Sanırım siz beni anlamadınız öğretmenim.
Verdiğiniz cevaplar benim yazdıklarımla çok alakasız.
Ayrıca insanları "80'li yıllarda kalmışsınız" diye itham etmeniz tartışma etiğine hiç uygun değil.
Takılmışsınız bir noktaya onun etrafında dönüyorsunuz.
Ben dolaylı yoldan "savaş bizi gerilere götürür" diyorum.
Siz "hayır olmaz öyle şey, savaş bizi 50 yıl geriye götürür" diyorsunuz.?
Aynı zamanda kendi içinizde çelişiyiorsunuz.
"Büyükelçiyi gönder, askeri ilişkileri kes " diyorum.
"Türkiye'nin büyüklüğünü kavrayamamışsınız" deyip, üstüne de " aman dikkat edelim" tarzında cümleler kuruyorsunuz.
Bu durumda Türkiye'nin büyüklüğünü kavrayamayan kim?
Benim takıldığım nokta yaptırım diye ortalara çıkıp, basit yöntemlerle işi geçiştirmek.
Ayrıca şuna cevap alamadım: Mayınlı arazi, İsrail, Devekuşu, kuma gömmek?
Bir çok konuda haklısınız hocam,Ancak;şu bir gerçek ki,israile en gerçekçi,en sert tepkiler davos'ta ve sonraki zamanlarda verildi.Biz gidip ağlama duvarında ağlayan paşalarımızı da gördük.Savaşmak başlı başına kayıptır demişsiniz.Bazen savaşmamak en büyük kayıp olabiliyor.Hz:Hüseyin Öldürüleceğini bile bile 75 kişiyle kerbala da boşuna savaşmadı.gazze ve filistin halkı üzerlerine düşen bombalardan dolayı öleceklerini bile bile boşuna direnmiyorlar.artık ağır bir şekilde kınamanın veya diğer yaptırımların bir anlamı yok.Bilinen bir gerçeklerden biri de;şayet israile savaş açacaksan ,abd ve diğer batılı küfür devletlerine de savaş açmışsın demektir.Belirttiğiniz yaptırımlar kesinlikle yapılmalıydı,Lakin işin içeriğini bilmeden bu konularda yorum yapmam doğru olmaz.Çünkü israille ilişkiler genelde askeri konularda.Ordumuzun da çevik bir gibi mason subayları da hayli fazladır.Bence esas tartışılması gereken tamam kabul hükümet eksik veya yanlış yapıyor.Peki biz vatandaşlar israil ürünlerini alıp,masum insanlara atılacak olan bomba,mermi parası veriyoruz?