Değerli öğretmen arkadaşlarım,
İki gün önce bu forumda paylaştığım, doğru olduğuna inandığım düşüncelerimi hiç kimse tasvip etmedi. Hiç kimsenin tasvip etmediği düşüncelerin sorgulanmaya ihtiyacı olduğunu düşünerek iki gece hemen hemen hiç uyumadan araştırdım. Araştırmalarım Google bir şeyler yazıp karşıma çıkan her şeye inanmakla sınırlı kalmadı.
Kur’an ayetlerine tekrar tekrar baktım. Dini bilgisine güvendiğim kişilikli insanlardan görüş aldım. Diyanet Yayınları’nın tefsirinin indeksinden konuyla ilgili bölümlere bakarak görüşümün doğruluk derecesini araştırdım. Diyanet İşleri Başkanlığı’nı arayarak dini sorular bölümündeki kişiye sordum. Sonuçta ben bir görüş paylaşmıştım ve düşüncem eğer yanlışsa ya da yanlış anlaşılmışsa bunun vebali çok ama çok ağır olurdu.
Diyanet İşleri Başkanlığı’ndaki zat, ‘cüzler paylaşılarak indirilen hatimlerin ölmüş kişilere erişeceğini sonuçta onların amel defterlerinin kapanmadığını ve caiz bir uygulama olduğunu, bizler Fatihalar, İhlaslar okumuyor muyuz ölmüşlerimizin ardından’ diyerek yapılan uygulamanın yerinde bir uygulama olduğunu söyledi.
Çok büyük oranda Hanefi mezhebi Kur’an ve Hadis alimleri paylaşılarak okunan Kur’an’ı Kerim’in “ölmüşlere mağfiret sağlaması açısından ‘dua’ maksatlı olması halinde ölmüşlere ferahlık sağladığı konusunda görüş bildirmişler.
Araştırmalarım sonucunda elde ettiğim görüşlerin ardından, foruma yazdıklarımı tekrar tekrar okudum. Yazdıklarımda kırıcı, incitici ya da araştırmalarda elde ettiğim bilgilerle çelişen düşünceler var mı diye.
Ben ölmüşlerimizin ardından okunan Kur’an’ın onların sevaplarına katkı sağlamayacağını ısrarla vurgulamıştım. Ölmüşlerimizin ardından yalnızca onların kurtuluşa ermesi açısından dua edebiliriz demiştim.
Sonuç itibariyle şunu belirtmek istiyorum, ölmüşlerin ardından ‘dua’ maksatlı Kur’an okunabileceği saygın alimler tarafından teyit edilmektedir.
(NOT; Ne bu forumda paylaşım yapanlara karşı bir kin, ne Kur’an’ın okunmasından rahatsız olmaktan kaynaklı bir sorun, ne de ölmüşlerimize bir saygısızlık yapma niyetim vardı. Sadece ve sadece yapılan bir uygulamanın doğruluk derecesini sorgulamaktı maksadım. Keşke diyorum, bu foruma yazmadan iki gece uyumayıp araştırmalarımın sonuçlarını paylaşarak insanlara Kur’an okumadaki ‘dua’ niyetinin önemli olduğunu yazsaydım da insanlar beni yanlış anlamasalardı.)
(NOT2; ‘inançsızmışçasına davranıyorsun’ nazarlarına şahit olmak, insanların gözünde bir anda farklı bir kişiliğe bürünmek çok önemli değil. Allah katında halis niyetlerle amel işleyen bir kul olamadıktan sonra insanların gözünde yükselmenin değersiz olduğunu bilenlerdenim.)
(NOT3; Doğruya, yalnızca ve yalnızca en doğru yola insanları teşvik etmekten öte bir kaygım yoktu. Bir görüş paylaşmıştım ve sonuç itibariyle vebal altındaydım artık. Bu mesaj bu vebalimi ortadan kaldırma düşüncesi ve insanlara ‘niyet’in önemli olduğunu vurgulamak maksadıyla yazılmıştır.)
Allah, salih niyetlerle amel işleyen kullarından eylesin.
İndirilen hatimlerin bütün ölmüşlere mağfiret sağlaması temennisiyle, ‘dua’nız inşallah kabul olsun..
öğretmenim en başta da vurgulamıştım.
görüşlerinize katılıyor ve samimiyetinize inanıyorum.
haklı olduğunuzun en çok dikkatimi çeken bölüm ise "meal ve tefsir okumalıyız" yargınız idi.
kur'anın arapçasından çok türkçesini , yani bize verilen verilmek istenen asıl mesajı mesajları algılamak noktasında "meal" konusuna biraz daha fazla değinmeliyiz.
bu bağlamda ölmüşlerimiz adına hatim okuma çalışmalarımızın son sürat sürdürmekle birlikte yukarıda değindiğim meal okuma çalışmalarını da yapabilmemiz dileklerimle...