Sınıfı Yönetme Yöntemleri

Çevrimdışı genchakan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.685
  • 3.782
  • 1.685
  • 3.782
# 30 Nis 2013 22:08:23
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Ben 1. sınıf öğreteniyim hocam genel olarak basarılı oluyorum.Bazen de teneffüslere cıkmıyorum onlarla vaktı sınıfta geciriyorum bu da etkiili oluyor onları cok iyi tanıyorsun.Birde ben basit ama onların çok hoşlarına giden ödüller koyuyorum gülen yüz nazar boncuğu biriktirme gibi.



6 saat sınırı olduğu için şimdilik buradan teşekkür ediyorum....




Çevrimdışı genchakan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.685
  • 3.782
  • 1.685
  • 3.782
# 01 May 2013 10:43:08
defalarca aynı davranışı yapmamasını söylediğimiz öğrenciler için nasıl çözümleriniz var?paylaşır mısınız?

Çevrimdışı genchakan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.685
  • 3.782
  • 1.685
  • 3.782
# 01 May 2013 17:28:22
tecrube paylasimina devam...

Çevrimdışı snowman

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.650
  • 4.658
  • İngilizce Öğretmeni
  • 1.650
  • 4.658
  • İngilizce Öğretmeni
# 01 May 2013 17:44:35
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
defalarca aynı davranışı yapmamasını söylediğimiz öğrenciler için nasıl çözümleriniz var?paylaşır mısınız?
söylemekle bişey olmaz hocam başka alana kanalize etmelisiniz.dikkatini başka bir işe çekmelisiniz.ki bu dersse dersi cazip hale getirmek lazım.hergün yeni birşeyler bularak.çünkü bulunan çözümler birkaç gün veya bir kere işe yarar,sonra gelsin yenileri.işte bunun için en önemli unsur tecrübedir öğretmenlikte,derim ben

Çevrimdışı nedim8

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.627
  • 9.486
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 2.627
  • 9.486
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 01 May 2013 18:09:55
 
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
tecrube paylasimina devam...
Birinci sınıfın ilk günlerinden başlayarak koyduğunuz kurallar  ve verdiğiniz sözler çok önemli.Birinci zil çaldığında sınıfın kapısındaysanız,onların sınıfın içinde koşuşturmalarına,bazılarının yerde sürünmelerine ,sıraların üstüne çıkmamalarına otomatikman engel olmuş oluyorsunuz.Bu zamanla onların sınıfa girer girmez yerlerine oturmalarına ve başkanın önderliğinde sessizce öğretmeni beklemelerine zemin hazırlıyor.
  Yorucu bir uygulama ama çok etkili oluyor.Zamanla bu davranışa dönüşüyor.Buna herkes uyuyormu  tabi ki hayır.Direnenler oluyor tabi ki 3-5.Ama ısrarla devam ettiğinizde onlarda asimile oluyor zamanla :D
 Hacile Öğretmenimin dediği gibi  sınıftan çıkarken  sonraki ders neler yapılacağınızı söylemeniz  işi kolaylaştırıyor.Önce basit hazırlıklar,sonra başkan denetiminde tam hazırlıklara dönüşüyor.
  Ben şu an bir merkez okulda çalışıyorum ve 3.sınıf okutuyorum.Bir ders sınıfa gelmezsem  benim o sınıfta olmadığımı kapıda bulunan biri anlayamaz.
  Bunu asla baskı kurarak,gözlerini korkutarak gerçekleştirmedim.Ama başta da dediğim gibi 1.sınıfın ilk günlerinden başlayarak işi sıkı tutmanız gerekli.
  Bir de verdiğiniz söz.Eğer verdiğiniz sözü tutmazsanız,bunu çok çabuk fark ediyorlar ve siz zamanla inandırıcılığınızı yitiriyorsunuz.
  34 yıldır çalışıyorum.Şu an da sınıfım 28 kişi. 16 kız,12 erkek öğrencim var.Özellikle erkek öğrencilere daha çok dikkat etmek zorundasınız diye düşünüyorum

Çevrimdışı UZUNDAL

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 345
  • 406
  • 345
  • 406
# 01 May 2013 18:38:42
????

Çevrimdışı hmert40

  • Uzman Üye
  • *****
  • 335
  • 1.631
  • 335
  • 1.631
# 01 May 2013 20:18:58
tecrübe konusuna katılıyorum fakat o kadar farklı sosyal yaşantıları olanlarla karşılaştım 3,5 yıl siirt eruk kekliktepe de geçen yıl roman okulunda bu yılsa bir yörük köyündeyim o kadar faklılar kii bundan daha beteri yok dediğimde çok farklı yerlere geldimmm bu yılki edremit te bi yörük  okulu o kadar farklı bir kültür kiii sırada oturmakta zorlanıyorum ayaklarını altına alıp oturuyorlar sürekli kaz dağlarında dolaştıklarından sırada oturmak zor geliyor yerleşik yaşama yeni geçmiş gibiler ve çok yüksek sesle konuşuyorlar 1. dönem her gün başım ağrıyarak eve geldim sonra bigün tansiyonum çok yüksek çıktıııı seneye nerde olucam bakalımmmm -depo öğretmenim- hepsi farklııı eğitim fakültesinde keşke bunun üzerine eğitim almış olsaydıkkkk

Çevrimdışı eyup40

  • Bilge Üye
  • *****
  • 7.991
  • 20.678
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 7.991
  • 20.678
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 01 May 2013 21:06:58
Eğitim fakültelerinde verilenlerle bu mesleği yapmaya çalışsak sadece hiç birşey yapamayız sanırım. Bende ilk atama birleştirilmiş sınıf tek öğretmendim ve ilk zaman çok bocalamıştım. Koşuyordum resmen yetişebilmek için herşeye. Üniversitelerde uygulama kısmına sanırım çok çok önem vermeliler ve her türlü sınıf ortamını oluşturmaları gerekiyor. Kağıt üzerinde öğretmekle olmuyor...

Çevrimiçi hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.737
  • 226.947
  • 28.737
  • 226.947
# 01 May 2013 21:09:25
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
defalarca aynı davranışı yapmamasını söylediğimiz öğrenciler için nasıl çözümleriniz var?paylaşır mısınız?

Bu tür öğrencileri oyun ve fiziksel etkinliğe çıkarmayacağımı söylüyorum.o zaman ağır geliyor..

Çevrimdışı arıpınar

  • Uzman Üye
  • *****
  • 5.506
  • 11.605
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 5.506
  • 11.605
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 01 May 2013 21:15:31
bendeki bir öğrenci beni delirtmek üzere çok bağırıuyorum ona evde yeterince dayak diyor ben de dayanamıyorum kıyamıyorum ama sabrımı çok fazla zorluyor sürekli başkalarının işiyle ilgileniyor her lafa yetişiyor bir dersin yarısını kendisiyle ilgili etkinlikler ayırmıyor kafa hep diğerlerince konuşmasa yine umursamama ama o sesi kulağımda çınlıyor :((( etkinlik desen yarımm yamalak her anamadığı yeri bağıra bağıra parmak kaldırmadan soruyor birleştirilmiş sınıfta daha da zor böyle bir çocuk :( ne yapsam bilemedim

Çevrimdışı sebnem35

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.765
  • 26.587
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 2.765
  • 26.587
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 01 May 2013 21:29:58

Benim tecrübelerimden ve kitaplardan öğrendiklerim;
1. Davranış bulaşıcıdır. Siz sakin ve huzurluysanız bir süre sonra öğrencileriniz de sakin ve huzurlu olacaktır. Sınıfta ne kadar sinirli olursanız gerginlik o kadar artar ve çocuklarınız da daha yaramaz hale gelir.  Bağırıp çağırıp azarlayarak, cezalandırarak  bir sınıfı asla yönetemezsiniz. Sadece kısa süre için sindirirsiniz.
2. Çocuklar kuralları ve kurallara uymayı genellikle severler. Kuralları ilk günden sınıfla birlikte koyun ve tutarlılıkla uygulayın. Ayrıca sınıftaki günlük işleriniz için belli rutinleriniz olsun. Çocuklar neredeyse törenleşmiş rutinleri severek uygular. Ayrıca bu şekilde düzenli işleyen bir sınıf ortamında daha az problem yaşanır.
3. Boş kalan çocuk yaramazlık yapar. Dersinizin her saniyesini önceden planlayın. Asla plansız derse girmeyin. Her hafta plan hazırlamaya ayıracağınız 15 dakika size derslerde kat kat fazla zaman kazandırır. Ayrıca çocuklarınız boş kalmadığı için yaramazlığa ya da sohbete vakitleri kalmaz. Her zaman kendi planlarınızı kendiniz hazırlayın ve uygulayın. Bahanelere sığınmayın.
4. Sınıfta her zaman normal konuşma sesiyle konuşun. Siz bağırarak konuştukça çocuklarınız da bağırarak konuşmaya ve sınıf ortamı giderek bir stadyuma dönüşmeye başlar.
5. Sadece somut ödül ve cezaya dayalı yöntemler anlık olarak hızlı sonuçlar verir. Ancak ödül ya da ceza ortadan kalktığında davranış da aynı hızla söner. Deneyin, göreceksiniz. Yıldız verdiğiniz sürece kurallara uyan çocuklar bu uygulamayı iki gün aksattığınızda kuralı esnetmeye başlar. Çocuklara kuralların neden var olduğu ve neden uyulması gerektiği öğretilmeli. Bunun için de aylarca tekrar ve çaba gerekir.  Karşınızdakinin bir koyun sürüsü ve sizin de bir çoban olmadığınızı aklınızdan çıkarmayın. Çocuklarınızın içsel kontrol mekanizmalarını geliştirmeniz gerekir.
6. Derslere asla geç girmeyin ve dersten geç çıkmayın. Sınıfa geciktiğiniz her dakika yeni bir olay çıkması için zemin yaratır.
7. Çocuklarınızı çok sevin ve bunu davranış ve sözlerinizle sık sık tekrarlayın. Bütün sınıf sık sık kucaklaşın. Çocuklarınızı her fırsatta öpün, okşayın, şefkat gösterin. Evdeki sorunlarınızı sınıfa taşıyın, çocuklarınızla paylaşmaktan çekinmeyin. Yeri geldiğinde sınıfta kahkalarla gülmekten ya da hüngür hüngür ağlamaktan asla korkmayın. Çocuklarınıza güvenin ve bu güveninizi onlara sözleriniz ve davranışlarınızla gösterin. Bu şekilde samimi ve doğal bir sınıf ortamında çocuklarınız kendilerini gruba ait hissederler ve daha az davranış problemi yaşamaya başlarsınız. Sevginin gücünü asla hafife almayın.
8. Yıkıcı ve yargılayıcı değil yapıcı ve sorgulayıcı olun. Sorunları çözmek için sözel ve fiziksel şiddet kullanırsanız çocuklarınız da kendi aralarındaki sorunları bu şekilde çözmekte sakınca görmezler. Zaten bu konuda sürekli olarak korkunç örneklerle yüz yüze olan çocuklarınıza siz güzel örnek olmalısınız. Çocuklarınıza karşı asla kırıcı ve aşağılayıcı sözler kullanmayın. "Tembelsin" dediğiniz bir çocuk bir süre sonra gerçekten tembel olacaktır. Kendini gerçekleştiren kehanet kavramının gerçek olduğunu unutmayın. Bu kavramı kendi lehinize kullanın.
9. Mutlaka çocuklarınızın evlerini ziyaret edin. Onları yargılamadan önce yaşadıkları hayat hakkında fikir sahibi olun. Çok yaramaz ya da sorumsuz hatta pis diye kızdığınız bir öğrencinizin bu sorununun kaynağı yüksek olasılıkla evindedir. Ve bu konuda en az kabahati olan da çocuğunuzdur.
10. Sınıfta bulabildiğiniz her fırsatta eğlenin, çocuklarınızı eğlendirin. Dozunu kaçırmadan şımarın ve çocuklarınızı da şımartın. İnsanlar rahat ve mutlu oldukları ortamlarda daha sakin ve uyumlu olurlar.
11. Sınıfınızda her malzemenin yedeğini bulundurun. Kalemi, defteri, silgisi olmayan, sıra sıra dolaşıp açacak arayan çocuk sınıf düzenini bir anda alt üst eder. Bu malzemeler için harcayacağınız para kazanacağınız zamanın yanında çok değersizdir.
12. Asla kısa sürede başarı beklemeyin. Olumlu davranış geliştirmenin uzun soluklu ve zor bir süreç olduğunu ve çok fazla tekrarla sabır gerektirdiğini unutmayın. Çocuklarınızın yaş özelliklerini çok iyi bilin. Örneğin 5,6 yaşındaki bir çocuğun 40 dakika boyunca sınıfta oturup herhangi bir işle uğraşmasını ya da sessiz durmasını beklemeyin.
13.  Çocuklarınızın sevdiği çizgi filmleri izleyin, müzikleri dinleyin. Çocuklarınızın konuştuğu dili anlamıyorsanız iletişim kurma şansınız kalmaz. Teknolojik gelişmeleri yakından takip edin ve sınıfınızda kullanın. Her alanda çocuklarınızdan bir adım önde olmanız gerektiğini unutmayın.
15. Sınıfta herhangi bir problem yaşadığınızda önce kendinizi sorgulayın. Yöntemlerinizi gözden geçirin. Gerekirse değiştirin. Büyük çoğunlukla sınıf içinde yaşanan sorunların kaynağı en son olarak çocuklardır. Bunu aklınızdan çıkarmayın.
16. Çocuklarınızın nasıl davranmasını istiyorsanız siz de öyle davranın. Elinizde bir kere bile kitap görmemiş öğrencilerin kitap kurdu olmasını ya da siz her derse geç girerken öğrencilerinizin sorumluluk sahibi olmasını, siz çocuklarınızın sözünü kesiyorken ya da törenlerde öğretmen arkadaşlarınızla sohbet ediyorken onların sizi ya da başkalarını saygıyla dinlemesini beklemeyin örneğin.
17. Asla hiçbir konuda mutlak başarı beklemeyin, mükemmeliyetçi olmayın. Karşınızdakilerin çocuk olduğunu ve çoğu zaman yaramazlık yapmak zorunda olduklarını da unutmayın ;) ufak tefek haşarılıklara gülün geçin, kendinizi de onları da üzmeyin.
18. En önemlisi lütfen okulda öğrendiklerinizi unutmayın. Bilime sırt çevirmeyin. Çünkü öğretmenlerin düştüğü en büyük hata bu. Eğitim bir bilimdir ve bilimsel yöntemler kullanılarak uygulanması gereken bir süreçtir. Alanınızla ilgili dedikodular ve hurafeler yerine bilimsel gelişmeleri ve yayınları takip edin. Bahanelere sığınmayın ve çok okuyun. Yeniliklere açık olun. "Kitaplarda yazanlarla sınıf çok farklı, okulda öğrendikleriniz hiç bir işe yaramaz" gibi sözlere  kulak asmayın. Yoksa yeni mezun olduğu halde 50 yıl öncenin artık hiçbir geçerliliği kalmamış yöntemlerini uygulayan, el yordamıyla ilerlemeye çalışan sıradan bir öğretmen olmaktan öteye gidemezsiniz.

 Bu kadar uzun yazdım. Kusuruma bakmayın. Benimki mesleki deformasyon ;) "Senin sınıfın dört dörtlük mü?"  Diye sorarsanız elbette değil. Ancak ben de yavaş yavaş öğrenmeye çalışıyorum.

Çevrimdışı genchakan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.685
  • 3.782
  • 1.685
  • 3.782
# 03 May 2013 09:09:10
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Benim tecrübelerimden ve kitaplardan öğrendiklerim;
1. Davranış bulaşıcıdır. Siz sakin ve huzurluysanız bir süre sonra öğrencileriniz de sakin ve huzurlu olacaktır. Sınıfta ne kadar sinirli olursanız gerginlik o kadar artar ve çocuklarınız da daha yaramaz hale gelir.  Bağırıp çağırıp azarlayarak, cezalandırarak  bir sınıfı asla yönetemezsiniz. Sadece kısa süre için sindirirsiniz.
2. Çocuklar kuralları ve kurallara uymayı genellikle severler. Kuralları ilk günden sınıfla birlikte koyun ve tutarlılıkla uygulayın. Ayrıca sınıftaki günlük işleriniz için belli rutinleriniz olsun. Çocuklar neredeyse törenleşmiş rutinleri severek uygular. Ayrıca bu şekilde düzenli işleyen bir sınıf ortamında daha az problem yaşanır.
3. Boş kalan çocuk yaramazlık yapar. Dersinizin her saniyesini önceden planlayın. Asla plansız derse girmeyin. Her hafta plan hazırlamaya ayıracağınız 15 dakika size derslerde kat kat fazla zaman kazandırır. Ayrıca çocuklarınız boş kalmadığı için yaramazlığa ya da sohbete vakitleri kalmaz. Her zaman kendi planlarınızı kendiniz hazırlayın ve uygulayın. Bahanelere sığınmayın.
4. Sınıfta her zaman normal konuşma sesiyle konuşun. Siz bağırarak konuştukça çocuklarınız da bağırarak konuşmaya ve sınıf ortamı giderek bir stadyuma dönüşmeye başlar.
5. Sadece somut ödül ve cezaya dayalı yöntemler anlık olarak hızlı sonuçlar verir. Ancak ödül ya da ceza ortadan kalktığında davranış da aynı hızla söner. Deneyin, göreceksiniz. Yıldız verdiğiniz sürece kurallara uyan çocuklar bu uygulamayı iki gün aksattığınızda kuralı esnetmeye başlar. Çocuklara kuralların neden var olduğu ve neden uyulması gerektiği öğretilmeli. Bunun için de aylarca tekrar ve çaba gerekir.  Karşınızdakinin bir koyun sürüsü ve sizin de bir çoban olmadığınızı aklınızdan çıkarmayın. Çocuklarınızın içsel kontrol mekanizmalarını geliştirmeniz gerekir.
6. Derslere asla geç girmeyin ve dersten geç çıkmayın. Sınıfa geciktiğiniz her dakika yeni bir olay çıkması için zemin yaratır.
7. Çocuklarınızı çok sevin ve bunu davranış ve sözlerinizle sık sık tekrarlayın. Bütün sınıf sık sık kucaklaşın. Çocuklarınızı her fırsatta öpün, okşayın, şefkat gösterin. Evdeki sorunlarınızı sınıfa taşıyın, çocuklarınızla paylaşmaktan çekinmeyin. Yeri geldiğinde sınıfta kahkalarla gülmekten ya da hüngür hüngür ağlamaktan asla korkmayın. Çocuklarınıza güvenin ve bu güveninizi onlara sözleriniz ve davranışlarınızla gösterin. Bu şekilde samimi ve doğal bir sınıf ortamında çocuklarınız kendilerini gruba ait hissederler ve daha az davranış problemi yaşamaya başlarsınız. Sevginin gücünü asla hafife almayın.
8. Yıkıcı ve yargılayıcı değil yapıcı ve sorgulayıcı olun. Sorunları çözmek için sözel ve fiziksel şiddet kullanırsanız çocuklarınız da kendi aralarındaki sorunları bu şekilde çözmekte sakınca görmezler. Zaten bu konuda sürekli olarak korkunç örneklerle yüz yüze olan çocuklarınıza siz güzel örnek olmalısınız. Çocuklarınıza karşı asla kırıcı ve aşağılayıcı sözler kullanmayın. "Tembelsin" dediğiniz bir çocuk bir süre sonra gerçekten tembel olacaktır. Kendini gerçekleştiren kehanet kavramının gerçek olduğunu unutmayın. Bu kavramı kendi lehinize kullanın.
9. Mutlaka çocuklarınızın evlerini ziyaret edin. Onları yargılamadan önce yaşadıkları hayat hakkında fikir sahibi olun. Çok yaramaz ya da sorumsuz hatta pis diye kızdığınız bir öğrencinizin bu sorununun kaynağı yüksek olasılıkla evindedir. Ve bu konuda en az kabahati olan da çocuğunuzdur.
10. Sınıfta bulabildiğiniz her fırsatta eğlenin, çocuklarınızı eğlendirin. Dozunu kaçırmadan şımarın ve çocuklarınızı da şımartın. İnsanlar rahat ve mutlu oldukları ortamlarda daha sakin ve uyumlu olurlar.
11. Sınıfınızda her malzemenin yedeğini bulundurun. Kalemi, defteri, silgisi olmayan, sıra sıra dolaşıp açacak arayan çocuk sınıf düzenini bir anda alt üst eder. Bu malzemeler için harcayacağınız para kazanacağınız zamanın yanında çok değersizdir.
12. Asla kısa sürede başarı beklemeyin. Olumlu davranış geliştirmenin uzun soluklu ve zor bir süreç olduğunu ve çok fazla tekrarla sabır gerektirdiğini unutmayın. Çocuklarınızın yaş özelliklerini çok iyi bilin. Örneğin 5,6 yaşındaki bir çocuğun 40 dakika boyunca sınıfta oturup herhangi bir işle uğraşmasını ya da sessiz durmasını beklemeyin.
13.  Çocuklarınızın sevdiği çizgi filmleri izleyin, müzikleri dinleyin. Çocuklarınızın konuştuğu dili anlamıyorsanız iletişim kurma şansınız kalmaz. Teknolojik gelişmeleri yakından takip edin ve sınıfınızda kullanın. Her alanda çocuklarınızdan bir adım önde olmanız gerektiğini unutmayın.
15. Sınıfta herhangi bir problem yaşadığınızda önce kendinizi sorgulayın. Yöntemlerinizi gözden geçirin. Gerekirse değiştirin. Büyük çoğunlukla sınıf içinde yaşanan sorunların kaynağı en son olarak çocuklardır. Bunu aklınızdan çıkarmayın.
16. Çocuklarınızın nasıl davranmasını istiyorsanız siz de öyle davranın. Elinizde bir kere bile kitap görmemiş öğrencilerin kitap kurdu olmasını ya da siz her derse geç girerken öğrencilerinizin sorumluluk sahibi olmasını, siz çocuklarınızın sözünü kesiyorken ya da törenlerde öğretmen arkadaşlarınızla sohbet ediyorken onların sizi ya da başkalarını saygıyla dinlemesini beklemeyin örneğin.
17. Asla hiçbir konuda mutlak başarı beklemeyin, mükemmeliyetçi olmayın. Karşınızdakilerin çocuk olduğunu ve çoğu zaman yaramazlık yapmak zorunda olduklarını da unutmayın ;) ufak tefek haşarılıklara gülün geçin, kendinizi de onları da üzmeyin.
18. En önemlisi lütfen okulda öğrendiklerinizi unutmayın. Bilime sırt çevirmeyin. Çünkü öğretmenlerin düştüğü en büyük hata bu. Eğitim bir bilimdir ve bilimsel yöntemler kullanılarak uygulanması gereken bir süreçtir. Alanınızla ilgili dedikodular ve hurafeler yerine bilimsel gelişmeleri ve yayınları takip edin. Bahanelere sığınmayın ve çok okuyun. Yeniliklere açık olun. "Kitaplarda yazanlarla sınıf çok farklı, okulda öğrendikleriniz hiç bir işe yaramaz" gibi sözlere  kulak asmayın. Yoksa yeni mezun olduğu halde 50 yıl öncenin artık hiçbir geçerliliği kalmamış yöntemlerini uygulayan, el yordamıyla ilerlemeye çalışan sıradan bir öğretmen olmaktan öteye gidemezsiniz.

 Bu kadar uzun yazdım. Kusuruma bakmayın. Benimki mesleki deformasyon ;) "Senin sınıfın dört dörtlük mü?"  Diye sorarsanız elbette değil. Ancak ben de yavaş yavaş öğrenmeye çalışıyorum.



ne demek hocam uzun? tesekkurler cok guzel olmus

Çevrimdışı genchakan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.685
  • 3.782
  • 1.685
  • 3.782
# 10 May 2013 13:12:44
Dersin ortasında su içmek  isteyen öğrenimize verceğimiz en uygun cevap ne olabilir?ve bu tekrarlanan bir durum.Malum yaz geldi öğretmenlerim.

Çevrimdışı genchakan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.685
  • 3.782
  • 1.685
  • 3.782
# 10 May 2013 13:17:45
Sürekli dışarda oynamak isteyen öğrencileri olan kaç öğretmenim var acaba?Ne öneriyorsunuz?

Çevrimdışı senolsari

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 196
  • 2.524
  • Türkçe Öğretmeni
  • 196
  • 2.524
  • Türkçe Öğretmeni
# 11 May 2013 18:59:11
Önceleri oldukça yumuşak davrandım, kurallar koydum, çocuklarla birbirimize alıştık, zaman zaman sert tepkiler versem de çocuklar sözümü dinliyorlar.

Aslında son zamanlarda fazla sert tepki vermeye başladığımı da kabul etmeliyim, okulun en sert öğretmeni unvanı bende ama ne yalan söyleyeyim diğer taraftan kıyamıyorum da çocuklara, derste disiplinsizlikler yaşamıyorum en azından.

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK