Müfettişlerle Yaşadığınız İlginç Dialoglar

3-4 yıl önceydi sanırım.. Müfettiş evrakları kontrol ediyor.. Büyük okul teftiş eder gibi ne varsa sordu.. Hocam zaten birleştirilmiş sınıf okutuyorum bir taraftan bu işler.. O kadarını da hangi ara yapayım yapabildiğim bu dedim.. Adam bana dalga geçer gibi "Öğle arası var hocam. O zaman yaparsın." dedi.. Ben de hocam azıcık dinlenmeye ,yemek yemeye de mi hakkım yok dedim..  

Sanırım 8 sene önceydi. Müfettiş sınıfıma girdi. Konya İli, Kulu ilçesi Tavşançalı Beldesinde gördüğü evlerden söz etmeye başladı. Şansa bakın ki  ben orayı  ve halkını çok iyi bilirim.
Bir ders boyunca Tavşançalı'dan bahsettik. Zil çalarken sınıf defterine imza attı, gitti.
Hayatımda ilk kez değerlendirmeden 95 puan aldım.              

 

Evet hocam işin ilginç yani bu olayi 2006da yasamistim ve 2011de tesadüfen bu mufettisin eşi ile tanıştık bikaç kez birlikte oturduk okadar zoruma gitmistiki eşine anlattim esinin tepkisi terbiyesiz ben ona sorarım ne zaman delik çorap giydirmisimde beni rezil etmis orda dedi

        

hah hah haa inanın çok güldüm.

2008 yılıydı. meslekte 2.yılım. 2 tane müfttiş geldi. biri benim sınıfa girdi diğeri benimle birlikte müdür odasında resmi evraklara baktılar. ders sonunda sınıftan çıkan müfettişin halini hiç unutamıyorum. aynı hababam sınıfındaki müfettişe dönmüştü. bana hocam ben hayatımda bu kadar geri zekalı öğrenci topluluğu hiç görmedim, bunların hepsini RAM'a göndermek lazım dedi. adama öyle cevaplar vermişleri ki adam kafayı yemişti. gerçi adam da haksız değildi hepsi olmasa da büyük bir kısmı sorunluydu. benden sonra taşımalı olarak ortaokula gittiler ordada gördüğüm öğrtmenlr bunlar ne biçim öğrenci diyorlar dı

Sanırım 8 sene önceydi. Müfettiş sınıfıma girdi. Konya İli, Kulu ilçesi Tavşançalı Beldesinde gördüğü evlerden söz etmeye başladı. Şansa bakın ki  ben orayı  ve halkını çok iyi bilirim.
Bir ders boyunca Tavşançalı'dan bahsettik. Zil çalarken sınıf defterine imza attı, gitti.
Hayatımda ilk kez değerlendirmeden 95 puan aldım.              

Hocam merak ettim bende oralıyım neden ordan bahsetti siz o zaman nerde görev yapıyodunuz.

Manyasta  Köyde Görevliyim.   Birleştirilmiş Sınıf Okutuyorum Aynı Zamanda Müdür Yetkiliyim.müfettişsınıfa Girdi . Okuma Yazma Bilmeyen İki Kardeş Var . Biri 3 Te Biri  2 De. Biride Birinci Sınıfta Denemediğim Hiçbir Yöntem Kal Madı Çocuklar Da Genetik Olarak Sorun Var . Okuyamıyorlar.bende Ozaman Şimdi Kullandığımız Yöntemi Denedim .müfettiş Geldi Öğrencilerimin İçinde Beni Bir Azarladı Ağlıyacak Duruma Geldim . Ozamanlar Meslekte Yeniyiz Şimdi Olsa Kim Kimi Azarlarmış Gösteriim Ben Onada  Hay Allahım Ya Bu Memlekette Böyleleri Oldukça  Müfettişin Adını Hatırlasam   Na Haberrrr ? Diye İkikelimelik Bi Rmektup Yazardım Herhalde

Arkadaslar bence sorun mufettislerde olduğu kadar öğret menlerde de burda yazılanlar ortada bu adamların isini duzgun yapmadığı da ortada peki bu kadar çarpık bir sistemde mufettisten yuksek not almaya calisan alincada cocuk gibi sevinen yaptığı işten olcme degerlendirmeden haberi olmayan olsa bir kaç soru ile sinif seviyesi ve öğretmenin basarisinin olculmeyecegini bilir bu kisilerin karsisinda öğrenci gibi davranan ogretmenlere ne demeli sizce
mufettisten 90-100 aldım diye sevinen ogretmene sadece tebessümle gulerim
 

Diploma defterine bakıyoruz, 1964-1965 yılı açıldı rastgele.
--Hocam bak burada bir yanlışlık var, böyle olmaz.
Ki o diploma defteri benden 20 yaş büyüktü

bende bir müfettişe memleketini sormuştum bana bağırmıştı sen ne yapacaksın benim memleketimi diye

bayan müfettiş müdür odasının dolabını dağınık bulunca eşime söyleyeyim de düzeltsin dedim.demez olaydım.siz erkekler böylesiniz şöylesiniz deyip durdu.

Sene 1996, Tokat'ta köyde çalışıyorum.Tek öğretmenim.Müfettişleri bahçede karşıladım.Karşılama sohbetinden sonra bana "hocam uzat ellerini" dedi.Ben de içimden tırnak kontrolü mü var acaba dedim.Müfettiş "olmaz hocam olmaz, sen hala bekarmısın, niye evlenmedin "dedi.Meğerse parmağımda yüzük var mı yok mu ona bakmış.Ben de " köyleri geziyorsunuz, varsa bildiğiniz bekar bayan öğretmen köyünü söyleyin de görücü gidelim" dedim,  gülüştük.Hatta bir kaç köy ismi de söylemişlerdi.Oysa o yıllarda ben buzdağına çarpmış gemi gibiydim, yaralıydım.Fırtınalar içindeydim.Sığınacak liman arıyordum da kimsenin haberi yoktu.Köyde bir başıma fırtınayı atlatmaya çalışıyordum.Hepsi bu.

Hocam merak ettim bende oralıyım neden ordan bahsetti siz o zaman nerde görev yapıyodunuz.

Ben Ankara'da görev yapıyordum. Müfettiş bir vesile ile Tavşançalı'ya misafir olarak gitmiş. Tavşançalı'daki villaların güzelliğine hayran kalmış. Bir beldede bu kadar lüks villa  görmek ilginç gelmiş.

2008 yılında Ordu da bir dağ köyünde görev yapıyordum. Malum her yer çamur içinde oluyor. Okul deseniz berbat. Biz köy şartlarına göre lastik çizmeleri giyip okula gidiyoruz oarada çizme değiştiriyoruz. Bir gün sabahçı arkadaşlar haber verdi müfettişler geldi diye. Neyse gittik. Müfettişin bana söyledikleri; -Hocam bir tavuk alacaksınız birazını haşlayacaksınız birazını da kızartacaksınız. Hani göremiyorum öyle bir şey dedi sonra.   
- Hocam neden hiç makyaj yapmıyorsunuz? Köy okulu diye neden makyaj yapmıyorsunuz?
diye teftiş dışı saçma sapan sorular sormuştu. 

ilk görev yerim hiç birşey bilmiyorum ne zümre ne plan ne ders defteri yazması. müfettiş gelecek diye bir haber geldi, tutuştum ama nafile. neyse geldi sınıfa girdi. sınıfa şöyle bir baktı, deftere baktı boş, dosya desen yok bir kaç şey istedi onlarda yok. daha da enteresanı sınıfa dediki okula başladığınız ilk haftası ne kutlamıştınız, kutladığımız tek hafta ilköğretim haftasını bilemediler mi çocuklar, haydiii. yapacak birşey bulamadı adam çıkardı mendili sınıfın tozunu almaya başladı. hiçbirşey demedi bana, müdür demiş, yav şu arkadaşa yardım edin diye.

Sene 1996, Tokat'ta köyde çalışıyorum.Tek öğretmenim.Müfettişleri bahçede karşıladım.Karşılama sohbetinden sonra bana "hocam uzat ellerini" dedi.Ben de içimden tırnak kontrolü mü var acaba dedim.Müfettiş "olmaz hocam olmaz, sen hala bekarmısın, niye evlenmedin "dedi.Meğerse parmağımda yüzük var mı yok mu ona bakmış.Ben de " köyleri geziyorsunuz, varsa bildiğiniz bekar bayan öğretmen köyünü söyleyin de görücü gidelim" dedim,  gülüştük.Hatta bir kaç köy ismi de söylemişlerdi.Oysa o yıllarda ben buzdağına çarpmış gemi gibiydim, yaralıydım.Fırtınalar içindeydim.Sığınacak liman arıyordum da kimsenin haberi yoktu.Köyde bir başıma fırtınayı atlatmaya çalışıyordum.Hepsi bu.

Elinden tutmak istemişler anlaşılan öğretmenim