Bu konuda belki bir çoğumuz bir şeyler söyler ama insanları yaratan ve onların herşeyini bilen Allah'a ve elçisi Peygamber Efendimiz'e (sav) göre tanımlanmış "güzel insan" ın birkaç özelliğini sizinle paylaşmak istedim.
Ve bence çocuklara boş boş şeyleri öğreteceğimize bu gibi faydalı şeyleri öğretsek (tabi önce kendimiz uygulayıp) daha akıllıca bir yatırım yapmış oluruz, sonuçta bugünün çocukları yarının size iyi davranan ya da itip kakan burnunu kıvıran evlatları olacak...
ne ekersen onu biçersin demiş ecdadımız.
GÜZEL İNSAN NASIL OLUR?
- Hakkında bilgi sahibi olmadığı şeyi aktarmaz, hakkında bilgi sahibi olmadığı şeyin ardına düşmez, hakkında bilgi sahibi olmadığı şeyi istemez.
- Kendi doğrularını başkalarına zorla kabul ettirmeye çalışmaz, en güzel şekilde öğüt verir.
- Doğruyu yapmak için destekçi beklemez.
- İyi ve güzel şeylerin yayılmasını arzu eder.
- İyiliği engellemez, önünü açar.
- Asla ümitsizliğe düşmez; metin ve sabırlıdır.
- Aşırı gitmez, taşkınlık yapmaz; aşırı sevinmez; aşırı üzülmez.
- Dünya nimetlerinden en güzel şekilde faydalanır.
- Bozgunculuk yapmaz.
- Kötü duygularını ıslah etmeye çalışır.
- Yaptığı hatalara pişman olur, hemen ardından bir iyilik yapar ve aynı hatayı ikinci defa yapmamaya gayret eder.
- Zalimleri dost veya sırdaş edinmez; zalimlere arka çıkmaz; boyun eğmez ve zalimlerin tuzaklarından ötürü tasalanmaz.
- Düzeni bozmaz, karışıklık çıkarmaz.
- Doğal dengeyi korur.
- Barışı bozmaz, barışı bozanlarla mücadele eder.
- Zulme uğramış, yardım bekleyen insanlar uğrunda zulüm ortadan kalkıncaya kadar mücadele eder.
- Yanlışa karşı mücadelesini yanlış yollarla değil, en güzel şekilde yapar.
- Güzel söz söyler; güzel öğütle doğruluğa çağırır.
- Pislikten sakınır, güzeli ve temizi sever.
- Bir şey pisse, çok olmasına kıymet vermez, temizse az bile olsa makbul olduğunu bilir.
- Yaratanından başka hiçbir varlığa el açıp yalvarmaz; hiçbir varlıktan korkmaz ve hiçbir varlıktan medet ummaz.
- Öfkesini yutar; kızdığı zaman bile kusurları bağışlar.
- Kimseyle alay etmez; kimseyi ayıplamaz; kimseyi kınamaz.
- Kimsenin arkasından konuşmaz.
- Kusur aramaz.
- İftira etmez.
- Laf getirip g*türmez.
- Yumuşak kalpli ve merhametlidir.
- Kimsenin inancına hakaret etmez; başkalarının inançlarına hakaret edilen topluluklarda bulunmaz.
- Kabalıktan kaçınır.
- El açıp isteyeni azarlamaz.
- Kimseyi kötü lakapla çağırmaz.
- Böbürlenmez, büyüklük taslamaz.
- Küçümseyerek insanlardan yüz çevirmez.
- Tevazu ile yürür.
- Yaptığı iyiliği başa kakmaz.
- Şımarmaz, nankörlük etmez; her şeyin kıymetini bilir.
- Gösteriş yapmaz.
- Düşünüp öğüt alır ve aklını kullanır.
- Bilgiye değer verir; bilge ve aydın olmayı ister.
- Sürekli öğrenir ve öğrendiklerini tatbik eder.
- Dinler ve sözün en güzeline uyar.
- Her şeye ibret nazarı ile bakar; doğadan, var oluştan, geçmişten, ölümden ibret alır.
- En ufak bir iyiliğin ve en ufak bir kötülüğün bile karşılığını bulacağına inanır.
- Gönül huzuru ve vicdan rahatlığı ister.
- Tüm işlerini hakkını vererek, titizlikle ve danışarak yapar.
- Boş ve yararsız şeylerden yüz çevirir; boş durmaz, boş kalınca başka işe yönelir.
- Cahillerden yüz çevirir; boş söz işitince vakar ile geçip gider.
- Az uyur.
- Tedbirlidir; daima hazırlıklı ve uyanık bulunur.
- Bollukta da darlıkta da, kazançlarından ihtiyacı fazlasını iyilik yolunda harcar.
- Harcadığında ne israf ne cimrilik eder.
- Malından isteyene ve mahrum kalmışa belli bir hak tanır; yoksulu doyurur ve yoksulu doyurmaya teşvik eder.
- Elinden çıkana üzülmez; isteyerek verir.
- İyilerinden ve sevdiklerinden verir.
- Borcuna sadıktır.
- Emeksiz / haksız kazançtan kaçınır; kumar oynamaz.
- Mal biriktirmez.
- Hırsızlık yapmaz.
- Anne babasına güzel söz söyler, iyi davranır, esirgeyerek alçakgönüllülükle üzerlerine kanat gerer.
- Akrabalık bağlarını canlı tutar.
- Varsa eşine sadık kalır ve evliliği teşvik eder.
- Namusunu korur.
- Soyların belli olmasını teşvik eder.
- İnsanların mahremiyetlerine saygı duyar, kendi evinden başka eve izin verilinceye kadar girmez.
- Yetimi ve yetimin haklarını korur.
- Kadınların kadınlıklarının (fuhuş, teşhir, vb. yollarla) sömürülmesine karşı durur.
- Adaleti ayakta tutar; hükmettiğinde adaletle hükmeder.
- Görevi ehli olana verir.
- Doğruyu getirir ve söz ve işleriyle onu tasdik eder.
- Herkesçe güvenilir ve dürüst olarak bilinir.
- Doğruyu gizlemez.
- Yalan yere şahitlik etmez, en yakını dahi olsa kimseyi kayırmaz.
- Yapamayacağı şeye söz vermez ve gerçekte yapmadığı şeyi söylemez.
- İlke ve inançlarını arzu ve heveslerine ve her türlü menfaate tercih eder.
- Çaresiz kalsa bile inanç veya ilkelerinden vazgeçmek yerine başka bir yere göç etmeyi tercih eder.
- Şahitlik etmekten kaçmaz.
- Hainlik yapmaz; karşısındaki ona hainlik yapsa veya karşısındakinin ona hainlik yapacağını düşünse bile.
- Kötülük üzere gizli konuşmaz.
- Yalana kulak vermez.
- Sağlıklı düşünmesini engelleyecek şeylerden uzak durur.
- İnanmak için mucize beklemez.
- Büyüyle, falla uğraşmaz.
- Haberin doğruluğunu araştırır; kulaktan dolma bilgiyle, zan ve tahminle konuşmaz; kesin bir delil olmadan hiç bir şey hakkında münakaşa etmez.
- Hayra çağırır, iyiliği tavsiye eder, kötülükten sakındırır.
- Çokluğu bir ölçü olarak almaz ve çokluk kuruntusuna düşmez.
- Grupçuluk yapmaz; ortak temeller üzerinde yoğunlaşır, farklılıkları ayrılık vesilesi yapmaz.
- Düşmanlık üzerine yardımlaşmaz.
- İnsanların arasını düzeltir, aralarına ayrılık sokmaz.
- Zalimlere karşı onurlu ve zorlu, diğerlerine karşı alçak gönüllüdür.
- Kalbinde kin tutmaz.
- Kendi gibi kimseleri kardeş edinir, onlarla bağlarını canlı tutar.
- Dost, akraba ve yakınlarını ziyaret etmeyi bırakmaz.