilk yıllarıydı. Müdürüm üzülmeyin hoca hanım önemli olan benim notum dedi.

 meslek hayatımda 2 kez teftiş gördüm. İlki öğretmenden ikincisi idareciyken...
Dogudayim 4. Sınıfları okutuyorum. Okulumuz bayağı büyük bir okul. Kalabalık bir grup geldi okula. O var mi bu tamam mı eksiğimiz  vs varsa hepsini sora sora tamamladık. Sonra beklemeye başladık.  Tabi okulda çocuklar kendi aralarında da müfettişler gelmiş konuşmaları işte soru soruyorlar bizimle konuşuyorlar filan diye çocuklar aralarında konuşmuşlar. Derse girince bana sordular evet çocuklar okulumuz da müfettişler var dersimize gelecek bizi dinleyecek sizlere işlediğimiz derslerden sorular soracaklar. Heyecanlanmayin  rahat olun müdür beyin arada bir geldiği gibi rahat olun gibi sözlerle çocukları rahatlatmaya çalıştım.

Velhasıl kapı açıldı.. uzun boylu kapı gibi bir müfettiş  kapıdan içeri girdi..
Çocuklar ayağa kalktı.   Sınıf solunda kalıyor sol eliyle oturun ifadesinde  bulundu.
Öğretmen masasına ilerledi bana dönerek  kendini tanıttı. Sonra bana nerelisin nerden mezun oldun kaçıncı yılın vs gibi sorular sordu.

(Içimden dedim bu ders bitmez Allah yardımcım olsun)

Sonra sandalyeyi cekti kendine doğru.. sonra sandalyeyi yan çevirdi..
Oturdu.. sağ kolunu masaya dayadı..
Sağ bacağını sol bacağının üzerine kahvede oturur tarzda attı..
 Hemen atladim dosyalar burada dedim..elinin tersiyle dursun dedi..

Tabi vatandaşın bu üslubu ben dahil çocukları bile gerdi.  Tuhaf tuhaf hareketler.

Başını hafif sağa çevirdi   başkanımız Kim dedi..
İçimden dedim ohhh çocuk çok iyi.  (Rabiam  kulakları çınlasın)

Ayağa kalkti buyurun öğretmenim dedi müfettişe  doğru.
Ne sorduğu ile ilgili zerre bi şey aklımda kalmamış.
Çocuk biliyor ama konuşamadı dili tutuldu resmen.  Çocuğa bir fırsat daha vermeden  eliyle sen dedi.. birini gösterdi.. Fehmi.. Fehmi canavar matematikte.
Ama gel gelelim Fehmi in de konuşacak durumu yok.
3. Bir kişiye soru sorma zahmetinde bulunmadan defteri  istedi..
Doldurdu..
Ayağa kalktı
Hocam bu meslek çok kutsaldır. Aldığımız parayı hak edelim dedi ve sınıftan çıkıp gitti.

O gün hissettiklerim çok acıydı. Ama  gün sonunda o vatandaşın girdiği herkes demoralize olmuş  bir haldeydi.

O gün kanaat getirdim ki öğretmenlik yapmaktan bi haber olduğu için müfettişligi  tercih etmişti...

Müfettiş öğrencilere sorular soruyor. İstiklâl marşını göstererek Mehmet Akif'i soruyor. Türkiye haritası, bayrağımızın rengi, üzerindeki simgeleri vb.  sıra, duvardaki Atatürk resmine geldi. Çocuklar dedi müfettiş, 'Neden duvarda Atatürk resmi var? Mesela benim resmim olur mu orada ' dedi.
Çocuklardan biri:
-Olur öğretmenim, siz resminizi gönderin onu da asarız...