Bu gibi durumlarda kişilerin geliştirdiği paradigmalar bazen beni çok şaşırtıyor. Bir şeyin geçmişte işlevsel olması gelecekte işlevsel olmayacağı anlamına gelir mi ?
Bir başka açıdan bakıldığında 1960'lı yıllarda uygulanan yöntem daha iyisi olana kadar doğru bir yöntemdi. Daha sonra farklı yöntemlerle birlikte eğitim camiasının büyük çoğunluğunun karşı çıktığı bitişik eğik yazı ile ses temelli cümle yöntemine geçildi.Uygulamada pek çok sorunla karşılaşıldı.Nihayetinde 1960 yıllarda uygulanan ve o zamana kadar uygulanabilenler arasında en doğru olan dik temel harflerle ses esaslı ilkokuma yazma öğretimine geçildi. Bu süreçin hiçbir aşamasında alanda uygulayıcı olan biz öğretmenlerin fikirleri önemsenmedi. Bizlere sorulmadı, soruluyormuş gibi yapıldı.(Bana göre)
Özetle bizlerin başardığı veya başarısız olduğu bir durum söz konusu değil Bizlere neyi öğret derlerse onu öğretiriz, hangi yöntemi uygularsak uygulayalım bizim kaybeceğimiz birşey yok lakin, ortaya çıkan olumsuzlukta kaybeden sadece ülkemin aydınlık geleceği olan çocuklarımız oluyor maalesef... Bir hatadan dönülerek getirilen dik temel harfler ile ses esaslı okuma yöntemiyle umarım kazananlar onlar olur, ülkemin geleceği olur.
Sayın eraegtm, Ben bir paradigma geliştirmedim. Okuma yazma öğretimi ile ilgili bir tespit yapmaya çalıştım.
Milli Eğitim Bakanlığı dik temel harfler ile ses esaslı ilk okuma yazma öğretimine geçerken kaç bilimsel araştırma yaptı veya yaptırdı. Bu yaptırdığı bilimsel araştırmaları biliyorsanız açıklayın. Üniversitelerde bu araştırmalar yapıldı da benim mi haberim yok...
İlkokuma yazma öğretimi ile ilgili yöntem değişikliği ve bitişik yazı ile okuma yazma öğretiminin terk edilmesinin temel nedeni, sınıf öğretmenlerimiz, branş öğretmenlerimiz ve saygıdeğer öğrenci velilerimizin bu konudaki tavırları ve baskı mekanızmaları oluşturmasıdır.
lakin şunu çok iyi bilmek gerektiğini düşünüyorum.
Her çoğunluğun aldığı kararın doğru olduğu söylenemez. Bu kararın geçerli olabilmesi için temelinde bilimsel bilgi olması gereklidir.
Ayrıca bilimde, bana göre sana göre de olmaz...