alıntı :
Bir facebook sayfasında okudum ve hoşuma gitti: Otistik demek Neden Ayıp? Doğrusu Neden Otizmli ? Sorusuna İrem hanımdan çok açıklayıcı bir yorum. 'Metin'cim sen bana sormuşsun,yeni gördüm, kusuruma bakma. Ancak bakıyorum da zaten iyi bildiğinden emin arkadaşlar konuyu güzelce cevaplamışlar. Bilemiyorum tabii, bu tarz cevapları yazan arkadaşlar hayatlarını otizmli bir bireyle geçiriyorlar mı?Veya kaç tane otizmliyi yakından tanıyorlar?
Allahtan arada ayrımcılık/ötekileştirme içermeyen, hatta net doğru bilgiler içeren hoş yorumlar da var da,içim rahatladı biraz.....Neyse kimse ikna olmak zorunda değil, ben kendimce açıklamaya ve biraz özen için ricacı olmaya çalışayım. Konu aslında bir çok başka kelimede olduğu gibi, hastalığın ana terminoloji dilinin ağırlıklı olarak İngilizce olması ve Türkçe'ye tercüme ederken- özellikle eskiden gelen yanlış kelimelerin yerleşip kalması. Terminolojide "he/she has autism" veya "children with autism" denir, yani "otizmi olan kişi" anlamında. Bu bir durum/hastalık/farklılık belirtisidir ve kişinin bütün karakterini belirlemez. Oysa "autistic" genelde spektrum içinde yer alan bireylerin otizmden kaynaklanan davranışları/takıntıları veya belli hareketlerini belirtmek için söyleniyor, bir çeşit sıfat tamlaması gibi. (he has some autistic behaviours) Bu yüzden artık yurtdışında- Avrupa dahil- "o bir otizmli" demek için "he's an autist" deniyor. Tr:o bir otist) Ben de bu durumu şöyle açıklıyorum, benim oğlum kahverengi saçlı, siyah gözlü dermiş gibi, benim oğlum otizmli diyebiliyorum. Böyle de demem gerekiyor zaten çünkü nasıl ki saç-göz oğlumun kişiliğini tanımlamıyorsa, otizm de bu anlamda bakıldığında çocuğu tamamen betimlemiyor. Düşünün ki önünüzde çok şişman, konuşamayan, el kol hareketleri yaparak sallanan bir çocuk var, ama siz sadece "otistik o, boş ver" diyen arkadaşı dinlerseniz, aslında o çocuğun bir Mat dehası olabileceğini anlamazsınız. Bu yapışıp kalan bir damga gibi! Üstelik Türkiye gibi cahil cühelanın çok yüksek oranda olduğu ülkede, kelime bazen spastik ile -ki onlar da artık Selebral Palsili/CPli diye kullanıyorlar- karışabiliyor, dahası biri birine hakaret etmek istediğinde- tıpkı benim çok karşı olduğum geri zekalı kelimesi gibi- pat diye "amma da otistik oldun sen" diyebiliyor. Mesela geri zekalı derken, acaba hiç gerçekten zeka geriliği olanların neler yaşadıklarını düşünüyor muyuz? Dolayısıyla, bu kullanım belki ayıp değil,ama yanlış ve biraz da can yakıcı, bizler açısından da çocuklarımız açısından da rahatsız edici, dünyadaki doğru kullanımı mümkünse ülkemize de adapte etmek istiyoruz. Yani ne fark ediyor ki bir kelimeden deme, bazen gerçekten çok şey fark ediyor...Ayrımcılığı da farklı anlamda tetikleyebiliyor, bkn Fazıl Say davasında karşı tarafın "çok afedersiniz otistik olduğu için..." demesi gibi. Veya oğlumun sınıfındaki arkadaşının "sen otistiksin, tik tik tik de yaparsın sen şimdi" demesi üzerine bizimkinin günlerce üzülüp ağlaması gibi. Benzeri nedenlerle "özürlü" veya "engelli" yerine, farklı gelişim gösteren / özel gereksinimli birey demeyi de kesinlikle tercih ediyoruz ve böyle kullanıyoruz. Engel kimde, kimin özür dilemesi lazım, oturup saatlerce tartışabilirim:) Sayfanı meşgul ettim, kimseye direkt bir şey deme hakkım yok ama, yazılan yorumlaran en can yakıcı olanı söylemek isterim: Zeynep Hanım, tıpkı çocuğumun "hiç işte öyle laf olsun diye.." otizmli olmaması gibi, kelimelerin kullanımına biraz özen gösterilmesi ve bir miktar da olsa vicdanınızı çalıştırıp empati yapmanızı da "öyle laf olsun diye.." istemiyoruz. Umarım hayatınızda hiç bir zaman, benim sizin yazdıklarınızı okuduğumda hissettiklerimi hissetmek zorunda kalmazsınız.... Unutmayın ki, otizmin görülme riski artık dünya genelinde 88 çocukta bir, ABD ölçeklerine göre 50 çocukta bire kadar yükseldi. Yani hiç birimiz, bir sonraki otizmli çocuğun kimin çocuğu olacağını bilmiyoruz...Biraz empati yapmak, neden bu kadar zor?' İ. Afşin Serpilgül Vural ile birlikte.