''Benden bukadar!Hiçbir şey öğretemiyorum.Havluyu bırakma zamanı geldi..'' demeden önce Abraham Lincoln'un oğlunun öğretmenine yazdığı şu dizeleri bidaha gözden geçirelim ne dersiniz?
ÖĞRET ONA
Zaman alacak biliyorum,fakat öğretebilirsen ona,
kazanılan bir liranın,bulunan beş liradan daha değerli olduğunu öğret.
Kaybetmeyi öğrenmesini öğret ona ve hem de kazanmaktan neşe duymayı.
Kıskançlıktan uzaklara yönelt onu.
Eğer yapabilirsen,
sessiz kahkahaların gizemini öğret ona,
bırak erken öğrensin,zorbaların görünüşte galip olduklarını...
Eğer yapabilirsen,
ona kitapların mucizelerini öğret.
Fakat ona sessiz zamanlarda tanı,
gökyüzündeki kuşların,
güneşin altındaki arıların,
ve yemyeşil yamaçtaki çiçeklerin ebedi gizemini düşünebileceği...
Okulda hata yapmanın, hile yapmaktan çok daha onurlu olduğunu öğret ona.
Ona kendi fikirlerine inanmasını öğret,
herkes ona yanlış olduğunu söylediğinde dahi...
Tüm insanları dinlemesini öğret ona,
fakat tüm dinlediklerini gerçeğin eleğinden geçirmesini,
ve sadece iyi olanları almasını da öğret...
Eğer yapabilirsen, üzldüğünde bile nasıl gülümseyeceğini öğret ona.
Gözyaşlarında hiçbir utanç olmadığını öğret.
Ona kuvvetini ve beynini en yüksek fiyata satmasını,
fakat hiçbir zaman kalbi ve ruhuna fiyat etiketi koymamasını öğret.
Uğultulu bir insan kalabalığına kulaklarını tıkamasını öğret ona,
ve eğer kendisini haklı olduğuna inanıyorsa, dimdik dikilip savaşmasını öğret.''
Öğretilebilecek ve gerçekten öğretilmesi gereken bunca şey varken,yere havluyu atmak çok da doğru olmasa gerek.Her duruma dayanıklı sabır taşlarımızın olması dileğiyle