Müfettiş - Teftiş Anılarımız

Memleketime ilk geldiğim yıl bir mahalle okulunda yalnızdım.Beş sınıfın sorumluluğu üzerimde.kırk öğrenci ve okulun hem öğretmeni,hem sobacısı,hem temizlikçisi,boyacısı,tamircisi olmak kolay değil.
Sanıyordum ki çok beğenecekler,iltifat edecekler,güzel not verecekler ve ben bütün yorgunluğumu unutacağım.
Geldiler,hoş beş ettik.Biri idari işleri,biri sınıfı teftiş etti.
Teftişe başlamadan
yok mu burada yemek verecek dediler.
En yakın eve haber saldım okulda çocukları olmamasına rağmen.
Koca sini geldi.
Teftiş harıl harıl devam etti.
Bir ay sonra notum geldi:
86

Tabii çok üzüldüm. Çünkü o zamanlar müfettişin notu etkiliydi.Ve toplantılarda herkes notunun çok iyi olduğundan bahsedip duruyordu....

Benim ki daha ilginç. 2. sınıflarda bir köy okulunda çalışıyordum. bir tane özel eğitim öğrencim vardı. müfettişimizin alanı özel eğitimmiş. sadece o öğrenciyle ilgili konuştuk. sonra sınıfı dolaşırken bir öğrencim ayaklarını sırasından çıkarıp yan oturmuştu. geçerken düzgün otur deyip çocuğun ayağına ayağıyla vurdu. o an çok şaşırmıştım. o sıralarda 8 aylık hamileydim. müdürümüze öğretmenimiz doğum iznine ayrılmasa olmaz mı demiş. karşılaştığım en ilginç müfettiş o oldu. onun dışındakiler her zaman bana yardımcı oldular. Tabiki de istisnalar olabilir.

3 yil önce köyde birleştirilmiş 1-2-3. sınıf okutuyorum. Teftişe geldiler.hayli yaşlı bi amca... derse girdi. Sen şöyle arkada bi yere otur dedi. Oturdum en arka sıraya. Başladı sorular sormaya. Çocuklarda ses yok. Atatürk un annesi ? Ses yok. Babası ? Ses yok. Şaşkınlıklar içinde takip ediyorum olanları... sanki benim çocukların hepsi dilsiz ya da sorulan şeyleri ilk kez duyuyor gibiler... soru üstüne soru, sessizlik üstüne sessizlik... hoca en sonunda sesinde epeyce yükselterek öğretmeniniz bu vakte kadar size bişey ogretmemis ben mı ogretcem bu vakitten sonra dedi... başımdan aşağı kaynar sular döküldü. Bana bu şekilde hakaret edemezsiniz çocukların önünde dedim - bi yandan da ağlayarak- ve sınıftan çıktım.ardimdan bağırıyor e bişey bilmiyor bunlar diye...çıktım elimi yüzümü yikadim. Nerden böyle tepki verdiniz vs. Diye soruyor. Bütün yil boyu dağ başında çalışıp didinip - bi tek harf ogreticem diye- karşılığında yan gelip yatmış muamelesi görmek ağır geldi dedim. Araya diğer müfettiş girdi falan derken öğle paydosunda bunlar gitti. Paydos dönüşü sınıfa girdim. Neden Hicbiseye cevap vermediniz bunları öğrenemedik mı biz dedim.bi tanesi kalkıp "öğretmenim... biz o amcanın ne dediğini hiç anlamadık ki "dedi... müfettiş dişlerini yaptiriyormus ve epeyce bi dış eksiğiyle ne dediği anlasilmamis.  İşin ilginç yani beni arkaya oturtmak yerine çocuklarla iletişimde beni aracı kullansaydı bu tatsızlık hiç yaşanmayacaktı... hadi birler bilmez.ikiler ucler de mı bilmez bu soruları...

sene 2009 müdür yetrkili tek öğretmenim müfettişler geldi idareyi teftiş eden öğretmenler kurul toplantısını nasıl yapıyorsun dedi bende bilgisyarda yazıp çıktı alıyorum dedim. hayır hocam böyle olmaz masaya oturacaksın karşında öğretmen varmış gibi toplantı yapacaksın dedi öylece bakakaldım...

süpermiş

yıl 2003 nisan sonu
ağrı nın bir ilçesinin köyündeyim. 4 sınıfları okutuyorum,konu sel.geldi müfettiş bey dersin bitimine yakın. nasıl anlattın konuyu dedi.anlattım ben de .
olmazzzzzzz,dedi. seli görsel olarak gördüler mi,dedi.
hocam karlar eriyor ,zaten her yeri sel basmış gibi ,dedim.
olmazzzzz, dedi.
hocam ben bilemedim siz söyleyin nasıl anlatmam gerektiğini dedim.cevap:
sınıfa bir kova su alıp getirip dökecekmişim,alın size sel diyecekmişim.
ben ise : ??***^' bu hale geldim,hiçbirşey demedim,ne denir ki

İlk staj yılım köyde 60 kişilik okul birleştirilmiş sınıf ilkbahar gelmiş baktım ufuktan 3 kişi geliyor. Köy merkeze uzak okuldan köye uzak aracı köye bırakmışlar geliyorlar. Bizde bahçeye çiçek böcek dikiyoruz öğlen saatleri.  Geldiler. İçlerinden  biri  Birşeyler söylüyor anlaşılmıyor neyse diğeri ile konuşmaya başlıyoruz. Ne dediğini anlamadığım kişi ise ayakta duramıyorum bıraz fazla kacırmıştı. Diğer ikisi kusura bakma hocanın dediler  onu sakin bir köşeye oturduktan sonra bizde sohbet ettik. Bir daha da hiç görmedim onları bizim köyde

90 lı yıllarda, ozamanki müfredatta davranışlar çok fazlaydı,elle ünite planı yazdığımız dönemlerde.mesela matematikte 300 küsür davranış vardı.bir müfettiş gelir,tüm davranışları öğrencilere kazandıracaksınız der,diğeri gelir  çocukların alabileceği kadarını öğretin derdi.yıllar sonra anladımki bizim müfettişimiz kendimiz,en iyisini biz biliriz.sınıfın durumu neyse ona göre davranmak lazım.

İlk teftişimi hiç unutmuyorum, sene 1999. İlk senem 1. sınıf okutuyorum,çok acemiyim ama çok hırslıyım deli gibi çalışıyorum.Müfetttiş geldi ,üstelik ilk ders ilk dakikalar, sınıfta vileda kovası bir yandan temizlik yapılıyor, 3-4 tane veli birşeyler anlatıyor bana.. Veliler dışarı çıktı, kova kenara çekildi, müfettiş, çocukların durumuna baktı, benimle konuştu evrakları kontrol etti, hiç rencide etmedi,kusur bulmadı,çok iyi bir öğretmen olacaksın belli, dedi..
Hepimizin kusurları olabilir zaman içinde düzelir dedi,Sınıf seviyene göre hareket et kimseyle kendini kıyaslama dedi..
Beni motive etti,belki ben sırf bu sebeple bile daha fazlasıyla çalışmış olabilirim.. Allah ondan bin kere razı olsun.


Bir keresinde bana gelen bir müfettiş teftiş süresinin yarısını telefonla görüşerek geçirmişti.Sonra ,"kusura bakma kızım ( oldukça yaşlıydı kızım diye hitap ediyordu) bizim bir emlak işlerimiz var da "demişti.
Telefon görüşmesi bittikten sonra, çocuklara velilerinin yaptığı meslekleri sormuştu. Birkaçını şımardığı için azarlamıştı.O sınıftayken yaptırdığım etkinliklere, yıl içinde özenle kullandığım panolarıma ,kazandırmaya çalıştığım davranışlara bakmadı. Teftiş notu 90 olarak geldi.
Ama olsun benim vicdanım bana en yüksek notu verdi.

Sene 1999..Öğretmenlikte ikinci yılım,ikinci teftişim.Müfettiş geldi,dersi biraz dinledi,sonra çocuklara sorular sordu.Zil çaldı, çocuklarla vedalaşacaktı ki "nereye gidiyorsunuz,siz bize bisürü soru sordunuz,biz size hiçbir şey sormadık.Biz de size soracağız."Adam afalladı,"tamam bir daha gelirim ama öğretmeniniz istemez belki"dedi.Ben de "Yoo,lütfen, öyle şey olur mu,çocukları kırmayın,gelin"dedim.Tamam geleceğim dedi ama bekledik gelmedi.Çocuklar sorup durdu niye gelmediğini...Ben işi çıkmıştır,diğer sınıfa gitmesi gerekmiştir falan dedim ama kızdılar,üzüldüler,"biz de ona  soracaktık "deyip durdular...

Mesleğin 3.yılında tonton bir müfettiş geldi teftişe...Bir de emeklisi yaklaşmış az zengince,dersleri falan iplemeyen bir zümrem var.Müfettişi de pek ciddiye almadı."Haydi ben derse gidiyorum gel istersen" falan diye konuştu müfettişle.Zümrem yazılı kağıtlarını rulo yapıp lastiklemiş.Bense düzgünce katlayıp isim sırası yapmış ve banknot destesi gibi bantlamışım.
Müfettiş biraz öbür arkadaşa içerlediğinden sanırım.
_"Hocaanım bi senin kağıtlara bak,bi onunkilere bak.O da öğretmen sen de.."dedi onu beğenmediğini ima ederek.
    Mesleğimin 12.yılındayım.Evli ve 3 çocukluyum ve bakıyorum yazılı kağıtlarım rulo yapıp paket lastiğiyle tutturulmuş:)) O günkü zümreme buradan saygılar...

sene 2009 müdür yetrkili tek öğretmenim müfettişler geldi idareyi teftiş eden öğretmenler kurul toplantısını nasıl yapıyorsun dedi bende bilgisyarda yazıp çıktı alıyorum dedim. hayır hocam böyle olmaz masaya oturacaksın karşında öğretmen varmış gibi toplantı yapacaksın dedi öylece bakakaldım...

Ne kadar güldüm )
Çok güzelmiş:))

Bir arkadaşım anlatmıştı.
Mayıs sonunda teftişe gelen müfettiş henüz okuyamamış sınıfı görünce çok kızıyor.
Cevap müthiş:
Maç 90 dakika hocam...

sene 2000 2. yılım köyde tek başımayım o zamanlarda müfettişlerin gittikleri yerde yemek yemeleri adettenmiş. geldiler teftiş bitti gitmiyorlar....ben bir şey yemek ister misiniz diye sordum içlerinden biri 'biz daha dün yemek yedik bugün yemesek de olur demesin mi

Memleketime ilk geldiğim yıl bir mahalle okulunda yalnızdım.Beş sınıfın sorumluluğu üzerimde.kırk öğrenci ve okulun hem öğretmeni,hem sobacısı,hem temizlikçisi,boyacısı,tamircisi olmak kolay değil.
Sanıyordum ki çok beğenecekler,iltifat edecekler,güzel not verecekler ve ben bütün yorgunluğumu unutacağım.
Geldiler,hoş beş ettik.Biri idari işleri,biri sınıfı teftiş etti.
Teftişe başlamadan
yok mu burada yemek verecek dediler.
En yakın eve haber saldım okulda çocukları olmamasına rağmen.
Koca sini geldi.
Teftiş harıl harıl devam etti.
Bir ay sonra notum geldi:
86

Tabii çok üzüldüm. Çünkü o zamanlar müfettişin notu etkiliydi.Ve toplantılarda herkes notunun çok iyi olduğundan bahsedip duruyordu....

   sini yeterince koca gelmememiştir onlara

sene 2000 2. yılım köyde tek başımayım o zamanlarda müfettişlerin gittikleri yerde yemek yemeleri adettenmiş. geldiler teftiş bitti gitmiyorlar....ben bir şey yemek ister misiniz diye sordum içlerinden biri 'biz daha dün yemek yedik bugün yemesek de olur demesin mi

o zaman yarına yeriz deseydiniz hocam