Sevdiğimiz Şiirler

Çevrimdışı ayçiçeğim

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 908
  • 1.889
  • 908
  • 1.889
# 13 Eyl 2010 13:38:35
Ağır Ölüm...

Ağır ağır ölür alışkanlığının kölesi olanlar, her gün aynı yoldan yürüyenler, yürüyüş biçimini hiç değiştirmeyenler, giysilerinin rengini değiştirmeye yeltenmeyenler, tanımadıklarıyla konuşmayanlar.

Ağır ağır ölür tutkudan ve duygulanımdan kaçanlar, beyaz üzerinde siyahı tercih edenler, gözleri ışıldatan ve esnemeyi gülümseyişe çeviren ve yanlışlıklarla duygulanımların karşısında onarılmış yüreği küt küt attıran bir demet duygu yerine “i” harflerinin üzerine nokta koymayı yeğleyenler.

Ağır ağır ölür işlerinde ve sevdalarında mutsuz olup da bu durumu tersine çevirmeyenler, bir düşü gerçekleştirmek adına kesinlik yerine belirsizliğe kalkışmayanlar, hayatlarında bir kez bile mantıklı bir öğüde aldırış etmeyenler.

Ağır ağır ölür yolculuğa çıkmayanlar, okumayanlar, müzik dinlemeyenler, gönlünde incelik barındırmayanlar.

Ağır ağır ölür özsaygılarını ağır ağır yok edenler, kendilerine yardım edilmesine izin vermeyenler, ne kadar şanssız oldukları ve sürekli yağan yağmur hakkında bütün hayatlarınca yakınanlar, daha bir işe koyulmadan o işten el çekenler, bilmedikleri şeyler hakkında soru sormayanlar, bildikleri şeyler hakkındaki soruları yanıtlamayanlar.

Deneyelim ve kaçınalım küçük dozdaki ölümlerden, anımsayalım her zaman: yaşıyor olmak yalnızca nefes alıp vermekten çok daha büyük bir çabayı gerektirir.

Yalnızca ateşli bir sabır ulaştırır bizi muhteşem bir mutluluğun kapısına...


(Pablo Neruda)

Çevrimdışı seço58

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.343
  • 41.702
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 3.343
  • 41.702
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 13 Eyl 2010 13:39:46
 KULAĞIMIZ KİRİŞTE


Yaşlılar adına konuşmanın tam zamanı
Kütükte yaşı yetmişlerin arasındayım.
Bir tekerlemenin çağrışımında
İnanıvermeyin işimin bittiğine.
Ne var ki dertlerimiz tasalarımız artıyor,
Yaş ilerledikçe.

Biz yaşlılar türlü nedenlerden
Kuşlarla birlikte uyanmak zorundayız
Saksıdakı karanfil bakım ister.
Tüm çiçekler, ağaçlar, parklar,
Yollar koprüler bakım ister.
Balıkçı barınağı, barınaktaki gemiler,
Gün doğmadan deniz fenerimiz,
Kıyılarımız, gökyüzü, bulutlar,
Bir uçtan bir uca esen rüzgar,
Bütün gün gözümüz üzerlerinde olmalı.

Bu arada torun torba çocuklarımız
Martılarla birlikte çoğalan...
Onlar da bakım ister kuşkusuz.
Erken de kalksak alaca karanlıkta
Hangi birine yetişebiliriz ki...

Biz yaşlılar için en önemlisi
Kuzeyden esen nemli rüzgarlar,
Karayel de önemli, gündoğrusu da.
Raporlar yazılmalı, hava raporları,
Soğuk sıcak tüm dalgalar, akımlar,
Alçak basınç radyolarda, yüksek basınç,
Guneyden esen yellerle birlikte
Sisli puslu havalarda durulmalı.

Yaşlandıkca azıyor romatizmalarımız,
Bir günümüz bir günümüze uymuyor,
Artıyor ağrılarımız, sızılarımız,
Kapıyı kim vuracak belli olmaz,
Kulağımız kirişte olmalı!
 
 
 
rıfat ılgaz

Çevrimdışı ayçiçeğim

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 908
  • 1.889
  • 908
  • 1.889
# 13 Eyl 2010 13:41:44
Duydum ki Bizi Bırakmaya Azmediyorsun Etme...

Duydum ki bizi bırakmaya azmediyorsun etme
Başka bir yar başka bir dosta meylediyorsun etme

Sen yadeller dünyasında ne arıyorsun yabancı
Hangi hasta gönüllüyü kasdediyorsun etme

Çalma bizi bizden bizi gitme o ellere doğru
Çalınmış başkalarına nazar ediyorsun etme

Ey ay felek harab olmuş alt üst olmuş senin için
Bizi öyle harab öyle alt üst ediyorsun etme

Ey makamı var ve yokun üzerinde olan kişi
Sen varlık sahasını öyle terk ediyorsun etme

Sen yüz çevirecek olsan ay kapkara olur gamdan
Ayın da evini yıkmayı kastediyorsun etme

Bizim dudağımız kurur sen kuruyacak olsan
Gözlerimizi öyle yaş dolu ediyorsun etme

Aşıklarla başa çıkacak gücün yoksa eğer
Aşka öyleyse ne diye hayret ediyorsun etme

Ey cennetin cehennemin elinde olduğu kişi
Bize cenneti öyle cehennem ediyorsun etme

Şekerliğinin içinde zehir zarar vermez bize
O zehiri o şekerle sen bir ediyorsun etme

Bizi sevindiriyorsun huzurumuz kaçar öyle
Huzurumu bozuyorsun sen mavediyorsun etme

Harama bulaşan gözüm güzelliğinin hırsızı
Ey hırsızlığa da değen hırsızlık ediyorsun etme

İsyan et ey arkadaşım söz söyleyecek an değil
aşkın baygınlığıyla ne meşk ediyorsun etme 
 
(Mevlana Celaleddin Rumi)
 

Çevrimdışı ErginCan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 597
  • 2.873
  • 597
  • 2.873
# 13 Eyl 2010 13:42:31
Aşkım Kendin Ol Sadece Sen

Bir beyaz kagıt gibi ol, yada gôkyùzùnde, semada, arşında ùstùnde beyazbir melek gibi ol

Hiç işlenmemiş bir gùnah gibi ol dogmamış bir insan gibi dog bu acımasız dùnyaya
Dogki sen dùnya için deyil dùnya senin için dônsùn

Sôylenmemiş bir yalan gibi ol duşmesin dilinden dôkùlmesin kalbine tekbir hece
Ya ateş kadar kırmızı ol yansın seninle kalbindeki gôk kuşagı
veya bir su ol bırak bulsun kendi yatagını

Öyle bir tôvbe olki mabet diye kapansın melekler,acılsın arştan gônùl kapısı
Ve ôyle bir sevgi olki sevmek için sevilmeye muhtaç olma

bir taş olki parmaklıklar kur içine mùebbet ceza ver sevgiline
Öyle bir gôz yaşı olki herdamlası can olup cananı bulsun ona pınar olup onunla bogulsun
Öyle biri olki aşkım kendin olsun sadece sen  
  
Victor Hugo
 

Çevrimdışı f_001

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 120
  • 127
  • 120
  • 127
# 13 Eyl 2010 14:02:50
‎Her zaman bir kitabın sonuna yaklaşır gibi yaşa..
Lunaparkta kaybolmuş gibi yaşa..
Oyuncak dükkanında kaybolmuş çocuğun iştahıyla yaşa.. Kaybolmuşluğu unut, etrafına bak!
Yüzmek gibi yaşa, boğulmak gibi değil..
Uçmak gibi yaşa, düşmek gibi değil..
Kuş sesleriyle bir ağacın gölgesinde uzanır gibi yaşa..
Kaşık kaşık çikolata yeyip, ellerini beyaz tişörtüne silen çocuk gibi yaşa..
Saatlere bakmadan yaşa..
Beklemeden yaşa..
Yorulmadan yaşa..
Bir tırtılın kelebek olma hayali vardır,
Senin de bir hayalin olsun..
Öyle yaşa işte!
Boynu bükük soru işaretlerini boşver.. Dik ünlemlerin var.
Noktaları at çöpe, kucak dolusu virgül getirdim sana..
Tanrı'nın sana uzattığı beyaz kağıdı geri çevirme...
Yani diyorum ki;
Yaşa da,
Nasıl yaşarsan yaşa!

-Mornie Menel-

Çevrimdışı ayçiçeğim

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 908
  • 1.889
  • 908
  • 1.889
# 13 Eyl 2010 14:33:02
Iki Gözüm...

Yok mu, senin insafin yok mu
Bir güler yüzün çok mu
Dag misin, tas misin
Uzak mi, bu eda bu hal tuzak mi
Hak misin bana yasak mi
Dost musun, düsman misin

Iki gözüm seneler geçiyor
Gönül ektigini biçiyor
Bir selam lutfet,
Bu ne çok hasret
Gel barisalim artik
Canözüm bahar geldi
Dallari kiraz basti
Yedi kat eller yakinim oldu
Gel kavuşalım artik...

Çevrimdışı f_001

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 120
  • 127
  • 120
  • 127
# 13 Eyl 2010 14:38:40
Başka türlü bir şey benim istediğim: 
Ne ağaca benzer, ne de buluta. 
Burası gibi değil gideceğim memleket 
Denizi ayrı deniz, 
Havası ayrı hava..

Bir başka yolculuk dalından düşmek yere 
Yaşadığından uzun

Bir tatlı yolculuk dalından inmek yere 
Ağacın yüksekliğince 
Dalın yüksekliğince rüzgarda 
ve bir yeni ömür 
Vardığın çimen yeşilliğince

Nerde gördüklerim? 
Nerde o beklediğim 
Rengi başka 
Tadı başka..

Can Yücel

Ezginin günlüğünden dinlemenizi tavsiye ederim.

Çevrimdışı ayçiçeğim

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 908
  • 1.889
  • 908
  • 1.889
# 13 Eyl 2010 14:45:44
KAYIP...

Yolun Açık Olsun Demek İsterdim

Boğazım düğümlü, sözlerim kayıp

Bir Daha Ömrümce Kimseyi Sevmem

Çünkü Bu Bedende Yüreğim Kayıp Hazin bir siyaha boyandı bulutlar

İkimize ağlar bu nazlı yağmurlar

Umudum azaldı, geçiyor zamanlar

Ayrılık efendi, kulu biz aşıklar

Ellerin avcumda soldu

Yaralı bir ürkek kuştu

Biten bir aşktan çırpınıp uçtu

“Yolun açık olsun” demek isterdim

Boğazım düğümlü, sözlerim kayıp

Bir daha ömrümce kimseyi sevmem

Çünkü bu bedende yüreğim kayıp

Beyaz cennetlerden inecek melekler

Seni korur onlar; dualar, dilekler

Bense bu sevdanın uzak gurbetinde

Savrulurum her gün senin hasretinle

Yarım kalan bir hikayeyiz artık seninle

Ayrı yollara yürüyoruz

Hayat bu…

Serseri bir rüzgar gibi estin sen şimdi uzaklara

Ben göğsümde solgun bir gülle yaşarım yıllarca

Yaşamaksa bu!

Ayrı akşamlara yatıp

Ayrı sabahlara uyanırız bundan sonra

Hataları aşk sanıp

Başka tenlerde avunuruz boşuna

Ve gizli gizli yaralanırız

Şunu bil ki daima

Ben, en güzel yeri hatırana saklarım

Talan olmuş gönül bahçemde

Saçlarımda tel tel hüzünlerle

Gözlerimde azalan güneşlerle

Ben hep seni beklerim bu şehirde

Bir gün dönersin diye

Kendine iyi bak ey sevgili!..

Çevrimdışı f_001

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 120
  • 127
  • 120
  • 127
# 13 Eyl 2010 14:52:39

Ayrılış   
     
Bakakalırım giden geminin ardından;
Atamam kendimi denize, dünya güzel;
Serde erkeklik var, ağlayamam.

Orhan Veli Kanık

Çevrimdışı ayçiçeğim

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 908
  • 1.889
  • 908
  • 1.889
# 13 Eyl 2010 14:57:13
 
İncinen Gurur...

Pencereden baktığımda görüyorum
Senin yüzün incir yaprağında
Senin ürkekliğin duvar üstünde yürüyen
Bir kedinin kıvraklığında

Aynada dururken görüyorum
Kırmızı öpüşün sol yanağımda
Dişimi fırçalarken senin ağzın
Serin suların berraklığında

Rakı devrilmiş masalarda yokluğun
Veya benden önce kalkıp gitmişliğin
Gece boyu dolandığım barlarda
Sarhoşlara tekrarladığım adın
Balıkçı kahvesinde, çorbacıda, kenarlarda

Dökülmek istemiyorum hayır! ..
Çingene çiçekçiler habire yaltaklandığında
Bilmediğim soruların açtığı çukuru
Yalanlarla doldurmak istemiyorum

Seni kaybettim galiba
İki taşın arasında kaldım
Bu, benim hatam değildi
Seni ben çook geç tanıdım

Derin acılar bahçıvanı
Yüreğime ne ektin böyle...
Aşk korkağını bağışlar mı?
Söyle...

Aramak ne kötü herkeste seni
Her gözde bulup yanılmak seni
Ah turuncu rüyalar güzeli
Hem kendini yok ettin
Hem beni

Başka ne acıtabilir içimi
Yaşım kırkı devirmişken
Seni böyle patavatsızca sevmişken
Ve, tam aynayı güneşe çevirmişken
Başka ne...

Seni vefasız aşklara bırakıyorum
Yüzümü kırılan bardaklarda ara
Düşünme ben ne olurum
Sanırım bi daha onarılmaz
İncinen gururum... 
 
(Yusuf Hayaloğlu)
 
 
 

Çevrimdışı ayçiçeğim

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 908
  • 1.889
  • 908
  • 1.889
# 13 Eyl 2010 17:48:58
Anlattıkça kış vuruyor satırlarıma...

Anlattıkça üşüyor, anlattıkça ısınıyor yüreğim...
Bugün sardunyalarım da açmadı
Belki de küskün renklere
Ellerimde günah gibi yaşayamadıklarım
Sensiz soluyorum anlayacağın
Mavi mavi ölüyorum...

Duyuyor musun, orada mısın,
Var mısın, yok musun?
Bir tek şeyi unutma!

Seni sevdim ben...

Yanarak, yıkılarak
Aklıma her geldiğinde ağlayarak...

Çevrimdışı BlueMosque

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 808
  • 1.545
  • 808
  • 1.545
# 13 Eyl 2010 21:19:33
SEVGİLERDE



Sevgileri yarınlara bıraktınız
Çekingen, tutuk, saygılı.
Bütün yakınlarınız
Sizi yanlış tanıdı.

Bitmeyen işler yüzünden
(Siz böyle olsun istemezdiniz)
Bir bakış bile yeterken anlatmaya her şeyi
Kalbinizi dolduran duygular
Kalbinizde kaldı.

Siz geniş zamanlar umuyordunuz
Çirkindi dar vakitlerde bir sevgiyi söylemek.
Yılların telâşlarda bu kadar çabuk
Geçeceği aklınıza gelmezdi.

Gizli bahçenizde
Açan çiçekler vardı,
Gecelerde ve yalnız.
Vermeye az buldunuz
Yahut vaktiniz olmadı.


behçet necatigil

Çevrimdışı Eğitimci35

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 5.562
  • 91.087
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 5.562
  • 91.087
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 14 Eyl 2010 08:53:05
kaldın mı hiç kara kışta
boranda
üstsüz, başsız
özledin mi bir soba başında kaynayan demli çayı
bekledin mi ayda bir gelen postayı
uzanan bir dost elini
gördün mü anasına hasretle sarılan
korkudan eteğine yapışan yavrucağı
düşündün mü kanadı kırık minik serçeyi
suyu kurumuş yaşlı değirmeni

ağladın mı geceler boyu
kimsesizlere, yoksullara
evsiz, barksızlara

umut ettin mi sevgiyi

                                  dostluğu

                                             kardeşliği ve barışı

Çevrimdışı yelcin

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.875
  • 5.220
  • Müdür Yardımcısı
  • 2.875
  • 5.220
  • Müdür Yardımcısı
# 14 Eyl 2010 10:18:27
Sakarya Türküsü

İnsan bu, su misali, kıvrım kıvrım akar ya;
Bir yanda akan benim, öbür yanda Sakarya.
Su iner yokuşlardan, hep basamak basamak;
Benimse alın yazım, yokuşlarda susamak.
Her şey akar, su, tarih, yıldız, insan ve fikir;
Oluklar çift; birinden nur akar; birinden kir.
Akışta demetlenmiş, büyük, küçük, kâinat;
Şu çıkan buluta bak, bu inen suya inat!
Fakat Sakarya başka, yokuş mu çıkıyor ne,
Kurşundan bir yük binmiş, köpükten gövdesine;
Çatlıyor, yırtınıyor yokuşu sökmek için.
Hey Sakarya, kim demiş suya vurulmaz perçin?
Rabbim isterse, sular büklüm büklüm burulur,
Sırtına Sakaryanın, Türk tarihi vurulur.
Eyvah, eyvah, Sakaryam, sana mı düştü bu yük?
Bu dâva hor, bu dâva öksüz, bu dâva büyük! ..

Ne ağır imtihandır, başındaki, Sakarya!
Binbir başlı kartalı nasıl taşır kanarya?

İnsandır sanıyordum mukaddes yüke hamal.
Hamallık ki, sonunda, ne rütbe var, ne de mal,
Yalnız acı bir lokma, zehirle pişmiş aştan;
Ve ayrılık, anneden, vatandan, arkadaştan.
Şimdi dövün Sakarya, dövünmek vakti bu ân;
Kehkeşanlara kaçmış eski güneşleri an!
Hani Yunus Emre ki, kıyında geziyordu;
Hani ardına çil çil kubbeler serpen ordu?
Nerede kardeşlerin, cömert Nil, yeşil Tuna;
Giden şanlı akıncı, ne gün döner yurduna?
Mermerlerin nabzında hâlâ çarpar mı tekbir?
Bulur mu deli rüzgâr o sedayı: Allah bir!
Bütün bunlar sendedir, bu girift bilmeceler;
Sakarya, kandillere katran döktü geceler.

Vicdan azabına eş, kayna kayna Sakarya,
Öz yurdunda garipsin, öz vatanında parya!

İnsan üç beş damla kan, ırmak üç beş damla su;
Bir hayata çattık ki, hayata kurmuş pusu.
Geldi ölümlü yalan, gitti ölümsüz gerçek;
Siz, hayat süren leşler, sizi kim diriltecek?
Kafdağını assalar, belki çeker de bir kıl!
Bu ifritten sualin, kılını çekmez akıl!
Sakarya, sâf çocuğu, mâsum Anadolunun,
Divanesi ikimiz kaldık Allah yolunun!
Sen ve ben, gözyaşiyle ıslanmış hamurdanız;
Rengimize baksınlar, kandan ve çamurdanız!
Akrebin kıskacında yoğurmuş bizi kader;
Aldırma, böyle gelmiş, bu dünya böyle gider!
Bana kefendir yatak, sana tabuttur havuz;
Sen kıvrıl, ben gideyim, Son Peygamber Kılavuz!

Yol onun, varlık onun, gerisi hep angarya;
Yüzüstü çok süründün, ayağa kalk, Sakarya! ..

(1949) 
 
Necip Fazıl Kısakürek
 
 

 

Çevrimdışı rabia3360

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.431
  • 2.687
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 1.431
  • 2.687
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 14 Eyl 2010 12:18:30
SÖYLESEM,SÖYLEYEBİLSEM AH DERDİMİ

Söylesem ah söyleyebilsem derdimi
Mehtap bir gecede açabilsem sana kalbimi
Göreceksin seninle dolu
Desem, diyebilsem ki seviyorum seni
Çılgınca aşığım sana
Ama demem, diyemem
Çünkü aramızda dağlar, denizler
Ve benim o kahrolası gururum var
bu böyle sürüp gidecek
sen, seni sevdiğimi bilmeyecek, öğrenmeyeceksin
Ben her gece yıldızlara seni sevdiğimi söyleyeceğim
sana asla...
Çünkü aramızda dağlar denizler
Ve benim o kahrolası gururum var  
  
Victor Hugo
 
 
 

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK