şimdi ben anlamıyorum burası bir eğitim sitesi niye dini bir sayfa açıyorsunuz
Tamam o zaman eğitimhaneyle bilgisayarın,eğitimhaneyle şiirin,eğitimhaneyle özel dertlerin paylaşıldığı bölümün,eğitimhaneyle tercih ettiğimiz araba türünün,kullandığımız cep telefonu operatörünün ve benzeri nice konunun eğitimle ne alakası var. Niçin açıyorsunuz bu konuları deyip insanları eğitimhaneden uzaklaştıralım.Eğitimhane de siteye üye olanların dosya indirmek ve sadece bir konu danışmak için uğradığı bir site olsun.
Bu arkadaşımı anlamıyorum neden böyle incitici bir cümle kurmuş.Şimdiye kadar bu sitede bu kadar ayrımcı,dışlayıcı bir tavırla karşılaşmadım.O zaman ben namaz kılıyorum.Öyleyse eğitimhanede ne işim var değil mi? Alaşılan bu siteyi de sadece bir kesime mal etmeye çalışıyorsunuz.
Ya da bu arkadaşımın eğitimden haberi yok.Pek çok din aliminin eğitimle ilgili kitaplarını okursan.Bugün eğitimde kangıren olmuş ve en yüksek kademedeki eğitimcilerin bile ürettikleri projelerle çözüm bulamakdıkları olumsuz öğrenci davranışlarının nasıl çözümleneceğini kolayca anlayabilirsin.
Sana ,çocukların,ihtiyarların ve gençlerin ölümü nasıl anlamaları gerektiği ve hayat tarzlarını ona göre nasıl şekillendirdikleri anlatan bir örnek vereyim.Eğer sabredip okuma lütfünü gösterirsen.
Nev'i insanın dörtten birini teşkil eden çocuklar, âhiret îmanıyla insanca yaşayabilirler ve insaniyetin istidatlarını taşıyabilirler. Yoksa elîm endişeler içinde, kendini uyutturmak ve unutturmak için çocukça oyuncaklarıyla, haylaz bir hayatla yaşayacak. Çünki, her vakit etrafında onun gibi çocukların ölmesiyle onun nazik dimağında ve ileride uzun arzuları taşıyan zaîf kalbinde ve mukavemetsiz ruhunda öyle bir te'sir yapar ki; hayatı ve aklı o bîçareye âlet-i azab ve işkence edeceği zamanda, âhiret îmanının dersiyle, görmemek için oyuncaklar altında onlardan saklandığı o endişeler yerinde bir sevinç ve genişlik hissederek der: "Bu kardeşim veya arkadaşım öldü. Cennet'in bir kuşu oldu. Bizden daha iyi keyf eder, gezer. Ve vâlidem öldü, fakat rahmet-i İlâhiyeye gitti; yine beni Cennet'te kucağını alıp, sevecek. Ve ben de o şefkatli anneciğimi göreceğim." diye insaniyete lâyık bir tarzda yaşayabilir.
Hem insanın bir rub'unu teşkil eden ihtiyarlar; yakında hayatlarının sönmesine ve toprağa girmelerine ve güzel ve sevimli dünyalarının kapanmasına karşı teselliyi, ancak ve ancak âhiret îmanında bulabilirler. Yoksa o merhametli muhterem babalar ve fedakâr şefkatli analar, öyle bir vâveylâ-yı ruhî ve dağdağa-i kalbî çekeceklerdi ki, dünya onlara me'yusane bir zindan ve hayat işkenceli bir azab olurdu. Fakat, âhiret îmanı onlara der:
"Merak etmeyiniz. Sizin ebedî bir gençliğiniz var, gelecek; ve parlak bir hayat ve nihâyetsiz bir ömür sizi bekliyor. Ve zâyi ettiğiniz evlâd ve akrabalarınızla sevinçlerle görüşeceksiniz. Ve ettiğiniz bütün iyilikleriniz muhafaza edilmiş; mükâfatlarını göreceksiniz." diye, îmân-ı âhiret onlara öyle bir teselli ve inşirah verir ki; herbirinin yüz ihtiyarlık birden başlarına toplansa onları me'yus etmez.
Nev'i insanın üçten birisini teşkil eden gençler - Hevesatları galeyanda, hissiyata mağlub cür'etkâr akıllarını her vakit başına almayan o gençler- âhiret îmanını kaybetseler ve Cehennem azâbını tahattur etmezlerse, hayat-ı içtimaîyede, ehl-i namusun malı ve ırzı ve zaif ve ihtiyarların rahatı ve haysiyeti tehlikede kalır. Bazı, bir dakika lezzeti için bir mes'ud hanenin saadetini mahveder ve bu gibi hapiste dört-beş sene azab çeker. Canavar bir hayvan hükmüne geçer.
Eğer, îmân-ı âhiret onun imdadına gelse, çabuk aklını başına alır. "Gerçi hükûmet hafiyeleri beni görmüyorlar ve ben onlardan saklanabilirim. Fakat, Cehennem gibi bir zindanı bulunan bir padişah-ı Zülcelâl'in melâikeleri beni görüyorlar ve fenalıklarımı kayd ediyorlar. Ben başı boş değilim ve vazifedar bir yolcuyum. Ben de onlar gibi ihtiyar ve zaif olacağım." diye birden, zulmen tecâvüz etmek istediği adamlara karşı bir şefkat, bir hürmet hissetmeye başlar.
Asa-yı Musa'dan alıntıdır.
Şimdi site yönetiminden rica ediyorum.Eğer sizler de böyle düşünüyorsanız.O zaman bizim burada işimiz yok.Ama yok sizlerde bizim gibi düşünüyorsanız.Bu arkadaşın bu konuyu açan arakadaştan özür dilemesini istiyorum.
Bu konuyu açan ve bu konuya görüş bildiren tüm arkadaşlarıma teşekkür ediyorum.Konu bütünlüğünü bozduğum için de çok özür diliyorum. Ama verilmesi gereken bir cevap vardı.