Bilgilendirme için teşekkürler hocam.
Şöyle ki; Söz konusu karar; Sakarya 1. Ağır Ceza Mahkemesindeki bir dava sebebiyle sanık ve avukatına çağrı kağıdı ve tebliğnamenin tebliği için Akyazı Cumhuriyet Başsavcılığı'na müzekkere yazılması, müzekkerede istenilen hususların tarihli olması ve ivedilik arz etmesi sebebiyle Akyazı Cumhuriyet Başsavcılığında görevli personel tarafından adı geçen avukata telefon ile ulaşılarak bilgi verilmesi ve akabinde Avukatın talebi üzerine müzekkere ekinde gönderilen çağrı kağıdı ve tebliğnameyi WhatsApp aracılığıyla avukata gönderilmesi bunun üzerine avukatın Akyazı Cumhuriyet Başsavcılığına gelerek müvekkili ile görüşmesi sonrasında gelişmiş Avukat, müvekkilinin duruşma sebebiyle oluşacak olan ulaşım ve diğer masrafları karşılamadığını, bu sebeple duruşmaya katılmayıp müzekkere ekinde gönderilen çağrı kağıdı ve tebliğnameyi tebliğ almayacağını bildirmiştir.
Bu gelişmeler üzerine Akyazı Cumhuriyet Başsavcılığı ise yaşanılanları tutanak haline getirip Yargıtay 14. Ceza Dairesine gönderdi. Daire, WhatsApp'tan yapılan bildirimin avukat tarafından kabul edildiğini, okunduğunu ve müvekkil ile görüşme yapıldığını gerekçe göstererek tebligatı yapılmış saymıştır. Yargı mercileri WhatsApp'tan tebligat yapılabileceğine dair bir karar vermemişlerdir. Kaldı ki zaten bu şekilde bir karar veremezler. Yargı merciilerin yerindelik denetimi yapma hakları bulunmamaktadır. Yargı, söz konusu bu kararında sadece ve sadece avukatın WhatsApp üzerinden belgeleri kendisinin talep ettiğini ve tebligatı okuduğunu gerekçe göstererek bu işlemin tebligat sayılması gerektiğine karar vermiştir.
Buradan hareketle Kamu idareleri; kişilerin cep telefonu cihazı ve mobil telefon numarası üzerinde bir idari yaptırım hakkına dolaysıyla WhatsApp uygulamasını cep telefonunda kullanmaya, WhatsApp grubuna katılmaya zorlama hakkına sahip değildir.
Yargı yetkisi, idari eylem ve işlemlerin hukuka uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır. İdari mahkemeler yerindelik denetimi yapamazlar, yürütme görevinin kanunlarda gösterilen şekil ve esaslara uygun olarak yerine getirilmesini kısıtlayacak, idari eylem ve işlem niteliğinde veya idarenin takdir yetkisini kaldıracak biçimde yargı kararı veremezler.
Çünkü 1982 Anayasamızın "B. Yargı yolu" başlıklı 125. maddesi 4. fıkrasındaki; "Yargı yetkisi, idari eylem ve işlemlerin hukuka uygunluğunun denetimi ile sınırlı olup, hiçbir surette yerindelik denetimi şeklinde kullanılamaz. Yürütme görevinin kanunlarda gösterilen şekil ve esaslara uygun olarak yerine getirilmesini kısıtlayacak, idari eylem ve işlem niteliğinde veya takdir yetkisini kaldıracak biçimde yargı kararı verilemez." hükümleri bulunmaktadır.
Tebligat işlemlerinin nasıl yapılacağı 7201 sayılı Tebligat Kanununda belirtilmiş ve sınırları çizilmiştir. Yasama organları teknolojik gelişmelere uygun olarak Tebligat Kanununda değişiklik yaparak tebligatın sınırlarını genişletebilir.
Kaldı ki;
7201 sayılı Tebligat Kanunun "Elektronik tebligat" başlıklı 7. maddesi (a) bendindeki; "Tebligata elverişli bir elektronik adres vererek bu adrese tebligat yapılmasını isteyen kişiye, elektronik yolla tebligat yapılabilir." hükümlerine göre herhangi bir elektronik adres, WhatsApp vb gibi uygulamaları kişiler kendi isteği ve arzusu ile okul yönetimi bildirmesi halinde bu tür elektronik adreslere tebligat yapılması mümkündür.