İçerisinde bulunduğum zor durum sebebiyle ne yapmam gerektiği konusunda fikrinize ihtiyacım var.
Meslekte 3. Yılım ve 3 yıldır bir köyde tek başıma çalışıyorum. Atamam yapıldığında köye henüz gelmemişken köyün muhtarı aradı ve benim köye gelmememi istedi. Kızı okulda ücretli olarak çalışıyormuş ve ben gidersem kızı çalışamayacakmış. Bende bunun benim kararım olmadığını okulda çalışmam gerektiğini belirttim ve göreve başladım 2011 Eylülde.
O zamandan beri beni ve eğitim faaliyetlerini engellemek adına okul noktasında yapması gereken hiçbir işi yerine getirmedi. Okula ayrılması gereken bütçeden 1 TL bile ayırmadı. Üstelik okula faydası olan, okulun işlerini halleden, bana yardımcı olan kişilere hep zorluklar çıkarttı, okula yardım etmemelerini söyledi, onlara kötü davrandı.
2011 ve 2012 yıllarında köy bütçesini çok fazla zıtlık çıkarmama amacıyla imzaladım. Milli eğitimin telkini de bu yöndeydi. Ama 2013 yılında Kaymakamlık makamından bir yazı geldi. Köy bütçesinin %10u ayrılmazsa imzalanmaması, imzalanırsa hakkımda yasal işlem yapılacağı belirtiliyordu.
Bende muhtar bütçeyi imzalatmaya gelince bunu yapmamın mümkün olmadığını, daha önceki yıllarda sorun çıkmasın diye imzaladığımı ama bu sene kaymakamın resmi yazıyla imzalayamazsın dediğini belirttim ve ilgili yazıyı da gösterdim. İmzalarsam kaymakama hesap veremeyeceğimi ve ciddi bir suç işlemiş olacağımı belirttim. Muhtar benim imzalamayacağımı anlayınca kapatırım bu okulu, velilerinden bazılarına şikâyet ettiririm, zorluk çıkartırım sana. Gibi tehditlerde bulundu.
Muhtarın parayı çok sevdiği, hazine arazilerini tanıdıklarına tarla olarak kullandırttığı, köyün parasını zimmetine geçirdiği, muhtar olmadan önce fakir olduğu ama şimdi köyün paralarıyla zengin olduğu gibi elimde net belgesi olmayan ama köylünün neredeyse tamamının hemfikir olduğu bir durum var. Azaların çoğunluğu dâhil bunu belirtiyorlar. Söylenenlerin esas bana ve okula etkisi gerçekten muhtarın parayı okuldan esirgemesi ve asla vermemek istemesi. Ben bütçeyi imzalayıp okula ayrılması gereken 5bin TLyi isteyince bundan dolayı sinirlendi. Üstelik 2011 ve 2012de okula ayrılması gereken 14bin TL parada ortalıklarda yok.
İrili ufaklı çok zorluklar çıkardı. Her yaptığı olayı uzun uzun anlatmayacağım ama en önemlilerinden birisi bu sene başında gerçekleşti. Benim hiç tanımadığım ve muhtara çok yakın birisi okulun bahçesinde yaptığımız temizlik sebebiyle tehdit, hakaret, mala zarar verme ve bıçakla saldırma gibi eylemlerde bulundu. Tahminim amaçları adamın bana küfür ve hakaretler etmesi sonucu benim onu dövmem ve bu sebeple beni şikâyet ederek memuriyetim konusunda zor duruma düşürmekti. Ben sakin davrandım cevap vermedim ve bıçak çıkarınca uzaklaştım 15- 20 metre. Asliye Ceza mahkemesinde ve Asliye Hukuk mahkemesinde ayrı ayrı davalar açtım. Mahkeme şahitler ve olay yeri incelemeden elde ettiği veriler ışığında gerekli cezalar verildi bu kişiye. İşin ilginç tarafı muhtar bu kişiye şahit oldu. Bu kişi yapmaz diye. Hâkim bile mahkeme salonunda fena şekilde azarladı muhtarı. Devlet size öğretmen göndermiş. Siz ona destek olmak yerine haksız yere buraya zıplayıp gelip kuyusunu kazmaya çalışıyorsunuz diye.
Tüm bu olanlardan sonra muhtar mahkemeden çıkar çıkmaz o sinirle milli eğitime gitmiş. Bütçe konusunda imza atmamam, kendi adamının ciddi bir para cezası alması (avukat + maddi tazminat+ manevi tazminat toplam 8bin TL) ve hâkimin bunları azarlaması baya sinirlendirmiş anlaşılan. Benimle ilgili aslı olmayan her şeyi söylemişler. Okulda iyi olmadığım, çocukları dövdüğüm, siyasi işlere karıştığım, kahveye az çıktığım (ne alaka bilmiyorum ama) gibi şikâyetlerde bulunmuşlar ve okulun kapatılmasını istemişler.
İstedikleri öğretmenin değişmesi değil okulun kapatılması. Böylece bütçe konusunu daha rahat götürebilecek.
Aynası iştir kişinin, lafa bakılmaz derler. 3 yıldır köyü seferber ederek, dahası cebimden ciddi paralar harcayarak okulu fiziki manada çok fazla düzelttim, pencerelerden, çatıdan, su ve kanalizasyon sisteminden iç dış boyasına, peyzaj çalışmalarına hatta yazı tahtalarına kadar 40-45 yıllık kullanılamaz durumdaki her şeyi değiştirdim. Mezun ettiğim öğrencilerin hepsinin ve şu anki öğrencilerimin çoğunun durumu da iyi. Velilerim çoğu da çocuklarının durumundan dolayı memnun. Tanıdığım köylülerin hepsiyle aram çok iyi, severler sayarlar yardım ederler el üstünde tutarlar ve yıllardır hep muhtara karşı savunurlar. Bana bıçakla saldıran kişi hariç kimseyle bir husumetim yok.
İmam da yapılması gereken ama yapılmayan işlerden dolayı şikâyetçi muhtardan. Zaten 3 yıldır muhtarın tüm yaptıklarına karşı ayakta durabilmem köy halkı sayesindedir.
Milli eğitimde şube müdürleri ile bu konuyu uzun uzun konuştuk. Konuyu uzun zamandır biliyorlardı. Şimdi muhtarın daha da fazla saldıracağını söylüyorlar. Doğru yâda yalan şikâyetler olması durumunda kendilerinin bir şey yapamayacaklarını, belki ceza alabileceğimi belki almayacağımı ama bunun önceden bilinemeyeceğini söylediler. Olumsuz olan bu durumda zaten öğrenci sayısı az olan okulun kapatılabileceğini beni de ilçede bir okula verebileceklerini söylediler. Açılabilecek bir soruşturma durumunda uzun süre kafamın rahat olmayacağını hatta geleceğimin parlak olduğunu ve hata kaza bir ceza alırsam önümün kesileceğini belirttiler. Sonuçta genel itibariyle ne yapılması gerektiğini bana bıraktılar.
Bense şu şekilde düşünüyorum. Öğretmenlik vicdani yönü ağır basan bir meslektir. Ben bu düşüncelerde olduğumdan dolayı mesleğimin ilk gününden beri devletin yap dediklerinin kat ve kat fazlasını yaptım. Yaz döneminde tatile gitmeyip 60 gün boyunca çocukların eksiklerini gidermekten tutunda eğitim dönemi içinde yıl boyunca geceleri evinde elektriği olmayan öğrencilerimi ve ailelerini toplayıp öğrencilere ders çalıştırmam velilere okuma yazma öğretmem cabası.
Eğer ben bugün zorlukları görüp başka okullara gidersem kaçmış olacağım. Hak aramanın, mücadelenin, özgür yaşamanın, adaletin, doğruluğun, insanca yaşamanın kutsallığını yeni nesle öğretecek, onların bilinçlenmesini sağlayacak ve onların özgür düşünebilme yeteneklerini ortaya çıkarmakla mükellef birisi olarak bunu yaparsam bundan sonraki meslek hayatımda ezik bir öğretmen olarak mesleğimi sürdüreceğim. Ben burada kalmayı ve adaletsizliğe karşı kendimi, okulumu ve öğrencilerimin hakkını savunmayı tercih ediyorum.
Sorum şu
Ben ne yapmalıyım? Hakkımda haksız iftiralarla soruşturma açılabilir mi? Eğer böyle bir durum olursa müfettişler nasıl davranır? Gelip 1-2 sene öncesinin bilmem ne belgesindeki önemsiz bir eksiklikten dolayı bana ceza yazmaya kalkarlar mı? Yâda muhtar velilerden birini ikna ederde yok öğretmen benim çocuğumu dövdü yâda farklı bir iftira ile saldırırsa ne yapabilirim?
Ben muhtarın para işleri yolunda gitsin diye yâda kendi geleceğimi düşünerek, can güvenliğimi düşünerek okuldan gitmeye niyetli değilim. Lütfen tavsiyelerinizi söyleyin. Ne yapmalıyım