Okul içi disiplin ayrı, öğrenmeye ve verilen ödevleri yapmamaya meyilli olması ayrı şeyler hocam.
Öğrenmeye niyeti olmayana , ne yapsanız hatta eğlenceye de dökseniz boş.
Birleşik sınıflı okulda her sınıfın çalışma kitaplarında ki etkinlikleri tek tek sınıf ortamında rehberliğinizle yaptıramazsınız.
Bazılarını evde yapmalarını istersiniz.
Hatta pekiştirecek olaraka eve ders verirsiniz ama bakarsınız ki, öğrenci dışarıda gezer, oynar. Ailesi parmağını bile kıpırdatmaz.Dersin yok mu diye de sormaz.
Yapılamayan çalışma kitaplarında ki etkinlikleri öğretmen yapacaksa sorun yok.
Sınıfın yarısı öğrenmeye ve pekiştireçlere duyarsızsa, öğrenciyi uyarmanız durumunda bile velisi gelip benim çocuğum bu, kafası almıyor,sen notunu ver gerisine karışma diyorsa, böyle bir önlem alırsınız.
Madem öğrenci meyilli değil, neden önlemini almadın diyeceklere karşı.
Çünkü bazılarına göre"Bekara hanım boşamak kolay geliyor".
Ama okul içi eğitim ve toplum içersinde ki davranışları denetlemek, koordine etmek, huzuru sağlamak bakımndan bir takım şeylere el koymak zorunda kalırsınız.
Uygulamasanız da, uygulayacakmış gibi yapacağınız altenatifler üretirsiniz.
İnşaallah anlatabilmişimdir Tarık Hocam.
durumun bu hale gelmesi sistemin, öğretmeni aciz ve etkisiz bırakmasından başka bi nedenden olmuyor..
çocuğu dövmeye kimsenin içi elvermiyor..
notla korkutsan..önünde sonunda çocuk sınıfı geçtiğini görüyor korkmuyor..
disiplin cezası desen Hak getire...
hiçbir dayanağımız yok..
çocuklarla arkadaş olsan tepene biniyor..
sert olsan dersten soğuyor..
arada derede öğretmen, hem derse adapte olmaya çalışıyor, hem disiplinle uğraşıyor..
ama şu var ki ben yine de iyi yaklaşımdan yanayım..en azından hayatlarında kötü bir iz bırakmamak için..
ve gerçekten diğer duuruma göre daha verimli olduğuna da inanıyorum..
tatlı sert derler ya öyle..ne tadını fazla kaçırmalı ne sertliğe fazla dokunmalı..
Hocam ikinizede yürekten katılıyorum. Üç aşağı beş yukarı aynı şeyleri düşünüyoruz.
Eskiyi sadece öğrenciliğimden biliyorum. Hatırladığım öğretmeni görünce kendimize çeki düzen verip öğretmenin karşısında zıpkın gibi dururduk. Öğretmenin yanında gülmek, laubali davranışlar zinhar yoktu. Belki biraz aşırıydı.Ama saygı ön plandaydı. ama ya günümüz? tv ve internet kültürü sarmışki öğrencilerimizi.Toplum, diğer memurlar hep öğretmenleri tartışıyor. Benim görebildiğim kadarıyla çoğu öğretmen ne kitap okuyor ne ışık saçıyor. Magazin dünyasında yuvarlanıyoruz. Bu durumdan yine öğretmenler elbirliği ve dayanışmayla çıkacağız. Çünkü daha on yıllarımız var bu çocuklarla ve onlar bizim herşeyimiz. Biz onlarla varız.
çocukların en büyük öğretmenleri sokaklar, kötü arkadaşlar, diziler, internet. Okuldan 5 öğreniyorsalar dışardan belki 20 öğreniyorlar. Bu yüzden işimiz zor. Allah bizlere kolaylıklar versin. Selam ve esenlikle hocalarım