Sual: Bela niçin gelir?
CEVAP: Her izzet ve her nimet, Allahü teâlâya ihlas ile itaat ve ibadet etmekten, her kötülük ve sıkıntı da, günah işlemekten hasıl olur. Herkese dert ve bela, günah yolundan, rahat ve huzur da, itaat yolundan gelir. Allahü teâlânın âdeti böyledir. Cenab-ı Hak, hiç kimseye, sebepsiz bela göndermez. Kuran-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:
Bir millet, kendini bozmadıkça, Allah onların hallerini değiştirmez. [Rad 11]
Eğer Allahü teâlâ insanları küfür ve günahlarından ötürü dünyada cezalandıracak olsaydı, yer üzerinde tek canlı kalmazdı.
[Nahl 61]
Demek ki müstehak olduğumuz belaların hepsi gelse, yeryüzünde insan kalmaz. İşlediğimiz her kötülüğün cezasını dünyada görmüyoruz. Çoğunu da Allahü teâlâ affediyor. İnsanlara bela, iki sebepten gelir. Ya işlediği günahlar yüzünden veya günahsız da olsa derecesinin yükselmesi için. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
Küçük-büyük her musibet, affedilecek bir günah veya kavuşulacak bir derece içindir. [Ebu Nuaym]
İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:
Dünya, ahirete göre deniz yanında bir damla gibi bile değildir.
Dünyada birkaç gün dert bela çekilmese, Cennetin sonsuz lezzetlerinin kıymeti anlaşılmaz,
Ebedi sıhhat ve afiyet nimetlerinin kıymeti bilinmezdi.
Açlık çekmeyen, yemeğin lezzetini anlamaz,
Acı çekmeyen rahatlığın kıymetini bilemez.
Dünya bir anlık rüya gibidir.
Rüyada çok şeylere sahip olsak, uyanınca elimize bir şey geçmese ne kıymeti vardır?
Rüyada az bir sıkıntı çekersen, uyanınca ömür boyu rahat edeceksin denilse, bir anlık sıkıntıya severek katlanılmaz mı?
Sıkıntılar çok acı görünse de, bunların nimet olduğu unutulmamalıdır. Bunun için sevilenlere dert ve bela yağmuru eksik olmaz. Bu tatlı nimetler, acı ilaçlarla kaplanmıştır. Akıllı kimse, bunun içindeki tatlı nimetleri görür. Üzerindeki acı örtüleri de tatlı gibi çiğner. Acılardan da tat alır. Hasta olan onun tadını duyamaz. Hastalık Ondan başkasına gönül vermektir. Hep tatlı yemeğe alışan, şifa verici acı ilaçtan kaçar. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:.
Nimete kavuşması için insana musibet gelir. [Buhari]
Allahü teâlânın hayrını murat ettiği kul, belalara maruz kalır ve meşgul olacağı mal ve evladı kalmaz.
[Taberani]
.
Allah yolundaki mümine isabet eden her yorgunluk, hastalık, sıkıntı, üzüntü, keder,
Hatta ayağına batan diken, günahlarına kefaret olur.
[Buhari]
.
Belayı nimet, bolluk ve rahatlığı musibet saymayan, kâmil mümin değildir.
Çünkü beladan sonra bolluk, bolluktan sonra bela gelir.
[Taberani]
.
En şiddetli bela, enbiya, evliya ve benzerlerine gelir.
Kişi imanının sağlamlığı nispetinde belaya maruz kalır.
İmanı sağlam ise belası şiddetli, imanı zayıf ise hafif olur.
[Tirmizi]
.
Baş ağrısı veya herhangi bir hastalığı sebebiyle, müminin Uhud dağı kadar günahı olsa da, hepsi affolur.
[Taberani]