Öğretmen Ne Yapsın? İzleyin.

Sayın SARAYDANGELME öğretmenim. Paylaşımınız için teşekkür ederim. Öğretmene önerilenlerin hemen hepsini gücümüz yettiğince uyguladık ve uyguluyoruz. Fakat gelişme beklediğimiz düzeyde olmuyor. Çünkü biz "zihinsel engelliler öğretmeni" değiliz. Diğer 40 öğrencimize de zaman ayırmak zorundayız.

gülünecek bir durum göremedim malesef...öğretmenin orda o çocuğu çekip internete koyarkenki cesaretini keşke kendini de görüntüleyerek gösterseydi...

onur zedeleyici bu davranışı kesilnlikle kınıyorum...o yaşta bir çocuğun çarpım tablosunu bilmemesi imkansız...bilmiyorsa kişisel sorunu vardır özel eğitimlik bir çocuktur...öğretmenin bunu marifet gibi çekip inte vermesi kadar düşüncesizce sorumsuzca bir hareket olamaz...

sonuçta orda kendi çocuğumz da olabilir ve internette deşifre etmenin mantığını anlamış değilim....

benim de yapamayan zayıf öğrencim var.değil internet köyde bile başkalarına yaymam anlatmam yapamıyor diye.ailesinden başka kimsenin bilmesine gerek yok....

bunu yapan düşüncesize bundan zevk alana öğretmen diyemem...ben izlerken üzüldüm o yaşta ne kadar masumca doğru sanıp okuyor canım benim...

Özel Eğitime muhtaç çocuklara nasıl yardımcı olacağız?Ekli dosyada cevaparı mevcut.

Sayın NESLİHANCEYLAN öğretmenim.
Size tamamen katılıyorum.Çok haklısınız.Ben bu arada özel eğitim konusunda birşeyler söylemek istiyorum. Devlet kesinlikle seviye tespiti yaparak okullara öğrenci almalıdır. Eski bakanımız sayın Hüseyin ÇELİK'in çıkardığı yönetmelik öğretmenleri ve diğer normal öğrencileri perişan etti. "Çok ağır zihinsel engelliler hariç, tüm engelli ve zihinsel engelli öğrenciler normal devlet okullarında okuyacaklar"
Bu herşeyden önce engelli öğrencilere eziyettir.
 O zaman neden "özel eğitim kurumları var?
Neden özel eğitim öğretmenleri var?
Bir manav bile çürük bir domatesi sağlam domateslerin arasından alıp, ayrı yere koyuyor. Çünkü diğerleri ile aynı değil.  Burada yanlış anlaşılmak istemem. Engelli öğrencilerimize "çürük domates" demiyorum. Engelli öğrencilerimiz de bizim çocuklarımız. Fakat kendi zihinsel durumlarına uygun "özel eğitim kurumlarına" gönderilmelidirler. Şimdiye kadar bana gelen zihinsel engelli, kaynaştırma öğrencileri HİÇ KAYNAŞMADI. Neden diyecek olursanız, şunları söyleyebilirim.
Eski mezun ettiğim sınıfı okuturken bir kaynaştırma öğrencisi başka bir okuldan sürgün olarak (kovulmuş) geldi. Sıra ile 3 öğretmen arkadaşımı gezdi. En çok dayanan 2 ay dayandı. Sonra 4. öğretmen olarak bana geldi. 4. sınıftayken sınıfa  bile çiş yaptı.Özür dilerim, övünmüyorum, görevimi yapmaya çalıştım. Ben 2,5 yıl dayandım, mezun ettik 6. sınıfa geçti. (Kaynaştırma sınıfta kalmıyor.)
Zamanınızı almak istemiyorum, nedense bana hep başka okuldan sürgün gelen, hiçbir arkadaşımın almadığı kaynaştırma öğrencileri veriliyor. Neler çektiğimi bir Allah, bir de ben bilirim. Kaynaştırma öğrencileri (Hafif olanlar belki hariç olabilir.) kesinlikle özel okula gitmeliler.

gülünecek bir durum göremedim malesef...öğretmenin orda o çocuğu çekip internete koyarkenki cesaretini keşke kendini de görüntüleyerek gösterseydi...

onur zedeleyici bu davranışı kesilnlikle kınıyorum...o yaşta bir çocuğun çarpım tablosunu bilmemesi imkansız...bilmiyorsa kişisel sorunu vardır özel eğitimlik bir çocuktur...öğretmenin bunu marifet gibi çekip inte vermesi kadar düşüncesizce sorumsuzca bir hareket olamaz...

sonuçta orda kendi çocuğumz da olabilir ve internette deşifre etmenin mantığını anlamış değilim....

benim de yapamayan zayıf öğrencim var.değil internet köyde bile başkalarına yaymam anlatmam yapamıyor diye.ailesinden başka kimsenin bilmesine gerek yok....

bunu yapan düşüncesize bundan zevk alana öğretmen diyemem...ben izlerken üzüldüm o yaşta ne kadar masumca doğru sanıp okuyor canım benim...

Sayın NESLİHANCEYLAN öğretmenim.
Size tamamen katılıyorum.Çok haklısınız.Ben bu arada özel eğitim konusunda birşeyler söylemek istiyorum. Devlet kesinlikle seviye tespiti yaparak okullara öğrenci almalıdır. Eski bakanımız sayın Hüseyin ÇELİK'in çıkardığı yönetmelik öğretmenleri ve diğer normal öğrencileri perişan etti. "Çok ağır zihinsel engelliler hariç, tüm engelli ve zihinsel engelli öğrenciler normal devlet okullarında okuyacaklar"
Bu herşeyden önce engelli öğrencilere eziyettir.
 O zaman neden "özel eğitim kurumları var?
Neden özel eğitim öğretmenleri var?
Bir manav bile çürük bir domatesi sağlam domateslerin arasından alıp, ayrı yere koyuyor. Çünkü diğerleri ile aynı değil.  Burada yanlış anlaşılmak istemem. Engelli öğrencilerimize "çürük domates" demiyorum. Engelli öğrencilerimiz de bizim çocuklarımız. Fakat kendi zihinsel durumlarına uygun "özel eğitim kurumlarına" gönderilmelidirler. Şimdiye kadar bana gelen zihinsel engelli, kaynaştırma öğrencileri HİÇ KAYNAŞMADI. Neden diyecek olursanız, şunları söyleyebilirim.
Eski mezun ettiğim sınıfı okuturken bir kaynaştırma öğrencisi başka bir okuldan sürgün olarak (kovulmuş) geldi. Sıra ile 3 öğretmen arkadaşımı gezdi. En çok dayanan 2 ay dayandı. Sonra 4. öğretmen olarak bana geldi. 4. sınıftayken sınıfa  bile çiş yaptı.Özür dilerim, övünmüyorum, görevimi yapmaya çalıştım. Ben 2,5 yıl dayandım, mezun ettik 6. sınıfa geçti. (Kaynaştırma sınıfta kalmıyor.)
Zamanınızı almak istemiyorum, nedense bana hep başka okuldan sürgün gelen, hiçbir arkadaşımın almadığı kaynaştırma öğrencileri veriliyor. Neler çektiğimi bir Allah, bir de ben bilirim. Kaynaştırma öğrencileri (Hafif olanlar belki hariç olabilir.) kesinlikle özel okula gitmeliler.

gülünecek bir durum göremedim malesef...öğretmenin orda o çocuğu çekip internete koyarkenki cesaretini keşke kendini de görüntüleyerek gösterseydi...

onur zedeleyici bu davranışı kesilnlikle kınıyorum...o yaşta bir çocuğun çarpım tablosunu bilmemesi imkansız...bilmiyorsa kişisel sorunu vardır özel eğitimlik bir çocuktur...öğretmenin bunu marifet gibi çekip inte vermesi kadar düşüncesizce sorumsuzca bir hareket olamaz...

sonuçta orda kendi çocuğumz da olabilir ve internette deşifre etmenin mantığını anlamış değilim....

benim de yapamayan zayıf öğrencim var.değil internet köyde bile başkalarına yaymam anlatmam yapamıyor diye.ailesinden başka kimsenin bilmesine gerek yok....

bunu yapan düşüncesize bundan zevk alana öğretmen diyemem...ben izlerken üzüldüm o yaşta ne kadar masumca doğru sanıp okuyor canım benim...

bazı öğrencilerim seçenekleri beğenmiyor. kendileri uyduruyor. geçen sene yetim ve öksüz kelimeleri öğrettiğimi sanmıştım, öğretememişim
annesi ölmüş çocuklara .................. denir?
a) yetim    b) öksüz    c) üvey
öğrencim boş yere ... başın sağ olsun yazmış. çok gülmüştüm

Çarpım Tablosunun Yeniden Yazıldığı An!
Bu zaman kadar hep yanlış öğretmişiz [linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]