maillere cevaplar geliyor
Gülseren Onanç
Halkla İlişkilerden Sorumlu
Genel Başkan Yardımcısı
Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, Eş-Özür Grubu atamalarında mağdur olan öğretmenlerin sıkıntılarını Meclis gündemine taşıdı.
Genel Başkan Yardımcısı Tanrıkulu’nun Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer tarafından yazılı olarak yanıtlanması istemiyle verdiği soru önergesi şöyle:
Aile bütünlüğünün korunması Anayasa’da verilen bir hak olmasına rağmen Bakanlığınız
tarafından bu hak göz ardı edilmekte ve aile bütünlüğünü sarsacak uygulamalara her gün bir yenisini ekleyerek devam etmektesiniz. Gerek İl Emirlerinin kaldırılması gerekse Eş – Özür Grubu atamalarında hayata geçirdiğiniz zorluklar nedeniyle birçok ailenin temeli sarsılmakta ve parçalanmaya yüz tutmaktadır. Göz ardı edilen sadece aile bütünlükleri değildir. Ailelerde bakıma muhtaç olup sağlık problemleri yaşayan aile fertlerine yakın olmak ve bakımlarını gerçekleştirmek isteyen kamu personellerinin de bu haklı isteklerine kayıtsız kalarak ve adeta kader olmadığı halde kader algısı yaratılarak aile fertlerinin hayat mücadelelerinde yalnız kalmasına sebep olmaktasınız.
Bu bağlamda:
Bakanlığınıza bakıma muhtaç aile fertlerinin bakımını gerçekleştirmek amacıyla kaç tayin talebi gelmiştir? Bu taleplerin kaçı olumlu kaçı olumsuz cevaplanmıştır? Olumsuz cevaplanan taleplere karşı gösterdiğiniz mazeret nedir?
Türkiye’de eşlerinden ayrı olarak görevlerini yerine getiren kaç Öğretmenimiz bulunmaktadır?
Görev alınan İllere ve branşlara göre dağılımları nelerdir?
Şubat Ayında Eş – Özür Grubu atamalarını kaldırmanız bu ay bünyesinde gerçekleşecek atamalar konusunda büyük bir beklentiye sebep olmuştur. Fakat açılan kontenjanlar beklentileri karşılamanın çok uzağındadır. Sınırlı kontenjan açılmasının sebebi nedir?
4+4+4 düzenlemesinin, açılan kontenjanların beklentilerin uzağında olmasında bir etkisi var
mıdır? Varsa insanları mağdur edecek böyle bir aksaklık adına neden önlem alınmamıştır? Bu
durum 4+4+4’ün düzensiz ve plansız olarak hayata geçirildiğinin bir kanıtı mıdır?
Aile bütünlüğünün korunmasının Anayasa’da bir hak olmasına rağmen Bakanlığınızın aile bütünlüğünü bozacak uygulamalarda ısrarcı davranmasının sebebi nedir?
Ayrı illerde çalışmalardan dolayı son 3 yılda aile bütünlüğü yaralanan ve boşanan kaç çift bulunmaktadır?
Toplumun en temel birimi olan ailelerin bütünlüğüne sağlamak adına yapmayı düşündüğünüz bir çalışma var mıdır? Varsa bu çalışmalar nelerdir? Yoksa Anayasa’da verilen bu hakkı hangi yetkiyle gasp etmektesiniz?
Plansiz,programsiz is yaparsaniz,olacagi budur.
Allah,akil,fikir,izan versin:(((