Sevdiğimiz Şiirler

Çevrimdışı AKSA

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 1.564
  • 2.847
  • 1.564
  • 2.847
# 26 Tem 2010 01:46:24
          AH     N  A  Z 
Nemli gözlerine bir bulut düşse
Aşık bu yürek sana yinede
Zehir olsun içerim elinden
Lafta değil aşkta bu sözler sana benden
Izdırabınla da yansam
Mecnun misali severim yine seni olsam aşkımdan da deli.
 

Çevrimdışı ayçiçeğim

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 908
  • 1.889
  • 908
  • 1.889
# 26 Tem 2010 02:36:45
El Değişti

Türkü yine o türkü, sazlarda tel değişti,
Yumruk yine o yumruk, bir varsa el değişti!.. 
 
(Neyzen Tevfik)
 

Çevrimdışı sevooş

  • Bilge Üye
  • *****
  • 5.227
  • 18.478
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 5.227
  • 18.478
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 26 Tem 2010 12:57:49
Aşk İki Kişiliktir

Değişir yönü rüzgarın
Solar ansızın yapraklar;
Şaşırır yolunu denizde gemi
Boşuna bir liman arar;
Gülüşü bir yabancının
Çalmıştır senden sevdiğini;
İçinde biriken zehir
Sadece kendini öldürecektir;
Ölümdür yaşanan tek başına,
Aşk iki kişiliktir.

Bir anı bile kalmamıştır
Geceler boyu sevişmelerden;
Binlerce yıl uzaklardadır
Binlerce kez dokunduğun ten;
Yazabileceğin şiirler
Çoktan yazılıp bitmiştir;
Ölümdür yaşanan tek başına,
Aşk iki kişiliktir.

Avutamaz olur artık
Seni, sevdiğin şarkılar;
Boşanır keder zincirlerinden
Sular tersin tersin akar;
Bir hançer gibi çeksen de sevgini
Onu ancak öldürmeye yarar:
Uçarı kuşu sevdanın
Alıp başını gitmiştir;
Ölümdür yaşanan tek başına,
Aşk iki kişiliktir.

Yitik bir ezgisin sadece,
Tüketilmiş ve düşmüş gözden;
Düşlerinde bir çocuk hıçkırır
Gece camlara sürtünürken;
Çünkü hiçbir kelebek
Tek başına yaşamaz sevdasını,
Severken hiç bir böcek
Hiç bir kuş yalnız değildir;
Ölümdür yaşanan tek başına,
Aşk iki kişiliktir.

Ataol Behramoğlu

Çevrimdışı ayçiçeğim

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 908
  • 1.889
  • 908
  • 1.889
# 26 Tem 2010 13:48:16

 
Gitmelerim Sende Kaldı...

Sensizliğim acı veriyordu bana, karanlık sokakların sensizliğinde, ölümün beni daha çabuk bulmasından korkuyordum ve ben bu nedenle en kolay yolu seçtim: Sensizliğimden kaçtım. Dağlara sığındım soluk soluğa, koynumda bir aşkla, eşkıya aşkların yatakçısı, mor gecelerin yareni dağlara attım kendimi, ruhum sensizliğimde esir kaldı, sen esir kaldın; işgal edilmiş şehrimde ve ben ağız dolusu küfürler ettim sensizliğime, yüreğimdeki acımı hafifleteceğini düşünerek...

Ay yetişti imdadıma, eşkıya aşkların yatakçısı dağlardaki yalnızlığımın sislerini dağıttı ışıklarıyla, seni düşündüm, dertlendim, bir sigara yaktım sensizliğimin üstüne, kibritin alevinin ışığıyla seyre daldım hayaline, ay ışığında seni yazdım, ayaklarımın altında; koynunda seni yatıran işgalli bir şehir, şehrin sokaklarında sensizliğime esir bıraktığım ruhum ve hayalin yanımdayken ben, gece yarısı ışıkları yanan hangi odada, saklambaç oynadığını düşünerek seni yazıyordum...

Sensizliğin ayazı işledi bedenime, sensiz doğan güneşten önce uyandım hep ve seni bulmak ümidiyle yol aldım dağımın en tepesine doğru... Orada beni bekliyordun sanki ve ben tedirgindim, seni fazla bekletirim de, benden ümidini kesip gidersin, işgallerin koynunda ışıksız odalarda ruhunu hapsedersin, belki de unutmayı bile düşünürsün diyerek...

Sensiz ne kadar dayanırım, bu yollarda ızdırabını ne kadar çekerim bu güneşin, dizlerim dermansız kalırda ne zaman taşımaz olur ruhu sensizliğinde esir olan bu bedeni, bilemiyorum. Vazgeçemiyorum, ümidimi yitirmiyorum, sana doğru yol alıyorum, yüreğimde sensizliğimin acısıyla, seni sevdiğimi söylemekten güç alarak, sana geliyorum, sensizliğimden kaçıyorum...

Yol boyunca umut çiçekleri diktim senin için, geçtiğim yollardan geçersen, kokusu benim varlığımı sana duyurur düşüncesiyle ve yüreğimin yarasından akan kanları sildim dinlendiğim yerlerden, gözyaşlarımla temizledim ki, sen görüp üzülmeyesin diyerek... Yoruldum, mor gecelerin sensizliğinin ayazında üşüdüm, hayaline sarıldım sevgimin ateşiyle, hayalinin üşümesini istemedim hiçbir zaman, dizlerim dermansızlaştığında durup dinlendim, bir sigara yaktım sensizliğime ve sensizliğimin kaçağı oluşuma inat, sensizliğimin işgali altındaki şehrimi izledim, seni düşledim, sensizliğimin sokaklarında esir düşen ruhumu ve seni aradım gecenin yarısında, cılız ışıkları yanan evlerin odalarında...

Kaçağım şimdi, sensizliğimin kaçağı ve bulamadım seni eşkıya aşkların yatakçısı dağın zirvesinde, yitirmedim ümidimi, beni ararsan mor gecelerin karanlığında, ay yolunu aydınlatacağına söz verdi, patikalar boyunca diktiğim umut çiçekleri sana yol gösterecek, seni bana getirecek, sensizliğimin sokaklarında ruhumu esir bırakmış olsam da, sen sensizliğimin işgal ettiği şehrimden hayalini kaçırıp getirirken bana, sana kavuştuğumda, özgürlüğüne sevinemediğim ne varsa sende yaşayacağım ve seninle inip eşkıya aşkların dağlarından, önce şehrimizi kurtaracağız el ele sensizliğin işgalinden, ruhumu alacağız sensizliğin sokaklarından ve bir ömür mutlu olacağımıza inanarak bekliyorum seni, eşkıya aşkların yatakçısı dağlarda seni yaşıyorum sensizliğimin ayazında üşürken, ay ışığında seni yazıyorum ve sevdiğim seni bekliyorum. Tabi bu kaçağı, buralarda yalnızlığına mahkum etmeyeceğine inanarak... Eğer olurda kaybedersen yolunu bu eşkıya aşkların yatakçısı dağlarda, sesime doğru gel sevgili, sensiz doğan her güneşe inat, seni sevdiğimi haykırdığım bu dağların yüreğinde yankılanan sesime doğru gelirsen, beni seni beklerken bulacaksın...

Çevrimdışı ayçiçeğim

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 908
  • 1.889
  • 908
  • 1.889
# 26 Tem 2010 14:31:31
Söz neden gümüş söyle be sarraf

Süküt altın değil tutma hiç taraf...

Haksızlar ederken peşpeşe bin laf

Susmaya tahammül edemiyorum...

Çevrimdışı ayçiçeğim

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 908
  • 1.889
  • 908
  • 1.889
# 26 Tem 2010 16:44:38

"Dışarda kar yağıyor benim içime yağmur
Ağlama gözbebeğim biraz daha dur..."

Şehrim üşüyor bu gece hava tam kar havası
ufkun kırmızıya çalan teninden kar taneleri dökülüyor...Eskisi kadar karanlık değil gece....

İçimde incinmişliğim....Yüklenip acıya dair ne varsa içimde
gecenin kıyısına çıkıyorum bu gece...
Geçmişime bakıyorum.Yaşanmışlıklarıma yaşanmamışlıklarıma ve bir türlü tamamlamayı beceremediğim yarım kalmış kendime......

Ne zaman içime biraz fazla baksam yükseklik korkum depreşir....İçimdeki yarda arıyorum yarin izini....İçime düşmekten ve bir daha bulamamaktan korkarak kendimi, dalıyorum içimin karanlık dehlizlerine...
yüreğimin kapısına "kendimi aramaya gittim  az sonra geleceğim"i asarak....

Garip bir duygu gelip yerleşiyor gönlüme....
Sözler ateşini körüklermiş ya ızdırabın
yazmak gelmiyor içimden bu duguyu.....

Herşeyi herkesi anlarım da beni hayallerimden,umutlarımdan ve geleceğimden vuran sen olmamalısın ey yâr....Bunu kaldıramam....

Anlatamadıklarımı saklıyorum gecenin koynuna....
Beni üşüten bu yokluk...
Beni üşüten bu gece....
Beni üşüten bu hava....

Geceye sakladığım hüzünler bir bir çıkıp yerinden gelip yerleşiyorlar içimin boşluğuna ve mayasına hüzün katılmış gözyaşları çiziyor yanaklarımı....

Kendi kendine hep gurbet olmuş,kendinin sılası olmayı becerememiş ben....
Mevsim bahar.....
Şehir kurtuluyor eski renginden.....
Bir ben beceremedim içimin dağlarını yeşertmeyi.....

Çevrimdışı AYNALI

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.281
  • 21.083
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 3.281
  • 21.083
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 26 Tem 2010 17:26:12
VAKTİM YOK MUTLULUĞA

Mavi yüklü sularında
Canlı, sıcak kiliminde
Aradım da bulayazdım

Tomurcuk açıverdi ansızın
Bir çığ kopup düştü dağdan üstüme
Bir ucunda sallandım
Yaprağın ve dalın bir ucunda

Yaşamayı kaynağından öğrendim
Vaktim yok mutluluğa

 Özel Arabul

Çevrimdışı f_001

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 120
  • 127
  • 120
  • 127
# 26 Tem 2010 22:27:56
Sana yolculuk yapmak istiyorum.
Kes yüreğine giden bir bilet ;
'' CAN '' kenarı olsun.

CEMAL SÜREYA

Çevrimdışı deva35

  • Bilge Üye
  • *****
  • 7.396
  • 11.766
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 7.396
  • 11.766
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 26 Tem 2010 22:46:16

Düzenli Dünya

Bayılırım şu düzenli dünyaya
Kışı yazı
Baharı güzü
Gecesi gündüzü sırayla.
Ağaçların kökü içerde
Bütün ağaçların kökü içerde
Dalların başı yukarda
İnsanların aklı başında
Bütün insanların aklı başında
Beş parmak yerli yerinde
Baş işaret orta yüzük serçe.
Diyelim kalksa da serçe
Orta parmağa doğru yürüse
Ne haddine!
Yahut akasyanın biri
Başını toprağa daldırdığı gibi
Bir gezintiye çıksa
Merhaba kestane, merhaba çam
Selamün aleyküm, aleyküm selam
Kimsin nesin nerelisin derken
Laf açılır mı bizim akasyanın kökünden
Bir uğultudur başlar rüzgarda
Kökü dışarda, kökü dışarda...
Yahut ne olur koca bir dağ
Baş aşağı gelsin...
Aman Allah göstermesin.
Bayılırım şu düzenli dünyaya
Altta ölüler
Üstte diriler
Gel keyfim gel!

Melih Cevdet Anday

Çevrimdışı pulera

  • Uzman Üye
  • *****
  • 261
  • 354
  • 261
  • 354
# 26 Tem 2010 23:04:33
kadın dediğin ..

Bir kadın çocuktur aslında…
 
Çocuk gibi davranmayı sever. Erkeğin kendisine bir ç...ocuğa gösterdiği şefkati göstermesini ister.Bir çocuğu okşar gibi incitmekten korkarak sevmeli erkek kadını… Ama hiç bir kadın çocuk muamelesi görmek istemez. Söylediği şeyler çocukça da olsa dinlenilmesini, dikkate alınmasını ister.Yani... bir kadının çocukluk yapmasına izin vereceksiniz; ama asla onu bir çocuk olarak görmeyeceksiniz..


Bir kadın güçlüdür aslında...

Hatta erkeklerden çok daha güçlüdür. Ama bu gücünü her zaman ortaya koymasını sevmez. İster ki, erkeğin gücü kendisine huzur versin. Kendi kendine yapabileceği şeyleri bile erkeğin yapmasını bekler. Böylece hem daha kadın olduğunu hissedecektir hem de erkeğinin ne kadar güçlü olduğunu görecektir. Ancak kadın gücünü göstermek istediğinde onu engelleyemezsiniz. Yapmak istediği bir şey varsa mutlaka yapar.


Bir kadın sevgidir aslında...

İçinde her zaman sevgiyi taşır. Sevdiklerinden kolay ayrılamaz. Sevdiklerini kolay kolay kıramaz. Zor sever; ama, tam sever. Bir kadının tam anlamıyla sevebilmesi için yüreğinin kabul ettiğini beyninin de kabul etmesi gerekir ve sevmezse de onu asla sevmeye zorlayamazsınız. Belki kolayca yüreğine girebilirsiniz. Ancak beyninde yer alamazsınız. Her an terk edilebilirsiniz. Sevmediği halde terk etmeyen kadınlar da var elbette Bunun tek nedeni ise engelleyemedikleri ”acımak" duygusudur.


Bir kadın yalnızdır aslında...

Hiçbir zaman kadını bütünüyle elde edemezsiniz. Kendisine ait bir dünyası vardır ve orada hep yalnızdır. O dünyaya kimsenin girmesine izin vermez. Hiçbir anahtar o dünyanın kapısını açamaz. Yalnızlık onun sığınağıdır. O sığınağa ne zaman gireceğine, ne kadar kalacağına hep kendisi karar verir. Sığınaktayken oradan çıkmaya zorlarsanız, onu sonsuza dek kaybedebilirsiniz.


Bir kadın çılgındır aslında...

Neler yapabileceğini erkek aklı hayal bile edemez. Üreticiliğinin sınırı yoktur ama bunu ortaya çıkartmak için hayatının erkeğini bekler. Hoyratça harcamaz üreticiliğini. Sadece erkeğine saklar. Bir kadının gerçek erkeği olmayı başarabilmişseniz çok şanslısınız demektir. Çünkü hayatın içinde olan her şey ancak kadınlar olduğunda anlam kazanıyor. Yemek yemek, su içmek bile. Bir kadının elinden içtiğiniz suyla kendi kendinize bardağı doldurup içtiğiniz su arasındaki lezzet farkını anlayabiliyor musunuz? Anlıyorsanız ne mutlu size. Anlamıyorsanız ne yazık ki yaşamıyorsunuz!

............bir kadını ağlatırken çok dikkat edin..!!!
....... çünkü Allah gözyaşlarını sayar.....!!!!
kadın;erkeğin kaburgasından yaratıldı,ayaklarından yaratılmadı..!!!
öyle olsaydı ezilirdi......!!! üstün olsun diye başından da yaratılmadı......!!
AMA GÖĞSÜNDEN YARATILDI......
Eşit olsun diye......
kolun biraz altında...
Korunsun diye...!!!
KALP HİZASINDA SEVİLSİN DİYE!!!

CAN DÜNDAR

Çevrimdışı Mimoza12

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 62
  • 191
  • 62
  • 191
# 27 Tem 2010 01:30:30
Adını Bilmeden Sevdim

Ben, seni; adını bilmeden sevdim. Ve, “var”lığınla gülüşünü...
Ben seni, yaşını bilmeden, gözünü-kaşını bilmeden sevdim.
Ve, “yar”lığa süzülüşünü.

Ben seni, sesini duymadan sevdim...
Ve duymadan nefesini.
Ben seni adını bilmeden sevdim...
Ama; sevdim!..

Üşüyüşünü sevdim...
Üşüyüşünü sevdim onüçüncü ayın ilk günü;
“Gel, ısıt” deyişini!..
Bekleyişini sevdim beşinci mevsimin gün bitimlerinde, bilerek gelmeyeceğimi...
Akşam alacalarının gönlüne yürüyüşünü sevdim...
Ve, kıpırtısız, karanlığa gömülüşünü sevdim.
Bir de;
“Gel, ışıt” deyişini!..

Ben seni, adını bilmeden sevdim.
İhtiyacım... Cevabım...
İsimler koydum sana; bahar yelim, çiçek tarlam... Gökkuşağım, ışığım... Kuşkanadım, pembe rüyam, çiy tanem...
Seni, adını bilmeden sevince öğrendim; seni sevmek için gerekmiyordu ismini bilmem...
...Sevdim işte!

Ben, seni; yaşını bilmeden sevdim... Yani bilmeden sevdim deden yaşında mıyım, torununla akran mı!
Ben seni, gözünü-kaşını bilmeden sevdim.
Ben seni, sesini duymadan sevdim.

Ve hatta öğrenmeye korkarken, bilmeye kıyamazken seni...
...seni sevdim.
Seni sevdim.

İçime salıncaklar kurdum gönlümün ipleriyle...
Oturdun, sallayamadım; dokunurum diye korkumdan!
Dolaştın boynuma bir sarmaşık gibi; okşayamadım.
...Koklayamadım!
Dalgalarını taramamış olan parmaklarım yabancı saçlarına...
Ve hâlâ bilmiyorum, gözlerin ne renk?.. Hangi yıldızlar mahpus içinde?

Ve ben sana hâlâ seni sevdiğimi söyleyemedim!..
Ama ben seni; adını bilmeden, yaşını bilmeden... Yüzünü bilmeden, sesini bilmeden...
...seni bilmeden sevdim.
Seni, “bilmeden” sevdim!
Senin olmadığın ve benim olmadığım bir sokaktaki köşebaşında çarpıştı duygularımız!
Döküldü içindekiler ve döküldü içimdekiler...
Sen yoktun orda ve ben de yoktum;
Ama sevda vardı!

Ve, ben; seni adını bilmeden sevdim


Muammer Erkul 

Çevrimdışı AKSA

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 1.564
  • 2.847
  • 1.564
  • 2.847
# 27 Tem 2010 02:03:29
             YAZ  BİR  KENARA

Herkesin yaptığı yanına kalmazsa, seninki de kalmayacak
Yaz bir kenara
Her günün bayram olsa çiçek açsa baharın, sen de yas tutacaksın
Yaz bir kenara!

Yaz bi kenara gülüm hesabım kalsın seneye
Sene olmazsa bile kalsın Mahşere
Herkesin yaptığı yanına kalsa, seninki kalmayacak
Yaz bi kenara!
Her günün bayram olsa, çiçek açsan dört mevsim, sen de solacaksın, sen de…
Yaz bi kenara!
Herkesin gideni birer birerdi, beni terk edenler toptan gittiler.
Dayandım, ağlamadım, kalan vezir, giden rezil olur
Yaz bi kenara! demedim mi?
Gözüm görmezdi diye sanma ki bilmezim ne haldesin.
Kara haber tez duyulur, iyi haberin gelmez ki, çekeceksiin ! demedim mi?
Bu alemde her ne varsa ölecektir, yalnız aşk bakiidir, bu yüzden ölmem,
Aşkı olmayan ölüdür! demedim mi?
Daha düşmeden yerLere, aslan gibi ayaktayken, suya hasret kalmadan
Kainatın sırrı, aşka sırtını dönme! düşersen kaldıran olmaz
Şeytanlara dost olmuşsun! demedim mi?
Allah şahit.
Unutanı unuturlar, merhamet etmeyene gökten de rahmet gelmez
Alem insana düşman kesilir! demedim mi?
Aynı sudan içmiştik, sana zehir aşığa hayat veren neydi diye sorduğunda…
Sana tebessümle içinde aşk var aşk demedim mi?
Irak olma sevgiden, sevgiliden.
İnsan kokusu bile almaz, alamazsın demedim mi?
Aşk yoksa, vefa da yok.
Senin de insanlıktan nasibin bile yok.
Gidişin gidiş değil!
Gittiğin yer meze yapar adamı
Göz göre göre yanarsın, yanacaksın, yakacaksın demedim mi?

Herkesin eceli azrail olsa
Seninki ben olacağım
Yaz bi kenara!
Umutların sonu olsa
Hayale dalacaksın
Gelinliğe hasret kalıp
Yas tutacaksın!

Yaz bi kenara gülüm hesabım kalsın seneye
Sene olmazsa bile elbet Mahşere
Yaz bi kenara gülüm hesabım kalsın seneye
Sene olmazsa bile kalsın Mahşere

Fatih Yeşilgül

Çevrimdışı pulera

  • Uzman Üye
  • *****
  • 261
  • 354
  • 261
  • 354
# 27 Tem 2010 02:31:21
 GÜZ DÜŞÜNCELERİ
Bu sabah gökyüzü daha bir yorgun,
Daha bir dumanlı,
Daha bir derin!
Şu anda, omzumdan tanıdık bir el,
...Tutup silkelese şöyle bir güzel,
Kurtulsam yükünden düşüncelerin!..

*Bekir Sıtkı ERDOĞAN*

Çevrimdışı akkaya33

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.105
  • 12.722
  • 2.105
  • 12.722
# 27 Tem 2010 08:53:35
Seni Düşünmek

Seni düşünmek güzel şey,
ümitli şey,
dünyanın en güzel sesinden
en güzel şarkıyı dinlemek gibi birşey...
Fakat artık ümit yetmiyor bana,
ben artık şarkı dinlemek değil,
şarkı söylemek istiyorum...

                                         Nazım Hikmet

Çevrimdışı ayçiçeğim

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 908
  • 1.889
  • 908
  • 1.889
# 27 Tem 2010 11:10:32
Hesabım Mahşere Kalsın...

Gel seni dağlara vereyim...
Çiçeğine,
taşına,
kayasına;
gönül yarasına...
Genç ölürmüş yiğitler....
Bir yanımda sütü bozuklar bir yanda itler...
Bölük bölük umutlarım
Kırık kırpık umutlarım
Duy demeye bile dilim varmaz
Gör demeye nasıl varsın
Yaramın içinde sen varsın
Kuyularımda sen, kuytularımda sen...

Seni rüzgara vereyim...
Estiğini göreyim
Yaprak yaprak
Ilgıt ılgıt
Omuzlarım kan içinde
Güneşi özlemek neyse
Yıldızları özlemek neyse
Sen işte öyle bir şeysin
Yaşamadığım, görmediğim; ama özlediğim...

Gel seni bakışlarıma vereyim...
Hayalin ağlasın,
yokluğun ağlasın,
düşlerde yaşayasın,
göçlerde yaşayasın...
Hesabım mahşere kalsın...

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK