Sınıf Öğretmeni Olmak

Hayatında hiç soba yakmamış biri olarak kış bastırınca mecburiyetten iki saat süren bir çabayla soba kurmustum. Elime baltayı alıp bayan halimle odun kirmistim. O günlerden bana bel fıtığı kaldı geriye. Sınıf öğretmeni olmak önce yerle bir olup hayatı öğrenmek daha sonra da bu bilgilerini küçücük yüreklere aktarmaktır...

şimdi eğitim fakültelerinde sınıf öğretmenliği puanları yerlerde sürünüyo ne hale getirdiler bu bölümü yazık...

Bir zamanlar hukukla basabasti oysa ki

Sınıf öğretmeni olmak...

Hiç bir devlet görevlisinin olmadığı, en ücra yerlerde devletin bayrağını dalgalandırmaktır.. Fedakarca yıllarca çalıştıktan sonra atama dönemlerinde unutulmaktır...

Bir zamanlar hukukla basabasti oysa ki

Eğitimle bu kadar oynanırsa elbette gözden düşer.Ayağa kaldırmakta biz eğitimcilerin elinde.Mesleğimizle ilgili alınan kararlarda söz sahibi olmaya çalışmalıyız.Sorunlarımızı dillendirirken samimi olacağız...

Çocuklara doğruları ve ahlakı öğretmek vasfı olmasa YAPILACAK İŞ DEĞİLDİR SINIF ÖĞRETMENLİĞİ...

Ayrılırken göz yaşına boğulmaktır okulundan...

sene boyunca en çok kızdığın öğrencinin bile ayrılacağın gün elinde hediye ile gelmesi ve tek başına kaldığında ağlamaktır....

-   İki bavulun arkadaşlığıyla yola düşüp kilometrelerin ardında paslı bir zincirin gene paslı kilidini güç bela açarken, hayatı sorgulamaya başlamaktır.
-   Kapı aralanırken, örümcek ağlarının bozulmasını izlerken tozların da uçuştuğuna şahit olunca yıllarca dostluk edecek olan o boğazdaki yumruğun yerleşivermesidir.
-   Kapı açılıp da havasızlığın kokusu burna sirayet edince bir kez daha anlamaktır hayatın henüz başlamakta olduğunu.
-   Lojmanın büyükçe olan odasına bavulları koyup birinin üstüne oturarak yakılan ilk sigaranın savrulan dumanlarının birçok şeyin habercisi olduğunun farkında olmaktır.
-   Muhtemelen ertesi güne muhtarın evinde naftalin kokan nevresimler eşliğinde uyanmaktır.
-   Okulun ilk gününde öğrenciler eşliğinde okulunda ille de paslı olan kilidini açarken boğazdaki yumruğa alışmaya yüz tutmuş olmaktır.
-   Okulu takribi 3 günde eğitim-öğretime hazır hale getirip nihayetinde gözleri parlayan çocukların karşısına geçmeyi başarmaktır.
-   Eylül 25’te sobayı yakmak, sobayı ve çayı yaran edinmek, karlı günlere delicesine alışmak, lojman penceresinden görülen dağa ve sokak lambasına gözleri alıştırmak ortalama 150 gün beyaza bakmaktır.
-   Amirler tarafından unutulmak, köylüyle hemhal olmak, uzun kış gecelerinde bitmek bilmez muhabbetler kurmak, düşünmek, düşünmek, düşünmektir.
-   Yazmaktır. Yazarken beyni o lojman odasından kurtarmayı başarmaktır.
-   Okumaktır. Okurken okunan romanın kahramanıyla dünyayı keşfetmektir.
-   Korkmaktır. Ya kapı çalınırsa diye geceler boyu uyuyamamaktır.
-   Köpeklerden nefret etmektir. Çünkü nice uyku onlar yüzünden harap olmuş nice korku onlar yüzünden kök salmıştır. Bu köpek bu saatte niye havlar ki sorusuna korkarak yanıt bulmaya çalışmaktır.
-   Öğrencilerin biricik dünyası olmaktır. Onların gözyaşlarıyla gözyaşı dökmek sevinçleriyle göklere uçmaktır.
-   Yılları sadece ve sadece meslek aşkıyla tüketirken pek de uzak sayılmayan mesafelerde dönen dolaplardan bihaber yaşamaktır.
-   İller arası tayinleri hayli bir zaman takip dahi etmeye tenezzül etmemektir.
-   İller arası tayinleri takip etmeye başlayınca 161 puanın ne kadar da komik durduğuna şahit olunca çıkmazlara düşmektir.
-   Ömür boyunca Bodrum’da çalışmayı hak etmeyen biri olarak yaşamanın sancısıyla mücadele etmektir.
-   Sınıf öğretmeni olmak, bu ülkede diğer branşların en fedakârlık gerektireni olduğu halde bir gün olsun hak ettiği değeri görmeyeni olmaktır.
-   Yıllarca birleştirilmiş sınıf okutmaya rağmen yer değişikliklerinde ille de gene birleştirilmiş sınıfa mahkûm edilmektir.
-   Öğrenciyi sevmenin yetmediği, öğrenciye kendini sevdirecek meziyetlere de sahip olunması gereken bir meslektir.
-   Aşktır her şeye rağmen. Çünkü yıllarca çekilen ızdırabın olgunlaştırdığı koskoca bir yürek sahibi olunmuştur artık.
-   Sevdadır. Hiçbir işçi yoktur ki dünya üzerinde; emeğinin karşılığında tebessüm alınca dünyanın en mutlu kişisi olsun.
-   Kim ne derse desin, gelecek inşa eden ustadır. Ustalığı ölçüsünde değerlendirilmediği halde işini yapmaktan vazgeçmeyendir.
-   Sınıf öğretmeni olmak benzemez öyle dışarıdan görülene, içerden çağlayıp duran gönül gözyaşıdır!

ogretmekten ziyade bizzat yasatmak tattirmaktir

yaz tatilinde özlemektir öğrencileri....
telefon çaldığında karşındaki heyecanlı sesle konuşmaktır.......

Sınıfın en çalışkanları değildir beni yıllar sonra arayan. Sınıfın en haylaz ve en cin bakışlı çocuklarıdır beni hala arayan ve hatırımı soran... Ne hikmettir anlamadım
Kocaman anne olmuş hala sesi sınıfta sağı solu karıştıran ve onunla bununla kavga eden kızın sesi olarak duruyor.
Soruyorum "Sümeyye, hala öyle yaramaz bir kız mısın?" Evettt öğretmeniiimm evett diyor...

anlatılmaz bir duygu hele 1.sınıf öğretmeni olmak mutluluğun ta kendisi olyor

sınıf öğretmenliği bu dönemde rezillik başka birşey değil 4 yıl oku ondan sonra şeh yüzü göreme lanet olsun 10 yıldır sürünüyor

Bir zamanlar hukukla basabasti oysa ki

hocam 2006 da öss ye girdim hukuğa da puanım yetiyordu ege sınıfa 5. kişi olarak yerleştim öğretmenlik aşktır bence puan ya da kariyer için seçilen alan değillllllllllllllllll