Öğretmenlere De Rotasyon Uygulansın Mı?

Çevrimdışı abdullahkamil

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 3.345
  • 7.814
  • 3.345
  • 7.814
# 06 Eki 2011 14:29:44
Çok mantıklı gelmiyor... Uygulanması da kolay değil. Bu ne demek oluyor şimdi il merkezinde görev yapan tüm sınıf öğretmenlerinin il değiştirmesi gerekecek...

Çevrimdışı bilimciyim

  • Uzman Üye
  • *****
  • 3.230
  • 3.472
  • 3.230
  • 3.472
# 06 Eki 2011 14:31:53
gene bir saçmalık.... 8 yıl bir ilde kalıcam.. eşim özel sektörde olacak ya da iş yeri olacak. beni atayacaksın başlka yere. sonra ben eşimin yanına geleyim diye uğraşacağım. bir şekilde ben yine geleceğim eşimin yanına.. eeeeeeeee neye yaradı? ben doğu görevimi yaptım. 2006 ve sonraki atamalar doğu hizmetinden muaf oldu. benim suçum neydi???? hiç gitmeyenleri göndersinler önce...

Çevrimdışı abdullahkamil

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 3.345
  • 7.814
  • 3.345
  • 7.814
# 06 Eki 2011 14:39:36
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
gene bir saçmalık.... 8 yıl bir ilde kalıcam.. eşim özel sektörde olacak ya da iş yeri olacak. beni atayacaksın başlka yere. sonra ben eşimin yanına geleyim diye uğraşacağım. bir şekilde ben yine geleceğim eşimin yanına.. eeeeeeeee neye yaradı? ben doğu görevimi yaptım. 2006 ve sonraki atamalar doğu hizmetinden muaf oldu. benim suçum neydi???? hiç gitmeyenleri göndersinler önce...
2006 doğu görevi affı tam bir saçmalıktı. Neden af uyguluyorsun ki 2005 te oraya zorunlu hizmet dolayısıyla tayini çıkanın suçu ne? Olmaz böyle bir uygulama. Yapacak ise herkese yapacak ayrımcılık olmayacak. Eşi öğretmen olana değil eşi ne olursa olsun herkese uygulayacak. Eşi özel sektör çalışan bu tayinden muaf olacaksa olmaz, eşi polis diye uygulanmayacaksa olmaz... Kimse yanlış anlamasın bunu uygulayacaksa herkese uygulayacak...

Çevrimdışı 2026

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 204
  • 402
  • 204
  • 402
# 06 Eki 2011 14:56:55
Bu Bakanlık Daha Geçen Sene Zorunlu Hizmet  Affı Getirmedi Mi?

Çevrimdışı egitimhane52

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.799
  • 5.164
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 1.799
  • 5.164
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 06 Eki 2011 14:59:40
Böyle bir şey çok saçma öğretmenlerim. Konuşmaya gerek yok. Hadi eş durumu özrü yapmıyorsun tamam da eşinin yanında olanı hangi mantıkla ayırıyorsun. Bu sadece eşi de öğretmen olanalara veya eşi çalışmayanlara mı geçerli olacak?
MEB saçmalamaya devam ediyor. Vay bakanım vay. Öğretmenlerine ne güzel bakıyorsun...
Bir deyim geldi aklıma. Bakmak deyince... Anladınız zaten.

Çevrimdışı knocklove

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.078
  • 1.291
  • Müdür Yardımcısı
  • 1.078
  • 1.291
  • Müdür Yardımcısı
# 06 Eki 2011 15:01:57
benim bildiğim Denizli ve Aydın ın çoğu ilçesinde norm fazlası öğretmen dolu.

Doğu da çalışan öğretmenlere ikramiye sistemi getirseler belki oralarda öğretmen durur.

Çevrimdışı deniz_24

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 351
  • 974
  • 351
  • 974
# 06 Eki 2011 15:16:57
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
benim bildiğim Denizli ve Aydın ın çoğu ilçesinde norm fazlası öğretmen dolu.

Doğu da çalışan öğretmenlere ikramiye sistemi getirseler belki oralarda öğretmen durur.

hocam ne getirilirse getirilsin parasını hesaplar  verdiğim para aldığım parayı gecıyor  denir yıne gıdılmez...rotasyon mantıklı bence ...eşler ayrılmasın aynı yere gönderilsin doğru olur diyorum ben...

Çevrimdışı egitimhane52

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.799
  • 5.164
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 1.799
  • 5.164
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 06 Eki 2011 15:20:35
Öğretmenim aynı yere nasıl gönderecekseniz. Adam özel şirkette çalışıyor nasıl aynı yere göndereceksin.

Çevrimdışı deniz_24

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 351
  • 974
  • 351
  • 974
# 06 Eki 2011 15:26:09
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Öğretmenim aynı yere nasıl gönderecekseniz. Adam özel şirkette çalışıyor nasıl aynı yere göndereceksin.
orası doğru...o ile bağlı köye verilsin hocam :)
sonuçta her ilin doğu görevi sayılan yeri var...

Çevrimdışı tarıköğretmen

  • Uzman Üye
  • *****
  • 930
  • 1.354
  • Biyoloji Öğretmeni
  • 930
  • 1.354
  • Biyoloji Öğretmeni
# 06 Eki 2011 18:10:43
ben öğretmene rotasyon olayını aynı okulda çok uzun yıllar çalışan öğretmenleri kendi bölgesinde bir başka okula kaydırılacağı şeklinde düşünmüştüm. Meğerse bir ilde 8 yıl çalışanı bir başka uzak ile gönderilecek şeklindeymiş. baka bak bak! ne despotça bir proje. evet böyle birşeyi ancak despotlar ve demir yumrukla yönetilen ülkelerde görebiliriz.

yıllarca köylerde çalış. en sonunda tamamen hizmet puanınla, nokta tercihle okuluna gel. yüklü borca gir ev al, yıllarca öde, çocuğunu iyi bir okulda , en iyi eğitim alacak şekilde ayarla, düzenini kur. huzurla çalışayım de, seni alsınlar hoooop başka bir ile belki de ücra bir köye gönder. evi, arabayı geçtim, çocuğumun istikbali nolacak benim? öğretmeniz diye asker değiliz, polis değiliz. sivilleri eğiten sivil insanlarız biz. zamanında da köyde de çalıştık. zorunlu hizmetimizide yaptık. eee suçumuz ne?

bazı öğretmenlerimiz rahatı yerindeler diyor. sanki rahatı yerinde olmak suçmuş gibi. canım kardeşim, sevgili meslektaşım, rahatı yerinde olandan ne istiyorsun? daha adil, daha tutarlı çözüm yolları ile rahatı yerinde olmayanlar için çözüm istesene. çözüm rahat olanlarla rahat olmayanları yer değiştirmek mi?

bu rotasyon ölü doğar. ama bizim elimizde. böyle bir şeyin bakanlıkta tartışılmasının bile ayıpken biz öğretmenlerin uyanık ve dayanışma içinde olmamız, haksız işin daha başlamadan bitirilmesini sağlamalıyız.

Çevrimdışı tarıköğretmen

  • Uzman Üye
  • *****
  • 930
  • 1.354
  • Biyoloji Öğretmeni
  • 930
  • 1.354
  • Biyoloji Öğretmeni
# 06 Eki 2011 18:12:28
Bir de yukarıdaki anket sonuçları dikkatimi çekti. rotasyona evet diyenler yarıdan fazla. acaba evet diyenler dünkü çıkan haberden önce mi evet dediler yoksa bu despotça açıklamadan sonra mı dediler?

Çevrimdışı sina05

  • B Grubu
  • 6.545
  • 16.676
  • 6.545
  • 16.676
# 06 Eki 2011 18:19:53
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Bir de yukarıdaki anket sonuçları dikkatimi çekti. rotasyona evet diyenler yarıdan fazla. acaba evet diyenler dünkü çıkardan haberden önce mi evet dediler yoksa bu despotça açıklamadan sonra mı dediler?
il içi evet ;) ;) ;) ;) ;) ;) ;) ;) ;) ;) ;) ;) ;) ;) ;) ;) ;) ;) ;) ;) ;) ;) ;) ;)

Çevrimdışı tarıköğretmen

  • Uzman Üye
  • *****
  • 930
  • 1.354
  • Biyoloji Öğretmeni
  • 930
  • 1.354
  • Biyoloji Öğretmeni
# 06 Eki 2011 18:22:53
(facebooktan alıntı, biraz uzun ama harika yazmış)

ÖLÜMÜ GÖSTERİP SITMAYA RAZI ETMEK

8 YILLIK ROTASYON İLE İLGİLİ ÇOK DOĞRU ŞEYLER YAZILMIŞ, LÜTFEN SONUNA KADAR OKUYUN VE PAYLAŞIN !!


Her neyse sözü uzatmayalım. Ölüm görülmüştür il içi rotasyona razı olun. Çocuklarınızın öğretmen olmasını istiyorsanız bir kez daha düşünün. Ve artık kendi meslek mensuplarımızın başına nasılsa benim başıma bir şey gelmedi diyerek zil takıp oynayacağınıza genel düşünebilme melekelerinizi çalıştırın. Yazımın başında anlattığım iki hikâyeyi iyi okuyun ve değerlendirin. Sendikalarınıza baskıyı arttırın. Ulaşabildiğiniz yerlere ulaşarak gerekli kamuoyunu oluşturun. Yoksa sadece bu oyunda figüran olarak kalır ve yine bu kadar eğitim sendikalarına rağmen hakkı yenilen kesim siz olursunuz…


Milli Eğitim Bakanlığı’ndaki öğretmen rotasyonu meselesine önce çok önemli iki tane ancak aynı amacı güden hikâye ile yaklaşmak istiyorum. Birincisi Alman şair BERTOLT BRECHT’e aittir.



“Naziler önce komünistleri tutukladılar; komünist değilim diye ses çıkarmadım. Sonra Yahudileri tutukladılar, Yahudi değilim dedim, sesimi çıkarmadım. Sosyal demokratları tutukladılar, savunmak bana mı kaldı dedim, sesimi çıkarmadım. Sıra bana geldiğinde etrafta tutuklanmama ses çıkaracak kimse kalmamıştı!” ikincisi bizden bir hikâye:



“Midyat dağlarında zalim mi zalim, gaddar mı gaddar bir Reşo Ağa varmış. Zapt ettiği bunca bağ, bahçe, tarla yetmezmiş gibi köylülerin koyun ve keçisini otlatmak için kullandığı dere kenarındaki merayı da bostan yapmış kendine. Sıcak bir yaz günü susuzluktan bunalan, biri Müslüman, biri Süryani, biri de Yezidi üç arkadaş dere kenarına inmişler. Ellerini yüzlerini yıkayıp kana kana su içince biraz kendilerine gelir gibi olmuşlar. Üçü de güçlü, kuvvetli aslan gibi delikanlılarmış. Gözleri ağanın bostanına takılmış. Sağa sola bakmışlar kimse yok. Nasıl olsa dere Allah'ın deresi, bostan da köyün merası, ‘’Bir kaç salatalık, bir iki kavun karpuz yesek ne olur?’’ deyip dalmışlar bostana. Müslüman Hasso kavuna, Süryani Gebro karpuza, Yezidi Carcuro da saldırmış salatalığa. Daha ilk lokma ağızlarında iken Reşo Ağa bitivermiş bostanın başında. Bir nara patlatmış ki yer gök inlemiş. Fakat bostana girenlerin üç kişi olduklarını görünce, ikinci nara boğazında düğümlenmiş. Birkaç saniyede, bir kaç bin tilki dolaşmış kafasında. Kendi kendine ‘’Ulan tam da yalnız başıma gelecek zamanı buldum. Her ne kadar aslan gibiysem de bu üç teres de zebellah gibi. Tek tek olsalar neyse ama üçüyle birden baş edemem bırakıp gitsem namımız beş paralık olur kimse artık beni takmaz, ne yapsam ne desem’’ diye düşünürken aniden bir şimşek çakmış kafasında. Atılmış ortaya, dönmüşYezidi Carcuro'ya:



“Ulan dinsiz kitapsız, demiş, bu Hasso benim Müslüman kardeşim, dinimiz, kitabımız, Allah’ımız, Peygamberimiz bir. Malımız mülkümüz, canımız kanımız ortak, Gebro desen İsa efendimizin ümmetinden bir dürüst Ehli Kitap, hiç olmazsa dini kitabı belli, kestiği yenilir, sözüne güvenilir. Bunlara değil birkaç kavun karpuz bütün bostan helal olsun. Ulan peki sana ne oluyor behey dört kitabın dördüne de inanmaz, camisiz, kilisesiz, imansız. Sen nasıl benim bostanıma destursuz girersin, demiş” girişmiş zavallıya. Hasso ile Gabro derin bir nefes çekip, yırttık diye şükretmişler. Azıcık da hoşlarına gitmiş ağanın sözleri. Ağa kafa, göz, ağız, burun demeden Allah ne verdiyse yapıştırmış, komaya sokmuş gariban Carcuro'yu… Ağa Carcuro'yu halledince dönmüş Gebro'ya;



“Ulan!’’ demiş, ‘’Biraz önce söyledim. Hasso benim din kardeşim. Dinimiz, kanımız, malımız, canımız bir. Peki sen neyin nesi oluyorsun? Doğru düzgün bir adam olsan Allah'ı üçe çıkarmaz, İsa efendimizi Allah'ın oğlu yapmazdın. Bir Müslüman’ın malını sen nasıl yersin? Bre kâfir!’’ demiş, patlatmış yumruğu. Eşek sudan gelinceye kadar dövmüş, dil, derman, güç, takat, bırakmamış biçarede. Hasso iyice rahatlamış. Hem canım, zalim malim de olsa, ağa ne de olsa Müslüman, insan din kardeşinin kıymetini bilmeli, ötekilerin iflahını kesti bana birşey yapmadı, demiş içinden. Gebro'nun da işini bitirdikten sonra ağa dönmüş Hasso'ya:



“Vay vay vay demiş. Seni gidi vicdansız, hele bunlar biri Yezidi öbürü Hıristiyan. Din, iman, helal, haram bilmezler. Sen sözde Müslüman olacaksın, helali, harami bileceksin, benim malımı mülkümü muhafaza edeceksin. Kendin yetmezmiş gibi bir de bu gâvurları takmışsın peşine bostanıma girersin ha! Ulan ben seni gebertmeyeyim de kimi geberteyim. Seni telef etmeyeyim de kimi edeyim” demiş girişmiş Hasso’ya… Gözünde fer, ağzında diş bırakmamış, kolunu kanadını kırmış, iflahını kesmiş Hasso'nun. Carcuro'dan da Gebro'dan da beter etmiş Hasso'yu. Köylüler ertesi gün per perişan bulmuşlar üç arkadaşı. Yaralarını sarıp su ekmek vermişler. Kimler yaptı? Nasıl oldu? Ne oldu? Güçlü kuvvetlisiniz, üçünüz birden nasıl böyle dayak yediniz, diye soranlara hiçbiri cevap vermiyormuş. Sadece Hasso derinden derine şöyle inliyormuş;



"Yezidiye arka çıkmalıydık,

Yezidiye arka çıkmalıydık,

Yezidiye arka çıkmalıydık… Bugün bile Midyat'ta Turu Abidin köylerinde üç beş arkadaş yola çıktıklarında aksakallılar gençlere:



"Siz siz olun, Yezidiye sahip olun,

Yezidiye sahip olun,

Yezidiye sahip olun" diye üç kez seslenirler…”



Önce müdürlerin rotasyonu sonra Müdür Başyardımcıların rotasyonu sonra Müdür Yardımcılarının Rotasyonu derken iş döndü dolaştı geldi öğretmenlerin rotasyonuna... Bu konuyla ilgili "Rota Yeni Okullar Marş Marş" diye daha önce yazı yazdım ve bu anlamda yazılan diğer yazıları da okudum. Hakikaten de müdür rotasyonuna zil takıp oynayan onlarca yorum gördüm. Bazıları hakaret derecesindeydi. Şimdi ise bir iki gündür öğretmen rotasyonunu takip edip yorumların genelini de okuyorum. Öğretmenlerin bir kısmı çıkması muhtemel bu kararı desteklerken birçoğu feryat ediyordu haklı olarak... Ancak daha önce duymadıkları onlarca feryatla beraber…



Eğtim Öğretim sezonu yeni açılmış, Bakanlığın merkez teşkilatı bir anda değişmiş, Müfettişlerin rotasyonu uygulanmış, Müdür yardımcıları ve Baş Yardımcılarına rotasyon yapılmış, İl Milli Eğitim Müdürleri, İlçe Milli Eğitim Müdürleri, Şube Müdürleri ve Müdür Yardımcılarına rotasyon çalışmaları başlatılmış, kayıt parası ve diploma parası isteyen okul müdürlerine inceleme başlatılmış, 24 saat çalışma genelgesi, yaz tatillerinin uzunluğu, öğretmenin çalışma zamanları hemen her zaman olduğu gibi gündeme taşınmış, ADEY denilen devamsız öğrencilerin bir gün bile devamsızlık yapsalar öğretmen tarafından aranıp 12. güne kadar velinin evine gidip geleceği bir genelge yayınlanmış vb. kısacası ilginç gelişmeler birbirini izlerken sendikalar da durumu herkes gibi izlemekle işlerine devam ediyorlar. Sanırım zaman kimseyle kötü olma zamanı değil... Belki de üye yazma çalışmaları gelmemiştir... Belki de artık aidatlar maaşlardan kesildiği için üyelere ihtiyaçları kalmamıştır...



Hani çok güzel bir sözümüz vardır. Ölümü gösterip sıtmaya razı etmek diye. Ben mevcut bu durumu aynen böyle görüyorum. Bu kadar çaplı bir rotasyon uygulamasının yapılabilirliği konusunda endişeliyim. Ancak yine de açık kapı bırakarak konuşayım. Çünkü her an her şey olabilir. Ben iki doğu görevimi de yaptım. Askerlikte Tunceli Hozat’ta 11 ay dağlarda gezdim, öğretmenlikte de Şanlıurfa’da 4 yıl çalıştım. Ancak bu rotasyon uygulamasına kökten karşıyım. Çünkü;



1.Madem rotasyon uygulanacaktı 06.05.2010 yılından önce göreve başlayanlara mecburi hizmet uygulaması neden kaldırıldı?

2.Daha önce Doğu görevi yapanlar bu işten ciddi anlamda mağdur olacaklar...

3.Eğitimde çalışma huzuru kalmayacak...

4.Bölünmüş ve parçalanmış aileler çoğalacak, boşanmalar artacak...

5.Eğitimde birlik beraberlik ve düzen olmayacak. (Zaten yoktu.)

6.Gelecekle ilgili planlarını ve yatırımlarını mevcut düzene göre yapanlar çok sıkıntı çekecek...

7.Devlet yüz binlerce öğretmen için yolluk ödemek zorunda kalacak...

8.Bu esnada emekli olmak isteyenlerin sayısı on binleri bulacak...

9.Oluşan öğretmen açığı nedeniyle yeni atamalarla ciddi bir sirkülasyon olacak ve hesaplar dengeleri altüst olacak...

10.Gerek rotasyona uğrayan öğretmenlerin çocuklarının gerek öğretmenlerin okuttuğu öğrencilerin psikolojileri tepetaklak olacak...

11.Bu uygulamayı yapanlara duyulan güven ve itimat sarsılacak...

12.Sendikalardan çığ gibi istifalar artacak...

13.Bu işe destek veren siyasi partilerin oyu düşecek...

14.Toplumsal barış zedelenecek...

15.Öğretmenlik mesleğine duyulan itibar kalmayacak...

16.Eğitimin kalitesi yaşanan bu kaos ortamından etkilenerek hızla düşmeye başlayacak...

17.Enfalsyon yükselecek...Bunlar tahminlerimiz kimbilir bir bakarsınız tam tersi de olabilir. Bunu zaman gösterecek..



Aslında ciddi ciddi düşünülmesi gereken hala birileri tarafından öğretmenliğin neden yan gelip yatma mesleği olarak algılandığıdır? Neden her gelen illa öğretmenleri tembel, hımbıl, işe yaramaz, sürekli tatil yapan kişiler olarak görüp de aldığımız maaşı hak etmediğimiz türünden açıklamalarda ve imalarda bulunmaktadır. Ben askerlerle, polislerle, imamlarla, sağlık personelleriyle vb. herhangi bir kurumun memurlarıyla ilgili bu kadar aleni ve zaman zaman haksızlık derecesine varan açıklamalar yapanları duymadım. Yapmasınlar da zaten… Kendi içimizden bile onlarca kişi bunu rahatlıkla söyleyebilmektedir. Peki soruyorum çalıştığı yerdeki işini evine getiren, tatil, mesai saati dışı demeden hala çalışmaya devam eden kaç meslek mensubu var öğretmenlerden başka... Eve gelirsin veli arar, öğrenci arar, yazılı vardır okunması gerek, planlar ve hazırlıklar yapılması için zaman gerek bütün bunlar “Benim mesaim bitti” denilerek yapılmayacak anlamına gelir mi? Aslında öğretmenler 24 saat çalışan tek devlet memurlarıdır...



Öğretmenler çoğu zaman ailelerinden bile fedakârlık yaparak mesleklerini icra etmenin telaşı ve çabası içindedirler. Yönetmeliklerde ve kanunlarda 36 ve 40 denilene öğrenci mevcutlarının çok üzerinde öğrenci okutmaktadırlar. Yetersiz eğitim öğretim araçlarının, fiziki imkânı olmayan okulların içinde en güzelini nasıl yapabilirim gayesini gütmektedirler. Mesleğimiz maalesef önce velilerin, sonra öğrencilerin şimdi de tüm kamuoyunun gözü önünde dejenere edilmekte ve hala sorunlarımız çözülememişken başka yükümlülüklerle 750 bin kişilik koskocaman camia töhmet altında bırakılmaktadır.



Öğretmenler kaç lira maaş almaktadır?

Gelişmiş ülkelerde ne kadar almaktadır?

Muadilleriyle kıyaslanınca öğretmenler neden çok daha az ücretle çalışmak zorundadırlar?

Ek dersleri hala neden bu kadar düşüktür?

Neden hala derslik başına düşen öğrenci sayıları kanunda öngörülenin üstündedir?

Neden kanunda öngörülenden daha fazla öğrenci okutanlara ödül verilmezken yapmış olduğu tatil insanların gözüne batmaktadır? Peki, bazı meslek mensupların verilen yıpranma payı ve emekli olduklarında bir öğretmenden kat be kat fazla aldıkları emekli ikramiyesi ne için öğretmenlere layık görülmemektedir? Bunlar neden konuşulmamaktadır… Öğretmenleri yetiştiren kurumlarda sorun varsa; sistem öğretmenleri yeterli bilgilerle besleyemiyorsa; öğretmenler için yapılan hizmetiçi eğitim seminerleri kursları sadece evrak üzerinde kalıyorsa bunda öğretmenin ne günahı vardır? 3 yılda bir sınava alınacakmış spekülasyonlarıyla toplumda sanki öğretmenler hiçbirşey bilmeyen yığınlarmış imajını oluşturmanın kime ne faydası vardır?…



Ayrıca bu mesele, Oh iyi oldu.

Siz devlet memurusunuz her yeri gideceksiniz tabi.

Bayrağın dalgalandığı her yere giderim.

Bir yere çöreklenip kalmıştınız gidin başka yerlerde çalışın.

En iyi okulları parsellemiştiniz biraz da biz çalışalım.

Yan gelip yatma devri sona erdi.

Bu laçka ve kokuşmuş düzen böylelikle sona erer gibi sağlıksız cümlelerle açıklanmasından çok uzaktır. Bu yaklaşımlardan da herkesin özellikle uzak durması gerekir diye düşünüyorum…



Her neyse sözü uzatmayalım. Ölüm görülmüştür il içi rotasyona razı olun. Çocuklarınızın öğretmen olmasını istiyorsanız bir kez daha düşünün. Ve artık kendi meslek mensuplarımızın başına nasılsa benim başıma bir şey gelmedi diyerek zil takıp oynayacağınıza genel düşünebilme melekelerinizi çalıştırın. Yazımın başında anlattığım iki hikâyeyi iyi okuyun ve değerlendirin. Sendikalarınıza baskıyı arttırın. Ulaşabildiğiniz yerlere ulaşarak gerekli kamuoyunu oluşturun. Yoksa sadece bu oyunda figüran olarak kalır ve yine bu kadar eğitim sendikalarına rağmen hakkı yenilen kesim siz olursunuz…



Pardon söylemeyi unuttum Yezidiye sahip çıkın!..








Zekeriya EFİLOĞLU

Çevrimdışı tarıköğretmen

  • Uzman Üye
  • *****
  • 930
  • 1.354
  • Biyoloji Öğretmeni
  • 930
  • 1.354
  • Biyoloji Öğretmeni
# 06 Eki 2011 18:24:45
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
il içi evet ;) ;) ;) ;) ;) ;) ;) ;) ;) ;) ;) ;) ;) ;) ;) ;) ;) ;) ;) ;) ;) ;) ;) ;)

sayın hocam burada gülme efektleri kullanmışsınız ama komik bir durum yok.

Çevrimdışı 58sivas58

  • Uzman Üye
  • *****
  • 555
  • 727
  • İngilizce Öğretmeni
  • 555
  • 727
  • İngilizce Öğretmeni
# 06 Eki 2011 18:27:13
Görünen o ki il içi rotasyonlar kesin..İl dışını mümkün görmüyorum..

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK