Şehir Merkezlerinde Öğretmenlik Yapmak

Bence artık öğretmenlik mesleği yapılmaz. Iyi bir köy okulu bulabilirseniz belki orda yapılır. Eğitimle ilgilenen okul işleriyle uğraşan veliler olursa belki. Yoksa köylerde çalış hem okulun işleriyle uğraşan sadece sensen o da yapilmaz

Bırakıp gidelim mi yani nedir?

16. yılımda müdürlükten istifa ederek merkeze gelmiş bir sınıf öğretmeniyim. 4 yıllık idarecilik sonunda öğretmenliğe döndüm. Döndüm çünkü çocukları çok severim. Ancak yapım gereği sert ve agresif biriyim. Biraz inatçı, biraz otoriter, çok okurseverim. Bu yıl 1. sınıf aldım, ilk toplantımda amaçlarımı belirttim, sistemimim anlattım, işine gelmeyen varsa becayiş yapabilir resti çektim, aksine benim sınıfıma gelenler oldu. 7 toplantı yaptım, 2. dönemde 150 kitap civarı okuyan bir sınıfım oldu. Memnun muyum? Evet. Daha iyi olabilir mi? Olabilir. Bu veliye bağlı. Beni motive ederse, nazımı çekerse eyvallah. Onlara bende olmak zorunda değilsiniz. Sevin, sevdirin kendinizi, gerisi arkasından gelir...

Şehir merkezinin avantajları
* Köye oranla ilgi ve eğitim seviyesi yüksek.
* Kaynak sıkıntısı yaşamıyorsunuz.
* Akıllı tahta sahibi okul tam bir keyif.
* Yürüyerek gidip geleceğiniz bir okul sizi mutlu kılıyor.
* Müstakil sınıf başlı başına avantaj.
* Velileri ikna ederseniz sınıfın teknolojik donanımını arttırabilirsiniz.
* Deneyimli öğretmenlerin tecrübelerini anlattırabilirsiniz.
* Sosyal ve kültürel faaliyet yapma şansınız yüksek.
* Dikkat çekebilir ve isim yapabilirsiniz.
* Maddi kazanç beklentiniz varsa özel ders kapısı sonuna kadar açık.
* Yol/yemekle uğraşmayacağınız için size daha çok zaman/para kalıyor.
* Kendinize ve ailenize daha çok zaman ayırabiliyorsunuz.

Şehir merkezinin dezavantajları
* Veli ile ilgili frekansı yakalayamazsanız işiniz zor.
* Kendinizi -ister istemez- geliştirmek zorundasınız.
* Öğretmen arkadaşlarınızla yarış pozisyonuna girmemelisiniz.
* İlmi siyaset bilmelisiniz, veli-meslektaş ve idare açısından.
* Şımarık çocuk sayısının fazlalığı sizi yorar.
* Köy okulundan daha fazla hazırlık gerektirir (Aslında bu çok iyidir)
* İpi kaçırırsanız bakıcılığa döner işiniz.
* Yabancı öğrenci nedeniyle okuldan zevk almanız zorlaşabilir.

Ailede okuyan çocuk varsa ŞEHİR. Doğal ortam için Köy,Şartlar ve imkana göre değişir,Herkes köy hayatına uyum sağlayamaz,Birleştirilmiş sinif la öğretmenliğe başlayabilirsin,Köy hem zor hem de sağlık için iyi,Fakat şehir okulu daha rahat,Her şey elinin altında.Şehirde aradiğin çoğu imkan var,Hastahane ,eczane örnek,Çocuğu olanlar ve hasta olanlar iyi bilir,Sonuç olarak ikisinin de artı ve eksi yönleri var,Ben de KÖYDE başladım,Sinif öğretmeni için normal tayinler her zaman sıkıntı olmuştur,Köyden şehire veya memlekete gelmek için umutla yaşarsın.Yabancı yere gidince boğazın kurur,bogazini hüzün boğar ,gurbet sıkar ve gözlerin yaşla dolar.Zamanla alişirsin.Ömür kısa yıllar çabuk gelir geçer,Özellikle 40 li yaşlarda..........

Makul köy okulu iyidir

13.yılını devirdim çok şükür hep köyde kasabada ve mezrada.şartlar zor belki şehre göre ama mutluluk da sizi okudukça daha cok.sabahın erken saatinde geliyorlar servisten biz inerken yarış başlıyor kapıya doğru. Kim en önce günaydın diyecek diye.anneciginin yaptığı sikmayi getiriyorlar boğazlarından bizsiz geçmiyor ya da uc beş çilek fidesinden aldiklari ilk çileği getiriyorlar kendileri yemeden evdekilere yedirmeden.öğretmenler gününde yazılan o sag mektuplar hele.bana babanin parasiyla hediye getirme mektup yaz senden olsun dediğimde haftasonu çapa yapmaya gidip kazandığı parayla alınmış bir kalemden,sınıf defterinin arasına konulmuş kir ciçeklerinden, ilginç bulup getirfikleri taşlardan daha guzel hediye olur mu hepsi bir sevgi gösterisi değil mi?ya da vefat eden biri olunca ,hastalanan kaza geciren biri olunca haydi gidelim diye organize olmalari,teneffuste bahcede sizi bir an yalniz bırakmamaları,mutsuzken size apaydinlik guluveren tuuuum mutsuzlugunuzu aliveren gozler... daha ne olsun arkadaslar insana yasam enerjisi ,ise yarar olma duygusu veriyor....

Köyde de çalıştım, şimdi şehirdeyim.Köyün de,şehirin de iyi yönleri kadar kötü yönleri de var.Ama şehir hem bizim için,hem çocuklarımız için daha avantajlı.

13.yılını devirdim çok şükür hep köyde kasabada ve mezrada.şartlar zor belki şehre göre ama mutluluk da sizi okudukça daha cok.sabahın erken saatinde geliyorlar servisten biz inerken yarış başlıyor kapıya doğru. Kim en önce günaydın diyecek diye.anneciginin yaptığı sikmayi getiriyorlar boğazlarından bizsiz geçmiyor ya da uc beş çilek fidesinden aldiklari ilk çileği getiriyorlar kendileri yemeden evdekilere yedirmeden.öğretmenler gününde yazılan o sag mektuplar hele.bana babanin parasiyla hediye getirme mektup yaz senden olsun dediğimde haftasonu çapa yapmaya gidip kazandığı parayla alınmış bir kalemden,sınıf defterinin arasına konulmuş kir ciçeklerinden, ilginç bulup getirfikleri taşlardan daha guzel hediye olur mu hepsi bir sevgi gösterisi değil mi?ya da vefat eden biri olunca ,hastalanan kaza geciren biri olunca haydi gidelim diye organize olmalari,teneffuste bahcede sizi bir an yalniz bırakmamaları,mutsuzken size apaydinlik guluveren tuuuum mutsuzlugunuzu aliveren gozler... daha ne olsun arkadaslar insana yasam enerjisi ,ise yarar olma duygusu veriyor....

Hep öyleydik köy ve ilçede..😥😥🤗

Köyde çalışmadan paraşütle şehre inen öğretmenler çok şanslı gibi görülse de,  köyde çalışmanın, mesleki ömrün bütününe bakıldığında şans olduğunu düşünüyorum.
Bana ilk defa kışın kaloriferli bir okula girerken yüzümü okşayan sıcaklığın verdiği keyif,  yıllarca köy okulunda soba yakmış olmamdandı.... Köyü görmeyen öğretmen veliyi beğenmez,  öğrenciyi beğenmez,  muhiti beğenmez,  okulu beğenmez... Beğenmez de beğenmez....(Köyü görüp şehri beğenmeyelerde de genelde kendini yetiştirme sorunu olduğunu düşünürüm.)
Şehrin de,  küçük yerlerin de kendi iç dinamikleri vardır... Benim gözümde bir öğretmen bulunduğu yerden şikayet edip başka yerlere öykünüyorsa sorun kuvvetle muhtemel kendi bakış açısındadır... Köyde,  kasabada,  ilçede veya şehirde değil...

Güzel bir başlık.
Allah razı olsun öğretmenim.
24 yıl aradan sonra büyükşehirde çalışmak nasip oldu. Gitmeden ilçe merkezindeydim.Az çok mahalle köy okulu farkını anlamıştım fakat büyükşehirde çalışmak oralara ait olumlu hayallerimi alt üst etti.
Yıllarca orada çalışıp köy okulunu bilmemiş öğretmenler  için normal bir iş yerine gelir gibi davranıldığını gördüm.Küçük yerlere oranla daha yüzeysel düşünüldüğüne şahit oldum.Topun hep veliye atıldığını,ilgisiz velilerle ve çocuklarıyla daha az zaman harcandığını  gördüm.Küçük yerlere göre  başarının düşük olması beni üzdü.Geçim kaygısından çocuğu ihmal eden aile daha çok.
Önce çocuğun ve velinin yüreğine dokunup güven alış verişini olmazsa olmaz sayan biri olarak idealistliğin bittiğini  farkettim.
Büyükşehirlerin nimeti de çok külfeti de.En büyük rahatlık gezi gözlem için kolay organize olup ulaşımın belediyenin üstlenmesi.sportif ve sosyal aktivitelerin bol olması bir artı şehirde.
Veli ve öğrenciyi tam tanıyamıyorsun.Tanıyıp dengeyi kurana kadar çok zaman geçiyor.
İlgili ,ilgisiz veli her yerde aynı.
Çocuklar çok bağımlı ve sorumsuz..Özgüveni var dediğimiz de ukala çıkıyor
Okullar her dönem yemek kermesi yapıyor maddi gelir için.
Veli cephesinin 3 te 2 sı şikayetçi.
Verimli rekabet göremedim.Sanki alışılmış her şeye.
Belki yeni okulumun  konumu veli profili açısından bilmiyorum eski okullarımdaki paylaşım ve başarıyı göremedim.
Her yer aynı değildir biliyorum fakat daha başarılı bir okulda emekliliğe ayrılmayı çok isterdim..
Başarı üçgeninin bir bacağı kırılsa, bir bacağı duyarsızsa emeğinizi göremiyorsunuz.
Resmen öğretmen dadı gibi ilgilensin fakat asla çocuğa kızmasın sesini yükseltmesin,çok istdkte ödevde bulunmasın isteniyor..
En üzücü yanlarından biri de bencillik.

rütbeniz gibi bilgesiniz sayın hocam.

Köy hayatını ,mezra hayatini ve diğer ortamları yasarsak tabiki de sağlam bir karşılaştırma yapabiliriz.Ama diğer Arkadaslarimin da söylediği gibi hiçbir şey tastamam mükemmeldir diyemeyiz.Sehirin de köyün de kendine Gore  artı ve eksileri var elbet.Ama çocukların gözlerindeki ışık olsun,disiplin,saygı olsun köy hayatı güzeldir derim; ama eğer ki imkan ve donanım açısından ,sosyal aktiviteler açısından bakarsak da şehir hayatı merkez güzeldir derim.Ama şu da bir gerçek ki ortamın iyi ya da kötü olmasında bizim de etkimiz çok büyük.Biz bir aynayiz,buna inanmaliyiz.

Ben 2.5 yıl bir dağ köyünde çalıştım. Lojmanın çatısına taş atan da oldu, camın dibinde kurşun sıkan da, kudurmuş köpeği üstümüze salan da, koyununu okul bahçesine sokup hoceeee bunlara göz kulak ol diyen de, küfür eden ve küfrüyle duramayıp sınıfa dalıp ders dinleyen de,bahçesindeki daldan senin ağzının sulandığını gördüğü halde bir meyve vermeyeni de... Sonra şehir merkezine yakın mahalle okuluna geldim. Cahillik her yerde var. Başka arkadaşa kızıp silahın namlusunu gösteren ve ben aşiretim sizi bilmem nereye kaldırırım diyen oldu. 9 sene kaldım o okulumda. İdarem iyi değildi ama öğrencilerim çok saygılıydı. Veli için de yaşamıyordum orda, çocuğun gözündeki ışıltıyla durdum. Sonra adını çok duyuran süper bir okula tayin istedim. Allah izin verirse bu sene ilk mezunlarımı vereceğim burda. Aaa cahillik mi? Biter mi? Ama halen ilk görev yerim burnumda tütüyor. Her şeye rağmen çok mutluydum orda. İlk soba tecrübesi, ilk yemek, ilk korku,ilk sinir krizi, ilk heyecan...
  Haaa ilk müdürümün bana yaptıkları da okumuş ama bazı şeyler baki kalır kısmı...

Köy hayatını ,mezra hayatini ve diğer ortamları yasarsak tabiki de sağlam bir karşılaştırma yapabiliriz.Ama diğer Arkadaslarimin da söylediği gibi hiçbir şey tastamam mükemmeldir diyemeyiz.Sehirin de köyün de kendine Gore  artı ve eksileri var elbet.Ama çocukların gözlerindeki ışık olsun,disiplin,saygı olsun köy hayatı güzeldir derim; ama eğer ki imkan ve donanım açısından ,sosyal aktiviteler açısından bakarsak da şehir hayatı merkez güzeldir derim.Ama şu da bir gerçek ki ortamın iyi ya da kötü olmasında bizim de etkimiz çok büyük.Biz bir aynayiz,buna inanmaliyiz.

Uzun yıllardır köyde öğretmenlik yapmış bir arkadaşınız olarak merkeze geldiğimde biraz acemilik çekmedim desem yalan olur. Bir hususta diğer öğretmen arkadaşların aa köyden yeni gelmiş dercesine bir tuhaf bakmaları. Belkide bana öyle gelmiştir ama daha sonra alıştılar.
Sizin yazdıklarınızın tamamına katılıyorum öğretmenim. Aslında foruma yazan tüm arkadaşlarımızın fikrine katılmamak mümkün değil.

Mesleğimin ilk 3 yılını şartları çok kötü olan 20 haneli bir köyde geçirdim. 8 yılı da Istanbul'da  gayet donanımlı ilçenin en gözde ilkokulunda çalıştım ve çalışmaya devam ediyorum.
Yukarıda okuduğum kıyaslamaların çoğuna katılıyorum. Anlatmakla bitiremem farklılıkları. Her ikisinde de olumlu ve olumsuzluklar var tabiki. Ama ben köy okulunda çalışmayı meslekî acıdan daha önemli buluyorum. Şehirde çocuklar maaalesef bir çok şeye çok çabuk sahip olmuş. Doyumsuz ve bir o kadar da şımarıklık var. Veliler sürekli işin içinde olmaya çalışıp, size işinizi öğretme hadsizliginde bulunabiliyor. Istisnalar tabiki var.
Kimse kimseyi kara kası kara gözü için tercih etmez bu okullarda. Öğretmenler sürekli kıyaslanır. Idare, veli, meslektaş, öğrenci ilişkileri hep zordur şehir okullarında.
Nacizane görüşlerim bunlar. Sağlıcakla kalın arkadaşlar.