Yüksek lisans ve doktoranın öğretmenlik mesleğiyle zerre kadar alakası yoktur. Bunu yüksek lisans yapanımız, yapmayanımız herkes bilir.
İşin kötü tarafı yüksek lisans yaparken sınıfı her hafta bir gün bize dağıtılan öğretmenler tanıdık. Çoğumuz da etrafında görmüştür. Yüksek lisans, doktora yaparken normal öğretmenliğe vakit ve enerjisi kalana rastlamadım. Öğretmenlikte handikaba neden oluyordu. Şimdi bu kanundan sonra daha da artacak.
İnsanlar artık kaliteye değil etikete önem veriyor. Bu olumsuz yönde gidiş daha da artacaktır.
Bu kanunun fayda getireceğini düşünerek sunan arkadaşlar maalesef sahadan çok uzaklar.
Allah her işi liyakat sahibine nasip etsin. Gerisi kendiliğinden gelir.
Bu çok sığ bir düşünce olmuş. Kendi alanında yüksek lisans yapan, tez döneminde olan tecrübeli bir öğretmen olarak yazıyorum. Lisans döneminde tez nedir, makale nedir bilmezsiniz, kimse de size göstermez. (Eğitim fakültesi için bu böyledir) Eğer yeni mezun falan değilseniz alanınızda mevcut olan kitap ve bilimsel yayın sayısı da oldukça sınırlıdır. Dolayısıyla lisans eğitiminde okuduğumda çok daha fazlasını okudum, araştırdım bu süreçte. Eğer bu yola girmeseydim, tez yazıyor olmasaydım, o zorlayıcı ödevler, makaleler, kitap eleştirileri vs olmasaydı hiçbirini yapmazdım. Öğretmenlik sahada öğrenilse de işin bilim kısmını bu kadar basite almamak gerekli. Hiçbir şey yerinde saymıyor. Son söz, herkese kendi alanında tezli yüksek yapmasını tavsiye ederim.