Sevdiğimiz Şiirler

Çevrimdışı munzeviçığlık

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.642
  • 22.385
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 4.642
  • 22.385
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 28 Eyl 2013 22:59:27
Ansızın

seni kaybettiğim o günden beri
içimi dağlıyor hasretin, sızın
kah gönderiyorsun yalnızlığını
kah karşıma çıkıyorsun ansızın

herhangi bir gecede, dumanlı bir köşeden
bazen ayın ondördü kadar şehla ve güzel
bazen bir ejder gibi, bakışları bir kızın
ıztırab şarabıyla ruhumu sarhoş eden
kil renkli gözlerini buluyorum ansızın

herhangi bir zamanda muamma bir şarkının
dalgın nağmelerinde duyuyorum sesini
ağlayan kirpikleri bazen kumral ve kısa
uçurtmalar taşıyor göklere nefesini

bazen karanlıkları örtecek kadar uzun
alevli saçlarında dağılıyor gül ve gün
kalbinden bir karanfil koparıyor sonsuzun
savaşta yenik düşen gemiler kadar üzgün

herhangi bir denizin efsunuyle yeniden
her şey sanki yeniden başlayacak derinde
sönerken mutluluğun nazenin kandilleri
yaralı bir güvercin görürüm ellerinde
hayalinde bulurum solgun karanfilleri

  

Nurullah Genç
 

Çevrimdışı seço58

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.343
  • 41.706
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 3.343
  • 41.706
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 28 Eyl 2013 23:01:51
Kilim gibi dokumada mutsuzluğu
 Gidip gelen kara kuşlar havada
 Saflar tutulmuş top sesleri gerilerden
 Tabanında depremi kara güllelerin
 Duymuyor musun

 Kaldır başını kan uykulardan
 Böyle yürek böyle atardamar
 Atmaz olsun
 Ses ol ışık ol yumruk ol
 Karayeller başına indirmeden çatını
 Sel suları bastığın toprağı dönüm dönüm
 Alıp götürmeden büyük denizlere
 Çabuk ol

 Tam cağı ise başlamanın doğan günle
 Bul içine tükürdüğün kitapları yeniden
 Her satırında buram alin teri
 Her sayfası günlük güneşlik
 Utanma sucun tümü senin değil
 Yırt otuzunda aldığın diplomayı
 Alfabelik çocuk ol
 Yollar kesilmiş alanlar sarılmış
 Tel örgüler çevirmiş yöreni
 Fırıl fırıl alici kuşlar tepende
 Benden geçti mi demek istiyorsun
 Aç iki kolunu iki yanına
 Korkuluk ol

 Rıfat Ilgaz - Kilim

Çevrimdışı munzeviçığlık

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.642
  • 22.385
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 4.642
  • 22.385
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 28 Eyl 2013 23:12:26
Beni Yakışına

O esrarlı yangına bu can nasıl dayandı?
Sahile vurdu kalbim,su yandı,kum da yandı.
Bir mum gibi eriyip aktı uykusuzluğum,
Ölüme başkaldıran dertli uykum da yandı.
Yurdundan mahrum edip dolaştırdın Cem gibi.
Ruhumla söndü alev,sonra ruhum da yandı.
Kül oldu bir yiğidin figanıyla her umut.
Bülbülün küllerine konan puhum da yandı.
Böylesi bir yangını görmedi Nemrut bile.
Kaktüsün gölgesinde nazlı âhım da yandı.
Âhımdır zannederdim en belalı kıvılcım,
Kirpiğine dokunan kanlı âhım da yandı.
Bir damla su ver bana ey çöl! Bari sen küsme.
Kalmadı hiçbir şeyim bak,günahım da yandı.
Yenilgiler bir tufan gibi çöktü üstüme.
Ülkem yıkıldı heyhat!
Ordugâhım da yandı.
Köleleri her akşam duman kıldı gözlerin,
Başıma tâc ettiğim padişahım da yandı.
İlk defa böylesine tutuştu gökkuşağı.
Renklerim siyah oldu ve siyahım da yandı.
O'ndan başka ne varsa yandı,
Yandık sen ve ben.
O'nu göreyim diye,kıblegâhım da yandı.

  

Nurullah Genç
 

Çevrimdışı adamın biri

  • Bilge Üye
  • *****
  • 5.138
  • 24.240
  • 5.138
  • 24.240
# 28 Eyl 2013 23:47:17
KIŞ GELMEZ OLDU

Kimi gerçek kınar kimi şakadan,
Sanırlar elimden iş gelmez oldu.
Destek alsam Çin’den Amerika’dan,
Zalim kaderimle baş gelmez oldu.

Gayem ne safahat, ne saltanattı.
Felsefem hep şükür, hep kanaatti.
Kahve açtım garsonlarım çay sattı.
Çatlaksız kırıksız boş gelmez oldu.

Kenardan köşeden borç yiye yiye,
Servetim yük olmaz oldu kediye,
Soba bayi oldum güz geldi diye,
İlkbahar yaklaştı, kış gelmez oldu.

Yaslanamam betonarme yapıya,
Çökeceği tutar şanssızlı bu ya,
Kaç yıl gele attım bir tek kapıya,
Ecelim geldi de şans gelmez oldu.

Neyi esirgesem gelir nazara,
Bahçevan oldum da bir gülizara,
N’olur bülbül ötsün bir gün kazara,
Saksağandan başka kuş gelmez oldu.

Bu nasıl adalet, bu nasıl dava?
Tatlı lokma yiyemedim bedava,
Hangi toyda kaşık atsam pilava,
Benden başkasına taş gelmez oldu.

Gün günü arattı duygularıma,
Geceler güç kattı kaygılarıma,
Kabuslar kastetti uykularıma,
Hayra yorulacak düş gelmez oldu.

Tehlike çalsa da bütün hatlarım,
Dosta vız geliyor tüm imdatlarım,
Nice şiirlerim iltifatlarım,
Yarin kulağına hoş gelmez oldu.

Kör olası gözüm, pınardı hani?
Her dostu ağıtla anardı hani?
Dağ gibi babamı aldı da fani,
O gündür bu gündür, yaş gelmez oldu.

CEMAL SAFİ

Çevrimdışı ALAMET-i FARİKA

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.093
  • 11.861
  • 1.093
  • 11.861
# 29 Eyl 2013 00:38:12
   
     h.n.a.

HATIRALAR
 
 Bir anda uzun yıllar aşar hâtıralarla;
İnsan ona derler ki yaşar hâtıralarla,
 Mâzideki kanlar, düşünüşler ve sadâlar
İnsan denilen fertleri birbirine bağlar!
 Geçmişle bütün bağları çözmek ne ağırdır,
 Hayvanların ancak, dünü, mâzisi sağırdır.

Mâziyi unutsak bile mâzi kökümüzdür,
 En tatlı gülen yüz bize mâzideki yüzdür.
 Geçmişte yatar şanlı zaferler, nice haklar!
 Tuğrul Beğ’i, Alp Arslan’ı mâzi bize saklar!
 Mâzideki bir şanlı fasıldır Kılıç Arslan!
 Kâfirlere bir sor ki nasıldır Kılıç Arslan!
İnsanları yüksekte tutan: Hâtıralardır!
 Can verdiğimiz şanlı vatan: Hâtıralardır!
 Bilmezsen eğer geçmişi, toprakları git, kaz;
 Otlarla böceklerde dünün yâdı bulunmaz,
İnsansa bütün yâdı aşar hâtıralarla.
İnsan ona derler ki yaşar hâtıralarla…

Çevrimdışı munzeviçığlık

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.642
  • 22.385
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 4.642
  • 22.385
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 29 Eyl 2013 00:47:47

Ihlamurlar Çiçek Açtığı Zaman

Dilimde sabah keyfiyle yeni bir umut türküsü
Kar yağmış dağlara, bozulmamış ütüsü
Rahvan atlar gibi ırgalanan gökyüzü
Gözlerimi kamaştırsa da geleceğim sana
Şimdilik bağlayıcı bir takvim sorma bana
-Ihlamurlar çiçek açtığı zaman.

Ay, şafağa yakın bir mum gibi erimeden
Dağlar çivilendikleri yerde çürümeden
Bebekler hayta hayta yürümeden
Geleceğim diyorum, geleceğim sana
Ne olur kesin bir takvim sorma bana
-Ihlamurlar çiçek açtığı zaman.

Beklesen de olur, beklemesen de
Ben bir gök kuruşum sırmalı kesende
Gecesi uzun süren karlar-buzlar ülkesinde
Hangi ses yürekten çağırır beni sana
Geleceğim diyorum, takvim sorma bana
-Ihlamur çiçek açtığı zaman.

Bu şiir böyle doğarken dost elin elimdeydi
Sen bir zümrüd-ü ankaydın, elim tüylerine deydi
Sevda duvarını aştım, sendeki bu tılsım neydi?
Başka bir gezegende de olsan dönüşüm hep sana
Kesin bir gün belirtemem, n`olur takvim sorma bana
-Ihlamurlar çiçek açtığı zaman.

Eski dikişler sökülür de kanama başlarsa yeniden
Yaralarıma en acı tütünleri basacağım ben
Yeter ki bir çağır beni çiçeklendiğin yerden
Gemileri yaksalar da geleceğim sana
On iki ayın birisinde, kesin takvim sorma bana
-Ihlamur çiçek açtığı zaman.

Bak işte, notalar karıştı, ezgiler muhalif
Hava kurşun gibi ağır, yağmursa arsız
Ey benim alfabemdeki kadîm Elif
Ne güzellik, ne de tat var baharsız
Güzellikleri yaşamak için geleceğim sana
Geleceğim diyorum, biraz mühlet tanı bana
-Ihlamurlar çiçek açtığı zaman.

Ihlamurlar çiçek açtığı zaman
Ben güneş gibi gireceğim her dar kapıdan
Kimseye uğramam ben sana uğramadan
Kavlime sâdıkım, sâdıkım sana
Takvim sorup hudut çizdirme bana
Ben sana çiçeklerle geleceğim
-Ihlamurlar çiçek açtığı zaman.

Bahaeddin KARAKOÇ
 (Uzaklara Türkü)

 

Çevrimdışı ünalk

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 12.097
  • 44.021
  • 12.097
  • 44.021
# 29 Eyl 2013 10:51:38
Bu şiir çok hoşuma gitti. Bir Çukurovalı olarak, anıları da var tabi ki.

BEYAZ SİNEK DESTANİ

Tarih bin dokuz yüz yetmiş dört yılı
Bilmem ki nereden geldi ak sinek
Bütün pamukçunun perişan halı
Hep Çukurova’ya doldu ak sinek

Akdeniz’den Toroslar’a yürüdü
Yeri, göğü duman gibi bürüdü
Bir derdimiz sivrisinek varidi
Ondan daha bela oldu ak sinek

Bir minicik, zerre kadar küçücek
Gören der ki bu ne yiyip içecek
Sanmış idik konuk geldi göçecek
Vatan tuttu burda kaldı ak sinek

Sebze, bostan ne var ise kemirdi
Pamukları gazel etti somurdu
Herbirisi kartal gibi semirdi
Savaşta galebe çaldı ak sinek

Toz, duman sanırsın görsen halını
Lisanı yok duyamazsın dilini
Boş bıraktı çiftçilerin elini
Rızkım elinden aldı ak sinek

Aman dedik, lâkin aman bilmiyor
İlaç ile zehir ile ölmüyor
Ziraatçı derde derman olmuyor
Her tarafa dehşet saldı ak sinek

Zehirciyi zengin etti şişirdi
Fukarayı daha fakir düşürdü
Devleti de milleti de şaşırdı
Cümlesini aciz kıldı ak sinek

Meşhur oldu dilden dile geziyor
Gazeteler harıl harıl yazıyor
Hep artistler, anarşistler kızıyor
Onların şöhretin sildi ak sinek

Aşık Halil der kimseyi takmıyor
Mücadele ile yılıp bıkmıyor
Girdiği topraktan daha çıkmıyor
İsrail’den örnek aldı ak sinek

Aşık Halil KARABULUT

Çevrimdışı aslı_80

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.080
  • 12.051
  • Öğrenci Velisi
  • 2.080
  • 12.051
  • Öğrenci Velisi
# 29 Eyl 2013 23:44:38
Yağmur herkese yağar
Güneş ısıtır herkesi
Mevsimler herkes içindir
Yalnız çığ altında kalan

Sele kapılan her zaman birkaç kişi
Herkes içindir aşk da ayrılık da
Yalnızca birkaç kişi ölür acıdan
Eskiden ölümle tartılırdı ayrılık
Kiminin hayatı yalnızca unutkanlıktan

Her şey, herkes için değildir oysa
Kimi hiçbirşey öğrenmez karanlıktan
Yalnızlığı kullanmayı bilmez kimi
Kimi ayrılamaz karanlıktan

Yağmur herkese yağar
Ama çok az insan tutar yağmurun ellerini
Onca şarkı onca film onca roman
Ama sevmeye yetmez herkesin kalbi

Çığ altında kalan sele kapılan
Aşktan ve acıdan ölen
Birkaç kişi dünyayı başka bir yer yapmaya yeter
Aslında onların hikayesidir anlatılan
Diğerleri dinler, seyreder, geçer gider
Geçer gider herkes
Hikayelerdir geriye kalan.

Murathan Mungan - Herkes ve Bir Kaç Kişi

Çevrimdışı munzeviçığlık

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.642
  • 22.385
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 4.642
  • 22.385
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 30 Eyl 2013 00:15:31


 özel isimleri büyük harfle başlayarak yazıyorum
 yani adını
 yani sevdanı
 dahası bizi
 parantez içinde yaşadıklarımız var,
 aman kimse duymasın
 tırnak içine aldım bendeki yerini,
 kem gözlerin nazarı dokunmasın

 haydi!
 bir kesme işareti gönder bana,
 ismimim dudaklarından çıkışını yazayım
 haydi!
 iki nokta üst üste gönder bana,
 bende ne kadar var olduğunu sana açayım

 gizli öznesi bol cümleler kuruyorum
 "seni seviyorum"
 kimi?
 seni..
 öznesini yüreğimde taşıyorum.......

Çevrimdışı Asİ Mavİ

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.019
  • 8.342
  • Özel Eğitim Öğrt.
  • 4.019
  • 8.342
  • Özel Eğitim Öğrt.
# 30 Eyl 2013 10:06:06
ACILAR DENİZİ

Ben acılar denizinde boğulmuşum
İşitmem vapur düdüklerini, martı çığlıklarını
Dalgalar her gün bir başka kıyıya atar beni
Duyarım yosunların benim için ağladıklarını
 
Ölüyüm çoktan, bir baksana gözlerime
Gör, içindeki o kanlı cam kırıklarını
Bu ne karanlık, bu ne zindan gece böyle
Bütün gemiler söndürmüş ışıklarını
 
Ben acılar denizi olmuşum, yaklaşma
Sularım tuzlu, sularım zehir zemberek
Baksana;herkes içime dökmüş artıklarını
 
Bu karanlık bitse artık, bir ay doğsa
Bir deli rüzgar çıksa; alıp götürse
Yılların içimde bıraktıklarını...

ÜMİT YAŞAR OĞUZCAN

Çevrimdışı axi_afacan

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 167
  • 684
  • 167
  • 684
# 30 Eyl 2013 11:40:49
Zaman, can çekişirken,
Akrep yelkovan, arasında;
Bir adım öteye gidemezken geceden,
Ay, ışığını çekerken sinesine,
Yıldızlar çekilirken kuytu karanlıklara,
Hüzün, Bakır bir çaydanlıkta demleniyordu,
Ve ben, son sigaramdaki dumanları da hapsediyordum içime,
Saat on ikiyi beş geçiyordu.
Ekmek bıçağında dilimleniyordu ömrüm;
Masum, yalınayak çocukluğum;
Umudun kıyısından geçmeyen gençliğim,
Ulu orta seriliyordu, harami sofrasına,
Düş bahçelerim yağmalanıyordu,
Her kes payına düşeni alıp giderken.
Bütün kimsesizliğimle,
Bütün çaresizliğimle,
Bütün çıplaklığımla, kalıyordum karanlığın koynunda;
Üşüyordum,
Tepeden tırnağa buz kesiyordu yalnızlık.
Saat on ikiyi beş geçiyordu.
Dişlerimle, şafağı sökmek isterken karanlığın göğsünden;
Gün ağarıyordu saçlarıma,
Tel tel,
Raylarımdan çıkıyordum,
Vagonlarım kopuyordu bir biri ardına,
Savruluyordum,
Bir cinayete kurban gidiyordum,
Kaza süsü verilmiş,
Faili meçhul bir ölüm biçiyordu terzi masasında,
Bir tabuta çivileniyordum.
Saat on ikiyi beş geçiyordu.
   

                                        Serkan UÇAR

Çevrimdışı bilaldikici

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 2.512
  • 57.274
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 2.512
  • 57.274
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 30 Eyl 2013 13:41:14
BEKLİYORUM

En güzel rüyaları andıran enginlere
En güzel ümitlerle açılmak istiyorum.
Gözlerinin içinde, bilmediğim bir yere
Günlerce gitmek gitmek ve dönmemek...diyorum.

Fakat siyah ufkunu ne gün, ne ay açıyor.
Dalgalar bulutlardan inmiyor bu denizde.
Bekliyorum, fırtına dinmiyor bu denizde.
Bu denizde en ıssız karanlıklar yaşıyor.

Ve ben şimdi aydınlık sokaklar bekliyorum.
Ümidi bir yelken gibi açarak bir gemiye
Sonsuz mesafelere doğru açılsam diye
Bir güzel gün, bir sükûn, bir bahar bekliyorum..


Yaşar Nabi Nayır..

Çevrimdışı ılgın01

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.100
  • 6.273
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 2.100
  • 6.273
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 01 Eki 2013 18:12:41
"Sefaletle inim inim koskoca bir dünyâ,
Bekliyor bir damla inayet, bir damla ziyâ…
Heyhat, umurunda değil bu hiçbir zâlimin!..
Kanla, gözyaşıyla çağlasa her bir deryâ…”

Çevrimdışı munzeviçığlık

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.642
  • 22.385
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 4.642
  • 22.385
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 01 Eki 2013 23:45:04
SUSKUNLUK

Her yıldız parsellenmişken bir çift aşık tarafından
Ben, kayan her yıldızı sana biriktiren avare
Ve her güle bir anlam yüklenmiş seni anlatamayan
Hüzün her ayrılığa ayrı ayrı hizmet eder
Seni ve beni taşıyan tek duygudur suskunluk…
İkimizin halini hesaba katmamış hiçbir alfabe
Bizde sadece göz teması kelimelere yüklenemeyen
Sızını yüklediğim her manzara harabe
Sana niyetlenip gezindiğin her viran şehir, saray
Seni ve beni anlatan tek ihtişam suskunluk…
Her seher benden önce uyanıyor sana aklım
Göz açtığım her sabah bıkmadan sana uyanmak
Sana benziyor diye kaç kişiyi vurabilirim
Sen olmadığın halde herkeste senin tebessümün
Seni ve beni haykıran tek feryattır suskunluk…
Dilinden dökülen her kelimede yer edinme telaşım var
Cümlelerinin arasında adımı duymak ne devlet
Gözlerinde gezinme hakkım hep on saniye kadar
Hayat, her şeye rağmen sadece gözlerin kadar
Seni ve beni yaşatan tek çaredir suskunluk…
Kavuşma ihtimalinin olmadığı tek ayrılıksın
Sana uzanamama gerçeğine sağır ve kör bir kalbim var
Birimiz diğerinde ölmeliyiz ki aşk doğsun
Sende bitmeyen yola düşüren hayata da aşk olsun
Seni ve beni barındıran tek barınak suskunluk…
Yitirmediğim tek inanç kader, yaşama zorunluluğumuz
Bilmeden ezberlediğimiz tek yazgı alnımızdadır
Her kul kaderine doğru kaçarken hazin hazin
Bana seni yaşatmayan hangimizin kaderi
Seni ve beni kavuşturmayan kaderimiz suskunluk…
Tebessümünü dahi anlatmaktan aciz şarkılar
Boşuna arayışım, seni çerçevelemeye yaratılmış duygu yok
Sana benzetebilmem için yine sana ihtiyaç var
Gözlerime değdiğin günden beri, ruh halimde huysuzluk
Seni ve beni kabullenmenin tek yoludur suskunluk…
Her adımın sonunda ecel ihtimali çok yüksek
Sana iç çektiğim hangi nefeste durur soluğum
Sensizliği yaşamanın sonu varmış nihayet
Her gecem sensizliğe gebe, her şafak seni doğurur
Seni ve beni var kılan tek duygudur suskunluk
Seni ve beni doğuracak tek yol var, suskunluk…

Çevrimdışı munzeviçığlık

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.642
  • 22.385
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 4.642
  • 22.385
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 02 Eki 2013 00:11:25

Bendedir

Ne azap, ne sitem bu yalnızlıktan,
Kime ne, asılmaz duvar bendedir,
Süslenmiş gemiler geçse açıktan,
Sanırım gittiği diyar bendedir.

Yaram var, havanlar dövemez merhem;
Yüküm var, bulamaz pazarlar dirhem.
Ne çıkar, bir yola düşmemiş gölgem;
Yollar ki, Allah'a çıkar, bendedir.

 
                 Necip Fazıl Kısakürek
 

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK