Arkadaşlar ekmek aslanın neresinde olduğu belli olmayan bir devirde sokakta binlerce öğretmen adayı dolaşırken okullar bayram sonrasına tatil olsun, nöbet tutmak istemiyorum diyen arkadaşlara eee ne yapmak istiyorsun sorusunu soruyorum. okullara öğrenci gelmese olur mu sorusu sorulsa olur cevabı verecek çok öğretmen arkadaşın olmasını kabul etmiyorum. durum onu gösteriyor.çalışmak istemiyorsan bırakacaksın yerine çalışacaklar gelecek.Yani beğenmiyorsan çekip gideceksin.Nöbet bizim asli görevimiz olduğunu da unutmayın.
Hocam bu nasıl bir bakış açısıdır? Hangi yönden eleştireceğimi şaşırdım.
1. Şu anda ekmek aslanın ağzında olmasa aslında hak veriyorsunuz yani?
2. Açıkta binlerce öğretmen olmasa hak veriyorsunuz yani?
3. Eleştiri hakkını kullanan öğretmene kapıyı gösteriyorsunuz yani?
4. Bu durumda, eylemleri sayesinde az da olsa ücret alınmasını sağlayan öğretmenlere de kızgınsınız ama yine de bu ücreti alacaksınız yani?
5. Ben göreve başlarken yirmi yıl içinde emekli olacağım diye düşünüyordum ve mesleğe bu koşulla girdim. Ama şimdi otuz bir yıla çıktı görev sürem. Demek ki ne devlet ne de memuru, aynı yerde saymıyor, değişiklikler gerekiyor.
Ben 20 yıllık bir öğretmenim ve nöbet tutmak istemiyorum.
Sözün özü; "insan insanın kurdudur" sözü pek doğru.