Bir köy okulunda tek başına müdür yetkili öğretmen olarak çalışan birisi olarak empati yapıyorum:
Çok hevesli olmasam da merkezi bir okula gitmem için gereken süre nereden baksanız 15 yıl. Bu zaman zarfında ilçelerin kıyı köşe denilebilecek kısımlarında çalışacağım.
Bu kadar zaman çalıştıktan sonra istediğim bir il-ilçe ve okula atanma şansı bulacağım. Oraya yerleşip belki de bir ev alıp istediğim şekilde düzenleyip istediğim hayatı geçte olsa yaşamaya başlayacağım.
Sonra bir gün gelecek ve "yeter bu kadar düzenli yaşadığın" deyip tekmeyi vuracaklar.
Çok özür diliyorum ama bu olay bana hiçte mantıklı gelmedi.
Acaba emekliliği gelenleri, çalışmaya muhtaç olmayacak bir emekli ikramiyesi ve maaşla emekliye ayırsak, onun yerine açılacak yere öğretmenler tayin olsa, atama bekleyen gençlere de kadrolar açılsa daha iyi olmaz mı?
Düşüncelerinize ve de gelecekle ilgili öngörülerinize aynen katılıyorum,Sevgili Öğretmenim.
Altı yıl doğu-güneydoğuda 'master' yaptım. Memleketime Karadeniz'e geldim. Dediler ki senin köy deneyimin iyi. Bir yedi yıl daha köy... Etti mi on üç. Samsun'un kenar mahallesinde iki yıl... Etti tam on beş verimli yıl...Oldu mu heba !
Şimdi üçüncü beş yılımı doldurunca ayrılmayı ve yerimi hakederek-puanıyla gelen bir genç meslekdaşıma bırakmayı düşünüyorum...
Ve inanın ki çalışma azmi ve gücü kalmamış bir çok arkadaşım,salt ekonomik zorunluluktan dolayı yıllarını fazladan ve ömürden tüketerek mesleğe devam ediyor.Eskiden öğretmen ,emekli ikramiyesi ile bir ev birde araba alıyormuş.Şimdi ikiside hayal.Eğer atadan dededen birşey kalmamışsa ya da bir tatlı ihale kapmamışsa ki böyle birşeyde mümkün değil.
Ha !Artık sanırım sıra tazminat ve emekli ikramiyelerimize geldi.Zaten onlarada göz koydular, şimdilik el koyamasalar bile...
Bu ahval ve şerait içerisinde ortak akılla sağlıklı bir çözüm bulunmalı bence. Acaba eskiyen öğretmenlerimizi naapsak?Topuğuna mı sıksak ?
Kırpıp kırpıp denize mi atsak... Hadi gel de içme !