Öğretmenlerden Bakana Telekonferanslı Protesto/ Video

AYnen katılıorum böyle rezil bir seminer olamaz bakan 2 saat konuştu.Eziyet edior bize resmen

protestolar bazı tv kanallarında haber programında gösterildi.

   25 kmlik uzaktaki  köyden e-konferansa katıldım.Konferanstan başım ağrıyor.Ses sitemi çok kötüydü.Saat 2ye kadar 10 dakika arayla  devam etti.Şube müdürümüz başımızdaydı.Bizde protesto eden olmadı.Herkes(ben dahil) kuzu kuzu dinledik.Çocuğum dışarıda babasıyla birlikte beni bekledi.Onlara da ayrıca eziyet.
  Sayın Bakanın konuşmasını sonuna kadar dinledim.Ama bize yine sahip çıkmadı."Öğretmenler başımızın tacıdır" dese ne kaybeder?

Demesin yaaa.. Amma dert ettiniz.. işimizi hakkıyla yapalım kim ne derse desin...

HİKÂYE

Size bir hikâye anlatayım. Ben hikâye anlatayım siz gerçek kabul edin bazıları da masal olarak bilmeye devam etsin.
Bir öğretmen.. Beş sene dağ köyünde tek başına görev yaptıktan bir gün sonra müzik öğretmenlerine başarı belgesi verildiğine tanık olur. Ve hasbelkader kutlama çayında İl Milli Eğitim Müdürü’yle aynı masaya oturur. Tanışma esnasında geçen diyaloğun özeti ‘hmm o köy mü, gördüm o köyü’dür. Bir daha da muhatap olunmaz öğretmenle.
Bir okulda beş yıl görev yapmak başarı olarak görülmeyebilir amenna..
Ama sıfır sorunla bir dağ köyünde beş yılın ardından “hayatta kalmayı” başarmak kimse kusura bakmasın başarıdır..
Umurumda değil artık ne hayat ne de meslek..
Benim yüzüme bir kez olsun nezaketen bakmayan bir müdürüm,
Benim itibarımı yerle bir eden bakanım,
Beni yok sayan koskoca bir sistem var..
Pardon, var-dı.. Var-dık.. Artık yokuz…

   25 kmlik uzaktaki  köyden e-konferansa katıldım.Konferanstan başım ağrıyor.Ses sitemi çok kötüydü.Saat 2ye kadar 10 dakika arayla  devam etti.Şube müdürümüz başımızdaydı.Bizde protesto eden olmadı.Herkes(ben dahil) kuzu kuzu dinledik.Çocuğum dışarıda babasıyla birlikte beni bekledi.Onlara da ayrıca eziyet.
  Sayın Bakanın konuşmasını sonuna kadar dinledim.Ama bize yine sahip çıkmadı."Öğretmenler başımızın tacıdır" dese ne kaybeder?

Dermi öğretmenim demedı yıne, ustune bırde öğretmen dovuluyorsa öğrencıler tartısıyorsa kendımıze bır bakmalıyız dedi, sankı bız onlara ahlaklı olmayı öğretmıyoruz tek suc bızım mı sımdı, her gun nasıhat verıyorum ben, ama cocuk 7 yasına kadar evde buyuyor ve sekıllenıyor herkes bılıyorku cocukların bu 7 yılda kazandıgı davranısları degıstırmek cok zor, kufur etmenın dogru bırsey olmadıgını soyluyoruz ama cocuk eve gıdınce aksam kufurler havada ucusuyor, pekı soruyorum sayın bakanımıza davranıs bozuklugunda hıc mı aılenın sucu yok, aynı zamanda sbs de sıfır ceken 7 öğretmen degıstıren öğrencıye soruyorum acaba hıc ders calıstımı ya da ailesi derslerıyle ılgılendımı, bende ılkokulda cok öğretmen degıstırdım ama goruyorsunuzkı sıfır cekmedım tabıkıde bununda bır payı var ama asla yuzde 100 değil, TEK SUÇLU BİZ DEĞİLİZZZ!!!

HİKÂYE

Size bir hikâye anlatayım. Ben hikâye anlatayım siz gerçek kabul edin bazıları da masal olarak bilmeye devam etsin.
Bir öğretmen.. Beş sene dağ köyünde tek başına görev yaptıktan bir gün sonra müzik öğretmenlerine başarı belgesi verildiğine tanık olur. Ve hasbelkader kutlama çayında İl Milli Eğitim Müdürü’yle aynı masaya oturur. Tanışma esnasında geçen diyaloğun özeti ‘hmm o köy mü, gördüm o köyü’dür. Bir daha da muhatap olunmaz öğretmenle.
Bir okulda beş yıl görev yapmak başarı olarak görülmeyebilir amenna..
Ama sıfır sorunla bir dağ köyünde beş yılın ardından “hayatta kalmayı” başarmak kimse kusura bakmasın başarıdır..
Umurumda değil artık ne hayat ne de meslek..
Benim yüzüme bir kez olsun nezaketen bakmayan bir müdürüm,
Benim itibarımı yerle bir eden bakanım,
Beni yok sayan koskoca bir sistem var..
Pardon, var-dı.. Var-dık.. Artık yokuz…

Değeri hiç bilinmeyen güzel yürekli kardeşim, doğrudur o dediğiniz kişilerin hiçbir yok ama siz varsınız. Siz onlar için değil çocuklarınız için önemlisiniz. Buda yeter bence. Emeğinize ve yüreğinize sağlık.

bu inatlaşmanın kimseye faydası yok

HİKÂYE

Size bir hikâye anlatayım. Ben hikâye anlatayım siz gerçek kabul edin bazıları da masal olarak bilmeye devam etsin.
Bir öğretmen.. Beş sene dağ köyünde tek başına görev yaptıktan bir gün sonra müzik öğretmenlerine başarı belgesi verildiğine tanık olur. Ve hasbelkader kutlama çayında İl Milli Eğitim Müdürü’yle aynı masaya oturur. Tanışma esnasında geçen diyaloğun özeti ‘hmm o köy mü, gördüm o köyü’dür. Bir daha da muhatap olunmaz öğretmenle.
Bir okulda beş yıl görev yapmak başarı olarak görülmeyebilir amenna..
Ama sıfır sorunla bir dağ köyünde beş yılın ardından “hayatta kalmayı” başarmak kimse kusura bakmasın başarıdır..
Umurumda değil artık ne hayat ne de meslek..
Benim yüzüme bir kez olsun nezaketen bakmayan bir müdürüm,
Benim itibarımı yerle bir eden bakanım,
Beni yok sayan koskoca bir sistem var..
Pardon, var-dı.. Var-dık.. Artık yokuz…

Köy mü? 21. yy da köy mü kaldı?!!!!!!

protestolara katılan arkadaşları canı gönülden destekliyorum...öğretmenlerin değeri ve onuru paha biçilemez...bizde de olacak konferans falan ne olacak durumlar...

kaymakam,ilçe milli eğitim müdürü ve bir de şube müdürü vardı.bırakın protestoyu bakanın sözlerine arka sıralardan yükselen cık cık seslerine bile müdüre hanım ters ters baktı.e biz de kuzu kuzu dinledik maalesef.

bızım semıner okulumuz oyle bır yerdekı ya taksıyle ya da özel araçla gıdılebılıyor:((((

Köy mü? 21. yy da köy mü kaldı?!!!!!!

tabi canım türkiyede ne arar köy möy

biz de  katıldık protestoya cok mutluyum bu bakana az bile,bize verilen değere karşılık cok sabrettık ama bardak taştı artık.

ne demek istiyorsunuz yani tolstoyevski öğretmenim