Roller Ve Sorumluluklar

geçen gün 3. sınıf öğretmeni arkadaşım bir öğrencisine ödevini yapmadığı için biraz kızıyor.ertesi sabah çocuk eline bir kağıt tutuşturuyor:öğretmenim bizde şimdi halı var,ben o yüzden böyleyim.halı bir bitsin çok çalışkan olacağım.

bizde bu çocuklara kendilerinin en büyük sorumluluğunun okul olduğunu anlatmaya uğraşıyoruz.ne boş çaba!çocuk ne yapsın anne baba anlamadıktan sonra.

içim ezildi,2 gündür çocuğun yazdıklarını düşünüp kime kızacağımı şaşırıyorum.sizde böyle şeyler yaşıyorsunuz değil mi?

Çalıştığım köyde de durum farklı değil. "Okuyup da hoca mı olacak?" zihniyeti hakim. Çocuklar 8. sınıftan sonra inşaata gidiyor, kızlar da biraz bekleyip evleniyorlar.
Aileler geniş aile tipinde, her evde en az 2-3 kişi inşatta çalışıyor, aylık gelirleri kişi başına 1000 ytl den başlıyor, ustabaşları 2500 ytl alıyor. Çocuklar ne kadar iyi olurlarsa olsunlar ailenin yıldırması ve genç yaşta gelecek fazla para hevesiyle başarıya odaklanamıyorlar.

işte böyle olunca da öğretmen umutsuzluğa kapılıyor.

Okumayı teşvik ediyoruz; eğitimin önemini her dem vurguluyoruz ama verilen onca emeğin, harcanan o kadar yılın sonunda uygulanan ücret eşitsiliği yüzünden, ailelerin eğitime bakış açısı da olumsuz etkileniyor muhakkak.

Hele de her işin en kestirme yolunu arayan Türk zekası mevzu bahisse, varalım biz her saniye eğitimin önemini vurgulayalım.Sonuç değişecek mi dersiniz   

geçen gün 3. sınıf öğretmeni arkadaşım bir öğrencisine ödevini yapmadığı için biraz kızıyor.ertesi sabah çocuk eline bir kağıt tutuşturuyor:öğretmenim bizde şimdi halı var,ben o yüzden böyleyim.halı bir bitsin çok çalışkan olacağım.

bizde bu çocuklara kendilerinin en büyük sorumluluğunun okul olduğunu anlatmaya uğraşıyoruz.ne boş çaba!çocuk ne yapsın anne baba anlamadıktan sonra.

içim ezildi,2 gündür çocuğun yazdıklarını düşünüp kime kızacağımı şaşırıyorum.sizde böyle şeyler yaşıyorsunuz değil mi?

hocam benzer durumu ben de yaşadım ve sizin ne hissettiğinizi anlıyorum...
ben 1 ay kadar 5. sınıf okutmuştum...idealistlik midir nedir bilinmez ödevleri tam şekilde istiyorum...yapmayanlara kızıyorum falan...bir tane öğrencim -daha sabah sıradayken- öğretmenim ben dün ödevimi yapamadım, haberiniz olsun dedi. neden diye sordum. öğretmenim dün bize belediyeden kömür geldi, annem onu taşımak zorunda kaldı, ben de kardeşime baktım (kardeşi de 1 aylıktı)... üstüne denilecek birşey yok tabi...anlatırken bile üzülüyorum...

herkesin hayatta bi rol aldığı kein doğru rol mu yanlış rol mu ona bakmak lazım

     Bu köydeki anne ve  babaları hala anlamış değilim....Anlayamam da herhalde....Çocuklara öyle zor sorumlukluklar veriyorlar ki,  içim acıyor o zaman.... oyun çağında olan 2.sınıf çocuklarına hemde.....

     Velilerin öğrencilere verdiği rolde, hiçbirşey vermemiş olmaları......Anne baba okumamış, okumuş yada çat pat okuma yazma biliyor,,, Dış dünyada neler olup bitiyor haberi bile yok.....Tek bildiği tütün, haşhaş....

     Çocuğu ödevini yaparken ; kızan veliler tanıyorum....Söyledikleri şu:
'' ne çalışıyorsun bukadar, yat uyu, okuyupta adam mı olacan sanki''

    E çocuk okulu nasıl önemsesin şimdi......Artık öğrencilik rolünden çıkmış bir kere.....Her seferinde bu söz, bu söz..... E okulda öğret hadi.....Çocuk ben çoban olacağım olacağım öğretmenim....Annem babamın beni okutacak parası yok.... Sınıfta kalma da yok.... Nasıl olsa geçeceğim sınıfımı, çalışsam ne olacak ki demekten kendini alamıyor.....

   Hadi gelde burdan yak..... 

Sorunlar o kadar çok, birbirinin içinde ve dışında ve bir o kadar girift ki ne desen ne düşünsen, çaresizlik.
Okul var - öğrenci var - öğretmen yok...
Okul var - Öğretmen var - Öğrenci var - Veli yok ..
Okul var - Öğretmen var - Öğrenci var - Veli var - Para yok ... vs.vs.

Sorunlar o kadar çok, birbirinin içinde ve dışında ve bir o kadar girift ki ne desen ne düşünsen, çaresizlik.
Okul var - öğrenci var - öğretmen yok...
Okul var - Öğretmen var - Öğrenci var - Veli yok ..
Okul var - Öğretmen var - Öğrenci var - Veli var - Para yok ... vs.vs.

aynen öyle munzevi öğretmenim.
birgün çıkılır mı bu labirentten?