Öğrenci Sağlığı

Çevrimdışı erdemc28

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.985
  • 443
  • 1.985
  • 443
04 Eyl 2007 20:54:04
Sağlık Bakanlığı, yeni eğitim ve öğretim yılının açılmasına az bir süre kala öğretmen ve öğrencilerle ilgili önemli kararlar aldı.

Tedavi Hizmetleri Genel Müdürlüğü'nce hazırlanan genelge ile sağlıklı beslenme kriterleri belirlendi. Öğretmenler, sadece eğitim ve öğretimlerini değil, öğrencilerin bedensel gelişimlerini de yakından takip edecek. Öğrencilerin boy ve kilo artışları sürekli gözlem altında olacak. Çabuk yorulan, rengi soluk, konsantrasyonu zayıf, düşük ağırlıklı ya da aşırı kilolu öğrenciler, ilgili sağlık kuruluşlarına yönlendirilecek. Öğretmenler, öğrencilerinin kahvaltı yapıp yapmadıklarını sık sık kontrol edecek, beslenme çantasında getirilen yiyeceklere bakacak. Zararlı olduğu bilinen kızartma, şeker gibi yiyecekler konusunda öğrenciler uyarılacak. Sokakta satılan yiyecekleri almamaları istenecek. Sağlıklı ve dengeli beslenen öğrenciler ise ödüllendirilecek. Bakanlık ayrıca, öğrencilerin günde 1-1.5 litre sıvı tüketmelerini ve beslenme çantalarına enerji verici özelliği olan 'fındık-ceviz' gibi kuruyemişleri koymalarının tavsiye edilmesini istedi.

Çevrimdışı nagihansare

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.211
  • 199
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 1.211
  • 199
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 04 Eyl 2007 22:11:46
hocam ben fındık memleketinde çalışıyorum.gerçekten benim öğrencilerim bol bol fındık yedikleri için enerji dolu.(bunun artı ve eksi yönleri var tabii)fakat burada karalahana yiyorlar.bu bitki iyot eksikliği yapıyor.uyarmalarımızda fayda vermiyor:(

Çevrimdışı sakin

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.253
  • 902
  • 1.253
  • 902
# 04 Eyl 2007 23:25:56
okulsüresince öğrencilerimi cola,cips gibi zararlı yiyecek ve içecekleri yasaklıyorum.Zararlarını anlatıyorum.Bunlarla ilgili slaytları izletiyorum.Afiş hazırlatıyorum.Epey etkili oldu.Umarım tatilde unutulmamıştır.
Kendim her gün sahada yürüdüğüm için öğrencilerimin çoğu da gelip sahada yürümeye başladılar. Ben onlarra koşmalarını,bisiklete binmelerini,grup oyunları oynamalarını ,bunları yaparken de dikkatli olmalarını söylüyorum.

Çevrimdışı nagihansare

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.211
  • 199
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 1.211
  • 199
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 05 Eyl 2007 00:20:55
hocam bende yasaklıyorum ama çeşmeyi kapatmazsanız suyun önüne ne kadar geçebilirsiniz.o yüzden bence bu gibi yiyecekler hiç satılmamalı.

Çevrimdışı erdemc28

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.985
  • 443
  • 1.985
  • 443
# 05 Eyl 2007 20:33:37
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
hocam ben fındık memleketinde çalışıyorum.gerçekten benim öğrencilerim bol bol fındık yedikleri için enerji dolu.(bunun artı ve eksi yönleri var tabii)fakat burada karalahana yiyorlar.bu bitki iyot eksikliği yapıyor.uyarmalarımızda fayda vermiyor:(

 herhalde giresunda memleketimde çalışıyorsunuz.selam olsun memlekete.Kara lahana zaralı değildir, olsa şimdi bir çorbasını yesem..Faydası vardır onu yiyen çocuklar daha zeki olurlar.. :)

Çevrimdışı nagihansare

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.211
  • 199
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 1.211
  • 199
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 05 Eyl 2007 21:43:17
hayır giresunda çalışmıyorum.batı karadenizdeyim.lahananın iyot eksikliği yaptığını uzmanlar söylüyor.herşeyin olduğu gibi tabii fazlası zarar.

Çevrimdışı ayfer40

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 196
  • 84
  • 196
  • 84
# 05 Eyl 2007 22:42:41
Öğretmen olarak bunları fazlası ile yapıyorduk sadece böyle bir uyarı yoktu   doktor adaylarına hocaları  öğretmen hastalarınıza dikkat edin çok şey bildiklerini sanırlar derlermiş yani çocukların bu kadar sağlıklarıyla ilgilenince daha çok şey bilmemiz normal değilmi

Çevrimdışı sevgiuslu

  • Yeni Üye
  • 5
  • 0
  • 5
  • 0
# 08 Eyl 2007 09:54:29
Çok şey bilmek güzel de birde arada çok şey bildiğini zannedenler var.Sanırım bu söz onlar için söylenmiş olsa gerek.Bir tıp doktoru ne kadar sınıf öğretmenliği yapabilirse? Bir öğretmende ancak o kadar doktor bilgisine sahip olabilir?Bilmek güzel fakat yinede çok iyi bilmediğimiz konularda bir bilene danışmak daha güzel olsa gerek.Öğretmenlik mesleği yeterince zor birde doktorculuk oynamaya kalkışmanın anlamı yok diye düşünüyorum.

Çevrimdışı ecren

  • Aktif Üye
  • **
  • 55
  • 3
  • 55
  • 3
# 08 Eyl 2007 18:57:14
Arkadaşlar fındık ucuz nasıl olsa. Öğrencilerimiz bol bol yer inşallah.

Çevrimdışı ecren

  • Aktif Üye
  • **
  • 55
  • 3
  • 55
  • 3
# 08 Eyl 2007 18:59:57
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
herhalde giresunda memleketimde çalışıyorsunuz.selam olsun memlekete.Kara lahana zaralı değildir, olsa şimdi bir çorbasını yesem..Faydası vardır onu yiyen çocuklar daha zeki olurlar.. :)
Benden de selam olsun memleketime... Giresun'a

Çevrimdışı erdemc28

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.985
  • 443
  • 1.985
  • 443
# 09 Eyl 2007 12:42:25
Çocuklarda daha çok 6 yaşından önce ortaya çıkan; seslerin, hecelerin veya sözcüklerin sık tekrarlanması ile konuşmanın ritmik akışını bozan duraksamalar olarak tanımlanan kekemeliğe, çocuğun yanında yapılacak tüm konuşmaların hecelenerek gerçekleştirilmesi durumunda çözüm bulunabileceği bildirildi.


Adana Numune Hastanesinde görevli Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Psikiyatrist Dr. Sümer Öztanrıöver, yaptığı açıklamada, hızlı ve nefes nefese kalarak konuşan çocuklar, hızlı konuşan anne babaların çocukları ile ailede veya çevrede kekemeliği olan bireylerin olması durumunda 2-6 yaş arasındaki çocukların kekemelik riski altında olduklarını belirti.

Hız stresinin, çocuklardaki kekemeliğin en önemli unsurlarından olduğunu belirten Öztanrıöver, “Televizyondaki çocuk programlarında yer alan karakterlerin arkalarından kovalayan varmış gibi konuşmaları hız stresini körükler ve kekemeliği artırıcı niteliktedir. Kekemelik başlayan çocuklara televizyon izlemeleri kısıtlanmalı” dedi.

Öztanrıöver, çocuğun dikkat çekmek için kekelediğini düşünen ebeveynin, kızıp düzgün konuşmasını istemesinin, çocukta kekemeliğin kalıcı olmasına yol açtığını da vurguladı.

“KEKEMELİK AŞISI”

Öztanrıöver, 2-6 yaş arasındaki çocuğu olan anne ve babaların kekemeliği önlemek veya ortadan kaldırmak için ilk yapacakları şeyin kendisinin “Kekemelik Aşısı” olarak tanımladığı çocuğun konuşmasını düzeltmemeleri olduğunu ifade etti.

Hiçbir şekilde çocuğun konuşmasına müdahale edilmemesi gerektiğini anlatan Öztanrıöver, şunları söyledi:

“Çocukla yavaş, tane tane, biraz alçak sesle ve heceleyerek konuşulmalı. Eğer kekemelik başladıysa ve şiddetliyse tüm konuşmalar hecelenmeli, şiddetli kekemelikte ise heceler uzatılmalı.

Anne ve babalar çocuğun yanında birbirleriyle konuşurken mutlaka hecelemeli. Sadece çocukla konuşurken heceleme yapılırsa direnç gösterebilir.

Çocuğa asla 'benim gibi konuş' denmemeli. Doğal taklitçi olan çocuklar önce heceleyerek akıcı konuşmaya başlayacak, bir süre sonra da sadece takıldığında bu sorunu yaşayacaktır. Takılma durumlarında bazı kelimelerin hecelenmesine devam edilmeli. Bir süre sonra çocuk normal konuşmaya geçecektir.”

Öztanrıöver, herhangi bir stres etkeniyle ya da durup dururken çocukta kekemeliğin başlayabileceğini, bu durumda onunla yeniden hecelenerek konuşulması gerektiğini sözlerine ekledi.


 

 
 
   
 
 
   
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
   
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
             
 
 

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK