Sevdiğimiz Şiirler

Çevrimdışı deva35

  • Bilge Üye
  • *****
  • 7.396
  • 11.769
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 7.396
  • 11.769
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 11 Haz 2014 12:02:39
MARİFET

Marifet hiç ezilmemek bu dünyada
Ama biçimine getirip ezerlerse
Güzel kokmak
Kekik misali
Lavanta çiçeği misali
Fesleğen misali
Itır misali
İsâ misali
Yunus misali
Tonguç misali
Nâzım misali...

Bedri Rahmi EYUBOĞLU

Çevrimiçi hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 29.253
  • 230.555
  • 29.253
  • 230.555
# 11 Haz 2014 12:54:28
YAŞLI ANADAN BEŞ OĞLUNA MEKTUP

Köyümüz şehirden yüksek mi yüksek,
Baban ihtiyarlıyor oğul, bilmem netsek
Söz dinlemiyor artık ahırdaki eşek,
Gelinlerden biri gelip, hizmet etse oğul !

Sizi 9 ay 10 gün karnımda taşıdım
Beş oğul bir kızım için yaşadım
Şimdi halim kalmadı, gençliğimi boşadım
Gelinlerden biri gelip, hizmet etse oğul !

Köyde bacalar eskisi gibi tütmüyor,
Çorba dahi boğazımızdan geçmiyor
Takatimiz kalmadı işler bitmiyor
Gelinlerden biri gelip, hizmet etse oğul!

Geçenlerde kasabadan köye doktor geldi
Sağlam kimse kalmadı herkese ilaç verdi
Bana da kendini yorma ansızın gidersin deyiverdi
Gelinlerden biri gelip, hizmet etse oğul!

Eskiden köyümüzde yağız delikanlılar vardı
Al duvak içinde gelinler, giderken ağlardı
Gençler köyü terk etti, şimdi ihtiyarlar kaldı
Gelinlerden biri gelip, hizmet etse oğul!

Hani yalnız yaşayan komşumuz Ali amca vardı
O da rahmetli oldu cenazesi üç gün kaldı
Mezarını kazacak delikanlı bulunamadı
Gelinlerden biri gelip, hizmet etse oğul!

Öğrenci yokluğundan artık okul kapalı
İhtiyarlayınca, babanın döküldü saçı sakalı
Benimde dizlerim tutmaz, ağır işlere bakalı
Gelinlerden biri gelip, hizmet etse oğul!

İmam usandı, tayin yaptırıp gitti
Bir ezan sesi duyuyorduk o da bitti
Hastalıklar çoğaldı artık canımıza yetti
Gelinlerden biri gelip, hizmet etse oğul!

Analarda ciğer, evlatlarda merhamet olur
Gezen görür, yaşayan ölür, eden elbet bulur
Hayır duamızı alın biz ölmeden ne olur
Gelinlerden biri gelip, hizmet etse oğul!

Sizin huzurunuzu kaçırmak istemem
Gelinlerimi severim asla kin beslemem
Şimdi gelmezseniz cenazeme de istemem
Gelinlerden biri gelip, hizmet etse oğul!
OĞULLARIN ANALARINA CEVABI
(1. oğul)

Ana, şimdi Akdeniz sahillerindeyiz,
Buralar çok güzel herkese tavsiye ederiz.
Çocuklar diyor, ölürüz de asla köye gitmeyiz
Kusura bakma, çocuklar istemeden biz gelemeyiz!

(2. oğul)

Ana, mektup yazmışsın bize boşu boşuna,
Çünkü daha açarken gitmedi hanımın hoşuna,
Sen idare et artık, bu sene de yalnız başına,
Kusura bakma, ben hanımı gönderemem ana !

(3. oğul)

Ana, gönderdiğin mektubu şimdi okudum hanıma,
Dedi bu devirde hizmet eden var mı?, Allah aşkına,
Ne olur soğuk su katma bu yaştan sonra, pişmiş aşıma,

Kusura bakma ana, gönderemem hanımı ben sana asla!

(4. oğul)

Ana darılma, vakit bulup ta mektubunu okuyamadım,
Şimdi okuyunca ne demek istediğini çok iyi anladım.
Benim hanımdan başka çağıracak gelin mi bulamadın?
Kusura bakma gönderemem, hanım oralara alışamaz ana !

(5. oğul)

Ana abim söyledi, hizmete bizim hanımı çağırmışın,
Olur mu öyle şey, doğalgazdan sobalı eve nasıl alışsın.
Birde önceden başlamış günleri var, onlar yarım mı kalsın?
Kusura bakma ana gönderemem, bu sene bizimki kalsın!

(ortak çözüm)

Dört kardeş hanımlarıyla biararaya geldiler.
Anamızın isteği yerinde, acil çözüm bulalım dediler.
Bizler ne yapacağız diye düşünürken, aklı gelinler verdiler.
Kusura bakma ana, sana hizmete ancak bacımızı uygun gördüler!

Çevrimdışı 35 HAFİZE

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 149
  • 256
  • 149
  • 256
# 11 Haz 2014 13:17:52

Ağlamak için gözden yaş mı akmalı?
Dudaklar gülerken, insan ağlayamaz mı?
Sevmek için güzele mi bakmalı?
Çirkin bir tende güzel bir ruh, kalbi bağlayamaz mı?
Hasret; özlenenden uzak mı kalmaktır?
Özlenen yakındayken hicran duyulamaz mı?
Hırsızlık; para, malmı çalmaktır?
Saadet çalmak, hırsızlık olamaz mı?
Solması için gülü dalından mı koparmalı?
Pembe bir gonca iken gül dalında solmaz mı?
Öldürmek için silah, hançer mı olmalı?
Saçlar bağ, gözler silah, gülüş, kurşun olamaz mı?
 
Victor Hugo

Çevrimdışı birgün birçicek

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 310
  • 4.570
  • 310
  • 4.570
# 11 Haz 2014 13:22:35
Neden seni bir çiğ damlası gbi
Böylesine titrek böylesine hassas görmeliyim ?
Oysa yorgun kalbim üşürken
Şimdi donuk gözlerim acıyı taşıyor


Sen, hayran olduğum düşsel kadın
Bir buz dağı gibi olan kalbin
Bütün insanlara acı çektirmek için mi böyle
Yoksa sadece senin için yaşayanlara mı ?


Eskiden yaşamayı yürekten severdim
Birçokları gibi fırtınalı yaşadım
Ve şimdi benim için artık hiçbir şey önemli değil
Çünkü hayatımı bir bardak su gbi çalkaladın.


Günlerim öyle yavaş, öyle sessiz geçiyor ki sewgilim,
Ve sen çok uzaklardasın, bir o kadar da yakında
Kalbimin yanında, duygularımın derinliğinde
Seni tekrar görmeyi, sesini tekrar duymayı acı verircesine
Öyle çok istiyorum ki.
Ama hiçbir şey değişmeyecek: Benden öyle uzaksın ki ....


                                   Ratko
                             ( Leyla için )

Çevrimiçi hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 29.253
  • 230.555
  • 29.253
  • 230.555
# 11 Haz 2014 18:19:27
KAL BU ŞEHİRDE
Bu şehrin türkülerinde doku kalmadı
Koku da kalmadı eskisi gibi ezgilerinde
Sazlar farklı çalıyor, okuyanlar farklı
Tınılar farklı, sedâlar farklı, sözler farklı
Armoni yok, akortlar bile bir farklı
Çekip gitmek mi gerek bilmem ki
Akortsuz, uyumsuz bu şehirden
Yoksa kalmalı mı hâlâ bu şehirde
Kal diyor yüreğim kal diyor yine de
Yüreğinin tutunduğu bu şehirde
Ve diyor ki, bu şehir sende sevda...
Celâlettin KURT

Çevrimdışı kurthan

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 10.704
  • 73.165
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 10.704
  • 73.165
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 11 Haz 2014 18:29:19
Hacile öğretmenim Yaşlı Anadan Beş Oğluna Mektup şiiri kime ait.Böyle müthiş bir anlatım olamaz.Duygulandım.Allah hepimize hayırlı evlat hayırlı bir ömür versin.Paylaşımınız için teşekkür ederim.

Çevrimiçi hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 29.253
  • 230.555
  • 29.253
  • 230.555
# 11 Haz 2014 18:53:57
Mahir ODABAŞI diye yazıyor,doğruysa.

Çevrimdışı canegt

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.904
  • 12.100
  • 2.904
  • 12.100
# 11 Haz 2014 19:45:38
Başkalarının Gecesi - Murathan Mungan

 Görünmeyeni görmenin azabı
 İçimizde durmadan ödediğimiz
 ne ruhumun ay ışığı
 ne yırtıcı hayvanlarla güreşen
 yorgun bedenim
 ihtiyar atlar gibi kapandım içime
 yasını tutuyorum sonsuz bir kehanetin

 Görünmeyeni görmenin azabı
 Çılgınlıklar otu ağzımda
 Kırların yırtığına takılmış karaca
 Sıvası dökülmüş duvarlardaki
 Donmuş halı zamanı

 Çılgınlıklar otu ağzımda
 Değişik kalibreli intiharlar denedim
 Dipteki arayış boş kovan
 Başkalarının gecesi bitmedi daha

 Murathan Mungan
 -Başkalarının Gecesi-

Çevrimdışı munzeviçığlık

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.642
  • 22.385
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 4.642
  • 22.385
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 11 Haz 2014 20:43:36
Baki Olan Aşk

Eskidi üstümüzde aşktan gayri ne varsa,
Yelkovanda dakika serde zaman eskidi.
Rüzgârdan bir el ile yoğrulan ömrümüzde,
Yürekteki kervancı, yolda kervan eskidi.

Ödünç alıp güneşten bir uslanmaz yıldızı,
Yakamoza sır yaptık biz gönül şavkımızı,
Çalsın diye beklerken bahtımız kapımızı,
Bahtımızda yıldızlar, dilde derman eskidi.

Teselli alnımızda nisyan ile bir yoldu,
Menzil bazen yâr idi bazen âh u zâr oldu.
Yüreğimi yaktı aşk sonra ateş yoruldu,
Bozuldu böyle töre, aşkta ferman eskidi.

Sonbahardır mevsimim, hazan vurmuş yaprağım,
Bağbozumu sinemde tarumar olmuş bağım.
Zulüm bana müptela ben ışığa yasağım,
Kalbe sevda taşıyan damarda kan eskidi.

Çatladı gök yüzünde son yağmurla melalim,
Tükendi nasip-kısmet hiçliğe değdi elim,
Sevgiye üflüyorum aşktan yandı da dilim,
Aşka sınır çizdiğim zaman-mekân eskidi.

Yunus Kara


 
  

Çevrimdışı canegt

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.904
  • 12.100
  • 2.904
  • 12.100
# 11 Haz 2014 21:01:58
DİYALEKTİK MUTSUZLUKLAR


bir uzak sabah denizidir gittiğin kapı
ellerinde rüzgârın taşınmaz çamurları var
köpürmüş soylarımı toplarken çürüyen yanlarımdan
inan batmış şehirler gibi onarılmaz anılar
gözlerinde unuttuğum o eski aciz miras
almaya gelsem soluğumda dalgın yosun kokusu
biliyorum artık hiçbir gemi beni taşımaz
ve yeniden büyür içimde mağrur bir zakkum gibi
                                                 terkedilmek korkusu


susarsın bir silâhsızlanma akşamı
susarsın dudaklarında ıslıklar kanar
öpülmez dudakların ıslık yarası
mavzerdir dokunmalarım kirvem bilirsin
öpemem, öpersem tekmil bir aşiret tragedyası


hüznünü ver bana yeter, gizli hüznünü

                kolları bağlı hüzün olsun dört yanım
ırağına vurma beni kirvem, ağlarım, delirirsin
sonra derler haklıdır sevdası
geç olur ki artık onarmaz rakılar
geç olur bir yaraya rakının dağılması


sen denize sırtını dönen uykusuz dağlı
gemiler nerde (ki çoğu hüviyetidir melankolinin)
nerde aykırı mavzerler (onlara sığdıramazsın ki öfkelerini)
barut esmeri tenine sevdalarımı sürdüğüm
nasıl taşıdın bunca yıl delirmiş saçlarında
                                           o eski şark yelini
biliyorum dokunsam parmaklarım kırılır
dokunmasam eşkîya uykusuzluğu çetin silâhlar gibi







Murathan MUNGAN

Çevrimdışı GÜLCE90

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.488
  • 16.361
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 2.488
  • 16.361
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 12 Haz 2014 07:51:33

BİR BAŞKA İSTANBUL
 Oturdum başka bir İstanbul düşündüm
Daha çok sen olan daha bir seninle
Yeşili daha yeşil, mavisi daha mavi
O, herşeyi daha güzel yapan ellerinle

Sildim bütün yıldızları gökyüzünden
Yerine gözlerini koydum, gözlerini
Serdim saçlarını üstüne İstanbul'un
Dudaklarının rengine boyadım heryerini

Şimdi İstanbul aydınlık, öyle pırıl pırıl
Estirdiğim senin kokundur denizlerden
Senin güzelliğinle süsledim bahçeleri

Seni İstanbul yaptım, İstanbul'u sen
Her sokağına şiirini yazdım satır satır
Şimdi bütün semtleri bu şehrin seni anlatır.. 

 ÜMİT YAŞAR OĞUZCAN

Çevrimdışı hepzaman

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.727
  • 24.318
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 1.727
  • 24.318
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 12 Haz 2014 08:12:05
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
BİR BAŞKA İSTANBUL
 Oturdum başka bir İstanbul düşündüm
Daha çok sen olan daha bir seninle
Yeşili daha yeşil, mavisi daha mavi
O, herşeyi daha güzel yapan ellerinle

Sildim bütün yıldızları gökyüzünden
Yerine gözlerini koydum, gözlerini
Serdim saçlarını üstüne İstanbul'un
Dudaklarının rengine boyadım heryerini

Şimdi İstanbul aydınlık, öyle pırıl pırıl
Estirdiğim senin kokundur denizlerden
Senin güzelliğinle süsledim bahçeleri

Seni İstanbul yaptım, İstanbul'u sen
Her sokağına şiirini yazdım satır satır
Şimdi bütün semtleri bu şehrin seni anlatır..  ÜMİT YAŞAR OĞUZCAN

Çevrimdışı birgün birçicek

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 310
  • 4.570
  • 310
  • 4.570
# 12 Haz 2014 11:30:55
Arkadaş Dökümü

evvela dişlerimiz döküldü
sonra saçlarımız
arkasından birer birer arkadaşlarımız
şu canım dünyanın orta yerinde
yalnız başına yapayalnız
kırılmış kolumuz, kanadımız
tatlı canımızdan usanmışız

bir şüphedir sarmış yüreğimizi
ya kendini aldatıyor demişiz ya bizi
bir şüphedir demir atmış ciğerimize
pamuk ipliği ile bağlamışlar bizi
düğüm üstüne düğüm şöyle dursun
bir çalım bir kurum hepimizde
nereden inceyse oradan kopsun

bu canım dünyanın orta yerinde
hayvanlar kadar bağlanamamışız birbirimize
yalan mı? gözünü sevdiğim karıncalar
işte: hamsiler sürü sürü
arılar bölük bölük geçer
leylekler tabur tabur

ya bizler? eşrefi mahlukat!..
boğazımıza kadar kendi murdar karanlığımıza gömülmüşüz

bizler bölük bölük, bizler tabur tabur
bizler sürü sepet
yalnız birbirimizi öldürmüşüz.




Bedri Rahmi Eyüboğlu

Çevrimdışı seço58

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.343
  • 41.705
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 3.343
  • 41.705
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 12 Haz 2014 11:49:49
Öperek uyandırdım bu sabah ayrılığı...
Fırından yeni çıkan bekleyişler satın aldım..
Kırmızı mavi ekoseli yalnızlığımı serdim masaya...
Manzaraysa ayrılığa sıfır!
İşte her şey hazır..
Acılarımla iki lafın belini kırdık...
Yokluğunda bir kuş sütü eksik..
Yalnızlığım ve ben...
Seni çok bekledik...
Cemal SÜREYA

Çevrimdışı Misterno_17

  • Uzman Üye
  • *****
  • 3.498
  • 19.655
  • 3.498
  • 19.655
# 12 Haz 2014 13:57:33
Öyle büyük şeylerde gözüm yok hiç,
küçük mutluluklar diliyorum; küçücük..
Bir çocuk saflığında gülüşler,
Islanmış çimenlerin kokusu,
Çimenlerdeki çıplak ayaklar,
Bahçedeki gül ağacı,mis kokulu çiçekler,
Gıcırdayan salıncak,
Çocukken oynadığımız oyunlar tadında sımsıkı sarılışlar,
Ruhumuza dokunan şarkılar,
Akordu bozulmayan bir yaşam bestesi,
Maskelerden arınmış yüzler,
Sımsıcak kahkahalar,
Çatılmayan kaşlar,
Gün doğumları,
Hepsi bu.........!

Farid Farjad


 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK