Öğretmenlikten Bıktım Dedirten Şeyler

Bıkkınlık gayet doğal.
Etkenler o kadar çok ki.
Mutlaka en az bir tanesi gelip buluyor.
Bütün meslekler için gerekir ama bu meslekte daha çok ihtiyaç oluyor SABRA

Ama toplumda öğretmene biçilmiş belli bir şablon var. Kendimiz de bu şablona göre hareket etmeye zorluyoruz kendimizi ve sürekli stres içindeyiz.

Tabiki meskek icabı söz, hareket, davranış ve eylemlerimiz iyi olmalı.
Ancak biz de insanız ve insanın diğer adı Beşer dir. Yani şaşar, şaşabilir, hata yapalilir.

Nice fedakârca çalışmalarmıza KÜÇÜCÜK bir teşekür alırken her insanın yapacağı minik bir hataya TONLARCA LAF işitebiliyoruz.
Daha nice haksızlılara maruz kalabilyoruz.

Öğrenci saygısızlığıyla bizi çileden çıkarır bu normal olur, bizim Sesimiz biraz yükselince bu öğretmenliğe aykırı olur.

Tüm bunlardan dolayı öğretmenlikten bıkma hakkımız  da olsun bir zahmet.

Bıkarız, sinirleniriz ama kaldığımız yerden de devam ederiz.

Meslek hayatınızda bol bol Sabırlar dilerim.

Nice fedakârca çalışmalarmıza KÜÇÜCÜK bir teşekür alırken her insanın yapacağı minik bir hataya TONLARCA LAF işitebiliyoruz.
Daha nice haksızlılara maruz kalabiliyoruz.

Konunun özeti...

  Aslında bizim sendikalar bu tür konularda araştırma yapıp görüşlerini kamuoyu ile paylaşsalar,veliler,eğitimle ilgilenenlerle bunları paylaşsalar daha iyi olmaz mı?
  Sendikaların bir amacı da eğitimin kalitesi ile ilgilenmek değil midir?Hiç olmazsa sendikalar birkaç maddede de olsa uzlaşmaya varsalar daha iyi olmaz mı?

Olması gerekeni söylüyorsunuz Hocam, fakat sendikaların tek koşturmacası, derdi üye sayılarını arttırmak ve bu artış ile hava atmak.

10 tane okulda görev yaptım.Mufettis yada okul müdüründen baskı görüp sinirleri her zaman bozuk olan hatta ağlayan erkek ve bayan öğretmenler gördüm.Caresiz, yalnız ve hep susup içine atmışlardı. Bir tanesi köyden kurtulmak için anı evlilik yaptı gitti, bir tanesi istifa etti gitti, bir tanesi müdürle kavga etti başka tarafa sürüldü ceza aldı.
Öğretmen olarak çok yönlü olmalıyız, kenarda biraz da paran olmalı.Bu sene bir bayan hoca müdürle tartıştı sürekli rapor aldı haftalarca okula gelmedi.Cok şey yaşanıyor maaalesef.

Bizde kenarda paramız olsun isteriz hocam.
Ama bizden tahsili daha az olan bir sağlık çalışanı ya da polisten bile 3-4 bin lira az alıyoruz.
Ve mesleğimizi yapabilmek için cebimizden harcıyoruz.

Öğretmenin kenara para atabilmesi mucizeye dönüşüyor şu devirde.

Hizmet sürem 8 yıl. İlk atamam yatılı okulaydı. Sanırım öğretmenlikten bıkmama sebep olan da yatılı okula atanmış olmaktı. Yani ben o zamanlar bıkmış haldeydim daha ilk senelerde. Yatılı okul nedir bilmediğim, sırf açıkta kalmayayım diye tercihlerime eklemiş olduğum tek yatılı okula atanmış olmak ve sonrasında yaşadıklarım beni bu meslekten soğutmuştu. Ama şimdi dönüp baktığımda yine en hallicesi oraymış dediğim çokça kez oldu. Belki doğuda bir yer olduğu için bazı durumlarda gerçekten "idare" etme vardı ya da batıda hiç hak etmediğiniz halde haksızlığa uğrayabilme ihtimali daha yüksekti. Dört yıl öğretmenlik yapıp idareci oldum. Ve göremediğim gerçekleri liyakatsız, öğretmen kayırmacı tipteki müdürlerden gördüm işin içine girdiğimde. 8 yıllığım bu meslekten .... ettim. Şimdiye kadar veli ile karşılaşmam pek branşım gereği olmamış olsa da, velilerin Eğitim-Öğretim içine şu zamanda gereksiz biçimde ne kadar fazla dahil edildiğinin farkındayım. Velilerin öğretmenlere (hiçbir ders öğretmenine) gerçekten saygısı kalmadı. Veliler adeta öğretmenlerden üstünüz modunda. Hal böyle iken, öğretmenlerin (bazı kayırılmışlar hariç) ne idarecilerin ne üst amirlerin, ne velilerin, ne vatandaşın gözünde bir hükmü kaldı. Bütün bunlara yine aslında birlik olamayan, haklarının peşinden gidemeyen öğretmenler sebep.

bir gün sendikalar eylem kararı almıştı. derse katılmama. o gün öğretmenlerin %10 katılmıştı. il binası önüne eyleme zorla hatır gönülle 2 minibüs öğretmen götürebilmiştik. o gün bu meslekten soğudum. hakkını aramayan bir meslek grubunun her türlü problemle karşılaşacağını tahmin etmiştim. o yüzden sebep aramaya gerek yok. bizi meslekten soğutanlar yine meslektaşlarımız. başka yerde suçlu veya sebep aramaya gerek yok. her şeyi bildiğini zannedip hiç bir konuda elini taşın altına sokmayan meslek grubuyuz.

Hangi birini sayalım
Çakılı kadro,sınıf öğretmeni iseniz gittiğiniz yer ömrünüz olabilir. İl içinde sirkülasyonun yok denecek kadar az olması hareket etme imkanını ortadan kaldırıyor.
Okul şartları iyi değilse, ulaşımı vs insanı zorluyorsa sabrediyorsunuz ama az kaldı diyemiyorsunuz.
Üst yönetici yaklaşımları, öğretmene değer vermediğini vurgulamanın kişide karizma oluşturduğu bir ortam söz konusu, zıt duruma düşen veli ve öğretmen ya da öğrenci ve öğretmen problemlerinde kusur her zaman öğretmendedir ön yargısının varlığı
Bilmiş veliler, bildiğini zanneden veliler ve hiç bir şey bilmeyen veliler bu profil farklılığı da insanı yıpratıyor.
Prens ve prenses öğrenciler,  prensesler gibiydim ben kreşimde özgürlüğüme gölgeyi hakaret sayarım anlayışıyla yetişen çocuklar.
Boya, badana,musluk falan filan işte sebep çok, kaçış yok

30 km Lık bı köyde 10 sene durdum hergun git gel ,eş durumu yapmadım hizmet puanı iki katı alıyorum diye ,geçen sene ve pandemide soğuktan çok hastalandım ,mecburen eş durumu yaptım ,merkeze geldim,geldim baktım ki idareciler iş bilmiyor,herkes birbirinin yerine görevlendirme ,çok üzüldüm ,boşuna yıpranmışim.imkansizlik içinde ,geçen 10 deneme acıdım sadece ,tek kurtuldugum yol ,yoksa değişen bişey yok

30 km Lık bı köyde 10 sene durdum hergun git gel ,eş durumu yapmadım hizmet puanı iki katı alıyorum diye ,geçen sene ve pandemide soğuktan çok hastalandım ,mecburen eş durumu yaptım ,merkeze geldim,geldim baktım ki idareciler iş bilmiyor,herkes birbirinin yerine görevlendirme ,çok üzüldüm ,boşuna yıpranmışim.imkansizlik içinde ,geçen 10 deneme acıdım sadece ,tek kurtuldugum yol ,yoksa değişen bişey yok

İlerleyen zamanda keşke köyde kalsaydım diyeceksiniz.

İlerleyen zamanda keşke köyde kalsaydım diyeceksiniz.

8 yıl bsio ve 14 yıl başka bir köyde 22 yıl kal, ama emekliliğe 2 yıl kala şehre gel.

Çok ama çok pişmanım sayın hocam. Haklısınız. Tabi yere, zamana ve kişiye göre görecelidir.

Mesainin içinin dolu olup olmaması konusunda bu toplumun ciddi anlama sorunu var.

Mesela öğretmenin 40'ar dklık 6 derste yoğun enerji harcaması aralarda nöbeti mesai sayılmaz; ama masada, arabada 8 saat oturup evine giden dolu dolu çalışmış olur.

iş bilmeyen idareciler...kendi başımızın çaresine bakıyoruz .bu sayede bayağı ilerledik idarecilik konusunda

iş bilmeyen idareciler...kendi başımızın çaresine bakıyoruz .bu sayede bayağı ilerledik idarecilik konusunda

Tersi ne olacak

Tersi ne olacak

tersi olunca işi bilen idareci gereğini yapar zaten hocam.

Yarından itibaren adalet bakanlığı tüm  personelleri tek seferde 25 bin alacak.Hesaplarina bugünden itibaren geçmeye başladı.

Meslek olarak genelinden...  ama sadece çocuklarımdan değil.. sadece onlar olsa derdimiz...