Sorunuzun yanıtı aşağıdaki yazıda verilmiş olabilir mi acaba?
93 YIL ÖNCE BUGÜN, TÜRK MİLLETİ AZİM VE KARARLILIK GÖSTERMİŞ, AMASYA'DA BİRARAYA GELMİŞTİ!
' Mustafa Kemal Atatürk, 1920’de durumu söyle saptıyordu:
‘…..Batılı devletler, bazı makamların kesin teslimiyet taraftarlıklarından istifade ederek çalışmaktadırlar.’
‘Batılı devletler, ancak, zayıf ve kararsız hükümetler sayesinde amaçları doğrultusunda ilerleyecekler, zayıf ve kararsız hükümetler, dış baskılara boyun eğerek, iç kuvvetlerin gelişmesini kısıtladıkları gibi, kamuoyunu da devamlı surette korku ve endişe içinde tutarak, resmi ya da gayrı resmi kararların alınmasına engel olacaklardır.’
Ocak 1920’de bugünü tarif ediyordu! Düşman devletlerin özellikle İstanbul’da, işbirlikçi zevat vasıtasıyla, yanlış telkinlerle halkın yönlendireceğini, Türkiye’nin içerden kuşatılacağını ve son aşamada, milli güçlerin geniş çapta tutuklamalara uğrayacağını, susturulacaklarını ve ‘idam hükmü taşıyan barış şartlarının tebliğ edileceğini’ söylemişti.
İşte bu koşullarda halkın örgütlenmesi, makus talihine karşı ‘yeter’ demesi için harekete geçilmişti:
Hareketin ilkeleri, 6 ay önce, Haziran 1919’da Amasya genelgesinde kağıda dökülmüştü:
1- Yurdun bütünlüğü, ulusun bağımsızlığı tehlikededir.
2- İstanbul'daki hükümet, üzerine aldığı sorumluluğun gereklerini yerine getirememektedir. Bu durum ulusumuzu yok olmuş gibi gösteriyor.
3- Ulusun bağımsızlığını yine ulusun azim ve kararı kurtaracaktır.
4- Ulusun durumunu ve davranışını gözönünde tutmak ve haklarını dile getirip bütün dünyaya duyurmak için her türlü etkiden ve denetimden kurtulmuş ulusal bir kurulun varlığı çok gereklidir.
5- Anadolu'nun her yönden en giivenli yeri olan Sivas'ta ulusal bir kongrenin tezelden toplanması kararlaştırılmıştır.
6- Bunun için bütün illerin her sancağından, halkın güvenini kazanmış üç delegenin olabildiğince çabuk yetişmek üzere hemen yola çıkarılması gerekmektedir.
7- Herhangi bir kötü durumla karşılaşılabileceği düşünülerek bu iş, ulusal bir sır gibi tutulmalı ve delegeler gereken yerlere kimliklerini gizleyerek gelmelidirler.
Böylece ‘"Ulusal Mücadele" nin işaret fişeği çakılmıştır.
3 ay sonra, Eylül 1919’da Sivas Kongresi toplanmış, milli güçler ve milli iradenin hakim kılınacağı ilan edilmiştir.Manda ve himayenin kabul olunamayacağı tüm dünyaya ilan edilmiş, Millî kurtuluş hareketinin parolası belirlenmiştir:
"Ya istiklal ya ölüm!" Millî vicdandan doğan cemiyetler "Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti" adı altında birleştirilmiştir.Anadolu İhtilalinin ilk gazetesi "İrade-i Milliye" Sivas'ta yayına başlamıştır.
Tüm bunların ortasında "Ya başaramazsanız?" diye soran Amerikalı gazeteciye, M. Kemal Paşa şu yanıtı vermiştir:
"Bir ulus varlığını ve bağımsızlığını sağlamak için, düşünce sınırlarını aşan girişimler ve fedakarlıklarda bulunduktan sonra başarılı olur. Ya başarılı olmazsa demek, o ulusun ölmüş olacağına karar vermek demektir."
Sevr'den Lozan'a, Lozan'dan Sevr'e, Hedef Amasya / Banu AVAR : Banu AVAR - GuncelMeydan
Webster Tarpley: ABD'nin Suriye ve İran'a saldırması gerekmiyor. Bunu Türkiye'ye yaptırarak hepsini birden yok edebilirsin. İşte emperyalistlerin asıl amacı budur.