açıkçası sadece bilgiyi anlayabilecek o fıtratta ve yetenekte olan öğrencileri ve öğretmenleri madalyalayıp farklı fıtratta olan öğrencileri kenardan bakıtmak benide en çok üzen şeylerden biri.
Ders anlama yeteneği olmayan (yada daha henüz gelişmemiş olan ama içindeki yeteneğinide ortaya çıkaramadığımız öğrencilerin öğrenim hayatı madalyalı yıldızları alkışlayarak geçiyor. Umarım her bireyin içindeki yeteneğini ortaya çıkarıp, kendini keşfedebileceği bir eğitim sistemi geliştirir ve ona dönüştürülebiliriz
Olması gereken budur, lakin derdini kime anlatacaksın?
Varsa yoksa "Benim öğrencilerim Kasım'da okumaya geçti, benimkiler dakikada 100 kelime okuyor, testlerde hiç yanlışları yok şöyle iyiler, böyle harikalar..." gibi kronik sözler...
Birimiz de "Mükemmel çocuklar yetiştiriyoruz. Kendisiyle, ailesiyle, çevresiyle, toplumla barışık; eğlenmesini bilen ama aynı zamanda sorumluluğunu da bilen... Bilime, sanata ilgi duyan, çocuklar..." demiyoruz, diyemiyoruz.
Tabii bu sorunların kaynağına inmek lazım. Okulları hipodrom, öğrencileri yarış atı olarak gören bu anlayış kökünden değişmeli.